Denetim Olmayınca!

Diyarbakır'da yıkılma tehlikesi bulunan yapıların sayısının son yıllarda artması dikkat çekerken, bu yapıların denetiminde ihmal olduğu belirtiliyor.

Denetim Olmayınca!

Diyarbakır'ın merkez Yenişehir ilçesi Şehitlik semtinde bulunan Gökdağ Apartmanı'nın kolonlarının patlamasının ardından kendiliğinden yıkılması, yapıların sağlamlığı ve denetimleri hakkındaki endişeleri yeniden gündeme getirdi.

Deprem fay hattının çevresinden geçmesi nedeniyle ikinci derece deprem bölgesi olduğu bilinmesine rağmen Diyarbakır'da yapılarda sağlamlığın olmayışı, az şiddetli bir depremde oluşabilecek faciayı tahmin bile edilemez. Bölgede çatışmalar nedeniyle köylerin boşaltılmasının ardından göçlerin olduğu dönemde ve sonrasında yapılan yapıların birçoğu, yapı denetiminin olmaması nedeniyle yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.

Türkiye yakın tarihinde iki büyük facia olan Diyarbakır'daki Hicret Apartmanı ile Konya'daki Zümrüt Apartmanı'nın kendiliğinden yıkılması sonucu aralarında bebeklerin bulunduğu 178 kişi hayatını kaybetmiş, 100'e yakın kişi de yaralanmıştı. Yıkılan bu iki binada da yapıyı inşa eden müteahhitlerin malzemeden çaldığı ortaya çıkmıştı.

ŞEHİTLİKTEKİ BİNALARIN HALİ

Kendiliğinden yıkılan apartmanların biri de 2 Ağustos Çarşamba günü Şehitlik semtinde bulunan Gökdağ Apartmanı oldu. Gökdağ Apartmanı, yıkılmadan bir gün önce kolonlarının patlaması sonucu tahliye edilmişti. Kentte yıkılan ve yıkılma tehlikesi bulunan yapılarla ilgili incelememelerde bulunan Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İdris Bedirhanoğlu, Gökdağ Apartmanı'nda yapmış olduğu incelemeleri anlattı.

Şehirde yıkılma tehlikesi bulunan yapıların çok olduğunu ifade eden Bedirhanoğlu, bunların güçlendirilmesi ya da yeniden inşa edilmesi gerektiğini belirterek, bunun teşvik edilmesi için devletin öncülük etmesini istedi. Yapılardaki tehlikenin kendini gösterdiğini dile getiren Bedirhanoğlu, bütün yapıların incelenmesi gerektiğin söyledi.

YIGINTI HALİNDE BİNA İNŞAASI

Şehitlik semtinde yıkılan binanın inceleme heyetinde bulunan Bedirhanoğlu, "Yapı tamamıyla yığıntı haline geldiği için çok inceleyemedik ama şunu gördük: Birkaç katlı bir bina. Binada hem yığma unsurları var, hem de betonarme karkas unsurları var. Bina karışık düzende kuşatılmış. 40 yıllık bir bina. Yığma binalar çok katlı yapılmamalı. Diyarbakır için 2 kattan fazla yığma yapmamak gerekir." dedi.

TEDBİR ALINMASI GEREKİYOR

Yıkılan Gökdağ Apartmanı'nın etrafında da aynı türden binaların olduğunu dile getiren Bedirhanoğlu, şöyle dedi "Zaten bizim yapı kültürümüz geleneksel hale gelmiş. Bir bina yapıldığı zaman diğer binalar da ona benzer yapılıyor. Geleneksel yapılaşma tarzımız var. Dolayısıyla muhtemelen bu tipten binalar için tedbir alınması gerekir." Son dönemlerde eski yapıların zemin katında bulunan dairelerin mühendislik hesabı yapılmadan iş yerine dönüştürüldüğünü belirten  Bedirhanoğlu, "İnşaat Mühendisleri Odası, binlerce yıkım tehlikesi olan yapının olduğunu açıklamıştı. Özellikle Yenişehir ilçemizde bu tür uygulamalar çok var ve bunlar mühendislik hizmeti görmeden yapılıyor maalesef. Bu tür yapılarda, eski yapılarda küçük bir duvarı yıkmanız bile binanın yıkılmasına sebep olabilir. Bunun ciddi analizler, mühendislik hesaplamaları yapıldıktan sonra yapılması gerekiyor. Yoksa bu tür yıkımları daha çok görebiliriz." ifadelerini kullandı.

BİNALARIN ALT KATLARI

Bir yapının yıkım tehlikesi bulunup bulunmadığının bir mühendis tarafından belirleneceğini ifade eden Bedirhanoğlu, "Eğer mühendislik hizmeti görmüş olsa muhtemelen böyle bir durum ortaya çıkmayacak. Dediğimiz gibi, ticari kefeler, dükkânlar yapılıyor. Bunlar da mühendislik hizmeti görmediği için yanlış uygulamalar yapılıyor." şeklinde konuştu.

EV ALIRKEN DİKKAT EDİN

Ev alırken dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili Bedirhanoğlu, şunları söyledi: "Yeni bir binadan ev alıyorsanız o binada en temel unsurlardan biri beton ve kolon kirişleridir. Vatandaş bakacak ki binada perde beton var mı, betona perde yapılmış mı? Özellikle yüksek katlı bina ise binada kaç tane perde beton var? Bunu insanın tespit etmesi binaya zarar vermeden mümkün. Ondan sonra kolon ebatları büyük mü, yani siz bir odaya girdiğinizde kolon kiriş görebiliyor musunuz? Ya da çok küçük yapılmış duvar içine saklanmış olabilir, bu tür durumlar çok uygun değil. Kolon kirişleri görmek gerekiyor. Bu tür detaylar varsa bu binanın kabaca sağlam olduğunu söyleyebiliriz."

DİYARBAKIR'DAKİ YAPILAR

"Bütün yapıların incelenmesi gerekiyor." diyen Bedirhanoğlu, Diyarbakır'da yapılardaki tehlikenin kendisini gösterdiğini sözlerine ekleyerek, "Diyarbakır bize ipuçları, uyarılar, ikazlar veriyor. Yani artık tehlike geliyor, kendini gösteriyor bize. Binaların kendi kendine yıkılması bir şans eseri, bu binalar insanlar boşaldıktan sonra yıkılıyor, umarım insanlar içindeyken bir yıkım olmadan tedbir alınması… Tedbire de çok kötü binalardan başlanmalı. Bunlar her an ani bir şekilde yıkılabilir. Daha sonra diğer binalarda insanların kendi kendilerinin, binalarını güçlendirmesi teşvik edilmelidir. Binaları önce inceleyecekler daha sonra bu binayı güçlendirecekler ya da yıkacaklar. Bu konuda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün çalışmalarını yoğunlaştırması, artırması gerekiyor." şeklinde konuştu.

BİNA SAKİNLERİ TEPKİLİLER

Oturdukları yapılar yıkım tehlikesi geçiren ve yıkılan, bu nedenle yakınlarını kaybeden mağdurlar ise yapı denetimlerinin layıkıyla yapılması durumunda bu tür yıkım ve yıkım tehlikesi bulunan yapılarla karşılaşılmayacağını söylediler. Oturdukları yapıların yıkılmasının ardından kimsenin kendilerine yardım etmediğini belirten mağdurlar, ihmallerin yıkımı getirdiğini ifade ettiler.

RAPORA RAĞMEN BELEDİYE YIKMADI

Yenişehir ilçesi Şehitlik Mahallesi'nde önce kolonları patlayan daha sonra kendiliğinden yıkılan Gökdağ Apartmanı sakinlerinden Maşuk Yılmaz, apartmanlarının yıkılması gerektiği yönündeki rapora rağmen belediyenin binayı yıkmadığını ileri sürdü. Yılmaz, şunları söyledi: "Çatlaklıkların oluşmasının ardından Yenişehir Belediyesine gittik. Başkanla ve belediyenin imar müdürüyle görüştük. Dicle Üniversitesinden gelip baktılar ve yıkım kararı aldılar. 'Bu binada oturulamaz.' diye rapor hazırlanınca biz de çıktık, kiraya gittik. İki sene aradan geçti, binayı da yıkmadılar. Yıkmayınca bina sahipsiz kaldı. Mecburen evimize geri geldik. Belediye gelip 'Yıkım kararı alınmış, bu binada neden oturuyorsunuz?' demedi. Benim bildiğim bizi evden çıkarması lazımdı. Çıkarmadı, oturduk bugüne kadar. Kaç defa gittik, 'Gelin yıkın, yıkarsanız biz mecburen oturmayacağız.' dedik."

İŞLERİNİ YAPSAYDILAR BÖYLE OLMAZDI

Yılmaz, "Son katın fincanı yere düştü, o binanın yıkılacağını fark ettik. Ondan sonra hepimiz aşağı inerek, binayı terk ettik. Bir gece sonra da bina kendi kendine yıkıldı. Yaşadığımız mağduriyet ortada, eşyamız daha enkaz altında. Burada 40 kişi yaşıyordu. 3 sefer kaymakamla görüşmeye gittik, güzel konuştu. 'Tamam, yaparız, hallolur.' dedi. Ama görünürde bir şey yok. Öyle olmamalıdır, herkes kendi görevini yapmalıdır. Yapması da lazım, sonuçta bizim gözümüz onlardadır. Kime gidelim? Bir valiye çıkmadık. Kesin onun da haberi vardır. El atmadılar, zaten eşya yardımı yapmadılar. Göçük altında birkaç parça eşyamız kaldı, onları versinler. Bizim yakınımızda Hicret Apartmanı vardı, 1983 yılında yıkıldı. Birçok insan öldü. Bunun hesabını kim verecek. Biz de bir geceyle ölümü atlattık. Biz de içinde ölebilirdik. İşlerini iyi yapsalar böyle bir şey olmaz. Malzemeden çalmasınlar. O kadar çok sorun var ki neyi söyleyeceksin ki?" dedi.

5 ÇOCUĞUNU ENKAZDA KAYBETTİ

3 Ocak 1983 yılında Hicret Apartmanı'nın kendiliğinden yıkılması sonucu yan binada 5 çocuğu ölen Sadık Keser (70) de başta binayı yapan müteahhit olmak üzere dönemin belediye başkanından davacı olduğunu söyledi. Müteahhitlerin yapı inşasında o dönemde malzemeden çaldığını, görevli mühendislerin de rüşvet aldığını iddia eden Keser, aynı şeylerin halen yapıldığını savundu.

3 Nisan 2014 tarihinde Kayapınar ilçesi Diclekent Bulvarı'nda bulunan ve kolonları patlayan Çağdaş 1 Apartmanı'nın mağdurlarından Mehmet Bozdaş ise apartmanlarının kolonlarını güçlendirdiklerini ve 2 yıl kirada kalıp, türlü türlü mağduriyetler yaşadıklarını söyledi. (İLKHA)

Kaynak: Diyarbakır Söz