Yasama boykotu!

Halkların Demokratik Partisi, Meclis çalışmalarını durdurma kararı aldı.

Yasama boykotu!

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, "Yasama organındaki çalışmalarımızı durdurmaya ve bir kez daha halklarımızla buluşmaya karar verdik." dedi.

Bilgen, Diyarbakır'ın Bağlar ilçesindeki HDP İl Başkanlığı binasında parti yöneticileriyle yaptıkları toplantının ardından düzenlediği basın toplantısında, 4 Kasım günü Diyarbakır'da yapılan bombalı saldırıyı kınadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve hükümete yönelik eleştirilerde bulunan Bilgen, "Bugün Erdoğan-AKP iktidarı, demokratik siyasete ve demokratik muhalefete yönelik ağır saldırıları ile demokratik siyasi kazanımları gasp etmeyi, oluşmuş bütün kurum ve kuruluşlarımızı tasfiye etmeyi hedeflemektedir." iddiasında bulundu.

Bilgen, şöyle devam etti:

"Önce milletvekili dokunulmazlıklarını kaldıran, daha sonra 15 Temmuz darbe girişimini bir fırsat olarak değerlendirip OHAL ve KHK'lerle ülkeyi yöneten ve kendi darbesini sürdüren Erdoğan-AKP iktidarı, Meclis’i de işlevsizleştirerek Türkiye’yi bir 'kayyum cumhuriyeti' haline getirmektedir. Son olarak halkın tercihlerine ve iradesine zerre kadar saygı duymadığını, Eş Genel Başkanlarımız dahil 9 vekil arkadaşımızı tutuklayarak açıkça göstermektedir. Ankara’da Genel Merkez binamızın abluka altına alınması, parti yöneticilerimizin ve üyelerimizin içeriye girişinin halen engelleniyor olması da demokratik siyasete bakışlarını ortaya koymaktadır."

- "Yasama organındaki çalışmalarımızı durdurmaya karar verdik"

"Meclis Grubumuz ve Merkez Yürütme Kurulumuz ile yaptığımız tartışmalar sonucunda, demokratik siyaset tarihimizin bu en kapsamlı ve karanlık saldırısı karşısında, yasama organındaki çalışmalarımızı durdurmaya ve bir kez daha halklarımızla buluşmaya karar verdik." diyen Bligen, ev ev, mahalle mahalle, köy köy, ilçe ilçe, il il dolaşıp halkın şikayet ve önerilerini dinleyeceklerini aktardı.

HDP Sözcü Bilgen, bileşenleri, ittifak güçleri, kurum ve kuruluşları, demokrasi, barış ve emek güçleriyle, sivil toplum örgütleriyle, sendika ve meslek birlikleriyle, inanç gruplarıyla, kadın, gençlik, çevre ve ekoloji hareketleriyle tartışarak onların önerilerini alacaklarını vurguladı. Bilgen, bu istişarelerin sonunda, yapılan önerileri değerlendirerek sonuçları kamuoyu ile paylaşacaklarını bildirdi.

Ortaya çıkan öneriler doğrultusunda geleceği birlikte örmek için adımlar atacaklarını ifade eden Bilgen, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Kayyum cumhuriyeti karşısında demokratik cumhuriyet mücadelesini büyüteceğiz. HDP, bütün kurum ve kuruluşları, ittifakları, bileşenleri, eş genel başkanları, vekilleri, üye ve örgütleriyle Türkiye'deki demokratik siyasetin ve demokratik muhalefetin var olmasının ve gelişmesinin güvencesidir. Barış ve çözüm, demokrasi ve özgürlük, adalet ve eşitlik için mücadele eden arkadaşlarımızın hapse atılarak rehin alınmaları asla bizim bu ilkesel duruşumuzu değiştiremez. Demokratik siyaset alanındaki mücadelemizden geri adım attıramaz."

Türkiye'deki halkların, inançların, kültürlerin eşit ve bir arada barış içinde yaşamasının yolunun HDP'nin ve ittifaklarının var olması ve güçlenmesiyle olacağını dile getiren Ayhan Bilgen, "İktidar, barış isteyeni, demokrasi, adalet ve özgürlük diyeni veya eş genel başkanlarımızı hapse atabilir, şiddet kullanarak kendi varlığını sürdürmeyi öngörebilir ama bu bizi demokratik siyaset mücadelemizden döndüremez." diye konuştu.

Bilgen, dünyanın bütün ülkelerindeki demokrasi güçlerine, demokratik kurumlara ve kuruluşlara, parlamentolara, siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına "Evrensel insan hakları ve demokratik hukuk ilkelerine bağlı kalınması için sesinizi yükseltin, politik tutum geliştirin" çağrısında bulunduklarını söyledi.

Çağrılarının sadece HDP ile dayanışma çağrısı olmadığını, özgürlük, eşitlik, demokratik laiklik ve adalet için çaba harcayanlara ve bu özlemler için bedel ödeyenlere birlikte ve ortak mücadele çağrısı olduğunu savunan Bilgen, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biliyoruz ki ortak özlemlerimizin toplumsal meşruiyeti ve haklılığı son derece yüksektir. O nedenle demokratik siyasete ve demokratik muhalefete, Türkiye'nin farklı halklarının, inançlarının, kültürlerinin ve kadın özgürlük hareketinin demokratik kazanımlarına yönelen 4 Kasım darbesi karşısında mücadelemizi bütün demokrasi ve barış güçleri ile birlikte geliştirme kararlılığındayız. Bu gidişe ve uygulamalara boyun eğmeyeceğiz, diktatörlük karşısında demokrasi önerilerimizi yaygınlaştıracağız. Unutmayalım ki bizler hepimiz Türkiye'nin umuduyuz, demokrasi ve özgürlük ışığıyız. Bu umudu ve ışığı hep birlikte büyüteceğiz."

Gazetecilerin soruları üzerine Bilgen, "Biz Genel Kurul çalışmalarına ve komisyonlara katılmama kararımızı çok net bir biçimde ortak MYK ve grup kararı olarak sizlere deklare ediyoruz. Bundan sonrasıyla ilgili karar halkımızındır." dedi.

Aldıkları kararın belli bir süreyi kapsayıp kapsamadığı ve tutuklanan eş genel başkanların yerine vekaleten görev yapacak kimsenin olup olmayacağına ilişkin soruya Bilgen, "Bunların hepsini önümüzdeki günlerde halkımızla tartışacağız. Buna halk karar verecek. Nerede olacağımızı, ne kadar olacağımızı, nereye kadar olacağımızı onlarla birlikte karar vereceğiz." yanıtını verdi.

Kaynak: Diyarbakır Söz