Kerbela benzetmesi

"1332 yıl önce Kerbela' da yaşanan neyse bugün Suriye'de yaşanan da odur"

Kerbela benzetmesi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Arap Uyanışı ve Orta Doğu'da Barış: Müslüman ve Hristiyan Perspektifler" konferansında Türkiye ve Ortadoğu'dan davetlilere hitap etti.  

'Arap Uyanışı ve Yeni Ortadoğu'da Barış: Müslüman ve Hristiyan Perspektifleri ' konulu kongre Etiler Le Meridien Otel'de başladı.

İslam Araştırmaları Merkezi ve Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen kongreye Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ile dini liderler ve kanaat önderleri katıldı.

"ŞEHİTLERİMİZE ALLAH'TAN RAHMET DİLİYORUM "

Kongrenin açılışında bir konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına Afyonkarahisar'da askeri cephanelikte meydana gelen patlama sonucu şehit olan askerlere Allah'tan rahmet dileyerek başladı.

"KONGRE HOŞGÖRÜYE VE KARŞILIKLI ANLAYIŞA KATKI SAĞLAYACAKTIR "

Erdoğan kongrede atılacak adımların ve alınacak kararların örnek olması gerektiğine işaret ederek, " Burada alınacak kararlar ve çıkacak sonuçlar başta Ortadoğu olmak üzere diğer ülkelerde birbirine hoşgörü ve saygı anlayışına önemli katkılar sağlayacaktır. Kur'an - ı Kerim öldürmeyi kesin bir dille yasaklıyorsa biliyorum ki Tevrat da Zebur da İncil de öldürmeyi cana kıymayı kesin bir dille yasaklıyor. Peki öyleyse biz yaşadığımız trajedileri nasıl izah edeceğiz ? Tarihte ve bugün yaşanan acı hadiseleri katliamları kıyımları nasıl yorumlayacağız ?" diye sordu.

BAŞBAKAN ERDOĞAN’DIN KERBELA BENZETMESİ

Başbakan Erdoğan, Suriye'de yaşananların Kerbela olayına benzediğini de söyledi. Başbakan Erdoğan, " Dinler ve mezhepler tarihi acı olaylar olumsuz hadiseler üzerinden okunabileceği gibi biraz önce naklettiğim gibi olumlu hadiseler üzerinden de okunabilir. Başta Kerbela hadisesi olmak üzere acı hadiseleri elbette unutmayacağız. Peygamberin mübarek torununun katledildiği mefhum hadiseyi bir ayrılışın değil kardeşliğin vahdetin referansı olarak görmek zorundayız. Kerbela'da meydana gelen o acı hadise bütün Müslümanlar için bir ibret vesikası olmak zorundadır. Kerbela hadisesi üzerinden bölünmek en başta Hz. Hüseyin'in ruhunu rahatsız etmektedir.

SURİYE ŞUAN KERSBELANIN DÖNEMİNİ YAŞIYOR

Şu anda Suriye'de zalim diktatör acımasız bir rejim kendi halkına karşı en ağır silahlarla toplu katliam gerçekleştirirken sırf mezhep taassubu nedeniyle bu zulme sessiz kalanlar alkış tutanlar çanak tutanlar var. Benim mensubu olduğum dinde ve mezhepte öldürmek zulmetmek hele hele masum çocukların canına kıymak nasıl insanlık dışı bir girişimse çok iyi biliyorum ki bu zulmü yapanların mensubu olduğu mezhepte de bu, insanlık dışı bir girişimdir. 'Bu masum çocuk bizim mezhebimizden bizim dinimizden değil öyleyse bırakın öldürsünler' . Bu nasıl bir anlayıştır ? Bu nasıl bir yaklaşımdır. Bir insan kendi kaynaklarıyla kendi değerleriyle bunu kendisine nasıl izah edebilir ?1332 yıl önce Kerbela' da yaşanan neyse bugün Suriye'de yaşanan da odur " diye konuştu. Erdoğan, " Mazlum değişik olabilir zalim değişik olabilir ama yaşananlar yeni bir Kerbela'dır. İnançları o inancın tüm mensuplarını tamahla, karanlık siyasetle kirletmeye töhmet altında bırakmaya hiçkimsenin hakkı da hukuku da yoktur " dedi.

"YENİ YÖNETİMLERDEN AKŞAMDAN SABAH BAŞARI BEKLEMEK YANLIŞ OLUR "

Konuşmasında Ortadoğu'da çeşitli ülkelerde yaşanan değişim sürecine de değinen Erdoğan, yeni yönetimlere başarılı olmaları için süre verilmesi gerektiğine de belirtti. Erdoğan, " Bazı Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde cereyan eden olaylar harici yönlendirmelerin bir neticesi olarak değil son derece tabii bir sonuç olarak ortaya çıkmıştır. Bizde bir söz vardır. Dere yatağında akar. Dere yatağını bulmuştur. Halkın talep arzu ve isteklerini güçlü şekilde dile getirmesi meşru hak talebinde bulunması bu coğrafyanın geleneğidir ve son derece tabiidir. Tabii olmayan zulümdür baskıdır kendi halkının arzu ve taleplerine duyarsız kalmaktır. Mukadder olan bu ülkelerde talih kendi tabii mecrasında akmaya başlamıştır. Başlayan bu değişim sürecini yönetmek de son derece önemlidir. Bütün bu süreçte halkların ne istediği son derece açık şekilde görülmştür " şeklinde konuştu.

"ŞİDDET HİÇBİR DİNİN DİLİ OLAMAZ "

Kongrede konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ise, " Bizler dünyaya seslenmeliyiz ve demeliyiz ki hiçbir siyasi mühendislik çalışması tarih boyunca yaşadığımız beraberliğimize halel getiremez " dedi. Konıuşmaların ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kongreye katılan dini lider ve kanaat önderleriyle aile fotoğrafı çekimine de katıldı.

Kaynak: Diyarbakır Söz