Tehdit ediliyoruz
Belediye ve Sevindik köylüleri arasındaki "mera işgali" anlaşmazlığında kan dökülürken, köylüler "Kandille" tehdit edildiklerini öne sürdü.
DİYARBAKIR-Çınar ilçesine bağlı Sevindik köyünde, bin 277 dönümlük meranın Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından hileyle bir proje kapsamına alındığını ileri süren halk, belediyenin kendilerini 'Kandil'le tehdit edildiklerini iddia ettiler.
Çınar'a bağlı bin 500 nüfuslu Sevindik (Xecîta) köyünde yaklaşık bin 277 dönümlük (1 milyon 277 bin metrekare) meranın Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan Katı Atık Yönetimi Projesi nedeniyle işgal edilerek kullandığı iddiasıyla karşı çıkan Sevindik köylüleri ile Büyükşehir Beledilesi arasındaki anlaşmazlık sürüyor. Önceki gün, 7 kişinin yaralanmasıyla sonuclanan olayların ardından Sevindik Köylüleri, belediye yetkilileri tarafından gizli numarayla arandıklarını ve 'bu köyü terk edeceksiniz' diye tehdit edildiklerini ileri sürdüler.
“Bizi Kandil'le tehdit ediyorlar”
Büyükşehir Belediyesi'nden bazı kişilerin kendilerini PKK'yla tehdit ettiklerini öne süren Sevindik köyü sakinlerinden Ferit Eker, “Belediye bize zulmediyor. Bize zorla 'bu köyleri terk edeceksiniz' diyor. Bizi Kandil'le tehdit ediyorlar. 'Diyarbakır'a gelmenize müsaade etmeyiz.' diyorlar. İsimlerimizi yazmışlar, Kandil'le vermişler. Bugün köy muhtarımızı da dövmüşler. Çevremizdeki bazı kişilerde belediyeden yana hareket ediyorlar. Onlarda zabıtalarla beraber bize silah sıkıyorlardı. Biz bu tesisin yapılmasını istemiyoruz. Mahkeme devam ettiği halde gelip tekrar yasa dışı olarak bu tesisi yapıyorlar.” dedi. Yapılan katı atık tesisinin köylerinde hayvancılığı bitirme noktasına getirdiğini öne süren Eker, “Köyümüzde yaklaşık 20 bin koyun 10 bin de büyükbaş hayvan var. Köyün nüfusu yaklaşık bin 500 kişi ve bunların geçimi hayvancılıktır. Hayvancılık olmazsa hiçbirimiz bu köyde kalamayız. Biz bu tesise karşıyız, elimizden ne geliyorsa onu yapacağız. Belediyeni getirdiği adamların kim ve ne olduğunu bilmiyoruz. Zabıta elbisesi giydirilmişti ama ellerinde uzun namlu silahlar vardı.” ifadelerini kullandı. “Köylüler belediyenin tehdidine maruz kaldı” Köylülerin belediyenin tehdidine maruz kaldığını ifade eden Sedrettin Gümüş ise, “Bu çöp tesisinin kurulması için köylerden birkaç kişiyi kandırarak 400 dönüm olacaklarını söylediler. Fakat bunun altında büyük bir proje vardır. Bu milletin bin 500 dönümden fazla toprağını işgal ettiler. Köylüler bunu anladıktan sonra yasal yoldan avukat tutarak buna karşı çıktılar. Ancak köylüler sürekli belediyenin tehditlerine maruz kaldılar. Büyükşehir belediye başkanı, milletvekillerini ve il teşkilatlarını getirip köylüleri ikna etmeye çalışıyorlar 'bunu kabul edeceksiniz' diye baskı uyguluyorlar.” şeklinde konuştu. “Bir kaç kişiyle Sur'u yıktım birkaç kişiyle de burayı yıkacağım!”
Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Deniz Kıraç'ın kendilerini köylüleri tehdit ettiğini öne süren, Gümüş, “Belediyenin Çevre mühendisi Deniz bey burada köylülere bir tehdit savurmuştu. 'Ben bir kaç kişiyle Sur'u yıktım birkaç kişiyle de burayı yıkacağım; eğer bırakmazsanız' diyordu. Demek ki bunlar milletin faydasını, menfaatini değil kendi menfaatlerini düşünüyorlar. Buradaki merayı hile hurdalarla kamu hazinesine çevirip bunu satmışlar. Bu milletin geçim kaynağı hayvancılıktır. Bu milletin meraları ellerinden alınırsa hiç kimse bu köyde kalamaz. Bu tesis kurulursa hem bu köye hem de çevre köylerine zarar verecektir.” diye konuştu. “Belediye bu tesisi zorla, devletten habersiz yapacak”
Belediyenin, zabıtalarla köye gelip kendilerini tehdit ettiğini iddia eden Yaşar Eken, “Biz köylüler olarak tesisin yapılmasına karşıyız. Çünkü bu tesis, bize hem maddi hem de manevi olarak zarar veriyor. Bizi mahkemeye vermişler. Tesisin yapılmasıyla ilgili mahkeme devam ediyor. Bu tesisi bizim köyümüzde zorla yapmak istiyorlar. Biz daha öncede defalarca bunu dile getirdik bizim geçim kaynağımız hayvancılıktır. Meramımız giderse bizim burada hayatımız biter. Devletten habersiz belediye kendi çalışanlarını, zabıtalarını silahlandırıp buraya getirdi. Bazı köylüleri de yanlarına alarak bizi tehdit ettiler. Gerçi zabıta olup olmadığını tam olarak bilmiyoruz; üzerlerinde zabıta elbiseleri vardı ama zabıtaya benzemiyorlardı. Belediye bu tesisi zorla devletten habersiz yapacak biz de bunu kabul etmiyoruz. Allah'ın izniyle de müsaade etmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı. “Zabıtalar köylülerin üzerine silah sıktı”
Köylüler olarak katı atık tesisinsin yapılmasına karşı olduklarını belirten Menduh Kaçan, "Benim evimle yapılan tesis arasında 150 metre var. Belediye Zabıta ekiplerinin eline silah vererek tesise geldi ve 'zorla da olsa bu tesisi yapacağız' diyorlar. Biz de köylüler olarak bu tesisin yapılmasını istemiyoruz. Belediye 'zorla yapacağız' diyor. Zabıtalar köylülerin üzerine silah sıktı. Zorla ve zulümle topraklarımızı işgal ediyorlar. Bizim köyde yaklaşık 20 bin koyunumuz var ve hepsi bu topraklarda otlanıyor. Ne yapacağımızı şaşırdık kaldık. Ama şunu iyi bilsinler köyde tek bir kişi kalana kadar biz bu tesissin yapılmasına izin vermeyeceğiz. Köyün bin 500 nüfusu var, hepimizi öldürsünler o zaman bırakıp gideriz.” şeklinde konuştu. Kaynak: Diyarbakır Söz