Görüş Bildir

Davutoğlu'ndan Diyarbakır eleştirilerine yanıt

Başbakan Ahmet Davutoğlu Diyarbakır'daki konuşmalarından hem MHP'nin hem HDP'nin hem de CHP'nin rahatsız olduğunu söyledi. Davutoğlu, "Bu, doğru yolda olduğumuzun en güzel göstergesi. Bu ziyaret üzerinden nasıl bir bölücülük içinde olduklarını ortaya koydular." dedi.

Davutoğlu'ndan Diyarbakır eleştirilerine yanıt

Başbakan Ahmet Davutoğlu grup toplantısında Diyarbakır ziyaretine yönelik eleştiriler, Türkiye'nin AB üyeliği, 4 eski bakanla ilgili Yüce Divan oylaması ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la ilişkileri konusunda açıklamalarda bulundu.

ERDOĞAN'LA İLİŞKİLER

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmesi üzerinden "Ankara'nın dar koridorlarında küçük hesaplar yapıldığını" savunan Davutoğlu uyum mesajı verdi:

"Bizim siyasetimiz vefa siyasetidir. Cumhurbaşkanımızın Bakanlar Kurulu’na ihtiyaç hissettiğinde başkanlık yapması anayasal bir yetkidir ve daha önce de kullanılmıştır. Kurucu genel başkanımız ve bu kürsüden bize yıllarca hitap etmiş bir Cumhurbaşkanının bizimle temas etmesinden doğal bir şey yok, kıskanmasınlar. Kimse Cumhubaşkanımızla benim aramda ihtilaf çıkacağı ve bir siyasi kriz için kendilerine alan açılacağı hesabına girmesin. Biz hem dava ahlakını hem siyaset geleneğini sürdürürüz. Bakanlar Kurulu toplantısı tam bir istişare, fikir zenginliği içinde gerçekleştirilmiştir. Hesap sorma anlamında muhatap Bakanlar Kurulu'dur. Eleştirilecek bir durum varsa da hesap verecek olan biziz, Cumhurbaşkanımızla istişare ederek devam edecek olan da biziz. Olağanüstü kongremizde ifade ettiğimiz gibi kutlu yolun yolcuları arasında fitneye izin vermeyiz, yolumuza devam ederiz."

DİYARBAKIR'DA KÜRTÇE SELAM

Hafta sonu yaptığı Diyarbakın ziyaretinden muhalefetin rahatsız olduğunu savunan Davutoğlu özellikle grup toplantısında kendisine yönelik eleştiriler yönelten MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yanıt verdi. Davutoğlu Kürtçe selam vermesiyle ilgili eleştirileri cevapladı:

"Kürtçe selamlamamdan MHP rahatsız oldu ayrıca HDP o bölücü anlayışın zemin kaybettiğini görmekten rahatsız. MHP ise Kürtçe üzerinden Türkçeye sahip çıkıyormuş gibi mesaj gönderiyor. Biz Karamanoğlu Mehmet Bey’in diyarındanız. O Türkçeyi biz yayarız. Yunus Emre Kültür Merkezlerini dünyanın her yerine yayarak yıllarca biz yaydık. Onların gönül dili yok, beden dili var. Biz Muğla’da Türkmen lehçesiyle, Tekirdağ’da Rumeli Türkçesiyle, Bingöl’de Zazaca, Diyarbakır’da Kürtçe selam verirken beden diliyle değil gönül diliyle konuşuyoruz. Kulakları ve gönülleri öylesine kapalı ki, Bahçeli şunu unuttu, kendi iktidarları döneminde bir anne Kürtçe bilmiyorsa hapishaneye gittiğinde oğluyla Kürtçe sevgi göstermesi yasaktı bu memlekette, peki şimdi Kürtçe’de bu şekilde kullanılıyor diye vatan bölünüyor mu? Hayır bütünleşiyor. Önemli olan dil değil, neyi ifade ettiniz. Muhabbet dili olarak kullanılıyorsa hepsi mübarektir, azizdir. Ben 77 milyonun başbakanıyım, herkese istediği şekilde selam vermek benim borcum."

Başbakan Davutoğlu Bahçeli'ye "Türkmenlere yardım götüren MİT TIR'larına operasyon yapıldığında neredeydin?" diye sordu:

"Halka sahip çıkmamız onları istismar edenlere sahip çıkmamız anlamına gelmez. Bayırbucak Türkmenlerine yardım götüren TIR’lara operasyon yapıldığında nerdeydin? Niye sesini çıkarmadın? Niye o ihanet çetesinin yanında CHP ile aday gösterip o oyuna girdin de Türkmenlere yardım konusunda yanımızda durmadın?"

TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİ

Davutoğlu Türkiye'nin AB üyesi olacağını söyledi, geçmişten bugüne Türkiye'nin Birliğe kabul edilmeme gerekçelerinin değiştiğini anlattı:

"Türkiye AB üyesi olacaktır. Avrupa kıtasının tarihi biz olmadan yazılamaz. Brüksel kulislerinde şu konuşulurdu, Türk ekonomisi çok zayıf, girerse AB’ye yük olur. Kendi aralarındaki temel argüman buydu. Şimdi şu konuşuluyor, 'Türk ekonomisi çok güçlü, girerse nasıl hazmedebileceğimizi bilmiyoruz.' Geldiğimiz nokta bu. Şimdi çok güçlü diye almak istemiyorlar. İster alsınlar, ister almasınlar biz güçlü olmaya devam edeceğiz. Biz özel muamele dilenmeyeceğiz ancak bilsinler ki AB bir gün küresel güç olacaksa bunun yolu Türkiye’den geçer. Bunun geleceği Türkiye’de, İstanbul’da, Ankara’dan geçer. Desinler ki Türkiye AB üye olmazsa da bir şey kaybetmeyecek, bir gün AB’den gelip bu talebi kendileri dile getirecek."

YÜCE DİVAN OYLAMASI

4 eski bakanla ilgili soruşturma komisyonu çalışmaları ve Genel Kurul'daki Yüce Divan oylaması konusunun istismar edildiğini savunan Davutoğlu, hiçbir partiliye baskı yapılmadığını söyledi. Davutoğlu, "TBMM'den çıkan bu karar genel kurulun ortak aklını temsil eden bir karardır" dedi. Başbakan Davutoğlu, AK Parti'nin "nasıl bir koalisyonla karşıya kaldığını göstereyim" dedi, isim vermeden Cumhuriyet gazetesini örnek gösterdi:

"Ergenekon Balyoz’a sahip çıkan , karikatürleri basan gazete var ya- dönemin savcısıdır, Erdoğan Cumhurbaşkanıdır, o dönemin savcısıdır- onunla röportaj yapıyor, nasıl bir koalisyon, Ergenekon, Balyoz, darbe işbirlikçileri yanyana. Bu bir ibret vesikası olarak saklanmalı. Son bir yıldır bunlarla mücadele içindeyiz, bütün şer odakları yanyana. Olsun biz hayır yolundan ayrılmayacağız. Herhangi bir şekilde grubumuz içinde ihtilaf olduğu yönünde spekekülasyona kalkışmasın. Blok halde oy çıksaydı talimatla oy kullandılar diyeceklerdi. Bütün milletvekillerimiz kendi kanaatleriyle oy kullandılar, hepsine takdirlerimi ifade ediyorum."

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi