"Çözüm sürecini desteklemeyi sürdüreceğiz"

İngiltere'nin başkenti Londra’da düzenlenen "Kürdistan-Irak Petrol ve Gaz Konferansı"nın ardından Bakir, IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani'nin Türkiye ziyareti, çözüm süreci, IŞİD'le mücadele ve Kuzey Irak gazının Türkiye'den uluslararası pazara ulaştırılmasına ilişkin soruları yanıtladı.

Türkiye'deki çözüm süreci hakkında değerlendirmelerde bulunan Bakir, "Bu zamana kadar çözüm süreci için ortaya konan çabaların devam etmesini tavsiye ediyoruz. Umuyoruz süreç başarıya ulaşana kadar devam eder" dedi.

IKBY'nin çözüm sürecine büyük önem verdiğini ve desteklediğini vurgulayan Bakir, "Biz barışa inanıyoruz ve bu süreci memnuniyetle karşılıyoruz" diye konuştu.

Bakir, çözüm sürecini daha önce de desteklediklerini ve bundan sonrada desteklemeye devam edeceklerinin altını çizerek, "Bu yapılacak en iyi şeydir. Diyaloğa ve anlayışa inanıyoruz. Barış ve refah getirir. Barış, birlikte var olma ve anlayış getirir. Bu zamana kadar çözüm süreci için ortaya konan çabaların devam etmesini tavsiye ediyoruz. Umuyoruz süreç başarıya ulaşana kadar devam eder" ifadelerini kullandı.

Bakir, Türkiye ile IKBY arasındaki ilişkilerin oldukça olumlu bir ivme kazandığını ve bölgesel işbirliğinin birçok farklı alanda artarak devam etmesi gerektiğini kaydetti.

IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani’nin Türkiye’ye ziyaretini de değerlendiren Bakir, şunları söyledi:

"Komşular olarak bizim birbirimize ihtiyacımız var. Bu yüzden daha iyi bir geleceğin inşa edilmesi çıkarımıza. Birlikte işbirliği içinde olmalıyız. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi olarak biz, iyi ilişkilere sahip olmamızın karşılıklı son derece faydalı olduğuna inanıyoruz. İki tarafın da liderleri sayesinde ilişkimizi cepheleşmekten, işbirliğine taşıyabildik ve buna devam etmeliyiz. Çünkü bizim çok fazla ortak noktamız var. İşbirliği fırsatlarını artırmamız için ortak noktalarımızın üzerinde durmalıyız. Uzun bir yol kat ettik ve ilişkilerimizin daha da ilerlemesi için fırsatlar olduğuna inanıyorum"

- "Acımasız düşmana karşı birlikte durmalıyız" -

IŞİD ile mücadelede Türkiye’nin aktif rolüne işaret eden Bakir, Türkiye’nin IŞİD’le mücadeledeki rolünün son derece önemli olduğunu söyledi.

Bakir, IŞİD'in herkes için tehdit oluşturduğunu belirterek, "IŞİD, Kürdistan bölgesi için tehdit, Türkiye için, Ortadoğu için, tüm dünya için tehdit oluşturuyor. İnandığımız değerler için tehdit. IŞİD, demokrasi, eşitlik, adalet ve özgürlük değerlerimiz için tehdit. Bu yüzden birlikte hareket etmeliyiz" diye konuştu.

"Bu acımasız düşmana karşı birlikte durmak zorundayız" diyen Bakir, IŞİD’e karşı geliştirilen bölgesel ve uluslararası koalisyonu memnuniyetle karşıladıklarını vurguladı.

- "Uluslararası toplumun yardımına ihtiyaç var" -

Bölgede yaşanan ekonomik ve güvenlikle ilgili sorunların çözümünün işbirliğinden geçtiğini belirten Bakir, Suriye’de şiddetten kaynaklanan insani krizin sürdüğünü ve Türkiye'nin çok sayıda Suriyeli mülteciye yardım etmeye çalıştığını ifade etti.

Irak'ın kuzeyinde çok sayıda mültecinin zor şartlarda olduğuna dikkati çeken Bakir, "Biz yaklaşık 280 binin üzerinde mülteciye ev sahipliği yapıyoruz. Bunun yanında 1 milyon kişi ise yerlerinden edilmiş durumda. Toplamda mültecilerle birlikte bu sayı 1,6 milyona kadar yaklaşıyor. Bu çok büyük bir yük ve uluslararası toplumun yardımına ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

- Kuzey Irak gazı 2018’de Türkiye’de -

Irak’tan Türkiye’ye uzanacak boru hattı ile bölge doğalgazının 2018'e kadar uluslararası piyasalara ulaştırılabileceğini belirten Bakir, “Enerji sektöründeki işbirlikleri ve Türkiye ile sahip olduğumuz iyi ilişkiler sayesinde bunun yapılabilir olduğunu düşünüyorum" dedi.

Bakir, "İnanıyorum ki iki taraf olarak ortak olabilir, Avrupa’ya ve dünyaya doğalgaz ulaştırabiliriz" diyerek, bölgelerinde bu kaynağa sahip olduklarını ve bu kaynağın yeni köprüler ve anlayışlar oluşturma fırsatı sunduğunu belirtti.

Kuzey Irak’ta çok sayıda Türk yatırımcının ve şirketinin olmasından büyük memnuniyet duyduklarını belirten Bakir, "Doğru olan bu. Komşular olarak birbirimize ihtiyacımız var. Birbirimizden yararlanabiliriz. Bu karşılıklı kazan-kazan fırsatı oluşturuyor. Kürdistan’ın ihtiyaçları, Türkiye’nin ise deneyimi var" diye konuştu.