Gürsel Tekin'den önemli mesajlar
İstanbul'a hareketinden önce sürece ilişkin önemli mesajlar veren Tekin, istifasını basına kendisinin sızdırmadığını söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 'Ben bir telkinde bulunmadım, işleme de koymayacaktım, ancak istifa dilekçesini verdikten 15 dakika sonra basına açıkladı' açıklamasına yanıt veren Tekin, 'Kesinlikle istifamı basına ben sızdırmadım. Özel kalem ve Genel Merkez'in aşağı katlarındaki malum yöneticilerin işi' dedi. Tekin'in mesajları özetle şöyle: -Bunca yıldır siyasetin içindeyim. Hep sisteme, bütüne baktım. Benim de kişilerle sorunum yok, genel anlayıştan rahatsızım. Bu rahatsızlığımı üstte de örgütte de ifade ettim. Birbirimizle değil iktidarla mücadele etmemiz gerekirken, enerjimizi kendi üzerimizde bitiriyoruz.
İLK İTİRAZIM DEĞİL
-Daha birkaç gün önce Tokat il kongresine gittim. Kongrenin Divan Başkanıyım. Konuşmalar başladı. Bir, iki, üç... Çıkan ilçe yönetiminden, il başkanından, kendi belediyemizden şikayet ediyor. Delege seçimini, mahalle sandığını konuşuyor. 15-16 konuşmadan sonra bağırdım, 'Susun, artık yeter' dedim. Bütün salon şaşkınlık geçirdi önce. 'Bu salonda AKP'den şikayet edecek bir tek CHP'li yok mu?' diye sordum. Sonra da 'Yoksa ben de konuşmaları bitiriyorum' dedim... Birden bire alkış koptu. Biz kendimizle uğraşmaktan AKP'yi eleştirmeye fırsat bulamıyoruz.
-Baştan beri ben örgütlerin iç dinamiğine karışılmasından yana değilim. Bırakalım oradaki dinamizmi o insanlar yaşasın. Ya adam 20-25 yıl uğraşıyor, bir delegelik için, şimdi üstten, Genel Merkez'den devreye girmenin ne anlamı var? Bunu defalarca söyledim... Adana'ya, Hatay'a nasıl defalarca itiraz ettiysem İstanbul'a da öyle ettim. Sanırım bu da benim demokratik hakkım.
KURUM KÜLTÜRÜNÜ ANLAYIŞLAR GELİŞTİRİR
- Genel Başkan 'Kurum kültürü' önemli diyor, 'Kişiler değil, kurumlara bakalım' diyor. Elbette ben de katılıyorum bu görüşlere. Ancak kurum kültürünü de anlayışlar geliştirir, benim aradığım da CHP kültürü zaten. CHP kültürünü taşımayan anlayışların ve onların temsilcilerinin parti içinde olmaması gerektiğini söylüyorum.
-Şimdi İstanbul'a gideceğim. İstifa sürecimle ilgili genel çerçevede bir iki söz söyleyebilirim belki. Sayın Genel Başkan'ın yarın (bugün) İstanbul'da programları varsa eskiden olduğu gibi elbette yanında yer alırım.'Görevim bütünleştirmek'
-İşin özünde ben tek tek illerle değil, tüm Türkiye'yle ilgiliyim. Biz örgüt meseleleriyle uğraşırken karşımızda devasa bir iktidar gücü duruyor. Bununla kim mücadele edecek peki? Hani diyorlar 'Şu elden gidiyor, bu elden gidiyor.' Ben de diyorum ki 'Türkiye elden gidiyor.' Daha ötesi var mı? -Yönetici olarak görevim ayrıştırma değil, bütünleştirmektir. İstanbul'da, kongre sürecinde açıktan bir adayı desteklemem söz konusu olmaz. Elbette Gürsel Tekin olarak benim de bir reyim var. Ama partiyi ayrıştırma eksenli bir çaba içinde olmam.
AKŞAM
Kaynak: Diyarbakır Söz