"Süngerciliği 200 yıl önce biz başlattık. Dünya lideriydik. 1986 yılında baş gösteren bir bakteriyel hastalık yüzünden süngercilik yasaklandı. Yasak kalkmayınca, sünger avcıları birer birer teknelerini mavi yolculuğa ayırdı. Bugün mavi yolculuk varsa Bodrumlu süngerciler sayesinde vardır. Komşu Yunanistan'a ait Kilimli (Kalimnos) Adası süngerciliğin başkenti oldu. Onlar yılda yüz binlerce dolar kazanırken, biz süngeri vitrinlerde görmeye başladık. Yagizlemeyla koruma olmuyor."
'SÜNGERCİLER DÖNDÜKLERİNDE KURBAN KESİLİRDİ'
Süngerciliğin tehlikeli ve zor bir meslek olduğunu vurgulayan Baş sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu nedenle haftalarca denize açılan süngerciler döndüklerinde anne babaları kurban keserdi. Haftalarca denizde kalıp her gün onlarca metreye indikten sonra karaya döndüğümde toprağı öperdim. Süngercilik devlet eliyle bitirilmeden önce, Bodrum ekonomisini ayakta tutan en gözde mesleklerden biriydi. Bu kitapta 35 yılda tutuğum notların yanı sıra süngercilikle ilgili önemli fotoğraflar da yer alıyor. Belgesel tadındaki kitabım ile ilgili olumlu tepkiler almaya başlayınca ne kadar önemli bir kültür hizmeti yaptığımı fark ettim."
Kaynak: Diyarbakır Söz