Görüş Bildir

Kılıçdaroğlu’nun ifadesi çok açık

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Kılıçdaroğlu’nun stratejisi çok açıktır. CHP, 2019 yılında Sivas'ın batısına geçmek için HDP'den vize almaya çalışmaktadır." dedi.

Kılıçdaroğlu’nun ifadesi çok açık

Soylu, AK Parti Maçka İlçe Başkanlığının 6. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, CHP'yi eleştirdi.

Gümüşhaneli öğretmen Necmettin Yılmaz'ın Tunceli'de şehit edildiğini anımsatan Soylu, şunları dile getirdi:

"Bir CHP Tunceli Milletvekili, çıkıp Meclis'te bunu sert bir şekilde, bütün milletimizin gönlünün yağlarını eritir, nefes aldırır şekilde kınamıştı. Onu koro halinde nasıl susturduklarını hatırlıyor musunuz? Neden? Çünkü 2019 ittifakı bozulmasın istiyorlar. Dertleri bu, başka hiçbir şey değil. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, zannediyorum, Kıbrıs televizyonudur, belki başka bir şeydir... Aşağıda Irak'ın bir yerlerindeki bir haber ajansı veya basın kuruluşu, verdiği iki beyanat var, birinde diyor ki: 'Bizim HDP ile 2019'da birlikte olmamız lazım.' Aşağısını da dolduruyor. Zihniyeti görüyorsunuz. Bir taraftan bizim terör politikamızı engellemeye çalışıyorlar, bir taraftan terörü muhafaza etmeye çalışıyorlar, bir taraftan da HDP ile PKK'nın sözcü partisiyle birlikte olmaya çalışıyor."

Aksünger'in açıklamalarının devamı olduğuna dikkati çeken Soylu, "Öbür yayın kuruluşuna da şunu söylüyor. Bu 93 belediyeye kayyum atadık ya diyor ki: 'Burada öyle işler oluyor ki bütün HDP'lileri bunlar görevden aldılar. Burada yolsuzluklar diz boyu.' Bir taraftan da bizim atadığımız adama çamur, iftira atıyor, kirletmeye çalışıyor. Ne kadar sinsi, zalim, haksız ve milletin kanına dokunan bir politika. Doğru söylüyorsun ya o belediyelerden 13 yaşındaki kızları dağlara götürüp terörist yapmaya çalışırken zırnık sesin çıkmadı. Ocak ayından itibaren 38 teknisyen, işçi, Eren'im dahil olmak üzere, daha iki gün önce sene-i devriyesi olan kıymetli Hakkarili milletvekili adayım Ahmet Budak dahil olmak üzere bir tekinizin sesi çıkmadı, sivillik adına, insanlık adına ve millet adına." şeklinde konuştu.

"PKK için hepiniz seferber oldunuz." ifadelerini kullanan Soylu, şöyle devam etti:

"Dertleri şu: PKK'nın sivil katliamlarını sıvayacaklar, kapatacaklar. Çok net ve çok açık söylüyorum, bizim bu konuda taviz vermemiz mümkün değildir. Neyle mücadele ettiğimizi, nasıl bir mücadele ortaya koyduğumuzu da biliyoruz. Bu büyük mücadele aynı kararlılıkla devam edecek. Dün akşam Cumhurbaşkanımız, 'İnlerine inlerine girmeye devam edeceğiz.' dedi. Zannetmeyin sadece sınırlarımızın içerisinde, onlar kendilerini güvende hissettikleri neresi varsa Türk'ün şerefli askeri, jandarması, polisi, korucusu ve milleti onlara güvenli gördükleri yerlerde tarihi bir ders vermeyi kendilerine vazife edinmiştir, bunu herkes böyle bilsin."

Siyaseti bilmeyen insanlar olmadıklarını dile getiren Soylu, "Kılıçdaroğlu’nun stratejisi çok açıktır. CHP, 2019 yılında Sivas'ın batısına geçmek için HDP'den vize almaya çalışmaktadır. Bunlar sadece benim analizlerim değildir. Bilmenizi isterim ki bunlar birer söylem değildir. Bunlar hem CHP'nin hem HDP'nin yetkili ağızlarından değişik vesilelerle biraz önce ifade ettiğim gibi toplumla paylaşılmaktadır çünkü 2019'da HDP ile CHP birlikte olacaksa bir temizlik yapmaları gerekir ve HDP'ye bir CHP maskesi takmak gerekir. Hani 7 Haziran seçimleri öncesinde birilerinin ellerine saz verip onlardan sözde melek icat etmeye çalıştıkları gibi." değerlendirmesinde bulundu.

- "Biz çok sıkıntılar çeken bir milletiz ve nesiliz"

Milletin bunların hepsini hatırladığına işaret eden Soylu, "Biz çok sıkıntılar çeken bir milletiz ve nesiliz. Bizden iki, üç nesil öncesi her birisi çok sıkıntılar çekti. Bugün 16 Eylül ve bu tarihin bir anlamı var bizim için. 16 Eylül 1961'de şu karşı karşıya kaldığımız olayların tamamına yönelik bir şekilde aynı anlamda, aynı iftiralarla, aynı süreçlerle, aynı karalamalarla bu ülkenin iki bakanı idam edildi. Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan." şeklinde konuştu.

Soylu, 17 Eylül'de ise Başbakan Adnan Menderes'in idam edildiğini anımsatarak, şunları anlattı:

"Bize dediler ki: 'Sakın adam sevmeyin, sakın bu ülkeyi yönetmeye kalkmayın, ey kara kalabalıklar, ey bu ülkedeki köylüler, eli nasırlılar, ey 'Evladım, kızım hakim olsun, doktor olsun.' diyenler, sizlere sesleniyoruz, sizlerin demokrasiyle bu ülkeyi yönetecek bir irade ortaya koyma hakkınız yoktur.' dediler. Korkuttular, ürküttüler, sindirdiler. Rahmetli Adnan Menderes'in idam fotoğrafını önümüze koydular, 1980 darbesini yaptılar, 28 Şubat'ı yapıp bu ülkede kimin şurasında (dizini göstererek) namaz kılıyor, izi var diye herkese baktılar. Camilere girenlerin şeceresini tuttular, evlerine gittiler, kim Alevi, kim Sünni, kim beş vakit namaz kılıyor, kim kılamıyor. 'İstediğimiz zaman bu fay hatlarını nasıl karıştırırız?' diye herkesin şeceresini tuttular. Yetmedi, 27 Nisan'da aynısını yapmaya çalıştılar, dediler ki: 'Sizin adam sevme ve bu ülkeyi yönetme hakkınız yok. Biz geliriz, darbe yaparız, ekonomik kriz yaparız, değerlerinize dokunuruz.' dediler.

Bu aziz ve asil milleti kendi geleneğinden, göreneğinden ve inancından yoksun bırakmaya çalıştılar. Bu millet ürkmedi, korkmadı, sinmedi, rahmetli Adnan Menderes'in idamından da korkmadı, Recep Tayyip Erdoğan'ı daha çok sevdi."

Bakan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"15 Temmuz'un üç sebebi vardı. 'Ya işgal ederim ya istikametini değiştiririm, 2023, 2053, 2071 hedeflerinden onu vazgeçirtirim veya onu hareket edemeyecek kabiliyete düşürür, onu zayıflatırım.' Bunlar bu milleti tanımıyorlar ki. A ahmaklar, siz 1960'da darbe yaptınız, 65'de bu millet Adalet Partisini iktidara getirdi. Ahmaklar, siz 1980'de darbe yaptınız, ahmaklar 1983'de bu millete 'Sakın Özal'a oy vermeyin.' demenize rağmen bu millet 83'de rahmetli Özal'ı tek başına iktidara getirdi. Ahmaklar, siz 28 Şubat'ı yaptınız, 'Sakın ha bu ülkeyi yönetmeye kalkmayın.' dediniz. Tayyip Erdoğan'ı hapse gönderdiniz, bu millet 3 Kasım 2002'de Tayyip Erdoğan'ı tek başına iktidar yaptı ya sizin formülün işlemediği açıktır, ortadadır.

Onun için bu kongreler önemlidir çünkü bu kongrede biz şunu söylemek zorundayız: 15 Temmuz'daki formülünüz de işlemedi."

Türkiye'de ekonomide olumlu yönde seyreden gelişmeler ve turizmdeki yoğunluk hakkında da bilgi veren Soylu, "Memleketimizi götürmek istediğiniz noktaya memleketimiz gitmedi, tam tersi memleketimizi aşağıya götürmek istediniz, ezmek istediniz, insanımızın yarınını umutsuz hale getirmeye çalıştınız, Allah'a hamdolsun bugün daha da birlik içindeyiz. Siz, bizi aşağıya götürmeye çalışırken biz yukarı doğru gidiyoruz, bu milletin iradesiyle beraber." diye konuştu.

Soylu, 2019'un daha hızlı şekilde yarınlara adım atılacak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin başlangıcı olduğunu belirterek, "Artık sistemin içerisinde oligarşik bürokrasiyle bizi tıkamaya çalışanları bertaraf edeceğimiz, ekonomik krizlerle bizi terbiye etmeye çalışanlara aldırmayacağımız, daha hızlı karar vereceğimiz, tam demokrasiyle birlikte milletin iradesinin tam anlamıyla egemen olacağı bir sistemle birlikte yarına gideceğiz. Hesabı millete vereceğimiz, hesabı bize gazete manşetleriyle sormayacakları, bizi tehdit etmeyecekleri, Avrupa başkentlerinden bize haddimizi bildirmeye çalışmayacakları, demokrasiyle beraber irademizi gerçekleştireceğimiz yepyeni bir sürece doğru gidiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'de 5 yılda yapılan hizmetlerin 2-2,5 yılda yerine getirileceği sisteme doğru gidildiğine dikkati çeken Soylu, şunları kaydetti:

"On yıllardan beri yapmaya çalıştığımızda önümüze sürekli engel koydukları, insanımızın üretme kabiliyetini, tasarım, özgüven kabiliyetini engellemeye çalıştıkları bir süreci geride bıraktığımız, ayakları üzerinde yarına koşar adım gittiğimiz yepyeni bir süreci gerçekleştireceğiz. Artık, birtakım fitne odaklarının seçimlere müdahale edeceği değil, direkt halkın kendini seçen ve yöneten cumhurbaşkanına oy vereceği ve hükümeti, yürütmeyi belirleyebileceği bir sisteme doğru gidiyoruz.

Bu, bizim için büyük bir fırsattır. Bu iki yıl, Türkiye'nin yeni sisteme geçme konusundaki en önemli hazırlık yılıdır. Hepimize sorumluluk düşüyor. Bu sisteme adım attığımız 2019 Kasım ayından sonra bu sistemin çarkları işlemeye başladığı andan itibaren depara kalkmış bir Türkiye'ye hazırlığı bugünkü antrenmanlarımızla gerçekleştirmeliyiz."

"Doğruyu söyleyeceğiz, isterse dokuz köyden kovsunlar bizi"

Soylu, 2019'dan sonra Türkiye'de yeni bir mekanizmanın çalışmaya başlayacağını vurgulayarak, Türkiye'ye daha demokratik, daha hızlı, daha sürekli, daha sonuç alıcı, daha millete hizmetkar olan mekanizmanın geleceğini söyledi.

"Eğer biz bu mekanizmaya hazırlık yapmazsak millet bizi bu mekanizmanın dışında bırakır." diyen Soylu, bunun kendileri için ağır bir sorumluluk olacağını dile getirdi.

Soylu, parti olarak da ülkenin diğer unsurları olarak da buna dikkat etmeleri gerektiğini kaydederek, "Belki bizim bugün ana muhalefet partisine kızdığımız, kırıldığımız, eleştirdiğimiz en önemli noktalardan bir tanesi budur. Hep beraber 2019'a hazırlık yapalım. Daha ne istiyorsunuz? Yüzde 24, 25'le ömür boyu iktidar olabilme fırsatınız sizin hiç olmadı, olmayacaktır da. Şimdi nasıl olsa hep beraber bir araya geliyorsunuz. CHP'si, HDP'si kırıntıları, döküntüleri hep beraber bir araya geliyorsunuz, bizle birlikte olanlara da kabahat buluyorsunuz." diye konuştu.

Bütün bu meselelerin içinde 2019'a çok iyi hazırlanmaları gerektiğine işaret eden Soylu, "Bizim doğruyu söyleme ve dürüst hareket etme sorumluluğumuz var. Bir, Müslümanlığımızdan dolayı, iki, bu milletin evladı olmamızdan dolayı. Doğruyu söyleyeceğiz, isterse dokuz köyden kovsunlar bizi. Nereden kovarlarsa kovsunlar, ne yaparlarsa yapsınlar, elimizden geleni yapmaya, dilimizin döndüğünü anlatmaya çalışacağız." ifadelerini kullandı.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi