Görüş Bildir

Ak Partili Ünal: Neden Türkiye ile IŞİD'i aynı karede göstermeye çalışıyorlar

Şırnak'ta iftar yemeğine katılan Ak Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, 2 yıl önce Türkiye'nin IŞİD'i terör örgütü olarak kabul ettiğini belirterek, HDP'yi eleştirdi. Ünal, "Bölgede koalisyon güçlerine IŞİD ile mücadelede kim destek verdi?Bunlar neden ısrarla Türkiye ile IŞİD'i aynı karede göstermeye çalışıyorlar?" dedi.

Ak Partili Ünal: Neden Türkiye ile IŞİD'i aynı karede göstermeye çalışıyorlar

Ak Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Şırnak'ta esnafları ziyaret ettikten sonra sivil toplum örgütü temsilcileri ve kanaat önderleriyle iftara katıldı. Seçimlerden önce de Şırnak'ta olduğunu hatırlatan Ünal, bölgenin kendileri için özel bir önemi ve anlamı olduğunu belirtip, şöyle dedi: "Bugün önemli bir noktaya geldik. Çözüm sürecinin riskinin ve çözümün yönteminin ve iradesini ortaya koyan biz bugün geldiğimiz notada birilerinin ısrarla silahı bir çözüm aracı olarak görmekten vazgeçmemesine şahitlik ediyoruz. HDP seçimden önce herkese gülücükler dağıttı, güzel mesajlar vermeye çalıştı. Ama seçimden sonra vasileri duruma el koydular. Kandil konuşmaya başladı. Biz dedik ki, hani demokratik siyaset olacaktı? Hani milletin seçtiği temsilcileri mecliste temsil ettikleri millet adına konuşacaklardı? Kandil konuşunca siz susmaya başladınız. Yetmedi geçtiğimiz günlerde Suriye'de bizim de lanetlediğimiz bir olay oldu. İŞİD Kobani'ye saldırdı. HDP'nin eş başkanını ilk açıklaması ne oldu? İlk açıklama Türkiye Cumhuriyetini suçlamak ve Ak Parti'yi suçlamak oldu. YPG sözcüsü çıktı ve 'Bu meselenin Türkiye ile ilgisi yok.Türkiye'den geçtiklerine dair bir kanıt yoktur' dedi. IŞİD ile bugüne kadar Türkiye mücadele etti. 10 Kasım 2013'te IŞİD'i kim terör örgütü olarak kabul etti? Türkiye kabul etti. Bakanlar Kurulu kararıyla, Resmi Gazete de yayınladı bunu kabul etti. Peki bölgede koalisyon güçlerine IŞİD ile mücadelede kim destek verdi? Türkiye destek verdi. Peki bunlar neden ısrarla Türkiye ile IŞİD'i aynı karede göstermeye çalışıyorlar? Bunlar dağdaki teröriste, terörist demeyip, dönüp neden Türkiye cumhuriyeti devletine terörist demeyi tercih ediyorlar? Burada biz birlik, beraberlik ve kardeşlik mücadelesi veriyorken, bu mücadeleden vaz mı geçeceğiz? Hayır, asla bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Biz bu ülkenin sorununun çözümünde sonuna kadar irade göstereceğiz. Çözüm süreci bu milletin malı olmuştur artık. Çözüm sürecinin muhatabı bizzat bu milletin kendisidir. Çünkü neden şiddeti istemiyoruz. Silahı istemiyoruz. Baskı istemiyoruz. Özgür, bağımsız bireyler olarak bulunduğumuz mahallede,bulunduğumuz ilçede, bulunduğumuz ilde kendimiz olarak yaşamak istiyoruz. Kimse tarafından baskı görmeyen bireyler olarak yaşamak istiyoruz. Biz yıllarca devletin baskısını sona erdirmek için mücadele etmedik mi? Ettik. Peki, devletin baskıcı tutumu ortadan kalktığında bu defa kimler baskı yapmaya başladı. Onu çok iyi biliyoruz. Ben şuna inanıyorum demokratik siyaset kazanacaktır. Çözüm kazanacaktır. Kardeşlik kazanacaktır. İnsanların demokratik talepleri kazanacaktır. Türkiye'nin etrafı uzunca bir zamandan beri maalesef bir ateş çemberine döndü. Bunun sorumlusu Türkiye midir? Suriye'de yaşananların, Irak'ta yaşananların, Mısır, Libya, Lübnan'da yaşanların sorumlusu Türkiye midir? Türkiye'de biz bütün bu ateş çemberine rağmen Türkiye'yi barış, istikrar ve güvenlik adası olarak dimdik ayakta tutuyoruz."
Önümüzdeki hafta hükümeti kurmak için çalışmalara başlayacaklarını belirten Mahir Ünal, "Hiçbir bölgede, hiçbir ilde ve ilçede kimseye hiçbir şekilde hiç kimsenin baskı yapmasına izin vermeyeceğiz. Birileri şunu düşünmesin. Demokratik siyasetin onlara sunduğu fırsatları silahla birleştirip bir baskı ve korku düzeni kurmaya hiç kimse heveslenmesin. Biz milletin iradesine sonuna kadar ram olmuşuz.Ama milletin iradesi üzerinde kendisini gören her kim olursa olsun mücadele etmeye devam edeceğiz. Bölgenin iradesi üzerinde kendisini bir üst irade olarak gören hangi mihrak hangi odak olursa olsun bizim çelik irademiz çarpacaktır. Bundan emin olunuz. Seçimde burada bulunan kardeşlerimin hangi sıkıntıları yaşadığını ben biliyorum. Hangi baskılara maruz kaldığını ben biliyorum. Şundan emin olun bu baskılar kalmayacak kardeşlerim. Bu baskılar olmayacak. Ve özgürlükten dem vuranlar, barıştan dem vuranlar, insan onurundan ve insan haysiyetinden dem vuranlar kullandıkları bu kavramlarla kendi baskıcı bu düzenlerini örtemeyecekler, gizleyemeyecekler. Çözüm sürecinin şu anlama geldiğini hiç kimse zannetmesin. Çözüm süreci birilerinin rahat at koşturması meydanı boş bulması, oraya buraya tehdit savurması, kamu düzenini hiçe sayması değildir. Çözüm süreci tamda kamu düzenini sağlamak, insanlarımızın onurunu haysiyetini, özgürlüğünü ve kendi özgür tercihini rahatça yaşayabilmesini sağlamak için başlatılmıştır. Birileri Diyarbakır'da bombalar patlatıp bunun üzerinden Ak Parti'ye saldırmıyorlar mı? Saldırıyor. Kobani'de acı çeken Kürt kardeşlerimizin acıları üzerinden siyaset devşirmek isteyenler yok mu? Var. Bölgede başka hayaller peşinde koşmak isteyenler yok mu? Var. Ama biz milletimizin iradesi ile hareket ettiğimiz sürece. Biz bu milletle beraber yol yürüdüğümüz sürece bunların her biri bertaraf olacaktır" diye konuştu.

Kaynak: DHA

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi