Öğretmenler eyleme giriyor
Eğitim Bir-Sen üyesi öğretmenler, kamuda kıyafet serbestliği getirilmesi için 18 Mart’ta ''sivil itaatsizlik'' eylemi yaparak, okullarda serbest kıyafetle ders verecek.
Saffet AZBAY/Fırat AVCIL
DİYARBAKIR- Eğitim Bir-Sen, kamuda uygulanan kıyafet yasağını protesto etmek için 18 Mart’ta ‘sivil itaatsizlik’ eylemi yapmaya hazırlanıyor. Derslere serbest kıyafetle girecek olan öğretmenler bu şekilde seslerini hükümete duyurmayı amaçlıyor.
Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şubesi Kadın Komisyonu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle sendikanın kadın üyelerine sabah kahvaltısı verdi. Kadın Komisyonu Başkanı Zeynep Arslan, günümüzde kadınların uğradıkları eşitsizlik ve ayrımcılığın halen devam etmekte olup taleplerine çözüm üretilmediğini söyledi.
‘KEYFİ DAYATMALAR YAPILMAKTA’
Kadınlara yönelik ayrımcılığın günümüzde en ağır şekilde devam ettiğini vurgulayan Arslan, bunun en önemli göstergesinin kamuda uygulanan kılık-kıyafet uygulaması olduğunu ifade etti. Arslan,”1930’da ‘seçme’, 1934’te ‘seçilme’ hakkı tanınan kadına günümüzde ne giyeceğini seçme hakkı verilmemekte, toplum mühendisliği devam etmekte, ders kitapları dâhil hayatın her alanında kadınlara rol modeller dayatılmaktadır. Yıl 2013 ve kamusal alan yalanıyla meşrulaştırılmaya çalışılan keyfi dayatmalar ne yazık ki hâlâ sürmekte; başörtüsü, kadınların önemli bir kısmını mahrum etmenin simgesel aracı olarak kullanılmaya devam edilmektedir. 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa Referandumu’nda kadınlara pozitif ayrımcılık hakkı tanındığı halde, kamuda çalışma hayatında kadınlar arası ayrımcılığın sürüyor olması kabul edilemez. “ diye konuştu.
‘YÖNETMELİĞİ İŞLEVSİZ HALE GETİRECEĞİZ’
Anayasal meşruiyeti olmayan 1982 model darbe dönemi kılık-kıyafet yönetmeliğinin kaldırılarak, kadınların çalışma hayatından dışlanmasının önüne geçilmesi gerektiğini anlatan Arslan,kamusal alandaki başörtüsü yasağına tepki göstermek için 18 Mart’ta okullara serbest kıyafetle gideceklerini kaydetti.
Hükümete olan taleplerini de açıklayan Arslan,”Kadının cinsel ve ticari bir meta olarak kullanılmasının önüne geçilmesi için yasal tedbirler alınmalı, televizyonlarda kadını değersizleştiren müstehcen sahnelerin en az sigara içme sahneleri kadar insanlığı tehdit ettiği bilinmelidir. Çalışan annelerin çocukları için çalışma yerlerinde mutlaka kreşler açılmalıdır. Kadınları kategorize eden anlayışı meşrulaştıran, yasal metin haline getirilmiş bütün düzenlemeler iptal edilerek, Meclis İç Tüzüğü dahil, kadınların çalışma ve sosyal hayatta önlerine konulan bariyerler kaldırılmalıdır.
Kaynak: Diyarbakır Söz
