Cumartesi Anneleri: Sokağa çıkma yasağıyla bir halkı esir alıyorlar

Cumartesi Anneleri/İnsanları 560. buluşmalarında 1991’de Şırnak’ta gözaltına altında kaybedilen İbrahim Demir ve Agit Akipa’nın akibetini sordu, sorumluların yargılanmalarını istedi.

Cumartesi Anneleri: Sokağa çıkma yasağıyla bir halkı esir alıyorlar

Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Meydanı’ndaki 560. buluşmalarında 12 Aralık 1991’de Şırnak’ta korucu olmayı reddettikleri için gözaltına alınarak kaybedilen Agit Akipa ve İbrahim Demir’in akıbetini sordu.

Bu haftaki buluşmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Pervin Buldan ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da katıldı.

Anmayı İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden 20 öğrenci de takip etti.

‘Hepimiz öfkeliyiz ve isyandayız’

Buluşmada konuşan kayıp Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülüşünün üçüncü haftasında kendisine bir mektup yazdığını dile getirdi.

Mektubunu okuyan Yıldız, “Biliyorum bir kahpenin kurşunuyla katledildin ve yaralısın. Arkandan eşini, çocuklarını ve davanı bıraktın. Kayıplarımız yetim kaldı. Hepimiz öfkeliyiz ve isyandayız. Barışın elçisi biz senin yanına gelene kadar seni unutmayacağız ve unutturmayacağız” dedi.

‘Katliamların hesabı bir gün mutlaka verilecek’

Yıldız’ın ardından konuşan, HDP’li Buldan, Türkiye’de her zaman hak ve adalet arayanların, özgürlük isteyenlerin hedef gösterildiğini, sokağa çıkma yasağı adı altında halkın katledildiğini belirterek, “Sokağa çıkma yasağı ile bir halkı esir almaya çalışıyorsunuz. Kürt halkına asla diz çöktüremeyeceksiniz” dedi.

CHP’li Tanrıkulu ise 560 haftadır olmayan bir adalet aradıklarını belirtti. Gezi, Ankara ve Suruç’ta katledilenleri hatırlatan Tanrıkulu, “Katliamların hesabı bir gün mutlaka verilecek” dedi.

Agit Akipa’nın oğlu Fehmi Akipa, Akipa ve Demir’in katledilerek köylülerin direnişinin bitirilmek istendiğini, ancak başaramadıklarını belirterek, 24 yıldır adalet aradıklarını söyledi.

‘Her zaman bu alanlarda olacağız’                      

İbrahim Demir’in kızı Deniz Demir, öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin babasının dosyasını takip ettiğini söyledi.

İbrahim Demir’in eşi Sultan Demir ise sokağa çıkma yasağı nedeniyle Cizre’den gelemediği için Cumartesi Meydanı’na sesli mesajını gönderdi. Demir mesajında, failler yargılanana kadar meydanlarda olmaya devam edeceklerini vurguladı.

Zilan ve Melsa Demir, dedeleri için yazdıkları mektubu okudu: “Senin katillerine hesap sormak için her zaman bu alanlarda olacağız ve katillerinden hesap soracağız. Sen rahat uyu dede.”

Haftanın açıklamasını İnsan Hakları Derneği (İHD) Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu adına Mukaddes Şamiloğlu, okudu.

Şamiloğlu, Akipa ve İbrahim Demir’in hikayelerini paylaştı, İbrahim Demir ve Agit Akipa’nın dosyasındaki cezasızlığın son bulmasını, hakikatin açıklanmasını ve faillerin yargılanmasını istediklerini belirtti.

İbrahim Demir ve Agit Akipa’ya ne oldu?

“36 yaşındaki İbrahim Demir ve 39 yaşındaki Agit Akipa, Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Çukurlu Köyü’nde yaşıyordu. Agit Akipa aynı zamanda köyün muhtarıydı.

“Korucu olmayı kabul etmeyen köylüler ağır baskı altındaydı. Muhtar Agit Akipa ve İbrahim Demir bu nedenle defalarca gözaltına alındı ağır işkence gördü.

“Askerler evleri ve okulu işgal ederek köye yerleşmişlerdi. Köyde bir de Jandarma Karakolu kurulmuştu. Muhtar Agit Akipa ve İbrahim Demir kaymakamlığa ve İçişleri Bakanlığı’na dilekçe ile başvurarak askerlerin köyde işgal ettikleri okulu ve evleri boşaltmalarını talep etti.

“Bu durum, üzerlerindeki baskıyı daha da artırdı. Karakol komutanı İbrahim Demir ve Muhtar Agit Akipa’yı “sizi yaşatmayacağız” diyerek ölümle tehdit etti.

“12 Aralık 1991 sabahı İbrahim Demir ve Agit Akipa Hizbullah tarafından infaz edilen Mikail Bayro’nun ailesine taziye ziyaretinde bulunmak için İdil’e gittiler.

“Köye dönerken bindikleri traktörden yolda, çevrede JİTEM’ci olarak bilinen kişiler, korucular ve askerler tarafından indirildiler. Traktördeki diğer kişiler köye ulaşınca durumu ailelere anlattılar. Jandarma karakoluna giden ailelere, karakol komutanı ‘Onları hiç görmedik’ dedi.

“Bir askerin gizlice ‘mağaralara gidin’ diye yönlendirmesiyle bölgeyi köylülerle birlikte karış karış arayan aileler 13 Aralık 1991 günü girişi taşla örülerek kapatılmış bir mağarada kayıpların cansız bedenlerine ulaştı.

 “Tüm girişimler sonuçsuz kaldı. Onların gözaltına alındıkları kabul edilmedi. Tanıklara rağmen, failler biliniyor olmasına rağmen hukuk işletilmedi. Dosyada delil yetersizliği gerekçe gösterilerek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

Sorumlular

“İbrahim Demir ve Agit Akipa’nın kaybedilmesinden Anıtlı Tabur Komutanlığına bağlı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı Üsteğmen ve ilgili er ve erbaşlar, Çukurlu Karakol Komutanı Üsteğmen Yüksel Güven, İdil Jandarma Komutanı Binbaşı Mustafa Karatan, İdil Kaymakamı Kasım Esen, İdil Cumhuriyet Savcısı Bekir Rayif Aldemir, Şırnak Jandarma Tugay Komutanı Osman Kurt, Şırnak Valisi Aydın Arslan, Dönemin OHAL Valisi, bugünün AKP kurucusu ve milletvekili Mehmet Necati Çetinkaya sorumludur.

“İbrahim Demir ve Agit Akipa’nın kaybedilmesinden Süleyman Demirel’in Başbakan, İsmet Sezgin’in İçişleri Bakanı olduğu 49. hükümet sorumludur. Dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, Emniyet Genel Müdürü Ünal Erkan, Genel Sekreterliğini Orgeneral Nezihi Çakar’ın yaptığı Milli Güvenlik Kurulu sorumludur.”

Kaynak: Diyarbakır Söz