Cenevre'deki Kıbrıs müzakerelerinde tarihi eşikler

İsviçre'nin Cenevre kentinde yürütülen Kıbrıs müzakerelerinde, tarafların ilk defa haritalarını sunması ve garantör ülkelerin katılımıyla "Güvenlik ve Garantiler" ana başlığıyla konferans düzenlenmesi gibi tarihi eşiklerin aşılmasına rağmen çözüm için daha katedilmesi gereken çok yol olduğu belirtiliyor.

Cenevre'deki Kıbrıs müzakerelerinde tarihi eşikler

Kıbrıs müzakerelerine ilişkin Cenevre'de 9-12 Ocak'ta hem taraflar arasında ikili görüşmelerin hem de garantörler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin katıldığı tarihi beşli toplantının ardından teknik konuları görüşmek üzere 18 Ocak'ta garantör ülkelerden uzmanlar bir araya gelecek. Süreç sonunda yeterli ilerleme sağlanırsa üst düzey boyuta taşınacak müzakerelerde, Kıbrıs'ta iki toplumlu bir federal yapının oluşturulması için çalışmaların hızlanması bekleniyor.

Türkiye ve KKTC, Kıbrıs'ta Türkiye'nin garantörlüğü ve Türk askerinin mevcudiyetinin her koşulda devam etmesi gerektiğini savunurken Yunanistan ve Rum tarafı ise hem garantörlüklerin kaldırılması hem de Türk askerlerinin adadan ayrılması şartını ileri sürüyor.

Cenevre'deki müzakerelerin son gününde taraflar, hazırladıkları harita önerilerini BM'ye sunmuş olsa da hem Türk hem de Rum tarafı sunulan haritaların "kabul edilemez" olduğunun altını çizdi.

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum tarafının sunduğu haritayla ilgili olarak "Gerçekten kabul edilecek bir harita değil, bunu kabul edecek bir tek Kıbrıslı Türk de çıkmaz." ifadelerini kullandı.

- Masayı terk eden Rum tarafı

Adada kalıcı barış ve istikrarı sağlamak amacıyla 7-11 Kasım ve 20-21 Kasım'da İsviçre'nin Mont Pelerin kasabasında, 9-12 Ocak'ta da Cenevre kentinde yapılan müzakerelerde Rum tarafı masadan kalkan ya da görüşmeleri askıya alan taraf oldu.

Cenevre'deki müzakerelerin ardından açıklamada bulunan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, "Güvenlik ve garantiler

 konusunda gerek Kıbrıs Türk tarafının gerek Rum kesiminin güvenlik endişeleri olduğunu biliyoruz. Şu açık ki daha katedilecek çok yol, yapılacak çok iş var." diyerek Kıbrıs'ta çözüm için daha fazla zamana ihtiyaç olduğuna işaret etti.

- Müzakerelerin ucu açık-kapalı olmalı tartışması

Türk tarafı, müzakerelerin ucunun açık olmaması taraftarıyken çözümün de federal bir yapıyla olacaksa en kısa zamanda sağlanması gerektiğini yoksa alternatif çözüm önerilerine yöneleceğini belirtirken, Rum tarafı müzakerelerin ucunun açık olması ve gerektiği kadar sürdürülmesi görüşünü savunuyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, konferansın ardından yaptığı açıklamada, müzakere sürecinin sonsuza kadar devam edemeyeceğine dikkati çekerek somut bir takvime bağlanması gerektiğinin altını çizdi. Çavuşoğlu, Kıbrıs müzakerelerinin ucu açık bir süreç olmaması, 18 Ocak'taki görüşmelerin ardından garantör ülkelerin bakanlarının bir araya gelmesi gerektiğini kaydetti.

Bu arada Çavuşoğlu'nun vurguladığı en önemli hususlardan biri de Kıbrıs'ta Türkiye'nin garantörlüğü ve Türk askerinin mevcudiyeti devam edecek olmasıydı.

- Dönüşümlü başkanlık

Müzakerelerde dönüşümlü başkanlık konusu da ele alındı. Türk tarafı, dönüşümlü başkanlıkla ilgili maddenin anlaşma metninde mutlaka yerini alması gerektiğini, aksi taktirde anlaşma metnine imza atmayacaklarının altını çizdi.

BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için Cenevre kentinde düzenlenen uluslararası konferansın başarılı bir şekilde toplandığını ve sürecin hala devam ettiğini belirterek "Şu an bulunduğumuz noktadan memnunuz. Neticeye yakınız ama burada henüz hepsini tamamlayamadık." şeklinde konuştu.

Cenevre'deki konferansa, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum lideri Nikos Anastasiadis ile garantör ülkeler adına Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias ve İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson katıldı.

Kıbrıs müzakerelerini oluşturan,

 "Ekonomi

, AB

, Mülkiyet

, Yönetim-Güç Paylaşımı

, Toprak ile Güvenlik ve Garantiler

" olmak üzere 6 temel başlıktan "Güvenlik ve Garantiler" konferansın ana gündem maddesini oluşturdu.

Kaynak: Diyarbakır Söz