Ya onların çocukları?

Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde çocuklarının dağa kaçıldığı iddiasıyla 3 gün önce ailelerin başlattığı oturma eylemine, çocukları polis ve asker olarak görev yaparken PKK’lı teröristlerce kaçırılan 4 aile daha katıldı. Mersin, Mardin, Gaziantep ve Malatya'da gelen ailelerle birlikte, eyleme katılan aile sayısı 10'a yükseldi.

Diyarbakır'da 22 Ağustos günü HDP İl Başkanlığı önüne gelen Hacire Akar, oğlu Mehmet Akar'ın (21) dağa kaçırıldığını öne sürerek oturma eylemi başlattı. Hacire Akar, 3 gün sonra oğluna kavuşunca eylemini sonlandırdı. Akar'ın çocuğuna kavuşmasıyla çocukları dağa kaçırılan anneler de harekete geçti. 3 gün önce Çetinkaya ailesi, HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önüne gelip, oğulları Süleyman'ın HDP'lilerce Suriye'ye kaçırıldığını öne sürerek, oturma eylemi başlattı. Çetinkaya ailesinin başlattığı eylemin ardından Akkoyun, Biçer ve Bektaş aileleri de HDP önüne gelerek terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarını geri getirilmesi için eyleme katıldı.

KAÇIRILAN POLİS VE ASKERLERİN AİLELERİ DE GELDİ

Bugün 3'üncü gününe giren oturma eylemine Mardin, Gaziantep, Malatya ve Mersin'den gelen polis ve asker olan oğulları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler de katıldı. Bu ailelerle birlikte, HDP önünde eylem yapan aile sayısı 8'e yükseldi.

Gaziantep'ten gelen Şevket ve Songül Altıntaş çifti, oğulları Müslüm Altıntaş’ın (24) vatani görevi sırasında usta birliğine teslim olmaya giderken 2 Ekim 2015'te Tunceli’nin Pülümür ilçesinde arkadaşı Adil Kavaklı ile birlikte yol kesen teröristlerce kaçırıldığını söyledi.

Mardinli Şeyhmus Kaya ve eşi Emine Kaya, oğulları polis memuru Vedat Kaya’nın (28), 24 Temmuz 2015 tarihnde Diyarbakır’ın Lice ilçesinde özel aracıyla yolculuk yaptığı sırada PKK'lı teröristlerin kaçırdığını anlattı. 28 Temmuz 2015'te Diyarbakır’ın Lice ilçesinde eşi ve 15 aylık kızının yanındayken PKK'lı teröristlerce kaçırılan polis memur Sedat Yabalık'ın (24) Mersin'in Anamur ilçesinde yaşayan teyzesi Rahime Uymaz, yeğenine kavuşmak için HDP önündeki oturma eylemine katıldığını aktardı. Malatya'dan gelen Şadiye Özbey ise, Tunceli'nin Pülümür ilçesinde görev yapan astsubay oğlu Semih Özbey’in 17 Eylül 2015'te kendisini ziyarete gelirken aracının yakıldığını, bir daha da kendisinden haber alamadığını ifade etti.

AİLELER, OĞULLARININ NASIL KAÇIRDIĞINI ANLATTI

Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önündeki oturma eylemine katılan çeşitli tarihlerde terör örgütü PKK tarafından kaçırılan asker ve polislerin aileleri konuştu.

Gaziantep’te yaşayan Altıntaş ailesi, oğulları Müslüm Altıntaş'ın (24), vatani görevini yaparken 2 Ekim 2015'te birliğine teslim olmak için gittiği Tunceli'nin Pülümür ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristlerce yanındaki arkadaşı Adil Kavaklı ile birlikte kaçırıldığı için bugün HDP önüne gelerek oturma eylemine katıldıklarını söyledi. Teröristlerin, oğlunun görüntülerini internette yayınladığını anlatan Şevket Altıntaş, "4 sefer videolarını izledim. Bugün, yarın bırakılır diye çeşitli söylentiler oldu, ama hiç gerçekleşmedi. Yetkili ağızlar da bize birçok sefer gün verdiler, süre verdiler ama yerine gelmedi. Ne dedilerse yaptık. Konuşmaya korkuyorum, yoksa söylenecek öyle söz var ki. Ben Kürdüm, benim oğlumu niye kaçırdın, suçu ne, günahı ne? Niye kaçırıyorsun çocuğu, ne istiyorsun sen bu halktan? Ben Kürdüm ve insanım, suçum ne, günahım ne, bana bu acıyı niye yaşatıyorsun? Bana diyorlar ki; verilirse devlet zarar verir. Tamam arkadaşım bize teslim et, biz annesiyiz, babasıyız, biz de mi çocuğumuza zarar vereceğiz. Halk da biraz kendine gelsin, yeter artık" dedi.

TEK BİR OĞLUM VAR ONU DA GÖTÜRDÜLER

Songül Altıntaş ise oğluna kavuşmak istediğini ifade ederek, serbest bırakılması çağrısında bulundu. Altıntaş, “Çocuğumuz bir zarar vermiş olsa, bir çatışma olmuş olsa dersin bir suçu vardır onların nezdinde ama hiçbir şeyi yok. Çocuk sadece yolunda gidiyor, yolundan alıyorlar, götürüyorlar, kendimizi parçalıyoruz, çocuğumuzu bırakmıyorlar. Biz çocuğumuzu istiyoruz, bıraksınlar artık, yeter. Çocuğumuzun kimseye bir zararı olmamış, sadece vatani görevini yapmaya gitti. Tek bir oğlum var, onu da götürdüler” diye konuştu.

'ANNESİ HASTA OLDUĞU İÇİN BEN GELDİM'

Mersin’in Anamur ilçesinden gelen Rahime Uymaz ise yeğeni polis memuru Sedat Yabalık’ın (34), 28 Temmuz 2015'te Diyarbakır’ın Lice ilçesinde eşi ve 15 aylık kızının yanındayken teröristlerce alıkonularak kaçırıldığını söyleyerek, annesinin hastalığından dolayı oturma eylemine teyzesi olarak kendisinin katıldığını söyledi. Uymaz, yeğeninin nasıl kaçırıldığını şöyle anlattı:

"Diyarbakır Lice ilçesi yolunda özel aracında eşi ve çocuğunun yanından alındı. O gündür, bu gündür çocuğumuzun peşindeyiz ve haber alamıyoruz. Yardım bekliyoruz, sesimizi duyurmak istiyoruz. Anamur’dan geliyorum, annesi hasta olduğu için ben geldim. Kaçırıldığı zaman PKK üstlenmişti, kaçırıldıktan 6 ay sonra bir videosu yayınlandı, gayet ılımlıydı çocukların konuşması, tüm kayıpların yayınlanmıştı. Geçen yıl 8 Haziran’da bir görüntüsü daha yayınlandı. O gündür bu gündür daha haber alamadık."

OTURMA EYLEMİ YAPAN ANNE SAYISI 10'A ÇIKTI

Meryem Savur 4 yıldır kayıp olan oğlu Fırat'ın (22), Sebiha Balta ise 5 yıldır kayıp olan oğlu Arafat'ın PKK'lılarca dağa kaçırıldığını iddia ederek oturma eylemi başlattı.

GERGİNLİK YAŞANDI

Aileler çocukları gelinceye kadar buradan ayrılmayacaklarını söyledi. Ailelerin oturma eylemi sürerken HDP’li bir yetkilinin müdahale etmesi üzerine kısa sureli gerginlik yaşandı. Polisin araya girmesiyle gerginlik sona erdi.

BULDAN'IN OĞLUNUN FRANSA'DAKİ FOTOĞRAFI DUVARA ASTI

Diğer ailelerle oturma eylemine devam eden Celil Begdaş, 16 yaşındaki oğlu Yusuf Begdaş'ın 5 Mayıs günü HDP binasında kaybolduğunu belirterek, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın oğlunun Fransa'da çekildiğini öne sürdüğü fotoğrafı elinde tutarak tepkisini gösterdi. Fotoğrafı parti binasının duvarına asan baba Begdaş, "Bizim oğlumuzu dağa kaçıranların oğulları Fransa’da keyif sürüyor. Bu ne arabasıdır, kaç trilyondur? Bir de benim elimdeki telefona bakın. Çıkıp bunun bir açıklamasını bize yapsın. Burası Fransa, benim oğlum da dağda. Benim oğlum dağda onun oğlu Fransa'da. Nerede bu insan hakları.

"BUNLAR BİZİM YEMEKLERİMİZİ BEĞENMEZLER"

Bunun oğlu Fransa'da buyurun. Bu da kızı. Bunlar bizim yemeklerimizi beğenmezler. Bizde kuru fasulye, bulgur pilavı var. Başka bir şey yok. Kim bu arabayı alabilir. Bunlar alabilirler. Artık yeter. Bizim akşama kadar inşaatlarda anamız ağlıyor. İnşallah boğazında kalır sizin."

Kaynak: Diyarbakır Söz