Görüş Bildir

İkili Konuştu!

Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Zana: "Öcalan'ın mesajlarını Mesut Barzani'ye lettik.Barzani'nin yazdığı mesajı da tekrar Öcalan'a ileteceğiz. Bütün çaba, mevcut sürecin kalıcı hale dönüşmesidir"

İkili Konuştu!

ERBİL- Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, "Öcalan'ın mesajlarını Mesut Barzani'ye lettik. Barzani'nin yazdığı mesajı da tekrar Öcalan'a ileteceğiz. Bütün çaba, mevcut sürecin kalıcı hale dönüşmesidir" dedi.

HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) Erbil kentindeki temaslarının üçüncü gününde Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) Erbil ofisinde bir basın toplantısı düzenledi.

 

ZANA VE ÖNDER AÇIKLAMA YAPTI

Leyla Zana, Türkçe ve Kürtçe konuşmasında, temasları kapsamında dün IKBY Başkanı Mesut Barzani ve bugün de Başbakan Neçirvan Barzani ile bir araya geldiklerini söyledi.

Öcalan ile Barzani arasındaki iletişimin 9 Şubat komplosuyla koptuğunu belirten Zana, "Biz sürecin emekçileri olarak arada kopan iletişimi sağlamak için bir köprü ayağı rolünü oynuyoruz. Doğal olmayan bir iletişim kopukluğundan bahsetmek istiyorum. Barzani ve Öcalan'ın daha önce doğal iletişimleri vardı ve güçlüydü. Ama 9 Şubat komplosundan sonra bu doğal iletişim ağı bir kopuşa ve uzun süre birbirlerinden bilgi alamamaya, düşünce ve duygularını paylaşamamaya sebep oldu" diye konuştu.

İlk defa Sırrı Süreyya Önder ile 25 Ocak 2014'te Öcalan'ı, İmralı adasında ziyaret ettiğini hatırlatan Zana, şöyle devam etti:

 

ÖCALAN'IN MEKTUB İÇERİĞİ

"İmralı'da ziyaretimizi gerçekleştirdik. Aynı zamanda Öcalan'ın düşüncelerini, duygularını, öngörülerini bölge başkanı Mesut Barzani'ye ilettik. İkisinin de gerek bölge halkları için gerekse Kürt halkının özgürlükleri için düşüncelerinin birbirine yakın olduğuna tanıklık ettik. Öcalan'ın mesajlarını, Mesut Barzani'ye ilettik. Barzani'nin yazdığı mesajı da tekrar Öcalan'a ileteceğiz. Bütün çaba, mevcut sürecin kalıcı hale dönüşmesidir."

Zana, bazı Kürt hareketleri arasında bir takım anlaşmazlıklar olsa da halklar arasında bir ayrım olmadığını, Kürt Ulusal Kongresi'nin yapılması için daha güçlü hazırlıkların yapılacağını dile getirdi.

Leyla Zana, "Kandil'deki arkadaşlarımızı, kardeşlerimizi de ziyaret ettik. Görüşme çok anlamlı, önemli ve tarihiydi. Bu çalışmanın çabacısı olacağız" dedi.

Leyla Zana, bir gazetecinin Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi'nin kurulmasıyla ilgili düşüncelerini sorması üzerine "Ben Halkın Emek Partisi geleneğinden gelen birisiyim. Bütün Kürt partileri benim için değerlidir. Sonuçta kurulan her yeni parti, kendi halkına daha iyi hizmet için kurulur. Ama üzülsem mi sevinsem mi bilmiyorum. Ben hala siyasi yasaklıyım, parlamenter olabiliyorum, halkımı temsil edebiliyorum ama bir partide görev alamıyorum. Eğer görev alabilmiş olsaydım şu an BDP'de olurdum. Yine aynı sırada oturuyorum ama özellikle resmi makamlarda, parti meclisinde görev alamıyorum. Alamamın sebebi de siyasi yasaklı olmamdır. Türkiye'deki KDP'nin kurulmasına başarılar diliyorum" değerlendirmesinde bulundu.

İHTİLAFLARI GİDERMEK

Sırrı Süreyya Önder ise "Bölgeye barış getirmenin olmazsa olmaz aşamalarından birisi Kürtlerin kendi içerisindeki ilişkileri bir istikrara kavuşturmaktan ve ihtilafları gidermekten geçiyor. Öcalan, Barzani'ye bir mektup gönderdi. Gerek sürece gerekse Kürtler arasındaki ilişkilere dair temenni ve önerilerini dile getirdi. Biz bunu, Leyla Zana ile birlikte Barzani'ye ilettik. Büyük bir hüsnü kabul gördük. Anladık ki özellikle Kürt Ulusal Kongresinin önündeki engeller aşılamayacak engeller değil. Bu anlamda samimi bir çabaya tanıklık ettik. Umuyoruz ki en kısa zamanda bu gerçekleşecektir. Bu olduğu zaman sadece Kürt Ulusal Kongresi gerçekleşmekle kalmayacaktır, aynı zamanda bölgeye barışın gelmesi ve demokratik siyasetin, demokratik cumhuriyetlerin egemen olması noktasında önemli bir lokomotif güç işlevi görecektir" şeklinde konuştu.

Önder, KCK yöneticileriyle de bir toplantı yaptıklarını belirterek, "Hem izlenimlerimizi aktardık hem de Öcalan'ın önerilerini paylaştık. Onları da dinledik. Neçirvan Barzani ile de görüştük. Mutlu ve iyimser bir şekilde bu sürecin daha da gelişmesini mümkün görüyoruz. Bu duygularla Kürdistan'dan ayrılacağız" ifadelerini kullandı.  

Sırrı Süreyya Önder, mektubun içeriğiyle ilgili soruya ilişkin, "nezaket mektubuydu" ifadesini kullanırken Zana, "Kürtlerin özgürlüğü ve barış süreciyle ilgili bir mektuptu. Mektubun muhatabı Barzani'dir. Siz ona sorabilirsiniz" yanıtını verdi.

Önder, internet sitelerinde yayınlanan sorgu görüntüleriyle ilgili Abdullah Öcalan'ın ne düşündüğüyle ilgili soru üzerine, şu değerlendirmeyi yaptı:

YENİ BİR MEKTUP TRAFİĞİ

"Son görüşmemizde Öcalan'a bunu sorduk. İzlemişti. Bunun gladyonun bir montajı olduğunu söyledi. Tam da barış sürecinin ivme kazanmaya başladığı bir zamanda bunun gündeme getirilmesinin çok sinsi bir hesapla yapılmış bir şey olduğunu ifade etti. Gerçeklikle ilgisi yok, benim bu konudaki temel düşüncelerim savunmalarda vardır. Başından beri aynı tutarlılık içerisindedir. Legal, açık, gizli düşüncelerim bundan ibarettir. Bunu yapanların gladyonun her vesileyle kullandığı ve bu yüzden herkes tarafından gayet iyi bilinen bir kesimin operasyonu olduğunu söyledi."

 "HÜDA-PAR ile ilgili Öcalan'ın görüşleri nedir?" sorusuna ise Önder, "Öcalan, özeleştiri istiyor. Çünkü vaktiyle insan haklarına aykırı birçok işte kullanıldıklarını düşünüyor. Bununla bir yüzleşme yapmalarını ve bu yüzleşmeyi de halka açık bir şekilde yansıtmalarını bekliyor. Bu süreci benimsedikleri zaman demokratik siyasette yer alabileceklerini söylüyor. HÜDA-PAR'a dair genel yaklaşım budur" yanıtını verdi.

Önder ve Zana, Erbil'deki temaslarının ardından Türkiye'ye döndüler.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi