CHP ve HDP’den 2010 taktiği!

Anayasa değişikliği teklifi yarın TBMM'ye gelecek. 15 gün sürmesi beklenen görüşmelerde AK Parti, CHP ve HDP’nin 2010’da olduğu gibi oylamaya katılmayabileceğini savunuyor.

CHP ve HDP’den  2010 taktiği!

AK Parti ve MHP’nin ortaklaşarak getirdiği 18 maddelik Anayasa değişikliğinin Meclis Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri bugün başlıyor. Anayasa Komisyonu’nda gece yarılarına kadar süren bir mesai ile 10 gün süren görüşmelerin, Genel Kurul’da ise en fazla 15 gün sürmesi bekleniyor. Görüşmeler, teklifin Anayasa değişikliği olmasından dolayı iki tur oylama ile geçecek. Birinci oylamada teklifin maddeleri, ikinci oylamada ise teklifin tümü üzerine olacak.

GÖRÜŞMELER NASIL OLACAK?

Birinci turda, teklifin tümü ve maddeleri üzerinde dört siyasi parti ile hükümet adına konuşmalar yapılacak, varsa değişiklik önergeleri ele alınacak. İkinci turda ise, teklifin tümü ve maddeleri üzerinde konuşmalar yapılmayacak, sadece maddeler üzerinde verilmiş değişiklik önergeleri görüşülecek. Birinci turda üzerinde değişiklik önergesi bulunmayan bir madde hakkında ikinci turda önerge verilemeyecek.

REFERANDUM SINIRI 330

Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi için Meclis üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun, yani en az 330 milletvekilinin kabul oyu vermesi gerekiyor. Teklifin görüşmelerinin ikinci turunda, 330'un altında oy alan madde düşecek. Tümünün oylamasında da kabul oylarının 330'un altında kalması halinde teklifin tümü düşmüş olacak. 330-367 arasında bir kabul oyu teklifin halk oylamasına götürülmesi anlamına geliyor. Ancak 330 yani referandum sınırının yakalanmaması durumunda teklif düşecek ve bu tarihinden itibaren bir tam yıl geçmedikçe aynı yasama dönemi içinde yeniden verilemeyecek.

60 GÜN İÇİNDE REFERANDUM

Anayasa değişikliğine ilişkin kabul oyunun 330 olması durumunda Cumhurbaşkanı’nın onaylayıp Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten 60 gün geçtikten sonra referandum yapılabiliyor. Bu durumda, referandumun önümüzdeki Nisan ayı içerisinde yapılması bekleniyor. Referanduma götürülen Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların yürürlüğe girmesi için halk oylamasında kullanılan geçerli oyların yarısından çoğunun kabul olması gerekiyor.

PARTİLERDE DURUM NE?

Anayasa değişikliğini 316 oyla Meclis’e sunan AK Parti ve 39 milletvekili bulunup değişiklikte uzlaşılan MHP’de her ne kadar bu rakamlar referandum sınırını aşıyor görünse de fire endişesi hakim. Özellikle MHP’de 8 ismin “hayır” oyu kullanacağını açıklaması, “hayırcı” olup tepki amacıyla istifa eden Genel Başkan Yardımcısı Atilla Kaya’nın yolunda giden birçok ismin olduğu da MHP kulislerinde konuşulan bir konu.

MHP’DE ÇATLAK BÜYÜYOR

Geçmişte Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı da yapan Kaya’nın parti içerisinde ciddi bir ağırlığının olduğu bilinirken, değişiklik teklifinin parti grubunda bir rahatsız yarattığı ve bu rahatsızlığın da oylama sürecinde iyice kendisini görünür kılacağı ifade ediliyor. Geçen haftaki grup toplantısında partinin Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin grup konuşmasındaki satır aralarında da bu rahatsızlığın çatlakları dışa vurmuş, Bahçeli, “Bir evet oyum var orada da referandum da onu kullanacağım” diyerek, partisini bağlayıcı ifadelerden çok sadece kendi adına konuşması da bu rahatsızlığın göstergesi olarak değerlendirilmişti.

AK PARTİ’DEN DURUM

Fire endişesinin yoğunca yaşandığı ve tüm milletvekillerinin markaja alındığı AK Parti’de ise durum, kapalı bir kutu gibi. AK Parti’nin önemli kurmaylarından ve eski Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in teklife ilişkin “tek adam” çıkışı, AK Parti’deki bir rahatsızlığı olduğunun göstergesi olmuştu. AK Partililer her ne kadar açık bir şekilde bunu dillendiremezse de bu rahatsızlığın olduğu ancak bunun oylamaya nasıl yansıyacağı herkesin merak konusu. Teklifin Meclis’e gelme tarihinin netleşmesiyle birlikte parti içerisinde yükselen “Bizde fire olmaz” açıklamaları da bu endişenin giderek kendisini hissettirdiği şeklinde okunuyor.

Yine 330’un yakalanmaması durumunda gündeme gelecek olan erken seçim seçeneği AK Parti’deki kimi “hayırcıların” önünü almak için sıklıkla dillendiriliyor. AK Parti’de bu süreçte doğrudan Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında gerçekleşen kapalı toplantılar birer ikna toplantısına dönüşmesi de kaygıları artırıyor.

CHP MECLİSİ GERECEK

Genel Kurul’da teklifin sahibi AK Parti ve MHP ile mevcut sistemin devam etmesini isteyen CHP ve HDP grupları arasında sert tartışmaların yaşanması bekleniyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu “Pazartesinden itibaren parlamentoyu izleyin. CHP’nin Türkiye’yi korumak için verdiği mücadeleye tanık olacaksınız” sözleriyle görüşmelerin çetin geçeceğinin sinyalini verdi. AK Parti’nin anayasa değişikliği teklifi görüşmelerinin fazla uzamaması için grup önerisi verilmemesi talebi, CHP tarafından reddedildi.

GÖRÜŞMELERİN İÇERİĞİ

Teklifin tümü üzerinde siyasi parti grupları adına konuşmalar, teamüller çerçevesinde yine 20’şer dakika olacak. CHP adına ilk konuşmayı Antalya Milletvekili Deniz Baykal yapacak. Baykal, kendisine ayrılan sürede partisinin teklife neden karşı çıktığını anlatacak. AK Parti kurmayları, Genel Kurul’daki görüşme sürecinde anayasa ve içtüzük kurullarına azami gayret gösterileceğini kaydediyor. Konuşmalarda herhangi bir kısıtlamaya gidilmeyeceğinin altı çiziliyor. Ancak AK Parti kurmayları, CHP’nin takınacağı tutuma misliyle karşılık verileğini belirtiyor.

2010'DAKİ TAKTİK

AK Parti kanadında, CHP ve HDP’nin 2010’daki anayasa değişikliği oylamasında olduğu gibi içlerinde ‘evet’ diyebilecek milletvekillerini engellemek için oylamaya katılmayabileceği iddiası da dillendiriliyor. CHP ve HDP’liler ise bu iddiaya karşı çıkıyor. Her iki partinin temsilcileri, tam aksine AK Parti ve MHP’de ‘hayır’ oyu kullanabilecek milletvekillerinin kendilerini rahat hissedebilmeleri için oylamaya katılacaklarını ifade etti. Fakat CHP ve HDP grubunun, gidişata göre teklifin tümünün oylanacağı son oturuma katılmayabileceği kaydediliyor.

MUHALEFETİN ENDİŞESİ GİZLİ OYLAMADA

CHP ve HDP’nin üzerinde durduğu en önemli başlıklardan birisi de iki turda da gizli yapılacak olan oylama. AK Parti’nin kendi içerisindeki fireyi engellemek için gizli oylamayı açık bir hale getirebileceği ve yine dokunulmazlıkların kaldırılması sürecinde yaşanan fiili açık oylamanın tekrar etmesi muhalefetin en büyük endişesi. Gizli oylamada milletvekilleri kendilerine dağıtılan "Evet", "Hayır" , "Çekimser" yazan beyaz, kırmızı ve yeşil pullardan birini zarfa koyup sandığa atarak, diğer pulları kabinde bırakması gerekiyor. Ancak dokunulmazlıklar sürecinde AK Parti bu pulları kabinde bırakmak yerine yanını almış ve hatta pullarla fotoğraf dahi çektirmişti. AK Parti’nin bir kez daha milletvekillerinden kırmızı ve yeşil pulları toplayarak olası fireleri engellemesi oylamaya da gölge düşürecek. Ancak teklife destek vermek istemeyen AK Partililerin bu durumda sandığa boş zarf atmak gibi bir yönteme başvurabileceği konuşuluyor.

Kaynak: Diyarbakır Söz