Felç kalmanın bedeli 30 bin!

AYM, Diyarbakır'da polis kurşunuyla felç olan Cembeli Erdem için, "Yaşam hakkının ihlali" nedeniyle, 30 bin lira manevi tazminata hükmederken, yeterli soruşturma yapılmadığı bildirildi.

Felç kalmanın bedeli 30 bin!

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yapılan boykot mitinginin ardından düzenlenen yürüyüşte sivil polislerin havaya ateş açması sonucu ağır yaralanarak felç kalan işitme engelli Cembeli Erdem’in Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuru sonuçlandı. Mahkeme Erdem'in yaşam hakkının ihlal edildiğine hükmederek kendisine 30 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.

AYM'NIN TAZMİNAT HÜKMÜ

AYM'nin karar gerekçesinde, yetkili makamların maddi gerçeği açığa çıkarabilecek, olayı aydınlatabilecek tedbirleri ya hiç almadığı ya da bu konuda gecikme gösterdiği ifade edilerek, bu durumun, yaşam hakkı kapsamında etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün usul boyutunun ihlaline yol açtığı kaydedildi.

KASITLI, NİTELİKLİ YARAMA

"Kasıtlı nitelikli yaralama" suçundan hakkında dava açılan R.Ç, Asliye Ceza Mahkemesince 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Olayın taksirle gerçekleştiği kanaatine varan mahkeme, sanık polisin cezasının açıklanmasını geri bırakıp, herhangi bir tedbir kararı uygulamadı. Bu karar üzerine Erdem, AYM'ye başvurmuştu.

DİYARBAKIR-Anayasa Mahkemesi (AYM), Diyarbakır'da eylem yapan bir grubun yakınından geçerken, polisin havaya açtığı uyarı ateşi sırasında yaralanarak felç geçiren vatandaşa yaşadığı olayın yeterli şekilde soruşturulmadığı gerekçesiyle 30 bin lira tazminat verilmesine hükmetti.

SUR İLÇESİNDEKİ GÖSTERİLER

Resmi Gazete'de yayımlanan AYM kararına göre, polis, 27 Ağustos 2010'da akşam saatlerinde, Sur ilçesi Balıkçılar Başı mevkisinde silahlı terör örgütü lehine gösteri yaparak, emniyet güçlerine saldıran bir grubu dağıtmak için havaya uyarı ateşi açtı.

Bu sırada, evine giden Cembeli Erdem, göğsünden yaralandı. Olay yerinde bulunan kolluk kuvvetlerince çağrılan ambulansla önce Diyarbakır Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Erdem, ardından hayati tehlikesinin bulunması üzerine Dicle Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi.

KURŞUN FELÇ ETTİ

Geçirdiği ameliyatlar sonucu hayati tehlikeyi atlatan Erdem, omurilik hasarına bağlı olarak felç kaldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Laboratuvarında incelenen mermi çekirdeğinin deforme olması nedeniyle hangi silahtan atıldığı tespit edilemedi.

POLİSE HAPİS CEZASI

Olay yerinin yakınında bulunan Diyarbakır PTT Başmüdürlüğünün güvenlik kameralarındaki kayıtların silindiğini tespit eden savcılık, olay günü görevli polis memurlarının silahlarına kriminal inceleme yaptırdı. İncelemede merminin, Terörle Mücadele Bürosunda görevli R.Ç'ye ait silahtan atıldığı belirlendi.

KASITLI, NİTELİKLİ YARAMA

"Kasıtlı nitelikli yaralama" suçundan hakkında dava açılan R.Ç, Asliye Ceza Mahkemesince 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Olayın taksirle gerçekleştiği kanaatine varan mahkeme, sanık polisin cezasının açıklanmasını geri bırakıp, herhangi bir tedbir kararı uygulamadı.

USÜL BOYUTU İHLAL EDİLDİ

Erdem, bunun üzerine "yaşam hakkının ihlal edildiği" gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvuruda bulundu.  Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan "yaşam hakkı kapsamında etkili soruşturma yürütme" yükümlülüğünün usul boyutunun ihlal edildiğine hükmeden yüksek mahkeme, Erdem'e 30 bin lira tazminat ödenmesine karar verdi.

Kararın gerekçesinde, yetkili makamların maddi gerçeği açığa çıkarabilecek, olayı aydınlatabilecek tedbirleri ya hiç almadığı ya da bu konuda gecikme gösterdiği ifade edilerek, bu durumun, yaşam hakkı kapsamında etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün usul boyutunun ihlaline yol açtığı kaydedildi.

DELİLLER ZAMANINDA TOPLANMADI

Erdem’in avukatı Keziban Yılmaz başvurusunda olaya ilişkin etkin bir soruşturma yürütülmediğini ileri sürerek, olay yerindeki kamera kayıtlarının ellerine altı ay sonra ulaştığını, iki ay muhafaza edilmesinin ardından da silindiğini belirtti. Yılmaz yine olayın aydınlatılabilmesi için Erdem’e isabet eden mermi ile kovanların karşılaştırılması için altı ay beklendiğini söyledi. Soruşturma sürecinde olay yerinde uygulamalı keşif yapılmadığına da başvurusunda yer veren Yılmaz, “Soruşturma üzerinde durulması gereken en önemli husus ise şüpheli polis memurunun ilk ifadesinin bir engel bulunmadığı halde olaydan yaklaşık 3 yıl, silahın olayda kullanıldığının ekspertiz raporu ile anlaşılmasından yaklaşık 2 yıl sonra alınmış olmasıdır” dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz