Kariyer için çocuğundan vazgeçen Gizem Hatipoğlu neden çocuk istemiyor, Hakan açıkladı, ne dedi?

Beyaz TV’nin fenomen programı 'Söylemezsem Olmaz'a konuk olan Varmısın Yokmusun’la adı duyuran güzel sanatçı Gizem Hatipoğlu ve eşi Survivor’un asi çocuğu Hakan Hatipoğlu konuk oldu. Hatipoğlu çifti programda evlilikleriyle ilgili en çok merak edilen bebek konusuna açıklık getirdi. Çift programda neden çocuk yapmadıklarını söylediler.

Kariyer için çocuğundan vazgeçen Gizem Hatipoğlu neden çocuk istemiyor, Hakan açıkladı, ne dedi?

Beyaz TV’nin fenomen programı 'Söylemezsem Olmaz'a konuk olan Varmısın Yokmusun’la adı duyuran güzel sanatçı Gizem Hatipoğlu ve eşi Survivor’un asi çocuğu Hakan Hatipoğlu konuk oldu. Hatipoğlu çifti  programda evlilikleriyle ilgili en çok merak edilen bebek konusuna açıklık getirdi. Çift programda neden çocuk yapmadıklarını söylediler.

Söylemezsem olmaz programında Gizem-Hakan Hatipoğlı çiftinin neden çocuk yapmadığı sorulunca güzel sanatçı Gizem Hatipoğlu’nun kariyeri nedeniyle çocuk istemediği öğrenildi.

 Kanal D’de yeni bir program sunmaya başlayacağını belirten güzel sanatçı Gizem Hatipoğlu aynı formatta program yapan güzel sanatçı Evrim Akın’a rakip olduğunu da söyledi.

 Gizem ve Hakan Hatipoğlu çifti TV8’in fenomen yarışma programı Survivor maceralarını anlatırken Hakan Hatipoğlu’nun gözleri doldu.

 Geçtiğimiz yıl ikinci kez yarışma programı Survivor'da yarışan karizmatik sanatçı Hakan Hatipoğlu'nu eşi Gizem Hatipoğlu ziyaret etmişti.

Hakan Hatipoğlu Kimdir?

Hakan Hatipoğlu, 28 Kasım 1979 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. İstanbul’da Burgazada’da büyüdü. Aslen Çanakkalelidir. Işık Üniversitesi İşletme Bölümünü bitirdikten sonra Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü'nde Yüksek Lisans eğitimini tamamladı. Üniversiteyi bitirince reklam ajanslarında iş hayatına atıldı. Sonra da kendi adına bir reklam ajansı kurdu.

Hakan Hatipoğlu, Adalarspor'da aktif olarak Su Topu oynamakta ve Milli takımda yer almaktadır. 2013 yılında Akdeniz Oyunları'nda Türkiye Sutopu Milli Takımı'nda yer aldı. 300 defa milli takımda yer aldı.

2009 yılında Acun Ilıcalı’nın sunduğu “Var mısın Yok musun?” adlı yarışmaya katıldı. 250. programda yarıştı ve yarışmadan 132.000 TL ile ayrıldı. Var Mısın Yok Musun yarışmacısı Gizem Akın ile evlendi.

2010 yılında Erdal Beşikçioğlu’nun başrolünde oynadığı “Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi” adlı dizide Selim karakterini 80 bölüm canlandırdı.

TRT Spor’da da spor programı sundu.

Hakan Hatipoğlu, 2010 yılında, 17 Nisan 2010 – 18 Eylül 2010 tarihleri arasında yayınlanan, Acun Ilıcalı’nın hazırlayıp sunuculuğunu da yaptığı ve yarışanlar “Var mısın Yok musun” yarışmacılarından seçildiği Panama’da yapılan “Survivor Kızlar – Erkekler” yarışmasına katıldı. Gizem Akın’ın da katıldığı Survivor'un Şampiyonu Merve Oflaz olmuştur. “Survivor” adasında evlenmeye karar verdiler. Yarışmadan sonra “Var Mısın Yok Musun?” yarışmasında tanıştığı Gizem Akın ile evlendi.

2013 yılının Ekim ayında 31 Aralık 2013 gecesine kadar yayınlanan “Bir Milyon Kimin?” adlı bilgi yarışmasında, yarışmanın jüri üyeleri Bülent Özveren, Okan Bayülgen ve Gülben Ergen olurken yarışmanın sunucusu Pelin Çift ile birlikte sunuculuk görevi yaptı.

22 Şubat 2015 tarihinde TV8 ekranlarında başlayacak olan “Survivor All Star” yarışmasına; Turabi Çamkıran, Hilmi Cem İntepe, Merve Oflaz ve Pascal Nouma, Hasan Yalnızoğlu, Anıl Tetik, Nadya Zagli, Ece Begüm Yücetan, Doğukan Manço, Bozok Gören, Özlem Çalın, Duygu Çetinkaya, Taner Özdeş, Almeda Abazi, Serenay Aktaş, Berna Canbeldek, Seda Aktuğlu, Hakan Hatipoğlu, Merve Aydın, Sahra Işık, Fulya Keskin katılacak.

14 Şubat 2015 tarihinde Nihat Doğan, Özgecan Aslan cinayeti ile ilgili yazdığı tepki çeken tweet’i nedeniyle “Survivor All Star” kadrosundan çıkarıldı yerine eski futbolcu Ahmet Dursun katıldı.

İlk olarak Turabi finale çıkmayı garantilemişti. 1 Temmuz 2015 tarihinde TV 8'de yayınlanan Survivor All Star yarışmasından sonra yapılan SMS oylamasında Merve Aydın finale kalan ikinci isim oldu.

Hakan Hatipoğlu, 24 Temmuz 2010 tarihinde Gizem Akın ile evlendi.

Filmleri ve Dizileri

2011 - Behzat Ç.: Seni Kalbime Gömdüm (Selim)(Sinema Filmi)

2010 - Gecekondu (Kendisi) (Tv Programı) 2010 - 2012 - Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi (Selim) (TV Dizisi)

2009 - Kapadokya Düşleri (TV Dizisi)

Gizem Hatipoğlu Kimdir?

Survivor yarışmasından önce yine Acun Ilıcalı’nın sunumunu yaptığı Var Mısın Yok Musun? adlı yarışmada yarışan Gizem Hatipoğlu, kutusunda 40.000 TL ve 500.000 TL ile karşı karşıya kalıp verilen teklif olan 135.000 TL’yi alarak Hamd Bey’in teklifini kabul edip yarışmadan  çekilmiştir.

Türkiye’nin güzel sunucuları arasında yer alan Gizem Hatipoğlu, 1988 senesinde İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Acun Ilıcalı’nın yapımcılığını üstlenmiş olduğu Survivor Ünlüler Gönüllüler yarışmasında yıldızı parlayan  Gizem Hatipoğlu, yine aynı yarışmada yarışan Hakan Hatipoğlu ile evlenmiştir. 88 doğumlu Gizem Hatipoğlu, günümüz yılına (2014) göre 24 yaşındadır. Ayrıca evlenmeden önceki soyadı olan Gizem Akın olarak da bilinmektedir.

Bülent Ersoy Kimdir?

Bülent Ersoy, 1952 yılında Malatya’da dünyaya geldi. Annesi Naciye Poyraz'dır. 1960 yılına kadar Malatya’da kaldı. Daha sonra ailesiyle birlikte İstanbul'a göç etti. Esas adı Bülent Erkoç’dur. Çok küçük yaşlardan itibaren müzikle ilgilenmeye başladı. Melahat Pars, Rıdvan Aytan gibi üstadlardan ve belediye konservatuarı hocalarından özel dersler aldı. İstanbul Belediye Konservatuarı'nı bitiren değerli sanatçı, aldığı akademik terbiye vasıtasıyla hem Tanrı vergisi sesini hem de müzikal tecrübelerini geliştirme fırsatı buldu.

İlk olarak 1970 yılında Üsküdar Fıstıkağacı’nda dönemin ilk aile gazinolarından birisi olan “Özlem” Aile Gazinosu'nda sahneye çıkarak sahne hayatına başladı. Fikret Torun’un Sunar Konser Bürosu olarak düzenlediği ses yarışmasına katılarak bu yarışmada birinciliği kazanmış ve 1000 lira para ödülü almıştır. Sonrasında bu gazinoda üç ay kadar assolist olarak çalışmıştır.

1971 yılında Saner Plak'tan çıkan kırkbeşlik plağı ilk albüm çalışması oldu. Bu çalışmada, güfte ve bestesi bestekâr Muzaffer Özpınar'a ait "Lüzûm Lalmadı" ve "Neye Yarar Gelişin" adlı eserleri seslendirdi. Sahneye ilk adımını 1974 yılında Büyük Maksim Müzikholleri'nde attı ve müzik dünyasına bomba gibi düştü. Ancak gerçek soy ismi Erkoç olan sanatçının soyadı Müjdat Gezen tarafından Ersoy olarak değiştirilmiştir. Bu yıllardan itibaren gerek ismi gibi "bülend-paye" sesiyle gerekse hanımefendi kişiliğiyle Türk halkının beğenisini kazandı.

Bülent Ersoy, Müzeyyen Senar Ekolü'nün temsilcisi olarak başladığı sanat hayatında, akademik sanat kariyerinin de yüksek olması hasebiyle olağanüstü bir yorumcu ve büyük bir tavrın sancaktarı oldu. "Baharı Bekleyen Kumrular Gibi", "Dert Çekmeye Gidiyorum" gibi her okuduğu şarkıyla grafiği sürekli yukarı tırmandı. O yıllarda TRT'ye, musikimizin bahtsızlığından ötürü kenara itilmiş, klasik makamlarda eski ve kalıcı eserler yorumladı. Yetmişli yılların ortasında daha da ileri giderek; o günkü müzik piyasasında pop, arabesk ve fantezi vb. gibi ticari şarkılar revaçta olmasına karşın Itrî'nin "Tut-î Mucize-I Gûyan"ı gibi eserlerden oluşan koyu klasik bir uzunçalar yaptı. Bu ilk uzunçalar çalışması müzik piyasasında ki tüm hesapları altüst etti ve satış rekoru kırdı.

Ağustos 1980'de İzmir Fuarı'nda seyircilerden gelen tezahürat sonrası göğüslerini açınca İzmir Cumhuriyet Savcılığı, hakkında soruşturma açtı. Eylül 1980'de İzmir Kordon'daki evinde bir hâkime hakaret edince tutuklanarak 45 gün hapis cezası aldı ve Buca Cezaevi'nde tutuklu kaldı.

14 Nisan 1981'de Londra'da Charring Cross Hastanesi'nde geçirdiği cinsiyet değiştirme ameliyatıyla kadın oldu, ancak “pembe nüfus kağıdı” alması yıllar sonra, sahne yasağını da kaldıran dönemin başbakanı Turgut Özal'ın öncülüğünde çıkartılan bir kanun sayesinde oldu.

Bülent Ersoy’a 12 Eylül darbesi sonrası Haziran 1981'de diğer travesti ve transseksüel sanatçılarla birlikte sahne yasağı getirildi. Bu dönemde kariyerine Almanya'da devam eden sanatçı orada Türk filmlerinde oynamaya devam etti, bir müddet de Avustralya'da yaşadı. 1988 yılında Türkiye’ye döndü.

Yurtiçinde ve yurtdışında yüzlerce konser veren Bülent Ersoy, "Düşkünüm Sana", "Yaşamak İstiyorum", "Biz Ayrılamayız" ve "Ablan Kurban Olsun Sana" gibi satış grafiği çok yüksek albümlere imza attı. 1995 tarihini taşıyan "Benim Dünya Güzellerim", S Müzik etiketiyle çıkan ilk albümü oldu. Selçuk Tekay'ın müzik yönetmenliğini, Özkan Turgay'ın aranjörlüğünü yaptığı albümde on şarkı seslendirdi. Aynı yıl janrına ve yorumuna uygun olarak "Alaturka 95" adında bir albüm yaparak Klasik Türk Musikisi'ne hizmetini de eksik etmedi. Muzaffer Özpınar'ın yönetmenliğini yaptığı albümde Hacı Arif Bey, Münir Nureddin Selçuk, Selahaddin Pınar, Kadri Şençalar, İsmail Hakkı Bey, Kemani Serkis Efendi gibi birçok üstâdın eserlerine yorumuyla hayat verdi. Ondört eserin yeraldığı çalışmada; "Aziz İstanbul", "Dönülmez Akşamın Ufkundayım", "Nerelerde Kaldın Ey Servi Nazım" gibi klasik eserlerin yanında "Alıverin Bağlamamı Çalayım" ve "Karam" adlı iki de anonim türküye de yer verdi.

1989 yılında Adana'da verdiği bir konser sırasında bir seyirciden gelen "Çırpınırdı Karadeniz" adlı isteği okumadığı için Hacı Tepe isimli kişi tarafından kurşunlanarak bir böbreğini kaybetti.

Bülent Ersoy, bir sonraki çalışmasını 1997 yılında yayınladı. "Maazallah" ismini taşıyan albüm, piyasaya sürülmeden dahi yüksek siparişler aldı ve büyük yankı uyandırdı. Albümün hazırlık aşamasında bu sefer Halil Karaduman ve Osman İşmen'le çalışan sanatçı, popüler şarkılardan ve anonim türkülerden oluşan bir repertuar seslendirdi. Albüme ismini veren "Maazallah" adlı şarkısının video klibi ise büyük ses getirdi. Bülent Ersoy'un son albümü ise 2002 senesinde çıkardığı "Canımsın" albümüdür.

Otuz yıla yaklaşan sanat yaşamında pek çok ilke imza atan Bülent Ersoy, dünyaca ünlü yıldızların sahne aldığı salonlarda konser verdi. 1980 yılında London Palladium'da ve 1983 yılında Madison Square Garden'da sahne alan ilk Türk sanatçısı oldu. 30 Mart 1997'te ise Ümmü Gülsüm'den sonra, etnik müzik sazlarıyla Paris Olympia müzikholünde sahne alan ilk sanatçı oldu. Dario Moreno'dan sonra Olympia'da konser veren ilk Türk sanatçısı olan Bülent Ersoy, elli kişiden oluşan orkestrasıyla dört saat süren bir program sundu.

Bugüne değin otuzun üstünde albüme imzasını atan sanatçı, Türk Müzik Tarihi'ne ismini altın harflerle yazdırdı ve klasik, alaturka şarkılar alanında gelmiş geçmiş en önemli yorumcular arasında yer aldı. Müzik yaşamı boyunca sayısız ödül aldı. Herkesin takdirini kazanan geniş entervalli ve yüksek volümlü sesi, Japonya'da ses laboratuvarlarında yapılan testler sonucu "yüzde yüz kusursuz" bulundu ve 1997 yılında Uluslararası Montu Merid Müzik Doktoru ünvanıyla ödüllendirildi.

Evlilikleri

1. evliliği :1998 yılında Cem Adler ile evlendi, 1999 yılında boşandı.

2. evliliği : 2007 yılında Armağan Uzun ile evlendi, 2008 yılında boşandı.

Popstar Alaturka adlı şarkı yarışmasında jüri üyeliği yapmıştır.

Albümleri

1973 - Ah Tut-i Mucize Guyem

1975 - Şöhretler

1975 - Konser 1

1976 - Toprak Alsın Muradımı

1976 - Bir Tanrıyı Bir de Beni

1976 - Konser 2

1977 - Konser 3

1978 - Orkide 1

1978 - Ölmeyen Şarkılar

1979 - Orkide 2

1979 - Meyhaneci

1980 - Dolmamış Çilem

1980 - Beddua

1981 - Mahşeri Yaşıyorum

1981 - Yüz Karası

1983 - Ak Güvercin

1983 - Ne Duamsın Ne De Bedduam

1984 - Düşkünüm Sana

1985 - Yaşamak İstiyorum

1986 - Anılardan Bir Demet

1987 - Avustralya Konseri

1987 - Suskun Dünyam

1988 - Biz Ayrılamayız

1988 - Anılardan Bir Demet

1989 - Öptüm

1989 - İstiyorum

1989 - Şiirlerle Şarkılarla

1989 - Seçmeler

1989 - Bizim Hikayemiz

1991 - Bir Sen, Bir De Ben

1992 - Ablan Kurban Olsun Sana

1993 - Sefam Olsun

1995 - Benim Dünya Güzellerim

1995 - Alaturka 95

1997 - Maazallah

2000 - Alaturka 2000

2002 - Canımsın

2011 - Aşktan Sabıkalı

Filmleri

1976 - Sıralardaki Heyecan

1977 - Ölmeyen Şarkı

1978 - İşte Bizim Hikayemiz

1980 - Beddua

1981 - Yüz Karası

1984 - Acı Ekmek

1984 - Asrın Kadını

1985 - Tövbekar Kadın

1986 - Efkarlıyım Abiler

1988 - Biz Ayrılamayız

1989 - Anılar

1989 – İstiyorum

Müzeyyen Senar Kimdir?

Müzeyyen Senar, 16 Temmuz 1918 tarihinde Bursa ilinin Keles ilçesine bağlı bir köyü olan Gököz’de doğmuştur. Adını Hikmet koyuyorlar. Nüfus cüzdanı çıkarması için şehre gönderdikleri enişte, ‘Yapamadım’ diye dönüyor, “Bu çocuğun adının Hikmet olmasına gönlüm el vermedi, yakıştıramadım, Müzeyyen yazdırdım.” Diyor.

Babası Cerrah Mehmet lakaplı kıraathane işletmecisi, annesi güzel Kuran okuması ve bülbül sesiyle ünlü köylü kızı Zehra. Müzeyyen Senar’ın ablası İsmet (d.1910), abisi Hilmi (d.1915)’dir. Müzeyyen Senar altı yaşındayken mevlitlerde annesine eşlik etmeye başlayınca millet hayrete düşüyor.Sonra kekeme oluyor.1927 yılında Müzeyyen Senar 9 yaşında iken babasının çapkınlıkları yüzünden annesi evi terkedip İstanbul’a gidiyor. 3 yıl sonra da Müzeyyen Senar annesinin yanına gidiyor. Okuluna İstanbul’da devam ediyor. Okuldaki müzik hocası sayesinde Üsküdar Musiki Cemiyeti’ne kaydoluyor.

Müzik eğitimine Anadolu Musiki Cemiyeti'nde, kemençe üstadı Kemal Niyazi Seyhun Bey ve udi Hayriye Hanım gözetiminde başladı.

Güçlü bir sese sahip olan Müzeyyen Senar, hafız Sadettin Kaynak, Selahattin Pınar, Lemi Atlı, Mustafa Nafiz Irmak gibi devrin önemli üstatlarından da dersler aldı.

1932 senesinde İstanbul Radyosu'nda şarkı söylemeye başladı. Müzeyyen Senar’ı bu radyo programında dinleyen, İstanbul'un en önemli müzikhollerinden biri olan 10. Yıl Belvü Gazinosu'nun sahibi “İbrahim Dervişzâde” 1933 yılının yaz sezonunun yıldızlar programına Müzeyyen Senar'ı da aldı. Müzeyyen Senar, sonraki yıllarda İstanbul'un başka ünlü gazinolarında da sahne aldı. Sahneye çıkmak için getirdiği ‘solo’ şartı ile Senar, Türk gazino tarihinde solistlik müessesesini başlatan ilk sanatçı oluyor.

1938 yılında Ankara Radyosu’nun kurulması ile birlikte ilk yayınları yapanlar arasında yer aldı. Radyo programlarını ise 1941 yılına kadar devam ettirdi.

Müzeyyen Senar'ın yeteneği, Cumhuriyet'in kurucusu ve Türk sanat müziğinin büyük hayranı Mustafa Kemal ATATÜRK'ün de ilgisini çekti ve sanatçı birçok kez onun huzurunda, özel meclislerinde şarkı okudu.

İlk yurtdışı konserini Paris’te verdi. En çok ‘Haydar Haydar’, ‘Ormancı’, ‘Feraye’, ‘Benzemez Kimse Sana’ şarkısını söylemeyi seviyor.

Müzeyyen Senar, son sahne konserlerini 1983 yılında İstanbul Bebek Gazinosu'nda verdi. Bu tarihten sonra yalnızca ender anlarda, müzikli özel toplantılarda şarkı söyledi.

En son 2004 yılında Sezen Aksu tarafından düzenlenen 73. Sanat yılı konserinde Tarkan, Ajda Pekkan, Nilüfer gibi birçok sanatçıyla sahneye çıktı. Doktoru bir daha da sahneye çıkmasını yasakladı.

26 Eylül 2006 tarihinde İzmir'deki evinde beyin enfarktüsü geçirdi. Sol tarafının felç oldu. 2007'de İstanbul'daki Darüşşafakada Rehabilitasyon Merkezinde Nisan ayı başına kadar tedavi gördükten sonra kısmi olarak düzeldi. Bu tedavilerden sonra Muğla'nın Bodrum ilçesinde kızı Feraye ve oğlu Ömer ile birlikte yaşamaktadır.

Müzeyyen Senar 1998’de Devlet Sanatçısı unvanı ve ‘Cumhuriyet’in divası’ lakabını aldı.

Öğrencisi Bülent Ersoy tarafından Müzeyyen Senar'ın anısına 30 Ekim 2009 tarihinde Müzeyyen Senar'ın sanat yaşamından fotoğrafların yer aldığı “Cumhuriyetin Divası: Müzeyyen Senar” sergisi açıldı.

Müzeyyen Senar, bardak yemesiyle, elmayı eliyle ortadan ikiye bölebilmesiyle de meşhurdur. Ayrıca bir dönem Suudi Arabistan sefiri ile evlenip sefire ünvanını da almıştır. Arap filmlerinin dublajında Münir Nurettin Selçuk'la birlikte şarkı söyledi. Sadettin Kaynak'ın şarkılarını plağa okudu. Kerem ile Aslı, Kahveci güzeli gibi filmler de oynadı. Türkiye’de yakılan ama Amerika’da gösterilen "Ana Yüreği" adlı bir sinema filminde oynamıştır. Beş binden fazla plak yapmıştır.

Evlilikleri : Üç kere evlendi. kızı Feraye ve oğlu Ömer olmak üzere İki çocuğu var.

1. evliliği : 1935’te, 17 yaşında iken hayatı boyunca taşıyacağı soyadının sahibi Ali Senar ile evlendi.

2. evliliği : 1943’te Galatasaray’da top oynayan Ercüment Işıl ile evlendi. Feraye (d.1 Şubat 1947) adında bir kızı ve Ömer Işıl (d.1944) adında bir oğlu oldu. Oğlu Galatasaray kulübünün genel sekreterliğini yapmıştır. Feraye, sinema oyuncusu Kuzey Vargın ile 10 yıl süren bir evlilik yaptı.

3. evliliği : 1953’te Suudi Arabistan sefiri Tevfik Hamza Bey ile evlendi. Ama eşinin hükümeti istemediği için ayrılmışlar.

Müzeyyen Senar, 31 Temmuz 2012 tarihinde durumunun kötüleşmesi üzerine Bodrum'da hastaneye kaldırıldı.

2015 ocak ayında Bodrum ilçesindeki evinde yaşamını sürdüren Müzeyyen Senar'ın sağlık durumunun yaşlılığa bağlı nedenlerden dolayı ağırlaşması üzerine ailesi tarafından daha iyi şartlarda bakımının yapılacağı bir merkez olan İzmir'in Urla ilçesindeki Darüşşafaka yaşlı bakımevine götürüldü.

Yaşadığı Bodrum'daki evinden 2015 Ocak ayında Darüşşafaka Urla Yaşam Merkezi'ne getirilen Müzeyyen Senar 8 Şubat 2015 tarihinde 07.00'de tedavi gördüğü Ege Üniversitesi Hastanesi'nde 97 yaşında hayatını kaybetti.

Albümleri

2008 - Odeon Yılları 2

2008 - İkinci Dubleden Sonra

2007 - Son Aşkımı Canlandıran

2007 - Atatürk'ün Sevdiği Şarkılar

2006 - Odeon Yılları

2006 - Ne Yaptım

2006 - Ben Seni Unutmak İçin Sevmedim

2004 - Bir Bahar Akşamı

2001 - En Son Okuduklarım

1998 - Müzeyyen Senar ile Bir Ömre Bedel

1995 - Akşam Oldu Hüzünlendim Ben Yine

1991 - Nostalji Müzeyyen Senar'la Faslı Muhabbet

1990 - Çilingir Sofrası

1990 - Günay Sanat Geceleri

1989 - Çilingir Sofrası

1988 - Yine Bir Sızı Var İçimde - Efsane Sesler Arşiv Serisi

1988 - Ayrıldı Gönül Efsane Sesler Arşiv Serisi

1986 - Bilmem ki Sefa

1983 - Gelse O Şuh Meclise 2

1988 - Söyleyin Güneşe - Efsane Sesler Arşiv Serisi

1979 - Güller Arasında - Efsane Sesler Arşiv Serisi

1979 - Şarap Gibi

1978 - Çilingir Sofrası 1978

1976 - Gelse O Şuh Meclise

1970 - Son Veda

2001 - Gül Yüzlülerin Şevkine Gel

1995 - Meşk

1995 - Müzeyyen Senar

Ajda Pekkan Kimdir?

Ayşe Ajda Pekkan, 12 Şubat 1946'da İstanbul'da Kasımpaşa Askeri Deniz Hastanesi'nde doğdu. Babası Rıdvan Pekkan deniz binbaşısı, annesi Nevin Dobruca ev hanımıydı. Babasının görevi dolayısıyla çocukluğu Gölcük'te, Amerikan askerlerinin ailelerinin arasında geçti. Modern bir ortamda ancak ailevi sorunlar arasında geçirilen çocukluk Ajda Pekkan'ın gençliğini etkileyen önemli bir dönem oldu. İlk okuldan sonra İstanbul’a taşındılar. Kadıköy Ortaokulu'nu bitirdikten sonra Çamlıca Kız Lisesinde okudu. Bu yıllarda anne – babası boşandı. 1963 yılında Ses dergisinin açmış olduğu yarışmada birinci olunca okulu bıraktı.

Şarkıcı olmak için büyük heves taşıyan Çamlıca Kız Lisesi öğrencisi Ajda Pekkan, kardeşi Semiramis Pekkan'ın da desteğiyle 1962 yılında dönemin en popüler gece klubü Çatı'nın sahibi olan İlham Gencer'e ulaştı. İlk olarak seslendirdiği Mina Mazzini'nın "Il Cielo In Una Stanza" şarkısıyla kendini kabul ettirdiği Çatı gece klubünde Los Çatikos topluluğu eşliğinde bir müddet sahne çalışması yaptı.

1963 yılında bir aile dostlarının teşvikiyle Ses dergisinin, sinemaya yeni yüzler kazandırmak amacıyla açtığı kapak yıldızı yarışmasına katıldı. Ediz Hun'un erkekler dalında birinci, Hülya Koçyiğit'in bayanlar dalında ikinci olduğu yarışmada, birinci seçilen Ajda Pekkan'ın profesyonel kariyeri böylece başlamış oldu. Avrupai görünümü ve cüretkar tavırlarıyla Yeşilçam'ın gözde sanatçılarından biri olan Ajda Pekkan, beyaz perdeden gelen teklifleri değerlendirmeye başladı ve 1963 yılında "Adanalı Tayfur" ile ilk kez çıktığı kamera karşısında, 1967 yılındaki son filmi olan "Harun Reşit'in Gözdesi"ne kadar baş rollerini Ayhan Işık, Cüneyt Arkın ve Tamer Yiğit gibi sanatçılarla paylaştığı 47 film çevirdi.

Ses kabiliyeti rol aldığı filmlerdeki yapımcıların da dikkatinden kaçmadı ve pek çok filminde şarkıcı rolü üstlendi ve çeşitli şarkılar seslendirdi. İlk filmi "Adanalı Tayfur"da seslendirdiği "Göz Göz Değdi Bana" şarkısı, arka yüzünde Öztürk Serengil'in seslendirdiği "Abidik Gubidik" şarkısıyla birlikte 45'lik plak olarak yayınlandı. Sinemaya başlamadan önce tanışıp şarkıcılık yapabilmesi için yardım istediği ve kabiliyetine ikna ettiği Fecri Ebcioğlu, sinema yıllarında da Ajda Pekkan'la irtibatını hiç koparmadı ve 1965 yılında kendine ait ilk plağı olan "Her Yerde Kar Var / 17 Yaşında" piyasaya sürüldü. Fecri Ebcioğlu'nun yabancı şarkılar üzerine Türkçe sözler yazarak ülkemize benimsettiği "aranjman" tarzının en büyük starı, Salvatore Adamo'nun ünlü şarkısını yine Adamo gibi Fransız aksanıyla söyleyerek, yavaş yavaş ismini duyurmaya başladı.

Sahnelerden sinemaya geçen sanatçıların aksine, sinemadan sahneye geçen Ajda Pekkan, birkaç plak denemesinden sonra 1968 yılında çıkardığı "İki Yabancı" 45'liği ile aranjman dalında onbinlerce plak satarak satış rekoru kırdı. "Dünya Dönüyor", "Saklanbaç" ve "Üç Kalp" gibi üstüste çok başarılı plaklar yaptı. Bu yükselen trendin neticesinde yurtdışından davetler aldı ve Atina'daki Uluslarası Apollonia Müzik Festivali'nde 1968 yılında "Özleyiş" ve 1969 yılında "Perhaps One Day" şarkıları ile üstüste iki kere dördüncü olarak müzik piyasasındaki yerini sağlamlaştırdı. Barcelona'daki Akdeniz Şarkıları Festivali'nde "Ve Ben Şimdi" şarkısı ile Türkiye'yi temsil etmesi ve şarkılarının pek çok filmde fon müziği olarak kullanılması, Ajda Pekkan'ı tüm ülkede tanınır hale getirdiği gibi, 1966 yılında Zeki Müren’in alt kadrosunda Maksim’le gazino hayatına başladı. Ajda, o günlerde, yeni bir aşka yelken açtı. CHP Genel Sekreteri Kemal Satır’ın oğlu Mustafa Satır ile beraberliği 1967 yılının en çok ses getiren olaylarından biri oldu..

1973 yılında Avrupa´nın ünlü müzikholü ‘Olympia’da verdiği konserle hem dış dünyaya açıldı. Türkiye’nin mutlu azınlığı ona ´Superstar´ ünvanını verdi. 7 yıl kadar Fransa´da kaldıktan sonra ülkesine döndü. Ülkü Aker ve Fikret Şeneş gibi söz yazarlarıyla çalıştı.

Her ülkenin starlarını bünyesinde barındırmaya özen gösteren Philips firması, Türkiye'den seçtiği Ajda Pekkan'ı kanatlarının altına aldı ve kayıtları Fransa'daki stüdyolarda gerçekleştirilen, Fikret Şeneş'in sözlerini yazdığı şarkılarla, Ajda Pekkan'ın diğer şarkıcılardan bir adım öne fırladığı yıllar başladı. Üstüste gelen hit plaklarla Ajda Pekkan'ın sesi tüm ülkede keyifle dinlendiği gibi, şık giyimi, sürekli kendini yenileyen görünümü ve değişime açık tavrıyla sadece müzikte değil moda konusunda da hayranlarını sürükleyen bir ikon haline geldi. "Sensiz Yıllarda", "Yalnızlıktan Bezdim" gibi şarkılarla fırtına gibi girdiği 70'lerin ortalarında seslendirdiği "Tanrı Misafiri", "Kimler Geldi Kimler Geçti", "Hoşgör Sen", "Sana Ne Kime Ne" gibi ileride birer Ajda Pekkan klasiği haline gelecek şarkılarıyla Türkiye sınırlarını zorlamaya başladı. Bu üstün performansının sonucunda 1976 yılında Paris'in ünlü Olympia müzikholünde, pek çok şarkısının Türkçe versiyonlarını seslendirdiği, dönemin ünlü Cezayir asıllı Fransız şarkıcısı Enrico Macias'la seri konserler verdi. Bir dost toplantısında Hürriyet Gazetesi sahibi Erol Simavi'nin "Ajda Pekkan'a Star demek yetmez, ancak Süperstar dersek yerini bulur." sözüyle birlikte önce sanat çevrelerinde, sonra hayranlarının arasında, daha sonra da tüm ülkede "Süperstar" ünvanıyla anılır oldu.

1977 yılında bu ünvanını ilk kez resmileştiren, o güne kadar benzeri görülmemiş bir kapak dizaynı ve prodüksiyonla piyasaya sunulan, "Kim Ne Derse Desin", "Hancı" gibi şarkıların yer aldığı albümü "Süperstar"ı hazırladı. Aynı yıl Tokyo'daki Yamaha Müzik Festivali'nde "A Mes Amours" şarkısıyla elde ettiği başarılı netice, 1970'lerin başında yurtdışında ilk olarak bir Almanca ve daha sonra birkaç Fransızca plağı satışa sunulan Ajda Pekkan'ın 1977 ve 1978 yıllarında Fransa'da ses getiren 45'lik çalışmaları yapmasına ve sonunda "Pour Lui" isimli Fransızca albümünü hazırlamasına ön ayak oldu. Halk konserleri, sahne çalışmaları ve konuk sanatçı olarak katıldığı uluslararası organizasyonlar ile başarısını pekiştiren Ajda Pekkan, 1979 yılında "Bambaşka Biri", "Haykıracak Nefesim" gibi şarkıların yer aldığı Süperstar serisinin ikinci albümü "Süperstar 2"de kariyerinin doruğuna çıktı. 70'li yıllarda defalarca yılın sanatçısı seçildiği gibi şarkıları da liste başlarından inmedi, çeşitli ödüller kazandı.

O seneye kadar, Türkiye'yi temsil etme görevinin, eleme usulüyle belirlendiği Eurovision şarkı yarışmasına 1980 yılında atama yoluyla Ajda Pekkan seçildi. İlk önce tespit edilen 5 bestecinin şarkılarının jüri tarafından 3'e düşürülmesiyle, "Bir Dünya Ver Bana", "Olsam" ve "Pet'r oil" ile Tv ekranlarında boy gösterdi. "Pet'r oil"ın Türkiye'yi temsil etmesine karar verilen gece sonunda, ülkemizde hiç olmamış birşey oldu ve henüz plağı satışa sunulmamış bir şarkı tüm halk tarafından ezbere söylenir oldu. Kulis faaliyetlerinin yetersizliği, şarkının siyasi hicivli yapısı ve yarışma gecesindeki organizasyon bozuklukları neticesinde Ajda Pekkan bu yarışmada hayal kırıklığı yaratan bir derece aldı. Süperstar'ı bir hayli küstüren bu yarışmadan sonra bir süre dinlenme kararı alıp ABD.'ye yerleşti. 70'lerin sona ermesiyle birlikte pop müziğin cazibesini yitirip, alaturka ve arabeske yönelindiği yıllarda "Sen Mutlu Ol" ve "Sevdim Seni" isminde hafif müzik ve alaturka sentezi iki albüm yaptı. Ancak Süperstar'ın bir türlü içine sinmeyen ve kendi isteği doğrultusunda gerçekleşmeyen, ısmarlama olarak hazırlanan bu albümler Ajda Pekkan hayranlarının beklediği renkten ve kıvamdan uzaktı. Yerli bestecilerle çalışmaktan beklediği verimi alamayan Ajda Pekkan, 70'lerde kendi önderliğinde yükselen aranjman akımına geri döndü.

1970-79 arasını Paris'te yaşadı. 80'de Eurovizyon şarkı yarışmasında yaşadığı hüsranın ardından küsüp İngiltere'ye, oradan da Amerika'ya gitti. İki sene oralarda kaldı.

"Süperstar 83 Show"uyla sahnelerde fırtına gibi eserken, en başarılı çalışmalarında yanında olan Fikret Şeneş'le birlikte çalıştığı "Uykusuz Her Gece", "Son Yolcu" gibi şarkıların yer aldığı "Süperstar 83" albümüyle yeniden gönülleri fethetti. Reklam filmleri, Tv programları, sahne çalışmalarıyla ikinci baharını yaşayan Süperstar, 1984 yılının sonlarında yapımcılarının ve yakın çevresinin ısrarıyla dönemin popüler gruplarından Beş Yıl Önce 10 Yıl Sonra ile bir albüm hazırladı. "O Benim Dünyam" şarkısıyla yeniden çıkış yakalayan Ajda Pekkan, şarkı yorumlarındaki üstün bir performansına rağmen şarkıların özensizliği ve zorlama bir albüm olmasından dolayı, yeni ekibiyle beklediği sükseyi yapamadı.

1987 yılında Ülkü Aker ve Fikret Şeneş'in sözlerini yazdığı "Kim Olsa Anlatır", "Yalnızlık Yolcusu" gibi şarkılarla, özel hayranları için eşsiz olarak nitelenen ancak hit şarkı eksikliği nedeniyle, fazla tutulmayan "Süperstar 4" albümünü hazırladı. Sonrasında yaptığı evlilik nedeniyle aldığı müziği bırakma kararı tüm müzik severleri üzse de, müzikten ayrı geçen günlerinde yaşadığı boşluk hissi neticesinde yeniden müziğe dönüş kararı verdiği sıralarda evliliği de sona erdi.

1989 yılının son günlerinde "Ajda '90" albümünü piyasaya sürdü. Pop müziğin çıkmaza girdiği, hatta unutulduğu günlerde "Yaz Yaz Yaz" ile ortalığı kasıp kavurdu. Yarısı yerli beste, yarısı aranjman olan bu albüm, Ajda Pekkan'ın muhteşem dönüşünün bir işaretiydi adeta. Peşi sıra başlayan Rumelihisarı konserleriyle Süperstar, sevenlerini kaldığı yerden büyülemeye devam etti. '91, '93 ve '96 yıllarında çoğunlukla yerli bestecilerle çalıştığı albümleri, sivrilen bir kaç şarkı dışında beklenen ilgiyi görmedi. 90'ların ortalarına kadarki 30 senelik müzikal kariyerinde hiç toplama albüm yapmayan Ajda Pekkan'ın, hayranlarını çok memnun etse de kendi rızası dışında yayınlanan "Hoş Görsen" ve "Unutulmayanlar" albümleri piyasaya çıktı.

Çeşitli sahne çalışmalarına devam ederken 1998 yılında eski şarkılarının yeni düzenlemelerini seslendirdiği "Best Of" albümü müzik marketlerdeki yerini aldı. Yüksek satış grafiği yakalayan bu albümün devamı niteliğinde, 2000 yılında 2 CD'den oluşan "Diva" albümü piyasaya çıktı. Bu albümde Ajda Pekkan'ın eski şarkılarının yeni yorumlarının yanı sıra, "Mutlu Bütün Şarkılar" ve "Aşka İnanma" gibi iki yeni şarkı ve kardeşi Semiramis Pekkan'ın eski şarkılarından "Dert Ortağım" ile "Bu Ne Biçim Hayat"ın da Ajda Pekkan yorumları yer aldı. Büyük başarı elde eden bu albümün şarkılarından "Bir Günah Gibi", dünyaca ünlü DJ Claude Challe'nin "Buddha Bar" serisinde yer aldı. 2000 yılında Monaco'da Monte Carlo Sporting D'été müzikholü'nde dünyaca ünlü sanatçılarla birlikte sahne alan Süperstar, bir de "Prestige de la Turquie avec Ajda Pekkan" isminde videoklip hazırladı. 60, 70 ve 80'li yıllarda pek çok filmde fon müziği olarak kullanılan Ajda Pekkan şarkılarından sonra Ajda Pekkan'ın sesi, 2001 yılı içerisinde sinemalarda gösterime giren "Cahil Periler" filminde "Bambaşka Biri" ve Meksika'da yayınlanan bir pembe dizide de "Bir Günah Gibi" şarkıları ile yer aldığı filmlere renk kattı.

2002 yılında vizyona giren "Şöhret Sandalı ismindeki sinema filminde Halil Ergün'le beraber başrolleri paylaştı. 2003 yılında sözü ve müziği Şehrazat (müzisyen)’a ait Sen İste adlı single çalışmasını yayınlayan Pekkan, 2005 yılında Kanal D'de Superstar Show adlı bir televizyon programı yapmaya başladı. 2006 yılında çıkarttığı Cool Kadın adlı albümü MÜYAP tarafından Altın Plak ile ödüllendirilen Pekkan 2008 yılında İstanbul, Ankara ve İzmir'i kapsayan büyük bir turneye çıktı. Turnenin ardından Aynen Öyle adlı 21. stüdyo albümünü çıkarttı.

Ajda Pekkan son olarak 2009 yılında Serdar Ortaç tarafından söz ve müziği yazılan Resim adlı single çalışmasını yayınladı.

Evlilikleri

2 evlilik yapmıştır. 1975 yılında Ajda’nın aşk hayatına önce Galatasaray kalecisi Yasin Özdenak sonra da Ahmet Mavitan girdi.

1.evliliği : Ajda Pekkan 27 yaşındayken, 17 Kasım 1973 tarihinde 19 yaşındaki Coşkun Sapmaz ile Zürih’te evlendi. Bu evlilik 6 gün sürdü.

Ajda Pekkan 1979 yılı yazında İzmir Fuarı'nda Gazeteci Erol Yaraş ile nişanlandı, ancak birkaç gün sonra ayrıldı.

2.evliliği : 27 Aralık 1984 tarihinde iş adamı Ali Bars'la evlendi 6 yıl sürdü ve 1989 yılının sonunda evliliği sona erdi.

İkinci evliliği Aziz Üstel yüzünden bittikten sonra, bu dönemde, Talip Özkan isimli genç işadamı girdi Ajda’nın hayatına. Ajda, çok geçmeden Talip Özkan’a da “bye bye” deyip, gönül rotasını bu kez Jülide Ateş ile başarısız bir evlilik yapan İzmirli işadamı Cemal Özgörkey’e kırdıysa da fazla uzun sürmedi. Çok geçmeden işadamı Teoman Demir girdi bu kez hayatına (1994). Kesintilerle üç yıl kadar sürdü bu ilişki. Derken 1998 yılında politika dünyasının parlayan yıldızı Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna aşkı patladı. Beklenenden de uzun sürdü bu ilişki, ama Ajda’nın neredeyse genel kuralı haline gelen “Ne evlilik, ne ilişki uzun ömürlü olmaz. Zamanı gelince biter” ilkesine uygun olarak bitiverdi. 2000 yılında Monaco’da konser verirken yanında İzmirli iş adamı Erol Özbaş vardı. Daha sonra 2003 -2007 yılları arasında Okan Tapan ile birlikte oldu.

Ajda Pekkan, 19 mart 2013 tarihinde Beşiktaş spor klübünün 110. Kuruluş yılı kutlamaları çerçevesinde İnönü stadında sahneye çıktı.

13 – 19 Mayıs 2013 tarihleri arasında Antalya Lara'da düzenlenen UNI SummerLife 2013 Uluslararası Dans ve Müzik Festivalinde Ajda Pekkan da şarkılar söyledi.

Bugüne kadar bıçak değmemiş yeri kalmayan ünlü sanatçı 21 kez Estetik Yaptırdı:

3 kez burnunu yaptırdı.

6 kez dudaklarına silikon enjekte ettirdi.

Diz kapaklarını gerdirdi.

2 kez karın bölgesini gerdirdi.

4 kez yüzünü gerdirdi.

Kaşlarını çektirdi.

Göz kapaklarını kaldırttı.

Göğüslerini dikleştirdi.

2 kez kollarının alt bölgesindeki yağları aldırdı.

Süperstar ayrıca 6 ayda bir yüzüne botoks enjekte ettiriyor.

Albümleri

Farkın Bu (2011)

Resim (2009)

Aynen Öyle (2008)

Cool Kadın (2006)

Diva (2000)

The Best of Ajda (1998)

Ajda Pekkan (1996)

Ajda 93 (1993)

Seni Seçtim (1991)

Ajda 90 (1990)

Süperstar IV (1987)

Ajda Pekkan ve Beş Yıl Önce On Yıl Sonra (1985)

Süperstar III (1983)

Sevdim Seni (1982)

Sen Mutlu Ol (1981)

Süperstar II (1979)

Pour Lui (1978)

Süperstar (1977)

La Fete A L’Olympia (1976)

Ajda (1975)

Ajda Pekkan Vol. III (1972)

Fecri Ebcioğlu Sunar: Ajda Pekkan (1969)

Ajda Pekkan (1968)

Filmleri

Şıpsevdi (1963) Kendini Arayan Adam (1963) Adanalı Tayfur (1963) Şaşkın Baba (1963) Öpüşmek Yasak (1963) Abudik Gubidik (1964) Çanakkale Aslanları (1964) Plajda Sevişelim (1964) Kaynana Zırıltısı (1964) Avare (1964) Hızır Dede (1964) Koçum Benim (1964) Sokakların Kanunu (1964) Artık Düşman Değiliz (1965) Cici Kızlar (1965) Kart Horoz (1965) Kolla Kendini Bebek (1965) Pantolon Bankası (1965) Şaka İle Karışık (1965) Şepkemin Altındayım (1965) Yabancı Olduk Şimdi (1965) Bir Caniye Gönül Verdim (1965) Şehvetin Esiriyiz (1965) Babamız Evleniyor (1965) Sevdalı Kabadayı (1965) Taçsız Kral (1965) Dalgacı Mahmut (1965) Berduş Milyoner (1965) Helal Adanalı Celal (1965) Bir Gönül Oyunu (1965) Lafını Balla Kestim (1965) Sevinç Gözyaşları (1965) Avare Kız (1966) Kara Tren (1966) Şoför Deyip Geçmeyin (1966) Seher Vakti (1966) Ümit Sokağı (1966) Düğün Gecesi (1966) Siyah Otomobil (1966) Dişi Düşman (1966) Dağda Silah Konuşur (1966) Günah Çocuğu (1966) Affet Sevgilim (1966) Ayrılık Şarkısı (1966) Erkek Severse (1966) Harun Reşid'in Gözdesi (1967) Tatlı Günler (1969) Şöhret Sandalı (2002) Romantik Komedi 2: Bekarlığa Veda (Film şarkılarını seslendirmiştir "Yakar Geçerim" 2013)

45'likleri

Yurtdışı

I Agapi M' Afise - Alli Den Tha Vreis Opos Emena (1970 Yunanistan) Den Rotises Pote - San To Karavi (1970 Yunanistan) Zigeuner Müssen Singen - Der Große Abschied (1971 Almanya) Ai No Omoide - Wasureenu H ito (1972 Japonya) Babylone, Babylone - Viens Pleurer Dans Mon Ceour (1973 Almanya) Je T'apprendrai L'amour - Tu Pars Et Tu Reviens (1976 Fransa) Mediterranée - Kim Derdi ki (1976 Fransa) Viens Dans Ma Vie - Face Á Face Avec Moi (1976 Fransa) Mediterráneo - A Mes Amours (1976 İspanya) A Mes Amours - Satisfaction (1977 Fransa) A Mes Amours - Satisfaction (1977 Japonya) Hancı - Mediterranée (1977 Japonya) Et Je Voyage - Je Danse (1978 Fransa) Loin De Nous Je T'aime - Combien Je T'aime (1978 Fransa) Pet'r Oil - Le Roi Du Petrole (1980 Fransa) Pet'r Oil - Bir Dünya Ver Bana (1980 Almanya)

Yurtiçi

Abidik Gubidik Twist - Göz Göz Değdi Bana (1964) Her Yerde Kar Var - Onyedi Yaşında (1965) Moda Yolunda - Serseri (1966) Seviyorum - ilkokulda Tanışmıştık (1966) iki Yabancı - Bang Bang (1967) Dönmem Sana - ilk Aşkım (1967) Oyalama Beni - Saklanbaç (1967) Aşk Oyunu - Et C'est Pour Toi (1967) Boşvermişim Dünyaya - Sevdiğim Adam (1967) Dünya Dönüyor - Üç Kalp (1968) Kimdir Bu Sevgili - Onu Bana Bırak (1968) Özleyiş - Ve Ben Şimdi (1968) Boş Sokak - Çapkın (1968) Ne Tadı Var Bu Dünyanın - Mesut Ol Sen (1969) İki Yüzlü Aşk - Erkekleri Tanıyın (1969) Durdurun Şu Zamanı - Yaşamak Ne Güzel Şey (1969) Ben Bir Köylü Kızıyım - Tatlı Dünya (1969) Son Arzu - Üzgün Yüzlü Dertli Akşam (1969) Ay Doğarken - Sev Sen de Gönlünce (1969) Sensiz Yıllarda - Olmadı Gitti (1970) Yağmur - Tek Yaşanır mı (1970) Gençlik Yılları - Bilmece Bildirmece (1971) Yalnızlıktan Bezdim - Gel (1971) Sen Bir Yana Dünya Bir Yana - içiyorum (1971) Olanlar Oldu Bana - Çapkın Satıcı (1972) Dert Bende derman sende - Varsın Yansın Dünya (1972) Kaderimin Oyunu - Kimler Geldi Kimler Geçti (1973) Babylone, Babylone - Viens Pleurer Dans Mon Cœur (1973) Tanrı Misafiri - içme Sakın (1973) Seninleyim - Palavra Palavra (1973) Nasılsın iyi misin - inanmam (1974) Sana Neler Edeceğim - Haram Olsun Bu Aşk Sana (1974) Hoşgör Sen - Sana Ne Kime Ne (1975) Al Beni - Aşk Budur (1975) Ne Varsa Bende Var - Yere Bakan Yürek Yakan (1976) Je T'apprendrai L'amour - Tu Pars Et Tu Reviens (1976) Gözünaydın - Kim Ne Derse Desin (1976) Viens Dans Ma Vie - Face Á Face Avec Moi (1977) Ağlama Yarim - Sakın Sakın Ha (1977) A Mes Amours - Satisfaction (1977) Ya Sonra - Yeniden Başlasın (1978) Pet'r Oil - Loving On Petrol (1980) Sen İste (2003) Resim (2009)     

Kaynak: Diyarbakır Söz