Malamını Sur

14 sokaktaki yasak kalkınca Sur'daki tahribat gün yüzüne çıktı. 6 ay sonra evlerini görmek için vatandaşlar akın ederken, tahribatı görenler şok oldu ve "vay malamını" diyerek tepki gösterdi.

Malamını Sur

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 3 mahallede yer alan 14 sokakta yasağın kaldırılmasının ardından evlerine giren vatandaşlar, gördükleri hasar karşısında büyük üzüntü yaşadı

Terör mağduru Nurettin B, "Buradan yüzde 80 oy alan bir partinin temsilcileri kendi halkına nasıl bu zulmü yapar. Buraya gelip alaycı bir şekilde 'Geçmiş olsun.' demeleri bizi üzüyor" derken, Mağdurlardan Necati İ, "Sur, bizim için bir cennetti fakat barikatlar kurup, çukurlar kazarak cehenneme çevirdiler" dedi.

Diyarbakır merkez Sur İlçesi'nde 2 Aralık 2015 tarihinden beri sokağa çıkma yasağının devam ettiği 5 mahalleye bağlı 14 sokakta yasak dün kaldırılırken, bu sokaklarda oturan vatandaşlar yaklaşık 6 ay sonra ilk kez evlerini gördü. Yasağın kalkması ile birlikte Sur'daki tahribat ayrıntılı bir şekilde ortaya çıktı.

Sur İlçesi'nin Cevatpaşa, Dabanoğlu, Fatihpaşa, Hasırlı, Savaş ve Cemal Yılmaz mahallelerinde hendek kazan, barikat kuran, el yapımı patlayıcı tuzaklayan PKK'lılara yönelik 2 Aralık 2015 günü başlatılan operasyonlar kapsamında uygulanan sokağa çıkma yasağı halen 5 mahallede devam ederken, önceki gün sabah saat 08.00'den itibaren söz konusu 3 mahallenin 14 sokağında uygulanan yasak kaldırıldı.

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI KALKTI

Dün 14 sokakta yasağın kaldırılmasının ardından operasyonların başladığı dönemde terk ettiklerini evlerini yaklaşık 6 ay sonra görmeye gelenler şoke oldu. Yasağın ardından gördükleri manzara karşısında gözyaşı dökenler, manzarayı 'korkunç' diyerek değerlendirdi.

Operasyonda yoğun çatışmaların olduğu Fatihpaşa ve Hasırlı mahallelerinde çok sayıda evin yıkıldığı görülürken, bazı camilerin de tahrip olduğu gözlendi. Çatışmalar esnasında Hasırlı Mahallesi'nde bulunan Hacı Hamit Camii minaresinin tamamının yıkıldığı, kubbesinin de tahrip olduğu gözlendi.

VATANDAŞLAR EVLERİNE AKIN ETTİ

Diyarbakır'ın en eski okulları arasında bulunan Fatihpaşa Mahallesi'ndeki Süleyman Nafiz İlkokulu'nun bir binası tamamıyla yıkılırken, okulun bulunduğu alanın ise beton bloklarla örüldüğü görüldü. Cami ve okulların yanı sıra bazı kiliseler de operasyonlarda zarar gördüğü belirtildi.

BİRBİRLERİYLE KUÇAKLAŞTILAR

Yasağın sona erdiği sokaklarda polis güvenlik önlemi alırken, vatandaşlar aylar sonra evlerine girdi. Yakınlarıyla hasret gideren mahalle sakinleri, evlerinde sağlam kalan eşyaları taşıdı. Esnaf da hasar gören dükkanlarında çalışma yaptı.  Aylardır kendilerini mağdur duruma getiren teröristlere beddua eden mahalle sakinleri, bölgede ve ülkede huzurun hakim olması için dua etti.

VATANDAŞLARIN TEPKİSİ BÜYÜK

Yasağın sona erdiği sokaklarda polis güvenlik önlemi alırken, terör mağduru aileler aylar sonra evlerine girdi. Hasretini çektikleri ev ve eşyalarına teröristlerin verdiği hasar karşısında gözyaşlarına hakim olamayan vatandaşlar, terör örgütü PKK'ya tepkilerini dile getirdi. Yasağın kalkmasının ardından yakınları ile evlerine geldiklerini ancak eşyalarına büyük zarar verildiğini gördüklerini belirten Nurettin B, şöyle konuştu:

"Bize bu zulüm nasıl reva görülür. Buradan yüzde 80 oy alan bir partinin temsilcileri kendi halkına nasıl bu zulmü yapar. Buraya gelip alaycı bir şekilde 'Geçmiş olsun.' demeleri bizi üzüyor. Evlerini görenlerin ilk tepkisi döktükleri gözyaşları oluyor. Milletin ahını alanlar, bunun hakkını nasıl ödeyecek. İnsanları mağdur ederek, öldürerek, zulmederek nereye varacaklar? İnsanlar evlerine geri dönmek istiyor, burada huzur istiyor. Bu milletin ayağa kalkması lazım."

BUNLAR SAMİMİ DEĞİLLER

Nurettin B, Demokratik Bölgeler Partisi'nden (DBP) bazı yetkililerin de mahallede dolaştığına işaret ederek, bu kişilerin samimi olmadığını söyledi.

Evlerinin yıkılmasına sebep olan teröristlerle hareket edenlerden, mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda yardım beklemedikleri gibi bu yöndeki girişimlere de müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Nurettin B, "Yaklaşımları samimi değil. Bu işlerde hiç yokmuş gibi davranıyorlar. Onlar kendi ayaklarına sıktılar, bu onların son çırpınışlarıdır." ifadelerini kullandı.

Necati İ. ise Sur'da genellikle yoksul ailelerin ikamet ettiğine dikkati çekti. Necati İ, "Bu yıkıma ABD, İsrail, Fransa, İngiltere ve Rusya sebep oldu. Biz de Kürdüz ama artık aydınlandık. Buradaki teröristlerin birçoğu yabancıydı." dedi.

BAŞKA GİDECEĞİMİZ YER YOK

Sur'daki evinde yaşamak istediğini ifade eden Necati İ, şunları kaydetti: "Burada yoksulluk içinde büyüdük. Çocukluğumuz, gençliğimizi kısacası hayatımız Sur içinde geçti. Sur ilçesinden başka bir yerde yaşayamayız, ondan kopamayız. Sur'da kazılan çukurlar, olaylar 32 yıllık tüm birikimimizi, anılarımızı yok etti. Sur, bizim için bir cennetti fakat barikatlar kurup, çukurlar kazarak cehenneme çevirdiler."

İNSANLARA ZULÜM ETTİLER

Mehmet Z. de İstanbul'da bulunduğu sırada Sur'daki olayların yaşandığını, eşi ve 4 çocuğunun ise uzun süre evde mahsur kaldığını anlattı. PKK'lıların attığı roketatarın evine isabet etmesi nedeniyle hasar oluştuğunu bildiren Mehmet Z, şöyle devam etti: "Çocuklarının psikolojisi bozuldu. Evimdeki eşyaları talan etmişler. Ben işçiyim, bu eşyaları alana kadar lokantalarda ateşin önünde ne terler döktüm. Geldiler 6 ay içinde güzelim Sur içini karıştırdılar. Bu cennet kokan yerleri savaş ortamına soktular. Bu insanlara zulüm ettiler. Evimi bu hale getirenlerin Allah belasını versin. Bu evi düzene kadar ne acılar çektim. Burada doğdum ve 35 yıldır burada büyüdüm ne hakkınız var gelip beni bu memleketimden ediyorsunuz, eşyalarımı talan ediyorsunuz."

HDP VE BELEDİYE TEKLİFLERİ

HDP ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinden gelen yardım teklifini geri çevirdiğini dikkati çeken Mehmet Z, "Her tarafı karıştırıyorlar, ondan sonra gelip 'Makarna gönderelim, beyaz eşya verelim.' diyorlar. Karıştırmayın, evimi yıkmayın, talan etmeyin yeter. Benim kimsenin yardımına ihtiyacım yok. Allah'a şükür çalışıp didiniyorum ve çocuklarıma bakabiliyorum. Yeter ki beni huzurlu bıraksınlar, rahatsız etmesinler. Hiç kimsenin bu Müslümanlara zulüm etme hakkı yoktur." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: Diyarbakır Söz