Huzuru birlikte inşa ediyoruz!

Çavuşoğlu, "Artık sizin paralarınız, Diyarbakırlı kardeşlerimizin vergileri, 80 milyonun vergileri teröristlere gitmiyor. Diyarbakırlılara ve milletimize hizmet olarak gidiyor. Aynı hizmetleri Afrin'e gidip oradaki kardeşlerimize de vereceğiz" dedi.

Huzuru birlikte inşa ediyoruz!

Dün günübirlik Diyarbakır'a çıkarma yapan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yoğun bir mesai yaşadı. Vali Hasan Basri Güzeloğlu'nu tarihi İçkale'deki makamında ziyaret eden Çavuşoğlu ilk olarak burada, Diyarbakır'la ilgili tespitlerde bulundu. Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğ ve Ebübekir Bal'ın eşlik ettiği Bakan Çavuşoğlu, Diyarbakır'da alınan tedbirler sayesinde yöre halkının huzur içinde yaşadığını belirterek, "Diyarbakır'ın huzur ve güven bakımından Türkiye'nin diğer şehirlerinden hiçbir farkı yoktur. Diyarbakır, çok önem verdiğimiz bir şehirdir. Diyarbakır hizmetin en önemlisini hak ediyor, huzur ve barışı da herkesten fazla hak ediyor" diye konuştu.

Çavuşoğlu, ABD Başkanı Trump'ın, YPG'nin kontrol ettiği alanların yeniden inşası için ayrılan bütçeyi dondurma kararını değerlendirdi. Trump'ın kararını olumlu bulduklarını; fakat geç kalınmış karar olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Esasen silah veya maddi yardım olsun, Suriye'deki halklara verilmesi gerekiyor. Bugün Suriye'de yerinden edilmiş 500 binden fazla Kürt var. Bunların büyük bir çoğunluğu da YPG tarafından sürgüne gönderilmiş Kürtlerdir; ama sadece Kürtler değil, Araplar, Süryaniler, Türkmenler var. Yani sürgüne, zorla göçe gönderilen çok sayıda insan var. Bu insanların geri dönmesine harcanması lazım. Şu an DEAŞ'tan temizlenen bölgede insanların daha iyi şartlarda yaşaması için bu paraların harcanması lazım. İşte o zaman bölgeyi istikrara kavuştururuz" dedi.

'NE DEDİĞİNİ BİLMEYEN BİR ÜLKE'

Fransa'nın, Suriye'nin kuzeyine asker göndermesine ilişkin iddiaları değerlendiren Çavuşoğlu, şöyle konuştu: "Fransa, bu söylemi yalanladı sonra 2- 3 defa düzeltme yaptı. Ne dediğini bilmeyen, ne yapacağını bilmeyen bir ülkeyle karşı karşıyayız"

'TEL RIFAT'TA FERYAT YÜKSELİYOR'

Suriye'nin Tel Rıfat şehrindeki son gelişmelere ilişkin Çavuşoğlu, bölgenin henüz alınmadığını; ama orada yaşayanlardan feryatların yükseldiğini söyledi.

BURADAKİ GENÇLİK YAKIP YIKAN DEĞİL

Bakan Çavuşoğlu, valilik ziyaretinin ardından AK Parti Diyarbakır Gençlik Kolları 5'inci Olağan Kongresi'ne katıldı. Şehitlik Spor Kompleksi'nde yapılan kongrede konuşan Çavuşoğlu, Diyarbakır'a 16 yılda 24 milyar liralık yatırım yapıldığını belirterek, "Buradaki gençlik; yakıp yıkan, kırıp döken gençlik değildir. Buradaki gençler hendekler kazan, kendi hemşerilerine hayatı zehir eden gençler değildir. Eline sopa, molotof alan, kıran, yakan, yağmalayan gençler değil. Bu gençler yıkmaz yakmaz, ancak inşaa eder. Bizim dualarımız ortak, kıblemiz birdir. Ülkemizi daha yükseklere çıkarmak için bozan yıkan, başkalarının topraklarına göz diken bir ülke değil, çağdaş, barış ve huzurla imar eden birleştiren, insan haklarına saygılı bir Türkiye’ye hep birlikte yürüyoruz" dedi.

'PKK'NIN ZULMÜNDEN YPG'NİN VAHŞETİNDEN KARDEŞLERİMİZİ KURTARACAĞIZ'

Ayrılık tohumları ekmek isteyenlere fırsat verilmeyeceğini söyleyen Çavuşoğlu, "Başkalarının kayığına hiçbir zaman binmeyeceğiz. O kayık Diyarbakır gençlerine bu güne kadar korkudan, ölümden ve zulümden başka birşey vermedi. Sizlerle birlikte kutsal bir davanın peşindeyiz. Çalışırken etnik ayrımcılık, mezhepçilik, ideolojik ayrımcılık yapmayacağız. Tüm vatandaşlarımızı kucaklayacağız. Onları baskıdan, zulümden birlikte kurtacağız." diye konuştu.

YPG VE PKK 30'A YAKIN FARKLI KÜRT SİYASİ PARTİYİ KAPATTI

Konuşması sık sık 'Kahrolsun PKK' ve 'Çavuşoğlu bizi Afrin'e götür' sloganları ile kesilen Çavuşoğlu, "İnşallah birlikte Afrin'e gideceğiz. Bugün PKK ve YPG’ye karşı mücadele veriyoruz. PKK ve YPG’ye destek verenler kim? Türkiye’nin ve İslam’ın dostları mı, düşmanları mı? Neden sadece YPG ve PKK’ya veriyorlar. Suriye topraklarında YPG ve PKK’nın sürgüne gönderdiği 500 binden fazla Kürdün hakkını savunan var mı? YPG, PKK Kürtlerin hakkını savunuyorsa, bu kadar Kürt kardeşimizi Suriye'den zorla kaçırtarak, onların mallarını mülklerini elinden niye aldı?  PKK da İslam düşmanı, onlara destek verenler de İslam düşmanıdır. Avrupa'da PKK'ya destek verenler aynı zamanda İslam düşmanıdır. Sizler inançlı ve muhafazakar olduğunuz için sizlerin hakları onların umrunda değil. Aynı şeyi Alevi kardeşlerimize de yapıyorlar. İnançlı Alevileri sevmiyorlar. Ali'siz, Ateist Alevi yaratmaya çalışıyorlar. Bazı Avrupa ülkeleri de sadece onlara destek veriyor." dedi.

'KÜRT ANNE EN GÜZEL CEVABI VERDİ'

Konuşmasında HDP'yi de eleştiren Çavuşoğlu, "Bugün Türkiye'de HDP’nin içinde önemli yerlerde olan ve dışarıda güya Kürtlerin haklarını savunmak için gönderdikleri ve şimdi partiyi teslim ettikleri kişiler Kürt mü? Neden bu kişiler bu partide? Çünkü ideoloji olarak Türk devletinin yakılmasından, yıkılmasından yanadırlar. O yüzden birlikteler. Diyarbakır'daki hizmetleri görüyorum. Artık Diyarbakırlı kardeşlerimizin vergileri, 80 milyonun vergileri teröristlere gitmiyor. Diyarbakırlılara ve milletimize hizmet olarak gidiyor. Aynı hizmetleri Afrin’deki kardeşlerimize de vereceğiz. Dün televizyonda izledim. Rudaw'dan bir muhabir Afrin de bir Kürt anaya yönlendirme yaparak soruyor. "Türk askeri sizi rahatsız etti mi? Türk askeri sizi bombaladı mı? Türk askeri baskı yaptı mı?" Kürt ana da cevap veriyor. 'Evladım, bizden ayran istediler. Ben de onlara su gönderdim. Gelip rahatsız etmediler. Dağların arkasındaki yerleri bombaladılar, bizi bombalamadılar.' diyor. Muhabir ısrarla yönlendirici bir şekilde soruyor. En son diyor ki Kürt ana, 'Bu PKK dünyadan gittikten sonra her yere huzur gelecek. Benim yolum yok, elektriğim yok. Sen bunları niye sormuyorsun da hep bu Türk askerini soruyorsun' diyor. İşte en güzel cevabı oradaki Kürt ana veriyor. Çünkü onlar PKK’dan ve YPG’den çok çektiler. Biz Suriye’de barış için çalışıyoruz. Irak’ın yeniden inşaası için çalışıyoruz." diye konuştu.

BARZANİ İLE GÖRÜŞMESİNİ AÇIKLADI

Türkiye'nin Irak'ta, Suriye'de de Kürt kardeşlerine karşı olmadığını ifade eden Çavuşoğlu, aralarında geçen ikili diyaloğu şöyle anlattı:

"Referanduma karşı olduk. Neden karşı olduğumuzu Mesut Barzani'ye çok güzel bir şekilde izah ettik. 'Mesut bey, Türkiye'yi ne olarak görüyorsunuz ?' dedim. 'Türkiye bizim en güvendiğimiz ülke, bize her zaman en büyük desteği veren ülke, her zaman zor şartlarda bize yardım yapan ülke ve şu anda maaşlarımızı ödeyemezken Türkiye bize mali yardım yaptı' dedi. Tamam güzel, o zaman güveniyor musun? 'Güveniyorum.' Irak'taki Kürt kardeşlerimizin hakkıysa derdin, varız ve destekliyoruz. Anayasal mevcut haklarınızı savunuyoruz. Bunu Bağdat'taki basın toplantısında da söyledim. Fakat sen bu referandumda daha fazla hak elde edebileceğini düşünüyorsan, elindeki mevcut de facto kullandığın haklar da gidecek. Haberin olsun Mesut Bey. Mesut bey, sen masada daha güçlü olurum dersen referandumda korkarım ki masaya da oturamayacaksın. Mesut bey, Irak'ta Kürtleri birleştireceğini düşünüyorsan yanlış düşünüyorsun, yanlış yapıyorsun. Ben de görüştüm Kürt parti başkanlarıyla. Kürtleri sen bölüyorsun. Bu referandumu yaparsan Irak, Haşdi Şabi, diğerleri ve PKK'yı senin üstüne salacaklar Mesut bey. 'Doğru söylüyorsun, PKK birinci derecede benim düşmanım. Buradaki Kürtlerin düşmanı ve ikinci derecede de Türkiye'nin düşmanıdır' Dedim ki, 'O zaman gel etme, yanlışa düşme.' Dedi ki; 'Ben bir tek Türkiye ne der ona bakarım. Ben Türkiye'nin nasihatını dinlerim. Biz Bağdat ile diyalog halinde olalım. Sizlerle de iletişim halinde olalım. Seni arayacağım.' Mesut bey bir daha beni aramadı. Ben ise Erbil'de onun sarayına gittim. Bu samimi görüşmelerimi, düşüncelerimi ve tespitlerimi Bağdat'tan sonra kendisiyle paylaştım.

KUZEY IRAK'TA KİM KARLI ÇIKTI?

Peki ben şimdi size soruyorum? Kim karlı çıktı? Oradaki Kürt kardeşlerimiz karlı çıktı mı? Tüm tartışmalı topraklar elden gitti mi? Tartışmalı bölgelerdeki petrol kuyuları elden gitti mi? Havaalanı kontrolü KDP'de, yani daha doğrusu bölgesel yönetimdeydi. Şimdi yönetim Bağdat'a geçti mi? Gümrük kapılarının kontrolü yine peşmerge ve İKBY'deydi. Şimdi onların kontolünden Bağdat'a geçti mi? Geçti. Referandum da iptal oldu. Ne faydası oldu? Peki Haşdi Şabi ve diğerleri saldırdı mı? Allah'tan İbadi sorumlu davrandı da durdurdu."

TALABANİ'NİN PARTİSİ VE GORAN PKK'YA YARDIM ETTİ

Bu dönemde PKK'nın şehrin içine kadar indiğini söyleyen Çavuşoğlu, "Orada bazı partiler PKK'ya yardım etti. Talabani'nin partisi, Goran yardım etti. Ama dışarda bazı ülkelerin teşviği ve desteği de oldu. Hep dışardan birileri geliyor, kullanıyor, alet olanlar bedelini ödüyor. Ama sadece onlar değil masum halk ödüyor. Şimdi diyor ki Mesut bey 'Valla bazı ülkeler bize söz verdi. Onlar iki yüzlü davrandı. Siz samimi davrandınız, biz sizi dinlemedik. Vallahi hataydı.' Biz o dönemde bile Kürt kardeşlerimizin zarar görmesi için olumsuz adım attık mı, kapıları kapatttık mı? Sadece hava sahasını kapattık. Çünkü Irak da bu bölgeye hava sahasını kapatmıştı. Şimdi hava sahasını açtık. Bazı komşu ülkeler bize 'Gelin kapıları kapatalım. Bunlar açlık içinde, sefalet içinde olsun da ders alsınlar.' dediler. Biz dedik ki 'Biz bunu yapamayız. Oradaki Kürt kardeşlerimizin bir hatası yok. Yöneticilerin stratejik hatalarını Kürt kardeşlerimiz ödememeli.' Şimdi herşey normalleşiyor Bağdat ve Erbil arasında. Biz bunu istiyoruz. Başkalarının gelip ahkam kesmesini, sınırlar biçmesini istemiyoruz." dedi.

Kaynak: Diyarbakır Söz