'Dünyanın En Güzel Kokusu'na dünyanın efsane galası yapıldı, Dünyanın En Güzel Galasında kimler vardı!

'Dünyanın En Güzel kokusu' sevgililer gününün gelmesine 2 gün kala gala gecesinde ünlüler geçidi eşliğnde vizyon severlere merhaba dedi. Peki 'Dünyanın En Güzel kokusu' konusu ve oyuncuları kimler? Sevmeden çocuk olur mu? iki dost aşık olur mu?

'Dünyanın En Güzel Kokusu'na dünyanın efsane galası yapıldı, Dünyanın En Güzel Galasında kimler vardı!

'Dünyanın En Güzel kokusu' sevgililer gününün gelmesine 2 gün kala gala gecesinde ünlüler geçidi eşliğnde vizyon severlere merhaba dedi. Peki 'Dünyanın En Güzel kokusu'  konusu ve oyuncuları kimler? Sevmeden vçocuk olur mu? iki dost aşık olur mu?

Hakan evlilik bağının ilişkileri tükettiğine inanan, sürekli partner değiştiren bir şarkı sözü yazarıdır. Derya ise Hakan'ın hem en yakın arkadaşı, hem de zor gün dostudur. Karşılarına kim çıksa ilişki kurmakta zorlanan bu iki kişi bir yandan da çocuk özlemi çekmektedir. Hakan, Derya'ya bir gün evlenip beraber bir çocuk yapmayı teklif eder. Kaidelerine göre kurulmuş bir evlilikle, çocuk sahibi olduktan sonra ise ilişkilerine iki arkadaş olarak devam edeceklerdir. Derya başta tereddüt etse de, sonrasında teklifi kabul eder. Peki her şey planlandığı gibi mi gidecektir?

Uğur Yağcıoğlu’nun yazıp yönettiği “Dünyanın En Güzel Kokusu” filminin oyuncu kadrosunda Tuba Ünsal ve Rıza Kocaoğlu’nun yanı sıra Burak Altay, Esra Ruşan, Nezih Tuncay, Feriha Eyüpoğlu, Açelya Akkoyun gibi tanınmış simalar yer alıyor...

"İstanbul'un En Güzel Gözleri" şarkısına Tuba Ünsal ses verdi

Filmin müziklerinin bulunduğu albümün direktörlüğünü Mert Tünay, süpervizörlüğünü ise Kenan Doğulu yaptı.

Doğulu Prodüksiyon ve DMC etiketi ile satışa sunulacak albümde, Tünay'ın film için yazdığı "İstanbul'un En Güzel Gözleri" isimli şarkı da bulunuyor. Başrol oyuncusu Tuba Ünsal'ın geri vokalde yer aldığı şarkının klibi, Youtube'da izleyiciyle buluştu.

Oyuncular:Tuba Ünsal, Rıza Kocaoğlu, Burak Altay, Esra Ruşan, Semiha Bezek

Dünyanın En Güzel Kokusu Filminin Özeti

Hayatı savruk yaşamaya alışmış, ilişkiye doymuş şarkı sözü yazarı bir adam ve o adamın en iyi arkadaşı gibi görünen, zor zamanlarında hep yanında olan, hastalanınca çorba yapan bir kadın. Her iki tarafın da çocuk özlemi. Bir gün adam sürpriz bir teklif yapar ve arkadaşlıkları bambaşka bir yola girer. Dünyanın En Güzel Gülüşü, arkadaşlıkla başlayan, sonunda aşkın bambaşka bir haline dönüşen bir modern zaman masalı.

Hakan evlilik bağının ilişkileri tükettiğine inanan, sürekli partner değiştiren bir şarkı sözü yazarıdır. Derya ise Hakan'ın hem en yakın arkadaşı, hem de zor gün dostudur. Karşılarına kim çıksa ilişki kurmakta zorlanan bu iki kişi bir yandan da çocuk özlemi çekmektedir. Hakan, Derya'ya bir gün evlenip beraber bir çocuk yapmayı teklif eder. Kaidelerine göre kurulmuş bir evlilikle, çocuk sahibi olduktan sonra ise ilişkilerine iki arkadaş olarak devam edeceklerdir. Derya başta tereddüt etse de, sonrasında teklifi kabul eder. Peki her şey planlandığı gibi mi gidecektir?

Uğur Yağcıoğlu’nun yazıp yönettiği “Dünyanın En Güzel Kokusu” filminin oyuncu kadrosunda Tuba Ünsal ve Rıza Kocaoğlu’nun yanı sıra Burak Altay, Esra Ruşan, Nezih Tuncay, Feriha Eyüpoğlu, Açelya Akkoyun gibi tanınmış simalar yer alıyor...

Hakan evlilik bağının ilişkileri tükettiğine inanan, sürekli partner değiştiren bir şarkı sözü yazarıdır. Derya ise Hakan'ın hem en yakın arkadaşı, hem de zor gün dostudur. Karşılarına kim çıksa ilişki kurmakta zorlanan bu iki kişi bir yandan da çocuk özlemi çekmektedir. Hakan, Derya'ya bir gün evlenip beraber bir çocuk yapmayı teklif eder. Kaidelerine göre kurulmuş bir evlilikle, çocuk sahibi olduktan sonra ise ilişkilerine iki arkadaş olarak devam edeceklerdir. Derya başta tereddüt etse de, sonrasında teklifi kabul eder. Peki her şey planlandığı gibi mi gidecektir?

Uğur Yağcıoğlu’nun yazıp yönettiği “Dünyanın En Güzel Kokusu” filminin oyuncu kadrosunda Tuba Ünsal ve Rıza Kocaoğlu’nun yanı sıra Burak Altay, Esra Ruşan, Nezih Tuncay, Feriha Eyüpoğlu, Açelya Akkoyun gibi tanınmış simalar yer alıyor...

Tuba Üsal Kimdir?

'Dünyanın En Güzel kokusu' sevgililer gününün gelmesine 2 gün kala gala gecesinde ünlüler geçidi eşliğnde vizyon severlere merhaba dedi. Peki 'Dünyanın En Güzel kokusu'  konusu ve oyuncuları kimler? Sevmeden vçocuk olur mu? iki dost aşık olur mu?

Hakan evlilik bağının ilişkileri tükettiğine inanan, sürekli partner değiştiren bir şarkı sözü yazarıdır. Derya ise Hakan'ın hem en yakın arkadaşı, hem de zor gün dostudur. Karşılarına kim çıksa ilişki kurmakta zorlanan bu iki kişi bir yandan da çocuk özlemi çekmektedir. Hakan, Derya'ya bir gün evlenip beraber bir çocuk yapmayı teklif eder. Kaidelerine göre kurulmuş bir evlilikle, çocuk sahibi olduktan sonra ise ilişkilerine iki arkadaş olarak devam edeceklerdir. Derya başta tereddüt etse de, sonrasında teklifi kabul eder. Peki her şey planlandığı gibi mi gidecektir?

Uğur Yağcıoğlu’nun yazıp yönettiği “Dünyanın En Güzel Kokusu” filminin oyuncu kadrosunda Tuba Ünsal ve Rıza Kocaoğlu’nun yanı sıra Burak Altay, Esra Ruşan, Nezih Tuncay, Feriha Eyüpoğlu, Açelya Akkoyun gibi tanınmış simalar yer alıyor...

"İstanbul'un En Güzel Gözleri" şarkısına Tuba Ünsal ses verdi

Filmin müziklerinin bulunduğu albümün direktörlüğünü Mert Tünay, süpervizörlüğünü ise Kenan Doğulu yaptı.

Doğulu Prodüksiyon ve DMC etiketi ile satışa sunulacak albümde, Tünay'ın film için yazdığı "İstanbul'un En Güzel Gözleri" isimli şarkı da bulunuyor. Başrol oyuncusu Tuba Ünsal'ın geri vokalde yer aldığı şarkının klibi, Youtube'da izleyiciyle buluştu.

Oyuncular:Tuba Ünsal, Rıza Kocaoğlu, Burak Altay, Esra Ruşan, Semiha Bezek

Dünyanın En Güzel Kokusu Filminin Özeti

Hayatı savruk yaşamaya alışmış, ilişkiye doymuş şarkı sözü yazarı bir adam ve o adamın en iyi arkadaşı gibi görünen, zor zamanlarında hep yanında olan, hastalanınca çorba yapan bir kadın. Her iki tarafın da çocuk özlemi. Bir gün adam sürpriz bir teklif yapar ve arkadaşlıkları bambaşka bir yola girer. Dünyanın En Güzel Gülüşü, arkadaşlıkla başlayan, sonunda aşkın bambaşka bir haline dönüşen bir modern zaman masalı.

Hakan evlilik bağının ilişkileri tükettiğine inanan, sürekli partner değiştiren bir şarkı sözü yazarıdır. Derya ise Hakan'ın hem en yakın arkadaşı, hem de zor gün dostudur. Karşılarına kim çıksa ilişki kurmakta zorlanan bu iki kişi bir yandan da çocuk özlemi çekmektedir. Hakan, Derya'ya bir gün evlenip beraber bir çocuk yapmayı teklif eder. Kaidelerine göre kurulmuş bir evlilikle, çocuk sahibi olduktan sonra ise ilişkilerine iki arkadaş olarak devam edeceklerdir. Derya başta tereddüt etse de, sonrasında teklifi kabul eder. Peki her şey planlandığı gibi mi gidecektir?

Uğur Yağcıoğlu’nun yazıp yönettiği “Dünyanın En Güzel Kokusu” filminin oyuncu kadrosunda Tuba Ünsal ve Rıza Kocaoğlu’nun yanı sıra Burak Altay, Esra Ruşan, Nezih Tuncay, Feriha Eyüpoğlu, Açelya Akkoyun gibi tanınmış simalar yer alıyor...

Hakan evlilik bağının ilişkileri tükettiğine inanan, sürekli partner değiştiren bir şarkı sözü yazarıdır. Derya ise Hakan'ın hem en yakın arkadaşı, hem de zor gün dostudur. Karşılarına kim çıksa ilişki kurmakta zorlanan bu iki kişi bir yandan da çocuk özlemi çekmektedir. Hakan, Derya'ya bir gün evlenip beraber bir çocuk yapmayı teklif eder. Kaidelerine göre kurulmuş bir evlilikle, çocuk sahibi olduktan sonra ise ilişkilerine iki arkadaş olarak devam edeceklerdir. Derya başta tereddüt etse de, sonrasında teklifi kabul eder. Peki her şey planlandığı gibi mi gidecektir?

Uğur Yağcıoğlu’nun yazıp yönettiği “Dünyanın En Güzel Kokusu” filminin oyuncu kadrosunda Tuba Ünsal ve Rıza Kocaoğlu’nun yanı sıra Burak Altay, Esra Ruşan, Nezih Tuncay, Feriha Eyüpoğlu, Açelya Akkoyun gibi tanınmış simalar yer alıyor...

Tuba Üsal Kimdir?

Tuba Ünsal, 7 Aralık 1981 tarihinde Denizli’de doğmuştur. Annesi el sanatları öğretmeni, babası asker. Malatya'da yaşayan Ebru adında evli bir ablası var. İlkokulu Vize, Kırklareli’de okudu, ortaokulu Şanlıurfa’da okudu. Liseye ise İzmir’de başlayıp bitirdi. Lisedeyken voleybol takımında ve tiyatro kulübündeydi. Üniversiteye Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İşletme Bölümü’nde başladı. Birinci sınıfında okurken, öğrenimine ara verdi. Daha sonra İstanbul Bilgi Üniversitesinde eğitimini tamamladı.

1998 yılında Elite Model Look yarışmasına katıldı. Ardından profesyonel mankenlik yapmaya başladı. Sonra Fransa’ya gitti. Birkaç ay burada çalıştı. Sonra döndü ve ‘Kartal Sanat Tiyatrosu’na girdi. Ve burada ‘Rıfat Ilgaz Sahnesi’nde oyunculuk yaptı.

Los Angeles’ta Stella Eller akademide oyunculuk eğitimi aldı.

Çeşitli televizyon dizileri ve sinema filmlerinde rol aldı, televizyon programları yaptı. 2003 yılında Yılmaz Erdoğan’ın çektiği “Vizontele Tuuba” filminde oynadı.

Evlilikleri

1.evliliği : 2004 yılında Cem Cantaş ile evlendi. 2006 yılında boşandı.

2.evliliği : 2010 yılında Murat Pilevneli ile evlendi. 2012 yılında boşandı. Sare Pilevneli (d.2010) adında bir kızı var.

3.evliliği : 31 Mayıs 2013 tarihinde gazeteci Mirgün Cabas ile Almanya'nın Berlin şehrinde evlendi. Civan Mert Cabas (d.24 Kasım2013) adında Los Angelas'ta doğurduğu bir oğlu var.

Oynadığı Tiyato oyunları

- Romeo ve Juliet,

- Bir Yaz Gecesi Rüyası,

- Vatan, Millet, Sakarya...

Filmleri

2013 - Bebek İşi

2013 - Öyle Bir Geçer Zaman ki

2012 - Beni Unutma

2011 - Tövbeler Tövbesi

2010 - Çakallarla Dans

2009 - Türkler Çıldırmış Olmalı

2009 - Bu Kalp Seni Unutur Mu?

2009 - Şaşırtmalı

2008 - Çocuk

2008 - Plajda

2007 - Küçük Hanım Kar Tanesi

2007 - Yemin

2007 - Çılgın Dersane

2006 - Küçük Hanımefendinin Şoförü

2006 - Küçük Hanımefendi

2005 - Yeniden Çalıkuşu

2005 - Seni Çok Özledim (dizi)

2004 - Hızlı Adımlar

2004 - Ruhun Duymaz

2003 - Vizontele Tuuba

2002 - Mumya Firarda

2002 - Kolay Para

2002 - Karaoğlan

2001 - Savunma

2000 - Kırık Kalpler

1999 - Kurt Kapanı

1999 - Kıvılcım

1998 - Ayşecik

1997 - Ruhsar

1996 - 2000 - Kara Melek

1996 - 2003 – Ayşecik

Karadayı’da rol alan Rıza Kocaoğlu Kimdir?

Rıza Kocaoğlu, 19 Mart 1979 tarihinde İzmir Tepecik’de doğmuştur. Babası Göztepe'nin yıllarca tribün amigoluğunu yapan baaoğlu'dur. Aynı zamanda kendisi de fanatik Göztepe'lidir. Oyuncu olan Gözde adında kız kardeşi var. Dokuz Eylül Üniversitesi Oyunculuk bölümünden 2000 yılında mezun oldu.

Şehir Tiyatroları’nda, BKM’de, Dot’ta çalıştı.

Çağan Irmak'ın 2001 yılında yönettiği “Bana Şans Dile” adlı dizi film ile sinemaya başladı.

Ödülleri

2001 - Şile Büyülü Fener Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu ödülü - Bana Şans Dile

Oynadığı Tiyatro Oyunları

Vur/Yağmala/Yeniden

Kürklü Merkür

Hakimiyeti Milliye Aş Evi

Gelin ile Kaynana

Bizans Düştü

Filmleri Ve Dizileri

2013 - Behzat Ç. Ankara Yanıyor

2012 - 2014 - Karadayı (Dizi)

2011 - 2012 - Kuzey Güney

2011 - Labirent

2011 - Behzat Ç. Seni Kalbime Gömdüm

2010 - Kaybedenler Kulübü

2010 - Av Mevsimi

2010 - 2011 - Ezel (Dizi)

2010 - Elif

2009 - Başka Semtin Çocukları

2009 - Sonsuz

2009 - Elveda Rumeli

2008 - Sınıf (Dizi)

2007 - Emret Komutanım: Şah Mat

2006 - Kabuslar evi - Karanlıktan gelen

2005 - Organize İşler

2004 - Gece Yürüyüşü (Dizi)

2004 - Ruhun Duymaz (Dizi)

2001 - Yeni Hayat (Dizi)

2001 - Bana Şans Dile (Dizi)

Kenan İmirzalıoğlu Kimdir?

Deli Yürek, Ezel, Alacakaranlık gibi Türk televizyonlarının en çok izlenen dizilerinde baş rol oyunculuğu yapmış olan dizi ve sinema oyuncusu.

Kenan İmirzalıoğlu, Mustafa ve Yıldız İmirzalıoğlu çiftinin en küçük çocukları olarak, 18 Haziran 1974 tarihinde, Ankara’ya bağlı olan Bala’da Üçem Köyü'nde dünyaya geldi. Derviş ve Yasemin adında kardeşleri vardır. İlköğretimini Bala’da tamamladıktan sonra orta öğretimini tamamlamak için Ankara’ya teyzesinin yanına taşındı. Orta ve lise öğrenimini Ankara’da yaptı.

İlk denemesinde üniversite sınavını kazanamayarak ailesinin yanına dönmüş olsa da, bir sonraki üniversite sınavını kazanarak Yıldız Teknik Üniversitesi’ne yerleşen İmirzalıoğlu, burada Matematik okudu. Üniversitedeki arkadaşlarının ısrarları üzerine katıldığı modellik yarışmasından başarıyla ayrılması üzerine modellik kariyerine başladı ve 1995 yılında Türkiye’nin En İyi Modeli seçildi. Türkiye birincisi olarak katıldığı Best Model of the World yarışmasını da kazanan İmirzalıoğlu, bu yarışmayı kazanan ilk Türk erkeği oldu.

Televizyon ve sinema ekranlarıyla tanışması ise, ünlü yönetmen Osman Sınav’ın sayesinde gerçekleşti. Sınav’ın desteğiyle takıldığı Deli Yürek dizisinin seçmelerinde başarılı oldu ve 1999-2002 yılları arasında yayın hayatını sürdüren dizide, Yusuf Miroğlu karakterini canlandırdı. Başarılı oyuncu, dizinin devamı olarak gösterilebilecek olan sinema filmi Deli Yürek: Bumerang Cehennemi’nde rol alarak sinemaya da atıldı. Deli Yürek süreci bittikten sonra dil eğitimi için Amerika'ya gitti. Amerika’dan dönünce bir çok film ve dizi için teklif aldı. Uğur Yücel'in yazıp yönettiği Alacakaranlık dizisini kabul etti. Daha sonra aynı kadronun hazırladığı Yazı Tura adlı sinema filminde rol aldı.

2003-2005 yılları arasında, Yağmur Taylan’ın yönettiği ve Uğur Yücel ile beraber başrollerini oynadığı Alacakaranlık adlı polisiye dizide Ferit Çağlayan karakterini canlandırdı. 2006’da Suat Yalaz’ın eserinden sinemaya uyarlanan, yönetmenliğini Mustafa Şevki Doğan’ın üstlendiği Son Osmanlı Yandım Ali’de rol aldı. Alacakaranlık’ı 2005-2007 yılları arasında Selin Demiratar ile beraber başrollerini paylaştığı Acı Hayat ve 2009 yılından itibaren yayınlanmakta olan Ezel adlı diziler izledi. Cansu Dere ile beraber başrolünü paylaştığı ve de usta yönetmen Uluç Bayraktar tarafından yönetilen dizi, Türk televizyonlarının en çok izlenen aksiyon ve drama dizilerinden birisi oldu.

2001 yılında çekilen Bumerang Cehennemi’nden sonra bir süre sinemaya ara veren İmirzalıoğlu, 2004 yılında başrollerini Olgun Şimşek ile paylaştığı ve Uğur Yücel tarafından yazılıp yönetilen Alacakaranlık ile sinemaya geri döndü. Her ne kadar başarılı bir gişe başarısı kazanamamış olsa da, Alacakaranlık film festivallerinde ve eleştirmenlerin gözünde büyük bi başarı kazandı.

2007 yılında vizyona giren Kabadayı’da efsanevi oyuncu Şener Şen ile beraber çalışma fırsatını yakalayan İmirzalıoğlu, bu filmde canlandırdığı uyuşturucu bağımlısı mafya babası Devran rolüyle sevenlerinin gönlünde taht kurmayı başardı. Ünlü oyuncunun rol aldığı son sinema film, 22 Ocak 2010 tarihinde vizyona giren Ejder Kapanı oldu. Akrep Celal adlı bir başkomseri canlandırdığı film sayesinde, ikinci kez Uğur Yücel ile beraber çalışma fırsatı bulan İmirzalıoğlu, filmden beklentilerinin yüksek olduğunu belirtti.

Uzun süredir, Alacakaranlık’ta beraber rol aldığı oyuncu Zeynep Beşerler ile beraber olan ünlü oyuncu, gece hayatından fazla haz etmiyor ve evinde sakin bir yaşam sürdürmeyi tercih ediyor.

2012'de Osman Sınav'ın Yönetmenliğini üstlendiği Tuğçe Kazaz ile Başrollerini paylaştığı Uzun Hikaye adlı Sinema Filminde oynadı. Yine 2012 yılında başlayan Karadayı adlı dizide Bergüzar Korel ile başrolü paylaştı.

Ödüller

2005 Adana Altın Koza Film Festivali-En İyi Erkek Oyuncu (Yazı Tura)

2010 Sadri Alışık Sinema Ödülleri-Ayhan Işık Jüri Özel Ödülü (Ejder Kapanı]

2010 İsmail Cem Televizyon Ödülleri En İyi Erkek Oyuncu Ödülü (Ezel)

2010 37.Altın Kelebek Ödülleri En İyi Erkek Oyuncu Ödülü (Ezel)

Filmleri

1998-2002 "Deli Yürek" (Yusuf Miroğlu) Dizi

2001 "Deli Yürek: Bumerang Cehennemi "(Yusuf Miroğlu) Film

2003-2005 "Alacakaranlık " (Ferit Çağlayan)         Dizi

2004      "Yazı Tura" (Cevher)      Film

2005-2007 "Acı Hayat" (Mehmet Kosovalı)          Dizi

2006      "Son Osmanlı Yandım Ali " (Ali) Film

2007      "Kabadayı" (Devran)      Film

2009      "Ejder Kapanı" (Akrep Celal)      Film

2009-2011 "Ezel" (Ezel Bayraktar) Dizi

2012 - Uzun Hikaye

2012 – Karadayı (Dizi )

Tuğçe Kazaz Kimdir?

Tuğçe Kazaz, 26 Ağustos 1982 tarihinde Balıkesir, Edremit’de doğmuştur. Çocukluğu İzmir'de geçti. Okul hayatı boyunca yedi yıl basketbol oynadı. Bu nedenle hayatı İstanbul, İzmir ve Antalya arasında geçti. Özel Ortadoğu Koleji, Antalya Kolejinde okudu sonra da İstanbul Yeditepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde öğrenim gördü, ama devamsızlık nedeniyle bitiremedi. Bir erkek kardeşi vardır.

2000 yılında katıldığı “Elit Model Look” yarışmasında ikinci oldu. Ardından Elite model Look Paris seçmelerinde de ilk 15′e girmiştir.

2001 yılında “Miss Turkey” güzellik yarışmasının birincisi olmuştur. 2001 yılında katıldığı bir güzellik yarışmasında birinci olduktan sonra şarkıcı Kenan Doğulu ile uzun dönem aşk yaşadı. Ardından Sezen Aksu'nun müzisyen oğlu Mithat Can'la birlikte olmaya başladı.

Kampüsistan isimli dizide, “Loafing and Camouflage: Sirens in the Aegean” adlı Yunan filminde, daha sonra Can-2007 ve 2009 yılında Cin geçidi filmlerinde oynadı.

Tuğçe Kazaz, 8 Eylül’de Porto Germeno’daki Ayios Nikolaos Kilisesi’nde vaftiz olarak Maria Seitaridis ismini aldı ve Ortodoks oldu. 24 Eylül 2005 tarihinde yunan oyuncu George Seitaridis ile Atina’da Aya Nikola Kilisesi’nde sade bir törenle evlendi, Yunanistan'a yerleşti. Üç yıl süren bir evliliğin ardından boşanarak Türkiye'ye döndü ve tekrar Müslüman olduğunu belirtti.

Tekrar Müslüman olduktan sonra gece hayatını, alkolü ve sigarayı bırakma kararı aldı.

Kazaz bir dönemin en cesur modellerinden biriydi. Amerika'da ve Paris'te modellik yapan az sayıdaki modelden biri olarak ani bir kararla podyumu bıraktı. En son bir tesettür defilesine çıkan Kazaz, bundan böyle işinde ya da özel hayatında dekolte giymeyeceğini açıkladı.

Kenan İmirzalıoğlu ile birlikte rol aldığı Uzun Hikaye filminin ardından Tuğçe Kazaz, Hazal Kaya ile birlikte Son Yaz Balkanlar 1912 dizisinde rol almıştır.

Sermiyan Midyat Kimdir?

Sermiyan Midyat, 2 Aralık 1974 tarihinde Ankara’da Çankaya, Hoşdere caddesinde bir evde doğmuştur. 7 yaşına kadar Ankara’da kaldıktan sonra ailece İstanbul’a taşındılar. Aslen Mardin kökenlidir. “Sermiyan” adının manası Kürtçe aşiret reisi demekmiş. Babası Adnan Midyat, annesi Nimet Midyat’dır. Serhat ve Evin adında kendinden büyük ve Türkan Rojda adında da küçük kardeşi vardır.

1998 yılında Ortaoyuncular’a oyuncu yetiştiren Nöbetçi Tiyatro'ya sınavla girdi ve Ferhan Şensoy, Derya Baykal, Rasim Öztekin ve Tuncel Kurtiz'den tiyatro eğitimi aldı. Sermiyan Midyat, 1993 yılından 1996 yılına kadar Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde akademik tiyatro eğitimi aldı. Bu eğitiminin ardından Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde oyuncu ve yönetmen yardımcısı olarak görev yaptı.

1994 yılında başladığı, İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Bölümündeki üniversite eğitiminden 3 yıl sonra İşletme Fakültesi'ne geçiş yaparak devam etti. 1,5 yıl New York’ta yaşadı.

Babaannesi Türkiye’nin ilk kadın belediye başkanı; Zekiye Ekmen Midyat, 1956-1960 arasında Midyat belediye başkanlığı yaptı. 2007 yılında kurduğu Oyunbozan adlı tiyatronun ilk oyunu “9 Ay Son Gün”ü yazıp yönetti.

Senaryosunu kendisinin yazdığı ve 2005 yılında başlayan Emret Komutanım dizisinde Arıza Hamza' rolüyle dikkatleri üzerine çekti.

1994’de başladığı radyoculuğa Show Radyo, Radyo Tatlıses, Best Fm, Radyo Mega’da 7 yıl sürdürdü.

Şarkı sözü yazarlığı da yapan Sermiyan Midyat; Mustafa Ceceli’nin seslendirdiği Limon Çiçekleri ve Özcan Deniz’in seslendirdiği Kalp Yarası şarkılarının sözlerinin sahibidir.

2010 yılında senaryosunu yazıp yönettiği ve başrolünde oynadığı “Ay Lav Yu” adındaki filminin yapımcısı Sinan Çetin idi. Filmde Amerikalı oyuncular Steve Guttenberg, Mariel Hemingway, Kathie Gill, Josh Folan da rol aldı.

2013 yılının başında vizyona giren “Hükümet Kadın” adlı sinema filminde senarist, yönetmen ve oyuncu olarak bulundu. Babaannesi Zekiye Ekmen Midyat’dan etkilenerek senaryosunu yazdığı ve Mardin Midyat’ta çekilen filmin başrollerinde Demet Akbağ vardır.

2013 yılının sonlarında da Yönetip oynadığı devam filmi “Hükümet Kadın 2” ile seyirci karşısına çıktı.

Ödülleri

2011 - Houston Independent Film Festivali : "en iyi komedi filmi" Ay Lav Yu

2011 - Boston International Film Festivali "en iyi yönetmen" Ay Lav Yu

2011 - Boston International Film Festivali "en iyi erkek oyuncu" Ay Lav Yu

2011 - 16.Sadri Alışık Ödülleri "komedi ya da müzikal en iyi erkek oyuncu" Ay Lav Yu

Oynadığı Tiyatro Oyunları

2007 - 9 Ay Son Gün : Sermiyan Midyat - Tiyatro Oyunbozan

2006 - 2007 - Atinalı Timon : William Shakespeare - Oyun Atölyesi

1999 - 2003 - Dolu Düşün Boş Konuş : Steven Berkoff - Oyun Atölyesi

1998 - 2000 - Çok Tuhaf Soruşturma : Ferhan Şensoy - Orta Oyuncular

2003 - Kabaremajör

Filmleri

2013 - Hükümet Kadın 2 (senaryo yönetmen ve oyuncu)

2013 - Hükümet Kadın (senaryo yönetmen ve oyuncu)

2011 - Kalbim Seni Seçti

2011 - Hakan Bey

2010 - Ay Lav Yu (oyuncu ve yönetmen)

2010 - Hanımeli Sokağı

2006 - Eve Dönüş

2006 - Polis

2006 - Sıla

2005 - Banyo

2005 - Kırık Kanatlar

2005 - Emret Komutanım (senaryo ve oyuncu)

2004 - Biz Boşanıyoruz

2004 - Pardon

2004 - Dişi Kuş (senaryo)

2004 - Gece Yürüyüşü

2004 - Bir Dilim Aşk

2003 - Sınırlı Aşk (senaryo)

2003 - Şarkılar Seni Söyler

2003 - Şöhretler Kebapçısı

2002 - Koçum Benim

2002 - Berivan (senaryo)

2002 - Kuzenlerim

2001 - Aşkına Eşkıya (senaryo)

2001 - Hiçbir yerde

2001 - Bizim Otel

2000 - Halk Çocuğu

2000 - Büyük Firar

2000 - Ağlayan Kadın    

Rasim Öztekin Kimdir?

Rasim Öztekin, 1959 yılında İstanbul’da doğmuştur. İstanbul Galatasaray Lisesi'nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nu bitirdi.

Sahne yaşamında ilk deneyimlerini 1977 yılında Kadıköy Halk Eğitim, İstanbul Akademik Sanatçılar Topluluğu ve Nöbetçi Tiyatro’ da amatör çalışmalarla edindi. 1980 yılının Kasım ayında Ferhan Şensoy'un Ortaoyuncular topluluğunda profesyonel tiyatro sanatçılığına başladı. 1980-1992 yılları arasında Şahları da Vururlar, Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı, İçinden Tramvay Geçen Şarkı, İstanbul’u Satıyorum, başta olmak üzere Orta oyuncular Tiyatrosu’nun tüm oyunlarında rol aldı.

1992 - 1995 yılları arasında televizyonlarda sırasıyla “Müzikomedi” (Nükhet Duru ve Demet Akbağ’la birlikte), “Mega Show” (Hülya Avşar-İbrahim Tatlıses-Demet Akbağ'la birlikte) şov programları yaptı. 1994 yılında Gani Müjde ve Yılmaz Erdoğan’ın yazdığı “2071’ de Türkiye” adlı müzikali sahneye koyup oynadı. 1995’te Ortaoyuncular Tiyatrosu ile Aptallara Güzel Gelen Televizyon Dizileri, Çok Tuhaf Soruşturma ve Fişne Bahçesi gibi birçok prodüksiyonda yer aldı. Bir Günlük Aşk Hikayesi, 72. Koğuş, Arabesk, Tersine Dünya, Passion Du Turca, Pardon ve Şans Kapıyı Çalınca isimli filmlerde oynadı. Köşedönücü, Biraz Düş, Biraz Gülüş, Eğrisiyle Doğrusuyla, Bir Yaz Gecesi Eğlencesi, Boş gezen ve Kalfası, Başka İstanbul Yok ve Yeni Hayat isimli televizyon yapımlarında rol aldı.

Tiyatronun yanı sıra, sinema ve dizi filmlerde de rol alan Rasim Öztekin, TRT'ye program metin yazarlığı ve bir dönem (1998-2002 yılları arasında) Akşam gazetesinde ve 2004 yılında Star gazetesinde köşe yazarlığı yaptı.

2005 te yine Gani Müjde’ nin yazdığı Mehmet Ergen’ in sahnelediği “Yıldızların Altında” müzikalinde, Beyazıt Öztürk ve Candan Erçetin‘ le başrolü paylaştı.

2009 un ocak ayında "Boş gezen ve Kalfası" adlı oyununu oynarken kalbi hastalandı. Kalbine pil takıldı.

2005 yılının Eylül ayında gazeteci Esra Kazancıbaşı ile Atina’da evlendi.

Rasim Öztekin’in ilk evliliğinden 1987 doğumlu Pelin Öztekin (d.1987)adında bir kızı var. Pelin Öztekin, BKM Mutfak oyuncularından biridir.

2014 yılında Müfit Can Saçıntı’nın yönetmenliğini yaptığı, senaryosunu Birol Güven'in kaleme aldığı “mandira-filozofu” adlı filmde başrollerinde Müfit Can Saçıntı, Rasim Öztekin, Begüm Öner, Kemal Kuruçay, Eser Eyüboğlu, ve Ayda Aksel paylaştı.

Ödülleri

1988, Altan Erbulak, En İyi Oyuncu

1995, İsmail Dümbüllü, Yılın En Başarılı Oyuncusu

2003, Afife Tiyatro Ödülleri, Komedi ve müzikal dalında En iyi yardımcı Erkek Oyuncu

2010, KALDER (KALİTE DERNEĞİ) En kaliteli sanatçı ödülü

2010, Ayaklı gazete "Yılın En İyi yardımcı erkek oyuncu" ödülü

2011, Yılın Nasrettin Hocası

Filmleri

2015 - Düğün Dernek 2: Sünnet (İsmail) (Sinema Filmi)

2015 - Bak Hele Bak (Sunucu)

2014 - Mandıra Filozofu (Cavit) (Sinema Filmi)

2013 - Düğün Dernek (İsmail) (Sinema Filmi)

2012 - Seksenler (Tv dizisi)

2010 - Vay Arkadaş

2010 - Gelecekten Bir Gün

2009 - Kanal-İ-Zasyon

2009 - Geniş Aile

2007 - Güzel Günler

2007 - Suç Dosyası

2007 - Kabadayı ( Sürmeli )

2006 - Kapılara Dikkat

2006 - Pertev Bey'in Üç Kızı

2006 - Balıketi

2006 - Acemi Cadı

2005 - Dolunay

2005 - Hırsız Polis

2004 - Aktör Eskisi

2004 - Şans Kapıyı Kırınca

2004 - Pardon ( Muzaffer )

2003 - G.O.R.A

2002 - Ev Hali

2001 - Yeni Hayat

1998 - Kızım Osman

1996 - Başka İstanbul Yok

1995 - Bay E

1995 - Boşgezen ve Kalfası

1994 - Türk Tutkusu

1994 - Köşedönücü (Osman)

1993 - Tersine Dünya

1991 - Kurt Kanunu

1988 - Arabesk (film)

1987 - 72. Koğuş

1986 - Bir Günlük Aşk

Tiyatro oyunları

1980-1985 Şahları da Vururlar

1981-1983 Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı

1983-1984 Anna’nın 7 Ana Günahı

1984-1985 Fırıncı Şükrü, Deli Vahap ve Ötekiler

1985-1986 Hayrola Karyola

1985-1986 Eşek Arıları

1986-1987 Muzır Müzikal

1986-1987 İçinden Tramvay Geçen Şarkı

1986-1987 İstanbul’u Satıyorum

1988-1989 Do Juan İle Madonna

1989-1990 Soyut Padişah

1990-1991 Yorgun Matador

1991-1992 Aşkımızın Gemisi Fındık Kabuğu

1992-1993 Güle Güle Godot

1996-1997 Aptallara Güzel Gelen Televizyon Dizileri

1997-1998 Haldun Taner Kabare

1998-1999 Çok Tuhaf Şoruşturma

1999-2000 Parasız Yaşamak Pahalı

2000-2001 Fişne Pahçesu

2001-2002 Kökü Bitti Zıkkım Zulada

2001-2002 Sahibinden Satılık Birinci El Ortaoyunu

2003-2004 Biri Bizi Dikizliyor

2004-2005 Uzun Donlu Kişot

2005-2006 Kiralık Oyun

2009 Boşgezen Ve Kalfası

Erol Taş Kimdir?

Türk Sineması’nın kötü adam rolündeki büyük ismi Erol Taş, 28 Şubat 1928'de Erzurum'un Karaköse ilçesinde dünyaya geldi. Henüz iki yaşında iken, babası Hamza Bey'in ölümü üzerine annesi Nazife Hanım ile birlikte İstanbul'a taşındı. Okul çağında olmasına rağmen ailesine yardım etmek için okuldan ayrıldı ve çeşitli mesleklerde çalıştı. Bunların arasında hamallık, tezgahtarlık sayılabilir. O dönem aynı zamanda boksör de olan Taş, 1947 yılında İstanbul ve Türkiye ikinciliğini kazandı. Yine o yıl askere gitti ve üç yıl askerlik görevini yaptı. Askerden dönünce Cankurtaran’da bir iplik fabrikasında çalışmaya başladı.

Erol Taş’ın sinemaya tesadüf sonucu girişi de o sıralarda oldu. Sinemaya tesadüfi girişini şöyle anlatır sanatçı: “Lütfi Akad o bölgede bir film çekiyordu. Biz de işten kaytarıp çekimleri izliyorduk arkadaşlarla. Günlerce süren çekimlerden birinde mahallede oturan birkaç serseri, film ekibine musallat olup onları rahatsız etmeye başladı. Film ekibini korumak için birkaç arkadaşımla birlikte, serserilerle kavgaya giriştik ve Lütfi Bey'in yanında onlara bir güzel dayak çektik. Serseriler toz oldu tabi. Lütfi Akad daha sonra haber göndermiş bana, 'Bir kavga sahnesi var, gelsin oynasın' diye. Böylece sinema hayatım başladı. Filmdeki rolümü diğer yönetmenler de beğendi ve ardı ardına teklifler gelmeye başladı."

Sinemaya ilk 1957 yılında Mümtaz Alpaslan’ın çektiği “Acı Günler” filmiyle girdi. Başlangıçta filmlerde figüranlık ve küçük roller ile görüldü fakat kısa zamanda yıldızı parladı. Bir yıl sonra Dokuz Dağın Efesi (1958 - Metin Erksan) filmde bir çobanı canlandırdı. Bu filmi takip eden yıllarda ise, Dikenli Yollar (1958 - Nişan Hançer), Peçeli Efe (1959 - Faruk Kenç), Şoför Nebahat (1960 - Metin Erksan), Köyde Bir Kız Sevdim (1960 - Türker İnanoğlu), Dişi Kurt (1960 - Ö. Lütfi Akad) ve Gecelerin Ötesi (1960 - Metin Erksan) gibi pek çok filmde değişik karakterleri canlandırdı.

Taş'ın oynadığı filmlerdeki rollerden bazı örnekler vermek gerekirse: Hayat Kavgası'nda (1964 - Tunç Başaran) dediği dedik bir baba, Devlerin Kavgası'nda (1965 - Kemal Kan) kötü kardeş, Seveceksen Yiğit Sev'de (1965 - Hüsnü Cantürk) çiftlik sahibi, Sırtımdaki Bıçak'da (1965 - Natuk Baytan) karısı ve sevgilisi tarafından öldürülen bir koca, Son Darbe (1965 - Hicri Akbaşlı) ve Cevriyem'de (1978 - Memduh Ün) bir komiser, Aslanların Dönüşü ve Yedi Dağın Aslanı'nda (1966 - Yılmaz Atadeniz) bir cengaver, İnce Cumali (1967 - Yılmaz Duru), Tutku (1974 - Hüsnü Cantürk), Toprağın Teri (1981 - Natuk Baytan) ve İsyan'da (1979 - Orhan Aksoy) kötü ağa, Maskeli Beşler ve Maskeli Beşlerin Dönüşü'nde (1968 - Yılmaz Atadeniz) bir Meksikalı, Aslan Bey'de (1968 - Yavuz Yalınkılıç) eski bir Rus Generali, Gelin Kız'da (1970 - Orhan Elmas) oba beyi, Kanıma Kan İsterim'de (1970 - Çetin İnanç) idamlık katil, Ök-süzler'de (1973 - Ertem Göreç) dilendirici, Belalılar'da (1974 - Melih Gülgen) çetebaşı, Tatlı Nigar'da (1978 - Orhan Aksoy) zengin bir kasabalı, Çayda Çıra'da (1982 - Yücel Uçanoğlu) zengin bir ağa, Alınyazısı'nda ise (1986 - Orhan Elmas) eski bir külhan beyi olarak çıktı karşımıza. Gerek teknik ve konu, gerekse de sinema dili açısından vasat diyebileceğimiz bu ve benzeri filmlerde Taş, dönem dönem çeşitli roller aldı. Ancak sinemada onu adından sıkça söz ettiren filimler Susuz Yaz, Duvarların Ötesi ve Gecelerin Ötesi oldu.

1960 yılı yapımlı “Gecelerin Ötesi”, oyunculuk kariyeri için önemli bir fırsat oldu sanatçı için. Henüz sinemaya yeni yeni ısınmaya başlayan Taş, bu filmle Metin Erksan'la tekrar çalışma fırsatı buldu. Ekrem (Erol Taş), bu filmde aynı çevreden gelen, farklı endişe ve tutkularını ortak bir eylemde birleştiren altı kahramandan birisidir. Uzun yıllar bir tekstil fabrikasında işçi olarak çalışmış ancak geriye dönüp baktığında fazla bir yol alamadığını görmüştür. Bu ezik yaşantısından doğan bunalımı, isyanı onu diğer beş arkadaşı ile birlikte soygun fikrinde harekete geçirmiştir. Fakat sistemin hazırladığı son bu filmde de değişmemektedir.

Erol Taş'ın yer aldığı bir başka önemli yapım ise, Necati Cumalı'nın romanından 1963'de Metin Erksan tarafından filme alınan “Susuz Yaz” oldu. Bu filmde Hülya Koçyiğit ve Ulvi Doğan ile bir üçleme çizen Taş, Osman karakterini canlandırdı. Osman'ın kötülüğü son derece yalındır ve ben merkeziyetçi bir yapı hakimdir. Yıllar önce eşini kaybetmiştir ve hapisteki kardeşinin (Ulvi Doğan) karısına (Hülya Koçyiğit) sahip olmak istemektedir. Etrafındaki herkesten bir nevi intikam almaya başlar ve önce köyün suyunu keser. Suyu alınan köylü ürünsüz kalır, toprağı çoraklaşır. Nasıl susuz kalan toprak halkına ihanet ederse, yıllar önce eşini kaybeden Osman'da bastıramadığı cinselliğine zalimce isyan eder. Tutkusuna yenik düşen Osman'ın bu özelliği doğasındaki ilkelliği ile birleştiğinde doyumsuzluğu tümden ele verir kendini. Osman'ın kötülüğünün temelinde yatan bir diğer önemli nokta ise tarladaki korkuluk ile paylaştığı yalnızlığıdır. Yalnızlığını sadece tutkularıyla bastırabilir. Tutkuları ise onun ölümüne giden yolun hazırlayıcısıdır.

Tarihsel bir süreç içinde değerlendirildiğinde Erol Taş, bir başka önemli rolünü 1964'de Orhan Elmas'ın yönettiği “Duvarların Ötesi” filminde oynadı. Filmde müebbet hapse mahkum edilen Babaç (Erol Taş), kendisi gibi müebbet yiyen ya da idamlık altı arkadaşı ile hapisten kaçar. Amaçları özgür olabilmek, koğuşun dışında rahat bir nefes alabilmektir. Ancak 'duvarların ötesi'nde kendilerine seçtikleri sığınak da hapishaneden daha farklı değildir onlar için. Aslında nereye kaçarlarsa kaçsınlar her yer bir hapishanedir onlara. Çünkü sistem tarafından suçlanmış toplum tarafından da dışlanmaktadırlar. Gerçek suçlu kimdir? Babaç ve arkadaşlarının mı yoksa sistemin yanlış dönen çarkı mı?

Ö. Lütfi Akad tarafından 1966'da çekilen Hudutların Kanunu'nun konusu Güneydoğuda bir sınır kasabasında geçmektedir. Toprak verimsizdir ve tek geçim yolu kaçakçılıktır. Kaçakçı olmamak için direnen Yılmaz Güney'in aksine Erol Taş yani Ali Cello çoktan çareyi bu işte bulmuştur bile. Sınırdan kaçak davar geçirmektedir ancak sonunda başlattığı oyuna yenik düşer ve bir çatışmada vurularak ölür. Hudutların sert ve acımasız kanuna karşı Ali Cello'nun kötülüğü bile dayanamamıştır. Taş bu filmde de çoğunluk kötü adam rollerinden birisini alışılagelmiş bir oyun tarzı ile oynamaktadır.

1968'de Nuri Ergün tarafından çekilen “Dertli Pınar” ise Taş'ın ağa tiplemeleri için örnek gösterilebilir. Mahmutoğlu Hilmi Ağa (Erol Taş) köylünün toprağını çeşitli dalaverelerle hatta silah zoru ile elinden almakta ve etrafındaki herkese hükmetmektedir. Daha fazla toprağa sahip olma tutkusu saplantı halini almıştır. Bunun için yapamayacağı şey yoktur. Ancak her şey planladığı gibi gitmez, bütün çabasına rağmen sonunda yenildiğini anlar ve suçunu itiraf eder. Oyun düzeyinin vasat olduğu bu filmde Taş abartılı olduğu kadar da kontrolsüz bir oyun sergilemektedir.

Sinemada kötü adam rolleri ile bilinen sanatçı, bu tiplerin dışına çıktığı filmlerde, aslında her tür karakteri rahatlıkla oynayabileceğini de ispatlamıştır. Zaman zaman da olsa oynadığı iyi tiplerle seyirciyi şaşırtmıştır. Bir başka Akad filmi olan “Ana”da Taş, bu kez kötülükten kaçmaktadır. 1967'de çekilen ve Türkan Şoray'la başrolü paylaştığı Ana filmi onun az rastlanan iyi adam tiplemeleri için gösterilecek ilginç bir örnektir. Yaptığı balık ağları ile geçimini sağlayan Şevket (Erol Taş), kan davası yüzünden ailesi ile birlikte köy köy dolaşmaktadır. Sinemanın kötü adamı olarak bilinen Taş, filmdeki Şevket tiplemesinde tamamen farklı bir karakter çizmektedir. Kanlısı rolündeki Kadir Savun'la sanki rolleri değişmiş gibidirler. Bu seyirci içinde çok alışılagemiş bir durum değildir. Yıllar süren takibin sonunda Şevket kanlısı Musa (Kadir Savun) tarafından vurularak öldürülür.

Bir başka örnek ise, 1992 yılında çekilen, Mehmet Tanrısever'in yönettiği “Sürgün” filmidir. Erol Taş, sinemada rol bulduğu bu son filminde, kurtuluş savaşını görmüş yaşamış eski bir çavuşu oynamaktadır. Üniformasını üzerinden hiç çıkarmayan Süleyman Çavuş, göğsünde taşıdığı istiklal madalyası ile de büyük gurur duymaktadır. Çatak köyüne gelen öğretmenin (Bulut Aras) yeniliklerine sıcak bakar, ona yardımcı olur. Hatta köyün muhtarına karşı onu savunur. Öğretmenin köyden sürgün edilmesini engellemek için köy halkıyla birlikte Kaymakamlığa gitse de bu işe yaramaz. Bunun üzerine çavuş gururla taşıdığı istiklal madalyasını çıkarır ve köyden ayrılan öğretmene verir.

Erol Taş'ı 1969 yılı itibariyle Çetin İnanç, 1971'den sonra ise Yılmaz Atadeniz'li macera filmlerinde sıkça görmekteyiz. Yılmayan Şeytan filminde (1968 - Yılmaz Atadeniz) Dr. Şeytan'ı oynar. Dr. Şeytan (Erol Taş), 'Tanyant' madenini kullanarak bir robot icat eder. Amacı ürettiği robotlarla dünyayı ele geçirmektir. Ancak filmin sonunda kısa devre yapan robotu tarafından öldürülür. Çeko'nun (1970 - Çetin İnanç) konusu ise 1875 yılında Meksika'da geçmektedir. Ramon isimli eşkıya (Erol Taş), köylülere türlü işkenceler yapmakta ve cinayetler işlemektedir. Bir başka Yılmaz Atadeniz filmi olan Maskeli Beşler ve Maskeli Beşler'in Dönüşü'nde (1968) ise (Erol Taş) yine Ramon ismi ile ancak bu kez Meksikalı bir general rolündedir. Kızıl Maske'de (1968 - Tolgay Ziyal) müze müdürü, Küçük Kovboy'da (1973 - Guido Zurli) çiftlik kahyası, Hakanların Savaşı'nda ise (1968 - Mehmet Arslan) Kubilay Han rollünü oynamaktadır.

Yaklaşık 200 filmde irili ufaklı çeşitli roller alan Erol Taş, oynadığı filmlerin altısında ise başrol oyuncusu olarak karşımıza çıkıyor: Mapushane Çeşmesi (1964-Suphi Kaner), Kanlı Kale (1965-Yavuz Yalınkılıç), Efenin İntikamı (1967-Yavuz Yalınkılıç), Eşkiya Kanı/Hakimo (1968-Yavuz Figenli), Konuşan Gözler (1965-Hicri Akbaşlı), Katırcı Yani Efenin Definesi (1967-Yavuz Yalınkılıç).

45 yıllık oyunculuk yaşamı süresince sinemaya büyük emek veren Erol Taş, bu emeğin bir sonucu olarak; 1965 yılında Duvarların Ötesi ile Antalya Film Festivali'nde, 1967'de İnce Cumali ile yine Antalya Film Festivali'nde, Sahildeki Ceset ile İzmir Film Festivali'nde, Susuz Yaz'daki oyunculuğu ile ise Turizm Bakanlığı ve Meksika Accopulco Festivali'nde en iyi yardımcı erkek oyuncu ödüllerini aldı. Sanatçı, 8 Kasım 1998 günü, Samatya SSK Hastanesi’nde hayata gözlerini yumdu.               

Kaynak: Diyarbakır Söz