Sosyal travma yaşanıyor!

İşkence ve Şiddet Mağdurları İçin Sosyal Hizmet, Rehabilitasyon ve Adaptasyon Merkezi Derneği (SOHRAM-DER), 2014 faaliyet raporunu açıkladı.

Sosyal  travma yaşanıyor!
Merkezi Diyarbakır’da bulunan SOHRAM-DER, 2014 yılı faaliyet raporunu açıkladı. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan dernek Başkanı Mim Yavuz Binbay, SOHRAM-DER’in her türlü şiddet, işkence, savaş, iç karışıklık, sosyal çalkantı, aile içi şiddet ve tacizden etkilenmiş kişi ya da yakınlarına hukuk, eğitim ve psikolojik destek ile fiziksel rehabilitasyon hizmeti vermeyi sürdürdüğünü belirterek, “Merkezimizin temel amacı mütevazı çalışmalarla insan olma erdemine ulaşmaktır. Derneğimiz 2000 yılından beri Diyarbakır’da faaliyetlerini sürdürmektedir. Kurumumuz nereden gelirse gelsin her türlü şiddete karşı mücadele eder. Çalışmalarında kadın, çocuk ve yaşlılara özellikle öncelik tanır, hassasiyet gösterir. Kurumumuz çalışmalarında dinler ve kültürler arası diyaloğu eşitlik temelinde temel alır. Bu çerçevede Süryaniler, Aleviler, Ermeniler, Yezidiler, Nusayrîler ve diğer dinsel azınlıklarla diyaloğu geliştirmeyi esas alır. Kurumumuz eğitim desteğini, rehabilitasyon ve sosyal yaşama katılımını, dinler ve kültürler arası diyaloğu, mültecilere yardımı komple bir çalışma olarak ele almaktadır. Kurumumuz hizmet verdiği bireylerin topluma özgür ve etkin bir birey olarak katılımını sağlamayı amaçlamaktadır” dedi.

KİŞİLERE PSİKOLOJİK DESTEK Çalışmalarını bu amaç doğrultusunda yaptıklarını vurgulayan Binbay, “Ortadoğu’da gelişen olaylar ve ülkemize yansımalarını önemseyen kurumumuz, bu yeni durum sebebiyle yeni bir görev yüklenme gereği duymuştur. Üç yıldır Suriye’de süren iç savaş ve Irak’ın yıllardır devam eden kargaşa ve iç savaş sebebiyle bölgemize büyük oranda bir mülteci akınına sebep olmuştur. 2014 yazından beri IŞİD'in ona boyun eğmeyen her kesime karşı başlattığı katliama varan saldırılarından korunmak için kaçan Suriyeli ve Iraklı savaş mağdurları yeni bir mülteci akınına yol açmış ve bölgemizde mülteci sayısı 900 bin ülke genelinde ise 2 milyona ulaşmıştır. Bu atmosfer, hem ülkemizde hem de tüm dünyada milliyetçilik ve radikal anlayışların artmasına neden olmuştur. Bu çerçevede SOHRAM yeni misyonunu eski faaliyetlerinin yanı sıra, mültecilere yardım, dinler ve kültürlerarası diyalog olarak belirlemiştir” diye konuştu.

MÜLTECİ BEBEKLERE SÜT YARDIMI Türkiye’ye gelen mültecilerin büyük bir bölümünde dil sorunu olduğuna dikkat çeken Binbay, bunların çoğunluğunun Arapça, küçük bir azınlığında Kürtçe konuştuğunu kaydetti. Kürtçe konuşabilenlerin azda olsa Kürt bölgesinde daha kolay ilişki kurup, iş bulabildiğini anlatan Binbay, “Arapça konuşanlarda ise bu sorunlarla baş etmek daha zor olmaktadır. Kış mevsimi mültecilerin yaşamını daha da zorlaştırmaktadır. Bu zorluklar en çok hasta, hamile kadınlar, çocuklar, yaşlılar, dini azınlıklara ait olanları daha çok etkilemektedir. Kamplar dışında kalan mülteciler ulusal veya uluslararası hiçbir yardım alamamaktadır. Bu iç savaştan kaçan sığınmacılara kurumumuzca psikolojik, sosyal, hukuksal, eğitim, sağlık, bebeklere haftada 4 litre süt desteği, gıda yardımı, dil kursu destekleri çerçevesinde çeşitli hizmetler sunulmuştur. Bu çerçevede 138 bebeğe haftada 4 litre süt yardımı yapıldı” dedi.

2 BİN 800 KİŞİYE PSİKOLOJİK REHABİLİTASYON Derneğin diğer faaliyetlerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Binbay, Uluslararası İşkenceyle Mücadele Örgütü’nün (OMCT) bilgilendirmeleri doğrultusunda, dünyanın çeşitli ülkelerindeki insan hakları ihlalleri, idam cezasının uygulanmaması, çocuk, kadın ve genelde insan hakları ve çevre hususunda yapılan acil çağrılar için ilgili devletlerin kurumlarına 32 yazı yazdıklarını kaydetti.

Derneğin psikolojik destek biriminin bir travma bölgesi olan bölgede psikolojik desteğin önemini ve gerekliliğini 13 yılda 2 bin 800’ü aşkın mağdura hizmet vererek gösterdiğini ve bölge halkımıza bu hizmeti benimsettiğini anlatan Binbay, “2014 yılı içerisinde, 183 şiddet, işkence, göç ve savaş mağduruna tedavi hizmeti verilmiştir. Her yıl olduğu gibi bu yıl da görüşmeye başvuranların çoğunlukla kadınlar olduğu görülmektedir. Bu da toplumsal yaşantıda feodalitenin baskıcı aile yaşantısına getirdiği sonuçların etkisidir. Aile içi şiddet, dayak formatından çıkarak aile içi taciz, cinsel istismar yaşantılarının açığa çıkması şeklinde hemen olmasa da psikolojik destek süreci içerisinde ortaya konan gerçekler olarak saptanmaktadır. Tedavilerde Elde edilen sonuçlar, işkenceden ve şiddet kaynaklı tahribatların tedavi süreçlerinin uzun olduğu konusunda yapılan tespiti doğrulamaktadır. Bu mağdurların tedavileri 6 ayla bir sene arasında değişmektedir. Başvurucularımızın bir bölümü tıbbi ve hukuki yardım ihtiyacı dışında sosyal yardım isteğinde de bulunmaktadırlar. Bu yardımları içeren destekler sağlanabildiğinde daha olumlu sonuçlar alınmaktadır. Mağdurların tüm tedavileri merkezimizce ücretsiz olarak karşılanmaktadır” diye konuştu.

36 BİN 900 PARÇA ELBİSE DAĞITILDI Dernekte düzenlenen butikte ihtiyaç sahiplerine kullanılmış veya kullanılmamış elbise ve eşya dağıtımı yapıldığına da işaret eden Binbay, şunları kaydetti.

“Bağışı yapılan eşya ve elbiseler gönüllülerimiz tarafından ihtiyaç sahiplerinin kullanımına hazır hale getirtildi. İhtiyaç sahipleri haftanın her günü hizmetlerimizden yararlanılabilmektedir. Bu amaçla, 2014 yılında, 6 bin 679 kişi elbise ve eşya bağışladı, bu dağıtımlarda yaklaşık 36 bin 900 parça elbise ve eşya, 7 bin 782 ihtiyaç sahibine dağıtıldı.

Kaynak: Diyarbakır Söz