Yeteneği keşfedilince kazmayı bırakıp eline fırçayı aldı

Diyarbakır’ın Çınar ilçesindeki tarihi Zerzevan Kalesi’ndeki kazılarda işçi olarak çalışan Cahit Caner’in resim yeteneği keşfedilince, kazma kürek yerine fırça ile çalışmalara devam etti. Kazı çalışmaları süren kalenin resimlerini çizen Caner, ölümsüz eserler bırakmak istiyor.

Yeteneği keşfedilince kazmayı bırakıp eline fırçayı aldı

Çınar ilçesi Aşağıkonak Mahallesi’nde ikamet eden 4 çocuk babası Cahit Caner (37), ilkokuldan itibaren resme merak sardı. Duvar resimleri çizen ve geçimini bu çizimlerden kazandığı parayla sağlayan Caner, evlenince resimden kazandıklarıyla geçinememeye başladı. Bu yüzden inşaatlarda çalışmaya başlayan Caner, fırsat buldukça resim çizmeye devam etti. Oturduğu yere yakın olan ve Doğu Roma İmparatorluğu’nun sınır garnizonu olan tarihi Zerzevan Kalesi'nde yapılan kazılarda inşaat işçisi olarak çalışmaya başlayan Caner'in resim yeteneği, Kazı Başkanı ve Dicle Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Aytaç Coşkun tarafından keşfedilince kazma küreği bırakıp yeniden resim yapmaya başladı.

"Ressamlığı bırakmak zorunda kaldım"

Resimle daha önce uğraştığını ama ailesini geçindiremediği için bırakmak zorunda kaldığını belirten Caner, "Otellere, evlere duvar resimleri, animasyon dekorları yapıyordum. Sürekli iş olmadığı ve baskı makineleri çıktığı için resim işini bırakmak zorunda kaldım. Sonra inşaatlarda çalışmaya başladım. Resim işi düzensiz, sigortası yok. Ailemi geçindiremiyordum. İç mimar bir arkadaşım var. Arada bir beni çağırıyor. Gidip resim işleri yapıyorum. En son Afganistan Cumhurbaşkanı 1. Yardımcısı Abdulraşit Dostum'un Ankara’daki villasına resimler yaptım. Geçimimi inşaatlarda kazandığım parayla sağlıyorum. O yüzden resim işine fazla vakit ayıramıyorum. Fırsat buldukça yapıyorum. Elimden geldiğince bu sanatı icra etmeye çalışıyorum. İnşaatlarda çalıştığım için de istediğim sanatı uygulayamıyorum. Üç sene önce Zerzevan Kalesi'nde arkeoloijk kazı olacağını duydum. Arkeolojiye olan merakımdan da dolayı burada işçi olarak çalışmaya başladım. Burada hocamız Aytaç Coşkun ile tanıştım. Aytaç hocaya bir iki örnek gösterdim. Ondan sonra bana sen burada resim yapmaya başla dedi. Sağ olsun gidip malzeme aldı. Hocamız sayesinde 4-5 tane eser çıkardım. Daha sonra Çınar Kaymakamlığına 4 tane tablo yaptım. Kaymakamlıkta sergileniyor. Gidip gördüğüm zaman gurur duyuyorum" dedi.

"Ben öldükten sonra adım kalsın"

Resim çizmeye ne kadar süre devam edebileceğini kendisinin de bilmediğini ifade eden Caner, "Ben istiyorum ki sürekli resim çizeyim. Kendime güveniyorum. Çok değerli eserler çıkaracağıma inanıyorum. Çocuklarıma ileride çok güzel eserler bırakmak istiyorum. Sürekli inşaatlarda çalışıyorum, zamanım yok. Ben öldükten adım kalsın, resimlerim kalsın. Birileri bana bir yerden imkan sağlarsa kendimi sanatımla göstermek istiyorum. Hiç eğitim almadım bu konuda ve kendi kendimi geliştirdim. Bu yetenek Allah tarafından verilmiş ve sadece keşfedilmeyi bekliyor. Kendimi çok geliştireceğime inanıyorum" diye konuştu.

"Yeteneği görünce kazma küreği bırak dedim"

Kazı Başkanı ve Dicle Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Aytaç Coşkun ise, 2014 yılında ilk kazı çalışmalarına başladıklarında Caner'in inşaat işçisi olarak çalışmaya başladığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Sonra arkadaşları Cahit'in çok güzel resim yaptığını söyledi. Ben de resimlerine baktığımda hemen yeteneğini gördüm zaten. Bunun üzerine "Hemen kazma küreği bırak resim malzemesi listesi hazırla" dedim. Bütün sezon boyunca Cahit'e resimler yaptırdık. Elimizden geldiğince de destek olduk. Zerzevan Kalesi'nin çok güzel resmini de yaptı. Muazzam bir yetenek olduğunu söyleyebilirim. Eğitim almamış olmasına rağmen mükemmel derecede resimler çiziyor. Bu da büyük bir yetenek ve bunu değerlendirmek gerekiyor. Kazı sezonları boyunca Cahit'e sadece resim yaptırdım. Kaymakamlık ile iletişime geçtik. Cahit birçok kuruma resimler yapmaya başladı. Biz destek olunması gerektiğini düşünüyoruz. İnşallah bu yıl da bir sergi açtırmayı düşünüyorum. Sonuna kadar arkasında olacağız. Eğer küçük bir katkımız olabildiyse ne mutlu bize. Böyle yetenekleri değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum."

Kaynak: Diyarbakır Söz