Sokağa çıkma yasağı tedbir!

İçişleri Bakanlığı: Miray bebeğin öldürülmesi sokağa çıkma yasağının hayati bir tedbir olduğunu gösteriyor.

Sokağa çıkma yasağı tedbir!

ŞIRNAK'ın Cizre İlçesi'nde hendek operasyonları sırasında evleri zarar gören bazı kişilerin açtığı tazminat davası için savunma dilekçesi gönderen İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliği, 73 yaşındaki Ramazan İnce ve 3 aylık torunu Miray İnce'nin hastaneye gitmeye çalıştıkları sırada vurularak ölmelerinin, sokağa çıkma yasağının halkın can ve mal güvenliğini korumaya dönük ne kadar hayati bir önlem olduğunu gösterdiğini belirtti.

Cizre'de meydana gelen hendek ve barikat olaylarının ardından başlatılan operasyon kapsamında 14 Aralık 2015 günü sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 79 gün süren sokağa çıkma yasağı ardından, bazı kişiler operasyon sırasında evlerinin zarar gördüğünü belirterek yönetimin kusurlu olduğu iddiasıyla İçişleri Bakanlığı aleyhine 200'er bin lira tazminat davası açtı. Davanın açıldığı Mardin 1'inci İdare Mahkemesi, Ekrem İnedi ve diğerleri davasında, iddialara karşılık İçişleri Bakanlığı'ndan savunma istedi. Bakanlık Hukuk Müşavirliği'nden mahkemeye gönderilen savunmada, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğu belirtildi.

Cizre'de teröristlere karşı düzenlenen operasyonlarda en iyi eğitimi almış, tecrübeli personellerin ve son teknolojiyle donatılmış araçların kullanıldığını bildiren İçişleri Bakanlığı, en kısa sürede ilçe genelinde asayişin sağlandığını ve  ilçenin eski haline kavuşturulduğunu bildirdi. Yazıda, devletin personel ve teçhizat hususunda gereken yeterlilikten uzak  olaylara müdahale etmesi halinde olayların bastırılması noktasında bu kadar başarılı olunamayacağı ifade edildi.

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞA HAYATİ BİR TEDBİRDİR

Çatışmaların başlamasında idareye atfedilecek bir kusurun olmadığı belirtilen dilekçede, şöyle denildi: "Güvenlik güçleri, yurttaşların güvenliğini temin etmek maksadıyla yasaların kendilerine verdiği silah kullanma yetkisini yasalara uygun bir şekilde kullanmıştır. Cizre'deki olayların ortaya çıkmasından ve sonuçlarından idareyi sorumlu tutmak mümkün değildir. Diğer bütün hakların hayat bulabilmesinin olmazsa olmaz koşulu, kişinin hayatta olmasıdır. Bu sağlandıktan sonra diğer bütün haklar varlık kazanabilir. Sokağa çıkma yasağı, şiddetli çatışmaların yaşandığı ortamda güvenlik güçlerinin daha rahat çalışabilmesi, vatandaşların çatışmalardan etkilenmemesi ve istenmeyen olumsuz sonuçların doğmaması için idare tarafından alınan önleyici bir tedbir olup, yaşama hakkının korunması gibi ulvi bir amaca hizmet etmesi yönünden son derece yerinde ve gerekli bir tedbirdir. Sokakta ağır silahların kullanıldığı ve çatışmaların aralıksız sürdüğü bir ortamda kişi için en güvenli yer her şeye rağmen evi olsa gerekir. Davacının iddia ettiği üzere komşuları Ramazan ve Miray İnce'nin hastaneye gitmeye çalıştıkları sırada vurularak ölmeleri de bize sokağa çıkma yasağının yurttaşların can ve mal güvenliğini korumaya dönük ne kadar hayati bir tedbir olduğunu göstermektedir. Bu yasak iddia edildiği gibi bir kent nüfusunun cezalandırılması amacına hizmet etmemekte olup, tam aksine bir amacı ihtiva etmektedir."

Kamu görevlilerinin sivillerin yaşam alanlarını hedef aldığı iddiasını destekleyecek belge ve bilgi olmadığı belirtilen dilekçede, sokağa çıkma yasağı ve operasyonlar sürecinde başta sağlık hizmetleri olmak üzere halkın temel ihtiyaçları ve yardım isteklerinin aksatılmadan ve yeterli düzeyde karşılandığı kaydedildi. Teröristler tarafından hazırlanan bir çok düzeneğin daha patlatılmadan güvenlik güçlerince etkisiz hale getirildiği belirtilen dilekçede, şöyle devam edildi:

"Birçok terörist eylem hazırlığındayken yakalanmak suretiyle daha büyük felaketlerin önüne geçilmiştir. Terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddi zarara uğrayan kişilerinin zararı yargı yoluna gitmelerine gerek kalmadan, idarece ve en kısa sürede sulh yoluyla karşılanmaktır. Tazminat zenginleşme vasıtası değildir. Bu nedenlerle usul ve kanuna aykırı bu davanın reddine karar verilmelidir."

Kaynak: Diyarbakır Söz