Güneydoğu'nun "tahıl ambarı" lisanslı depoya kavuşuyor

Türkiye'nin önemli tahıl üretim merkezlerinden Şanlıurfa'da, Ticaret Borsası tarafından hazırlanan proje kapsamında yaptırılan ve kısa süre içinde faaliyete geçmesi planlanan 90 bin ton kapasiteli lisanslı hububat deposu, hasada başlayan çiftçilerin yüzünü güldürüyor.

Güneydoğu'nun

Ekilebilen tarım alanı bakımından, Konya ve Ankara'dan sonra üçüncü sırada yer alan Şanlıurfa'da, Türkiye'deki mercimeğin yüzde 36'sı, buğdayın yüzde 10'u, arpanın ise yüzde 11'i üretiliyor.

Yaklaşık 6 milyon 394 bin dekar alanda hububat tarımının yapıldığı kent, Atatürk Barajı'nın sağladığı sulama imkanları sayesinde bu sektörde önemli bir merkez olma yolunda ilerliyor.

GAP'ın tahıl ambarı konumundaki ilde, Şanlıurfa Ticaret Borsası (ŞUTB) tarafından hazırlanan projeyle 90 bin ton kapasiteli modern lisanslı hububat depolama tesisi ve laboratuvarı kuruldu. İnşaatı tamamlanan deponun lisans işlemlerinin ardından kısa süre içinde faaliyete geçmesi bekleniyor.

Tesis, Şanlıurfa ve bölge illerinde faaliyet gösteren bulgur, un ve mercimek işleme sanayilerinin ihtiyaç duyduğu ham maddeyi yıl boyunca düzenli ve standart şekilde temin edebilmelerini sağlayacak.

Projeyle aynı zamanda, depolama işlemi lisanslı depoculuk faaliyeti şeklinde yürütülerek, üretici gelirlerinin artırılması ve hububat depolama zayiatının azaltılarak milli ekonomiye katkıda bulunulması amaçlanıyor.

Bölgede, buğday, arpa ve mercimek hasadına başlayan çok sayıda çiftçi de lisanslı hububat deposunun faaliyete geçmesini bekliyor.

- "Tüm bölgeye hitap edecek"

ŞUTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin hububat ihtiyacının önemli bir kısmının GAP illerinden karşılandığını, ancak mahsulün depolanması konusunda ciddi sıkıntıların yaşandığını belirtti.

Bölge çiftçisinin ürettiği kaliteli buğdayın, muhafaza edilememesi nedeniyle değer kaybına uğradığını dile getiren Kaya, bu sorunun giderilmesi açısından lisanslı deponun önemini vurguladı.

Kaya, projenin finansmanının tamamının hibe kaynaklı olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Doksan bin tonluk lisanslı hububat depo projemiz, çok önemli bir çalışma oldu. Şu anda sadece lisans işlemleri kaldı, bu proje tamamlandığında bölge çiftçisinin ürettiği kaliteli buğday, değerini kaybetmeyecek ve artık rahatlıkla depolanabilecektir. Lisanslı hububat depomuz ihtiyacın yanında bir de ürünün kalitesini ortaya çıkarması açısından da önemli.

Türkiye'deki sert buğdayın en kalitelisi burada yetişiyor. İşte lisanslı depolara giren ürünlerin kalitesi burada ortaya çıkacak. Ürünler laboratuvarda analiz edilip geçecek. İnşallah kısa bir süre içinde lisans işlemlerini de bitirip, depoyu üreticilerimizin hizmetine sunmayı hedefliyoruz. Projenin gerçekleşmesinde emeği geçen tüm ilgililere teşekkür ediyorum. Depomuz, tüm bölgeye hitap edebilecektir. Bölge çiftçisinin ve sanayicisinin ciddi anlamda ekonomik ve ticari fayda sağlayacağı inancındayız.''

-  "Fiyat dalgalanmaları kontrol altına alınabilecek"

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu da lisanslı depoculuk faaliyetinin tarım sektöründe ciddi bir ihtiyacı karşıladığını ifade ederek, lisanslı depoculuk sayesinde ürün riskinin önlenebildiğini dile getirdi.

İnsan ve hayvan beslenmesinde önemli olan hububat ürünlerinde hasat sonrası düşük fiyat ve depolama koşullarının çiftçileri mağdur ettiğini vurgulayan Çullu, önemli tahıl üretim merkezlerinden Şanlıurfa'da üreticilerin buğday, mercimek ve arpa hasadına başladığını hatırlattı.

Mehmet Ali Çullu, bölgede çiftçilerin ürünlerini depolamada sıkıntı yaşadığını belirterek, şöyle devam etti:

"Şanlıurfa'da arpa, buğday ve mısır hasadına başlayan çok sayıda çiftçi ilk anda ürünlerini satmayıp, belirli bir süre farklı alanlara depolamaktadır. Depo olarak nitelendirilen ambar, gibi alanlardaki uygun olmayan koşullar tohum kalitesini etkilemektedir. Şanlıurfa Ticaret Borsası tarafından oluşturulan 90 bin tonluk lisanslı depo özellikle bölgede üretilecek buğday, mısır ve arpa için çok önemli bir yatırım olmuştur.

2017 yılında hizmete açılacağı belirtilen depoya alınan ürünlerin kalitesi analiz edilerek sınıflandırılacak ve 1 yıla kadar belirli bir ücret ile depolanacaktır. 2014 yılında çıkan bir kanun ile de lisanslı depolarda ürünlerini muhafaza eden çiftçilere destekleme verilmektedir. Lisanslı depoculuk dönemi ile tohumların standardı belirlenerek, piyasadaki fiyat dalgalanmaları kontrol altına alınabilecek, ürün kalitesi korunacak ve üretim politikaları daha sağlıklı oluşturulabilecektir."

Harran Ovası'nda buğday hasadına hazırlanan çiftçilerden Abdullah Solhan ise şimdiye kadar depolama sıkıntısı nedeniyle ürünlerini hasattan hemen sonra satmak durumunda kaldıklarını ifade ederek, lisanslı depoyla birlikte bu sorunun ortadan kalkacağına inandığını söyledi.

Kaynak: Diyarbakır Söz