Protesto için izin alınmıştı

İslami STK'nın Diyarbakır'da Muhammed Mursi ve arkadaşlarına verilen idam kararlarını protesto etmek için düzenledikleri yürüyüş esnasında polisin sergilediği tavra Eğitim Bir-Sen sert tepki geldi.

Protesto için izin alınmıştı

DİYARBAKIR-Diyarbakır'da polisin, Mısır  Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin de aralarında bulunduğu 106 kişiye verilen idam kararını protesto etmek için Cuma namazı sonrası yapılan yürüyüşte halkı provoke etmesi ve orada bulunanlara gazla müdahale etmesine sert tepki gösteren Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş, dün yaşananlarla ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu.

Gazlı müdahaleye maruz kaldığını belirten Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Memiş, Emniyetten izin alarak barışçıl bir yürüyüş yaptıklarını ancak polisin kadın-çocuk demeden kendilerine ve halka saldırdıklarını dile getirdi.

“BARIŞÇIL BİR ŞEKİLDE YÜRÜYECEKTİK”

Memiş, “Cumhurbaşkanı dahi Müslüman Kardeşlere sahip çıktığını ve içinin kan ağladığını söylemişti. Biz de 72 sivil toplum kuruluşu ve halk olarak kardeşlerimizin yanında olduğumuzu haykırmak için barışçıl bir yürüyüş organize ettik. Mekan olarak da Ulu Cami'yi seçtik. Orada, 72 sivil toplum kuruluşu olarak toplandık. Halkın da desteğiyle 5 bini aşan bir kitle oluştu.” dedi.

“EMNİYETTEN İZİN ALINMIŞTI”

Emniyet Müdürlüğüne daha önceden yapacakları açıklama ve yürüyüş yapacakları hakkında bilgi verdiklerini söyleyen Memiş, “Bizim böyle bir yürüyüş ve açıklamamızın olacağından haberdardılar. Bize yapmamamızı söylediler. Biz de en doğal hakkımız olduğunu söyledik. Daha sonra ‘Tamam' demelerine rağmen Cuma namazı çıkışı Polis Amiri bizi yarım saat bekletti. Kendilerine bütün hazırlıklarımızın Dağkapı meydanında olduğunu ve Cuma'dan sonra kimseye zarar vermeden oraya gitmemiz gerektiğini söyledik. Bunun üzerine ‘Hayır, yapamazsınız' dediler. Ardından olaylar başladı.” şeklinde konuştu.

“KADIN, YAŞLI ÇOCUK DEMEDEN SALDIRDILAR”

Polise bazı kesimlerin bölge genelinde her gün yasa dışı eylem ve yürüyüş yaptıklarını hatırlattığını söyleyen Memiş, polisin bu açıklamaya cevap veremediğini ve eylem yapmanın yasak olduğu açıklamasını yaptığına dikkat çekti.

Kendilerinin polise eylem yapmadıklarının barışçıl bir şekilde yürüyüş yapıp dağılacaklarının açıklamasını yaptığını söyleyen Memiş, “Bu arada halk ‘İslami hareket engellenemez.' diyerek slogan attı. Bunun üzerine Polis Amiri ‘Ben engellerim, siz de geçin göreyim.' diye tahrik edici bir dil kullandı. Bizim bir adım atmamızla beraber, hiçbir uyarı olmaksızın dört bir taraftan kadın, çocuk ve yaşlı demeden gaz bombaları atmaya başladılar. Plastik mermi kullandılar.” ifadelerini kullandı.

Polislerin kendilerine terör örgütü muamelesi yaptığını söyleyen Memiş, “Barışçıl yürüyüşler yapan bizlerin her tarafını sardılar. Dört bir taraftan gaz yağdırdılar. Polisi her gün taşlayanlar, polise her gün saldıranlar ellerini kollarını sallaya sallaya giderken, barışçıl sivil toplum örgütlerine uzun namlulu silah uzatanları ve gaz bombalarıyla saldıranları nefretle kınıyoruz.” açıklamalarında bulundu.

“GEREKİRSE, VALİLİĞİN ÖNÜNDE AÇLIK GREVİ DE YAPARIZ”

Diyarbakır Valiliğinin konuyla ilgili olarak yapmış olduğu açıklamaya anlam veremediklerini söyleyen Memiş, Valiliğin yaptığı açıklamadan dolayı teessüf ettiklerini ve Valiliğin bu açıklamayı düzeltmesi çağrısında bulundu. Sivil toplum kuruluşları olarak da savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını söyleyen Memiş, Ellerinde ciddi görüntüler olduklarını söyledi. Memiş, son olarak şunu söyledi: “Camiye, hana, pazara ve meydanlardaki Müslümanlara gaz bombası atmak ve plastik mermi kullanmak kabul edilemez. israil'in Filistin'e yaptığını polis bize yaptı. Bu olayın failleri görevden alınıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz. Gerekirse, Valiliğin önünde açlık grevi de yaparız.”

Kaynak: Diyarbakır Söz