Görüş Bildir

Kürt siyasilerin PKK'ya çıkışları

Kürt siyasetçi ve aydınlar, PKK'nın sivilleri de hedef alan bombalı saldırılarının Doğu ve Güneydoğu'da yoğun katılımlı gösterilerle protesto edilmesini değerlendirdi.

Kürt siyasilerin PKK'ya çıkışları

- T-KDP Genel Başkanı Kardaş:

- "Büyük kalabalıklar, yüz metrelerce uzunlukta Türk bayrağının altında, 'kahrolsun terörizm' sloganları atarak yürüyor. Buna karşı tepki gösteren çıkmıyor. Artık bu PKK tayfası belli ki sessizliğe bürünmüş ya da takatten düşmüştür"

- KADEP Genel Başkanı Kıvanç:

- "Kürtler silahlı mücadeleyi ve insan yaşamını hedef alan bir anlayışı kabul etmiyor. Demokratik mücadeleyi benimsiyor. Eylemlerin sokaklara yansıması da bundan kaynaklanıyor"

- Yazar Güçlü:

- "Çukur ve barikat eylemlerinden sonra deşifre oldu, açığa çıktı ki PKK bir Kürt örgütü değildir. Türkiye'ye karşı örgütlenen uluslararası güçlerin vekalet savaşını yürüten bir yapıdır. Kürtler bunu anlamaya başladı ve PKK'yı istemediklerini haykırdı"

PKK'nın sivilleri de hedef alan bombalı saldırılarının Doğu ve Güneydoğu'da yoğun katılımlı gösterilerle protesto edilmesini değerlendiren Kürt aydınları, eylemlerle Kürtlerin "PKK'yı istemediklerini bir kez daha haykırdığını" vurguladı.

Kürt siyasetçiler ise şehir merkezlerine taşıdığı çatışmalar nedeniyle daha önce PKK'ya öfke biriktiren Kürtlerin artık çekinmeden sokaklarda düşüncelerini ifade edebildiklerini belirterek, son gelişmelerle birlikte kanlı örgütün bölgedeki hakimiyetini yitirdiğine dikkati çekti.

AA muhabirine konuşan Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi (T-KDP) Genel Başkanı Mehmet Emin Kardaş, PKK'ya karşı Doğu ve Güneydoğu'daki şehirlerde protesto gösterileri yapıldığını hatırlatarak, "Büyük kalabalıklar, yüz metrelerce uzunlukta Türk bayrağının altında ve 'kahrolsun terörizm' sloganları atarak yürüyor. Buna karşı tepki gösteren kimse çıkmıyor. Artık bu PKK tayfası belli ki sessizliğe bürünmüş ya da takatten düşmüştür." dedi.

HDP'nin son iki genel seçimde Mecliste temsil edilecek kadar milletvekili çıkarmasına rağmen Kürtlerin taleplerine ilişkin adım atmaktan geri durduğunu belirten Kardaş, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Ektiklerini biçiyorlar, kendi hataları içinde boğuldular. 'Barış, demokrasi, huzur istiyoruz. Bunun için de bizlere oy vermelisiniz' dediler. Hatta 'Savaş çıkacak, kan akacak, krizler doğacak' şeklinde tehditkar sözler kullandılar. Halk desteğiyle 80 vekille parlamentoya gittiler. Ne yaptılar? Daha sivri tavırlarla ortaya çıktılar. Aslında onlara bir fırsat doğmuştu, AK Parti'nin kapısını çalıp hükümeti birlikte kurmayı teklif etmeliydiler. Sonraki seçimde ise büyük kayıp yaşadılar, bir nevi halk taraftan cezalandırıldılar."

Siyasetteki bu başarısızlıktan sonra PKK'nın kırsaldaki çatışmaları şehir merkezlerine taşıyarak tarihi bir hataya imza attığını anlatan Kardaş, "Resmen intihara kalkıştılar. HDP de karşı çıkmadı, 'hayır' diyemedi. Hatta iş makineleriyle yardımcı oldular. Sonuçta şehirler kullanılmaz hale geldi. Gençleri bile bile ölüme gönderdiler. Kürtçenin hakim olduğu, Kürt tarihinin kalıntılarının bulunduğu, örf ve adetlerinin yaşandığı yerleri vurdular." ifadelerini kullandı.

Kürtlerin geçmişten beri PKK'ya karşı öfke beslediğini dile getiren Kardaş, şehirlerde çukurların kazılmasının bardağı taşıran son damla olduğunu söyledi. Kardaş, "PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD'nin de bu duygunun oluşmasına katkısı var. Orada kendileri dışında hiçbir Kürt örgütüne tahammülleri yok." diye konuştu.

- "PKK ciddi bir kırılma yaşıyor"

Katılımcı Demokrasi Partisi (KADEP) Genel Başkanı Lütfi Kıvanç da Kürtlerin, PKK'nın yıllardan beri yürüttüğü siyasetin çıkmazda olduğunu, bu durumun kendilerini mağdur ettiğinin farkına vardığını ifade etti.

Bölge halkının silahlı mücadeleye karşı yasal zeminde hak talep etmekten yana olduğunu bildiren Kıvanç, "Kürtler artık örgütle bağını, örgüte sempatisini yitirdi. Bir çözüm ve umut bekliyor. Kürtler, silahlı mücadeleyi ve insan yaşamını hedef alan bir anlayışı kabul etmiyor. Bu şekilde elde edilecek bir kazanım arayışında da değiller. Demokratik mücadeleyi benimsiyorlar. Eylemlerin sokaklara yansıması da bundan kaynaklanıyor." değerlendirmesinde bulundu.

PKK'nın kendi içinde ciddi kırılma yaşadığını vurgulayan Kıvanç, örgütün son zamanlarda yaptığı eylem çağrılarının eskisi gibi halkta karşılık bulmadığına dikkati çekti.

"Örgüt, yanlışlarını yeniden halka kabul ettirmek için çaba gösteriyor ama doğru bir çaba değil bu. Artık bundan sonra yapabilecekleri bir şey yok." diyen Kıvanç, "Bölgede bir korku imparatorluğu inşa ediliyordu. Bugün örgüt bir çıkmazın içinde, halk farklı bir arayış içinde. Halk kendi davasını sahiplenmek istiyor ama bunların yürüttüğü siyasi anlayışla çözülemeyeceğini anlamış oldu." şeklinde konuştu.

- "PKK bir Kürt örgütü değildir"

Kürt yazar İbrahim Güçlü de FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında halkın cuntacılara karşı gösterdiği tepkinin bir benzerinin, bölgede PKK'ya karşı ortaya konulduğunu söyledi.

Güçlü, "Çukur ve barikat eylemlerinden sonra deşifre oldu ve açığa çıktı ki PKK bir Kürt örgütü değildir. Türkiye'ye karşı örgütlenen uluslararası güçlerin vekalet savaşını yürüten bir yapıdır. Kürtler bunu anlamaya başladı ve PKK'yı istemediklerini haykırdı. Çünkü yapılan işin Kürtlere faydası yoktu, zararı vardı. Evlerini, ekonomisini yıkıyor, sosyal hayatını altüst ediyordu. Parçalanmaya ve ayrışmaya yol açıyordu. 'Demokrasi' dediler, baktılar ki demokrasiyle alakalı bir durum yok, bunun üzerine halk 'bir dakika' dedi." görüşünü paylaştı.

Temel hak ve özgürlüklerle ilgili amaçlarına örgütün kanlı politikalarıyla ulaşamayacaklarını anlayan Kürtlerin, PKK'ya karşı alanlara çıktığını ve yeni bir sayfa açtığını belirten Güçlü, "Zira PKK'nın Baas'tan daha fazla zulmeden bir örgüt olduğu açığa çıktı. Suriye'deki Kürtler, 50 yılda Baas'tan gördükleri zulmü, PKK/PYD'den 4 günde yaşadı." dedi.

- "PKK'nın korkutacak pozisyonu kalmadı"

Gazeteci yazar Ümit Fırat da PKK'nın tepki eylemlerine katılanları korkutacak bir pozisyonu kalmadığını kaydetti.

PKK'nın kendi kitlesi üzerinden en çok etkili olduğu yerlerde bile yok sayıldığını vurgulayan Fırat, HDP'nin kimi zaman eylem için yaptığı çağrıların da eskisi gibi karşılık bulmadığına dikkati çekti.

Fırat, "Kimse HDP'nin çağrılarına cevap vermiyor. Bu hadise PKK eylemlerine karşı sokaklara çıkan insanları bir bakıma cesaretlendirdi. PKK'nın yaptığı şeyi onaylamamaktan kaynaklanan bir cesaret var. PKK, son gelişmelerden yola çıkarak kitlesini kaybettiği için bir paniğe kapılmıyor gibi ama eskisi gibi de sokaklarda boy gösteremiyor." ifadelerini kullandı.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi