İmam hatiplerinde önü kesiliyor mu?

YKS sistemine dikkat çeken Memiş, Tarih dersiyle ilgili küçük bir adım atılmış olmasına rağmen sosyal alan derslerini dışarıda bırakan mantık yanlış, din kültürü ve ahlak bilgisi ve felsefe derslerinden hiç soru dahi sormayan bir ölçme hatalı ve değerlendirme de haksız olacaktır" dedi.

İmam hatiplerinde önü kesiliyor mu?

Eğitim-Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda (YKS) sosyal alan derslerini dışarıda bırakan mantığın yanlış, din kültürü ve ahlak bilgisi ile felsefe derslerinden hiç soru dahi sormayan bir ölçmenin hatalı, değerlendirmenin de haksız olacağı, bu nedenle imam hatip ve meslek lisesi öğrencilerinin üniversiteye girişlerinin daha da zorlaştırılacağını belirterek, YKS'nın tatminden, TEOG'unda tahminden uzak göründüğünü söyledi.

Memiş yaptığı yazılı açıklamada, Eğitimde sistemli, planlı ve istişareye dayanmayan hiçbir projenin başarılı olamayacağını belirterek şöyle dedi;

EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ DEĞİŞİKLİK

İyi bir eğitim, gelişmenin, gelişmiş ülke olmanın, medeniyet kurmanın anahtarıdır. Bunun farkında olan ülkelerin önceliği eğitim olmakta, başarılı insanların yetiştirilmesi için en büyük değer her zaman bu alana verilmektedir. Sistemli, planlı ve istişareye dayanmayan hiçbir proje, başarılı olmamıştır, olmaz da. Ülke olarak, yıllardır sancısını, sıkıntısını, stresini yaşadığımız

nokta burasıdır. Yerel değerlere dayanan evrensel bir eğitim sistemini kuramayışımızın temel sebebi bundan kaynaklanmaktadır. Öğrencileri sürekli başka yönlere kanalize eden, velileri tedirgin eden ve sık sık değiştirilmek zorunda kalınan sınav sistemleri de böyle bir anlayışın ürünüdür. Geçmişte LGS, OKS, SBS, ÖSS, ÖYS, LYS gibi, nice harfleri değişen ama kaderleri değişmeyen

sistemler aynı mantığın kısır tezahürüdür."

Kaldırılacak sistemin eksikliklerinin ne olduğunu paylaşmadan, yerine getirilecek olanı kararlaştırıp olgunlaştırmadan, tüm bunları yaparken de paydaşlarla tartışıp istişare etmeden kurulan sınav sistemlerinin birçok sıkıntıyı da beraber getirdiğini geçmişte gördüklerini ifade eden Eğitim-Bir Sen Diyarbakır şube Başkanı Yunus Memiş, "Yanlışı terk ederken gösterdiğimiz acelecilik, yapım aşamasında bir hıza dönüşmemekte; yetkililer, konuya katkıda bulunacak kişi ve kurumlarla bir araya gelmekten imtina etmekte, durum böyle olunca da, ya ortaya kabul gören bir model çıkmamakta ya da enine boyuna tartmadan, tartışmadan yöneldiğimiz modeller de geriye yönelik tadilat görmektedir" dedi.

YKS  VE TEGO'UN GETİRDİKLERİ

YGS'ye ve LYS'ye göre, yeni sınavın fiilen tek aşamaya indirilmiş ve toplam soru sayısının azaltılmış olmasının, ölçme ve değerlendirme ilkeleri çerçevesinde değerlendirildiğinde sınavın geçerliğini azalttığını savunan Başkan Memiş, adayların girecekleri sınavların kapsamlarının daraltılarak bazı derslerden hiç soru sorulmayacak olmasının, ortaöğretimi olumsuz etkileyeceğini anlattı.

Düzenlemenin, öğrencilerin temel sosyal ve fen bilimleri alanındaki dersleri ihmal etmelerine yol açacağı, bunun da doğru bir ölçme sağlamayacağını ifade eden Memiş şu değerlendirmeyi yaptı. "Tarih dersiyle ilgili küçük bir adım atılmış olmasına rağmen sosyal alan derslerini dışarıda bırakan mantık yanlış, din kültürü ve ahlak bilgisi ve felsefe derslerinden hiç soru dahi sormayan bir ölçme hatalı ve değerlendirme de haksız olacaktır. Bu haliyle yeni sistem, sosyal alan başarısını önemsiz hale getirdiği için imam hatip ve meslek lisesi öğrencilerinin yükseköğretime girişlerini daha da zorlaştıracaktır."

Memiş, öğrencilerin sabah oturumundaki sınav sonuçları belli olmadan veya yeterli puanı almadan ikinci sınava girmelerinin usulen doğru gibi görünse de esasen yanlış olduğu ifade etti.

ZORLU SINAVLAR YAPILMASIN

Eğitim-Bir Sen Şube Başkanı Yunus Memiş, "Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi'nin (TEOG) kaldırılmasına ilişkin "8. sınıftaki tüm öğrencilerin zorunlu olarak sınava girdiği, öğrencilerin hepsinin tüm okullara merkezi olarak puan üstünlüğüne göre yerleştirildiği TEOG'a benzer bir modelden kesinlikle kaçınmak gerekmektedir" açıklamasını yaptı.

Zaman zaman kamuoyuna yansıyan TEOG'a benzer merkezi bir yazılı sınav yapılmasının, tüm öğrencilerin bu sınava girmeye zorlanmasının ve bu sınav sonuçlarına göre tüm öğrencilerin merkezi olarak yerleştirilmesinin, TEOG'un yol açtığı sorunları olduğu gibi devam ettireceğini de ifade eden Memiş şöyle dedi;

İMAM HATİPLERİN ÖNÜ KESİLİYOR

"Bu haliyle yeni sistem, sosyal alan başarısını önemsiz hâle getirdiği için, imam hatip liselerinin ve meslek liselerinin yükseköğretime girişlerini daha da zorlaştıracaktır. İki sınavın aynı gün yapılması ve ilk aşama sınavın sonuçları açıklanmadan ikinci aşama sınava girilmesi, aşamalı sınav mantığına aykırıdır. Yeni sistemde iki oturumun aynı günde yapılacak olması, fiilen aşamalı sistemin kaldırılması demektir. Farklı günlerdeki oturumlarda yapılan sınavlarda öğrenciler, herhangi bir oturumdaki dezavantajlarını diğer günlerdeki oturumlarda kapatmaya çalışmaktaydılar. Ancak yeni sistemde bunun yapılması mümkün görülmemektedir. Öğrencilerin sabah oturumundaki sınav sonuçları belli olmadan (belki de yeterli puanı almadan) ikinci sınava girmeleri usulen doğru gibi görünse de esasen yanlış bir uygulamadır. YÖK tarafından tasarlanan yeni yükseköğretime geçiş sistemi uygulamaya konulmadan evvel eleştirilerimiz ve tüm paydaşların da bu konudaki eleştiri ve önerileri dikkate alınarak revize edilmelidir. Toplumun yeni sisteme olan güven duygusu tesis edilmelidir. Aksi hâlde sorun çözmek için getirilen yeni sistem, yeni sorunların kaynağı olacaktır."

"İstişare meclisi geniş, kabul düzeyi yüksek bir sisteme ihtiyacın var olduğunu" söyleyen Memiş, "Milletin varlığı, dimağı, tasavvuru, idealleri, hayatı, hayalleri, istiklali ve istikbali ile doğrudan ilgili olan eğitimin sorunları, anlık etki ve tepkilerle düzenlenmemelidir. Hele nesnesi, öznesi, amacı, aracı insan olan eğitim meselelerini en insanî gerekçelerle bile olsa tartışmadan çözmeye çalışmak, yanlışın da ötesinde nesillerin yitirilmesine sebebiyet verecek vahim bir hatadır. Eğitim alanıyla ilgili çalışma yapılırken, bütün bu unsurlar göz önünde bulundurulmalı, örnek modellerden yararlanılmalı, çağın gerekleri dikkate alınmalı, mutlaka istişare edilerek farklı görüş ve önerilerden istifade edilmelidir. Aksi hâlde bu kısır döngü sürüp gidecektir." dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz