Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2016 yılına ilişkin açıklanan kütüphane istatistiklerini değerlendiren Diyarbakır Halk Kütüphanesi İl Müdürü Ahmet Özbek, Diyarbakır’daki kitap okuma oranının Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu belirtti.
Her gün yaşlı genç binlerce insanın ziyaret ettiği Diyarbakır Halk Kütüphanesinde 2015 yılında 184 bin 986 kitap ödünç alınırken, kütüphanenin günlük bin 500 kişiye hizmet verdiği belirtildi.
“Diyarbakır’da okuma, Türkiye ortalamasının üstünde”
Teknoloji ile beraber gelişen internetin ceplere kadar kütüphaneye alışkanlığını azaltırken, Yenişehir ilçesi Ofis Semtinde bulunan İl Halk Kütüphanesi her zamanki gibi ziyaretçi akınına uğruyor.
Diyarbakır’da kitap okuma oranının Türkiye ortalamasının üstünde olduğuna dikkat çeken Ahmet Özbek, TUİK’e dayandırdığı verilere göre Diyarbakır’da nüfusun yüzde 5'inin kütüphaneye üyeyken Türkiye ortalamasının ise yüzde 1'de kaldığına işaret etti.
“3 yaşından 80 yaşına hizmet verir”
Kütüphanenin haftada 6 gün hizmet verdiğini dile getiren Ahmet Özbek, sınavlara hazırlananların ve kitapseverlerin her gün sabah erken saatlerde kütüphane önünde kuyruk oluşturduğunu söyledi.
Halk kütüphanelerinin toplumun tamamına hizmet veren kurumlar olduğunu ifade eden Özbek, “Kütüphaneler, toplumda belli bir kesimi hedef bilip hizmet veren kurumlar değildir. Bu sebeple 3 yaşından 80 yaşına kadar hizmet alabileceği yerlerdir. Girişte sol tarafta oyuncak kütüphanemiz var. 3 ile 6 yaşındaki çocuklar faydalanıyor. Ayrıca çocuk kütüphanemiz de var, buradan da 6 ile 14 yaş grubu yararlanıyor.” dedi.
“Hizmette ayrım yapılmaz”
Herhangi bir yaş, ırk, milliyet, din ayrımı yapmaksızın toplumun tamamına hizmet veren bir kurum olduklarına dikkat çeken Özbek, “Engelliler için giriş katında engelsizler kütüphanemiz var. Engelin her türlüsüne yönelik kütüphanelerimiz hizmet veriyor. Süreli yayınlarda 300 dergi ve günlük 8 adet ulusal gazete ile yerel gazetelerden oluşan bir gazete ile hizmet veriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Uzak köyler ödünç kitap hizmeti!
Özbek konuşmasının devamında, “Birinci katta teknoloji ve çalışma salonumuz var. Film izlenilip, müzik dinlenilecek hatta oyun oynanacak bir salonumuz var. Ahmet Arif Edebiyat kütüphanemiz de ihtisas olarak halka hizmet veriyor. Ayrıca serbest çalışma salonumuz bulunuyor. Uzak köylere, gezici kütüphane ile ödünç kitap verme hizmeti götürüyoruz. ” şeklinde konuştu.
“Kütüphane binası 40 yıldır hizmet veriyor”
Özbek, “Diyarbakır il Kütüphanesi binasında 1978 yılından beri bu binada hizmet veriliyor. Tabi bu bina hizmeti yeterince karşılamıyor. Her ilçemizin bir kütüphaneye ihtiyacı var. Merkez binasının büyütülmeye ihtiyacı var. Sadece Diyarbakır değil tüm Türkiye genelinde kütüphane kapasiteleri yeterli değildir. Yeni halk kütüphaneleri planlarına ihtiyacımız var.” dedi.
“Okuma eylemi başarma eylemi değildir”
Özbek konuşmasının sonunda, “Okuma eylemi sınava girip başarma değildir. Okuma eylemi bilgi edinme, bilgiyi kullanma, bilgiden sonuç çıkarma ve bilgiyi üretime dönüştürme eylemidir. Bilgiye sahip insanlar, dünyayı yönetir. Amerika, Rusya ve Avrupa ülkeleri bilgiye sahip oldukları için dünyayı yönetiyor. Okumayı meslek sınavı gibi görmek yanlıştır.” ifadelerini kullandı.
“Daha büyük olabilirdi.”
Duyguların paylaşan Kütüphane üyelerinde Mahsum Çelik, “Kütüphaneye sınav süreçlerinde geliyoruz. Daha önce YGS ve LYS çalışırken gelmiştim. Şimdi ise KPSS’ye çalışıyorum. Buradan verim alabiliyoruz ancak yer sıkıntısı var. Daha büyük olabilirdi.” diye konuştu.
“Muhtaç olmaktansa, çalışmalı”
Ramazan Alkan ise “2 haftadır kütüphaneye geliyorum, lise öğrencisiyim. Matematik ve Fizik dersine çalışmak için geliyorum. Okul derslerimi geliştiriyorum. Kütüphaneden memnun kaldım. Ortam iyi, daha sonra da zaman buldukça buraya gelebilirim. Tek çare okumak! İnsanlara muhtaç olmaktansa, çalışıp yükseklere gelebiliriz.” şeklinde konuştu.
“Her gün Karacadağ’dan geliyorum!”
3 yıldan beri il halk kütüphanesine geldiğini söyleyen Mehmet Agil de “Geliş sebebim tarih alanında kendimi geliştirmektir. Buradan istediğim kitabı bulabiliyorum. Diyarbakır Karacadağ’dan geliyorum. Hergün köyden geliyorum. Kitap satın almama gerek kalmıyorum. Kendimi geliştirmek istemiyorum. Karacadağ’da kütüphane yok. Buraya daha çok kitap getirmeliler.” dedi.
