Dostluğun değil öfkenin dili var
Yerel ve Bölgesel Medya seminerinde, "medyanın kullandığı şiddet" diline vurgu yapılırken, "Bölgesel algının iyi yönetilmesi gerektiği" bildirildi.
RTÜK tarafından düzenlenen 'Yerel ve Bölgesel Medya Hizmet Sağlayıcıları Eğitim Semineri' Diyarbakır'da başladı. Seminere RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ayşegül Jale Saraç, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve çok sayıda medya mensubu katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan seminerde rtük Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun açılış konuşması yaptı.
Görsel ve işitsel medya hizmetlerinde en önemli argümanın ifade özgürlüğünün kullanılması olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Dursun, bu alanı sadece devlet tekeline bırakıldığında ifade özgürlüğünün kısıtlandığı anlamına geldiğini belirtti. Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecinde olduğunu ve önemli siyasi hedefinin de AB'ye tam üyelik olduğunu belirten Dursun, tam üyeliğin en önemli argümanının o alandaki müktesebatın uyumu olduğunu kaydetti. Dursun, elektronik duyuru sistemini de getirdiklerini, yayın kuruluşuna duyuruyu elektronik posta yoluyla yaptıklarında yasanın bunu normal bir duyuru olarak kabul edeceğini söyledi.
''Algının iyi yönetilmesi gerekir''
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ise, Diyarbakır'ın tanıtımının iyi yapılması gerektiğini bu konuda algının iyi yönetilmesi gerektiğini kaydetti. Gelişme ve değişimlerin doğru bir şekilde tespit edilerek, izleyicilere sunulmasını istediklerini ifade eden Toprak, bu konuda medya çalışanlarına çok büyük büyük görev düştüğünü belirtti.
Vali Toprak, manşetlerin seçilmesine özen gösterilmesi, manşetin içerikle örtüşmesi gerektiğini de dile getirerek, ''Biz başta olmak üzere doğru bilgileri medya kuruluşlarına en hızlı ve doğru bir şekilde iletmeliyiz, medya kuruluşları da bu konularda haberleri yaparken manşetlerine dikkat etmesiyle Diyarbakır konusundaki o kötü algının son bulacağını söyleyebiliriz. Bu tür toplantılar bölgemizde daha yaygın bir şekilde yapılmalıdır'' dedi.
-Diyarbakır'ın medyadaki sunumu-
Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, Diyarbakır'ın medyada yanlış sunumlarla aktarıldığını ifade ederek, ''Diyarbakır çok gizli kalmış bir hazinedir. Diyarbakır, maalesef medyada hep yanlış reytingler getirecek negatif sunumlarla gösterilmektedir'' dedi.
Dostluğun değil, öfkenin dili var
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de bölgede ve Türkiye'de çok dilli yayıncılık ihtiyacının giderek kendisini hissettirdiğini belirterek, böylece toplumun tüm ihtiyaçlarına yanıt olma noktasında şimdiden mevzuat ve teknik altyapı konusunda hazırlanmak gerektiğini söyledi. Baydemir, "Dostluğun değil, öfkenin dilini yaygınlaştıran yayınlar var. Elbetteki özgürlük olmalı. Ama bu insanları barış ortamı içinde yaşatmaya katkı sunmalı, ötekileştimemeli, hor görmemelidir. Gerçek dünyadan çok farklı bir dünya varmış gibi bir yanlış algı sürecine götürmemelidir" dedi.
Hukuki sorumluluklar bilinmesi gerekir
Daha sonra RTÜK Üst Kurul Üyesi Dr. Hamit Ersoy'un başkanlığındaki oturumda, RTÜK Başkan Yardımcısı Arslan Narin, yeni dönemde temel düzenlemeler ve yayıncıların hukuki sorumluluklarını anlattı. RTÜK İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanı Nurullah Öztürk ise yerel yayıncıların başlıca ihlalleri ve temel yayın ilkelerine değindi. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkan Yardımcısı Dr. Ercan Şimşek de televizyon yayınlarının sağlık açısından önemi konusunda bir konuşma yaptı.
Star Gazetesi ve TV 24 Televizyonu Bölge Temsilcisi Şeyhmus Çakan, "Medya, maalesef zaman zaman sorunların çözümüne katkı sunayım derken, sorunların büyümesine, çözümsüzlüğe, hatta tarafların kavga etmesine yol açabiliyor. Medya bölgede yer alan küçük bir olayı büyüterek kötü yansıtıyor." dedi.
Seminere Diyarbakır, Elazığ, Malatya, Bingöl, Tunceli, Batman, Siirt, Mardin, Şanlıurfa, Adıyaman, Gaziantep ve Kilis ile ilçelerinde yayın yapan yerel ve bölgesel medya hizmet sağlayıcıları katıldı.
Kaynak: Diyarbakır Söz
