Münir Özkul'u öldüren Zuhal Topal'e efsanenin kızı Güner Özkul'dan olay tepki! Münir Özkul Öldümü, Kimdir?

Yeşilçam’ın efsane oyuncularından olan usta isim Münir Özkul'un, kızı Güner Özkul Fox TV’nin fenomen evlilik programının sunucusu usta oyuncu Zuhal Topal’in canlı yayında Münir Özkul’un öldüğünü söyleyince büyük tepki gösterdi.

Münir Özkul'u öldüren Zuhal Topal'e efsanenin kızı Güner Özkul'dan olay tepki! Münir Özkul Öldümü, Kimdir?

Yeşilçam’ın efsane oyuncularından olan usta isim Münir Özkul'un, kızı Güner Özkul Fox TV’nin fenomen evlilik programının sunucusu usta oyuncu Zuhal Topal’in canlı yayında Münir Özkul’un öldüğünü söyleyince büyük tepki gösterdi.

Münir Özkul’u ölmeden mezara koydular

Başarılı oyuncu Zuhal Topal: "Biliyorsunuz Sevgili Münir Özkul'u da kaybettik. Hakkın rahmetine kavuştu. Allah rahmet eylesin. Gani gani rahmet eylesin. Nurlar içerisinde yatsın inşallah. Gerçekten unutulmaz, hafızalarımızda o muhteşem oyunculuğu ile, sevgi dolu gözleri ile, o güzel filmleri ile hatırlanacak." dedi.

Bunun üzerine efsane oyuncunun kızı Güner Özkul, sosyal medya platformu Twitter hesabından

"Babam ölmedi, 3 gündür bunu anlamadıysan yuh olsun Zuhal Topal. İlle kendimi programlara atıp haberleri yalanlamam mı gerekiyor! Ölmedi işte ölmediiii..." notunu düştü.

Münir Özkul Kimdir?

İstanbul Erkek Lisesi mezunudur. Sanat hayatına henüz lise öğrencisiyken 1940 yılında Bakırköy Halkevi'nde tiyatro ile başladı. Bir süre İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ne ve Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü'ne devam etti. 1948'de Ses Tiyatrosu'nda sahnelenen Aşk Köprüsü oyunuyla profesyonel oldu. Daha sonra Muhsin Ertuğrul'un yönetimindeki Küçük Sahne'ye geçti. Bu dönemde John Steinbeck'ten Fareler ve İnsanlar (1951), John Millington Synge'den Babayiğit, George Axelrod'dan Yaz Bekarı (1954), John Patrick'ten Çayhane (1955) gibi oyunlarda oynadı. Daha sonra İstanbul Şehir Tiyatroları'nda (1958-59), Ankara Devlet Tiyatrosu'nda (1959-60) ve Aksaray'daki Bulvar Tiyatrosu'nda arkadaşlarıyla kurduğu kendi topluluğunda (1960-62) çalıştı. 1963-67 arasında çeşitli topluluklarla turnelere çıktı; zaman zaman sahneden uzak kaldığı dönemler oldu. Yer aldığı özel tiyatrolarda Sadri Alışık, Cahit Irgat, Nevin Akkaya ve Şükran Güngör gibi oyuncularla görev aldı.

1978'de yeniden Şehir Tiyatroları'na döndü. 1983-84'te, daha önce kendi topluluğunda (1961) sahneye konan ve büyük ilgi gören, Jean Anouilh'in Generalin Aşkı oyunuyla Dormen Tiyatrosu'nda sahneye çıktı. 1980'lerin ortalarında Ferhan Şensoy'un Ortaoyuncular topluluğuna katıldı, aralarında İstanbul'u Satıyorum'un da yer aldığı dört oyunda rol aldıktan sonra sahnelere veda etti.

Özkul 1968'de Altan Karındaş topluluğunda oynanan Sadık Şendil'in Kanlı Nigar oyunundaki rolüyle İlhan İskender Armağanı'nı kazandı. Gene bu başarısı üzerine İsmail Dümbüllü, Kel Hasan'dan devraldığı 50 yıllık simgesel kavuğu Özkul'a verdi (Özkul bu kavuğu 1989'da Ferhan Şensoy'a devretti.) Daha önce de oynadığı Haldun Taner'in Sersem Kocanın Kurnaz Karısı (1978) oyunundaki rolüyle Avni Dilligil (1978), Ulvi Uraz (1979), İsmet Küntay (1979) ve İsmail Dümbüllü (1980) ödüllerini kazandı.

Özkul 1950'lerden itibaren sinemada da rol almaya başlamıştır. İlk dönem filmlerinden dikkat çekenleri Edi ile Büdü, Balıkçı Güzeli ve Kalbimin Şarkısı'dır. 1965'ten sonra sinemadaki karakter rolleriyle övgü toplayan Özkul, özellikle 1970'li yıllarda, kalabalık kadrolu ve genellikle Ertem Eğilmez'in yönettiği filmlerde önemli roller aldı. En bilinen rollerinden biri onunla özdeşleşen Hababam Sınıfı serisindeki Özel Çamlıca Lisesi'nin tatlı sert müdür yardımcısı Kel Mahmut tiplemesi oldu. Özkul'un kadrosunda yer aldığı bu dönemde çekilen kalabalık kadrolu aile filmlerinden bazıları Mavi Boncuk, Bizim Aile, Aile Şerefi, Gülen Gözler, Neşeli Günler, Gırgıriye ve Görgüsüzler olarak sayılabilir. Bu filmlerin büyük kısmında Adile Naşit'le beraber, Türk sinemasının unutulmaz ikililerinden birini oluşturmuştur. 1980 sonrası ise dönemin akımı olan video için çekilen pek çok filmde rol almıştır.

Kariyeri boyunca 200'den fazla filmde rol alan Özkul, Sev Kardeşim filmindeki oyunuyla 1972 Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Erkek Karakter Oyuncu seçildi. Bizim Aile filmindeki Yaşar Usta rolüyle de 1977 Azerbaycan Film Festivali'nde özel ödül kazandı. Süt Kardeşler filminde yönetmen yardımcılığı da yapmıştır.

Tarık Buğra'nın romanından televizyona aktarılan ve Naşit Özcan'ın yaşamöyküsünden bir kesiti canlandıran İbiş'in Rüyası'nda canlandırdığı İbiş karakteri de unutulmazlar arasındadır. Televizyon dizilerinin yaygınlaştığı dönemde dizi oyunculuğundan uzak dursa da Uzaylı Zekiye, Ana Kuzusu ve Şaban ile Şirin gibi dizilerde rol aldı. Son olarak 2000'li yılların başında, Hamdi Alkan'ın canlandırdığı "Yarmagül" karakterinin dedesini oynadığı Reyting Hamdi televizyon programında kamera karşısına çıktı.

1980'de yapılan bir jübileyle 40. Sanat Yılı, 1996 yılında da Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen gecede 55. Sanat Yılı kutlandı. Özkul'a 1998 yılında Kültür Bakanlığı tarafından Devlet Sanatçısı unvanı verildi.

Zuhal Topal Kimdir?

Sihirli Annem dizisinde "Suzan" adlı karakteriyle tanınmıştır. atv'de yayınlanan Selena adlı bir dizide "Fitnat Korkmaz" adında kötü bir müdireyi oynayan Zuhal Topal, bu diziden sonra Şarkı Söylemek Lazım adlı yarışmada koçu İlhan Şeşen ile yarışmış; halk ve jüri tarafından birinciliği hak etmiştir. Metin Akpınar'ın başrolünde oynadığı Papatyam (dizi) dizisinde birkaç bölümde oynamıştır ve büyük beğeni toplamıştır ve Zuhal Topal'a evlilik programı verilmiştir. Programın adı Zuhal Topal'la İzdivaç'tır. Kanal D'de yayınlanan Geniş Aile adlı dizide Şukufe rolünde oynamıştır ancak Star TV'de yayınlanan Zuhal Topal'la İzdivaç programıyla Geniş Aile' yi bir arada yürütemediği gerekçesiyle bu diziden ayrılma kararı alsa da 71. bölümde diziye bir bölümlük katkıda bulunmuştur. TRT kanalında 91 bölüm yayınlanan Avrupa Avrupa adlı dizide oynarken bir bebek dünyaya getirmiş adını da hurma ağacı anlamına gelen "Lina" koymuştur. 2013 yılında bu dizideki "Nermin" rolüyle Antalya Tv Ödüllerinde aday gösterilmiş ve "En iyi Komedi Kadın Oyuncu" ödülünün sahibi olmuştur.

Adile Naşit Kimdir?

Tiyatrocu bir aileden gelen Adile Naşit'in babası komedyen Komik-i Şehir Naşit, annesi de Ermeni tiyatro oyuncusu Amelya Hanım'dır. Ağabeyi Selim Naşit ve 1950'de evlendiği eşi Ziya Keskiner de tiyatro sanatçısıdır. Adile Naşit eşi Ziya Keskiner'in Temmuz 1982'deki ölümünden sonra 16 Eylül 1983 tarihinde Cemal İnce (1928-2015) ile gizlice evlendi. Sinema dünyasında, Rıfat Ilgaz'ın ünlü eseri Hababam Sınıfı'ndan uyarlanan filmlerdeki müstahdem Hafize Ana rolü ile olduğu kadar, Münir Özkul ile karşılıklı oynadığı filmlerdeki "Anne" rolleriyle de ünlenen Adile Naşit 11 Aralık 1987'de doğduğu şehir olan İstanbul'da 57 yaşındayken bağırsak kanseri sonucu yaşamını yitirmiştir. Cenaze töreni 13 Aralık 1987 tarihinde Şişli Camii'nde düzenlendi. Öğleyin kılınan cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığına defnedilmiştir. İstanbul Karacaahmet mezarlığında ilk eşi Ziya Keskiner ve oğlu Ahmet Keskiner (1951-1966) birlikte yatmaktadır.

Oyunlarında ve sinema filmlerindeki anne tiplemesi, kendine has üslûbu ve kahkahası onu Türkiye Sinemasının unutulmaz isimleri arasına yerleştirmiştir. Adile Naşit canlandırdığı anne karakterleri nedeniyle 1985 yılında Yılın Annesi seçilmiştir.

Ferhan Şensoy Kimdir?

1951'de Samsun'un Çarşamba ilçesinde doğan Ferhan Şensoy'un annesi Müjgan Şensoy ilkokul öğretmeni, babası Yusuf Cemil Şensoy ise tüccar ve o dönem Çarşamba belediye başkanıydı.

İlk öykü ve şiirleri Yeni Ufuklar ve Soyut dergilerinde 1969 yılında yayımlanan Şensoy'un, yazdığı skeçler de Devekuşu Kabare'de 1970 yılında oynanmaya başladı.

Galatasaray Lisesi'nde de bir süre okuyan Şensoy, 1970 yılında Çarşamba Lisesi’nden mezun oldu.

1971 yılında Grup Oyuncuları çatısında ilk profesyonel oyunculuk deneyimini yaşayan Şensoy, 1972-1975 yılları arasında Fransa ve Kanada'da tiyatro eğitimine ve çalışmalarına Jerome Savary, Andre-Louis Perinetti gibi isimlerle devam ederken Montreal'de Ce Fou De Gogol adlı oyunuyla 1975'te En İyi Yabancı Yazar ödülünü aldı. Yine Montreal’de Theatre De Quatre - Sous’da da, yönetmenliğini yaptığı, Harem Qui Rit isimli müzikalde oynadı. Aynı yıl Türkiye'ye döndü.

Türkiye'ye dönmesinin ardından, 1976’da Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'nda, yazarlığını da yaptığı Dur Konuşma Sus Söyleme adlı oyunda rol alan Şensoy, Türk Yazarları Tiyatrosu’nda da oyunculuk ve yönetmenlik yaptı. Aynı sene ilk televizyon skeçlerini yazmaya başlayan Şensoy, Ali Poyrazoğlu'yla beraber rol aldığı bu skeçlerin birinde, bir garson rolüyle ilk kez televizyona çıktı.

Nisa Serezli - Tolga Aşkıner Tiyatrosu'nda oyunculuk yapan Şensoy, yine 1976 senesi içinde, TRT’ye ve Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda çeşitli skeçler yazdı.

1978’de, ilk kitabı Kazancı Yokuşu’nun yayınlanmasının ardından, yönetmenliğini Temel Gürsu’nun yaptığı Kızını Dövmeyen Dizini Döver ile ilk kez bir film çalışması yapan Şensoy, aynı yıl Mete İnselel ile Anyamanya Kumpanya Tiyatrosu’nu kurdu ve kendi eseri olan, İdi Amin Avantadan Lavanta oyununda rol aldı ve yönetmenlik yaptı.

Yine 1978'de, yazdığı Bizim Sınıf adlı televizyon dizisi ikinci bölümden sonra öğretmenlerin manevi şahsiyatını tezyif ettiği gerekçesiyle TRT'de yasaklandı. Daha sonra Bizim Sınıf, Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'nda sahnelenecekti. Oyuncu olarak katıldığı Evdekiler ve Giyim Kuşam Dünyası televizyon dizileri de yayından kaldırıldı. O sene, Anyamanya Kumpanya’dan ayrılan Şensoy, daha sonra Ayfer Feray Tiyatrosu’na geçti ve oyunculuğa burada devam etti.

1979'da, TRT'de, kendi yazdığı Sizin Dershane dizisinde oyunculuk yapan Şensoy, Ayfer Feray Tiyatrosu’nda da yine kendi yazıp yönettiği ve müziklerini yaptığı Hayrola Karyola oyununda rol aldı. Stardust Gece Kulübü’nde, yazdığı Dedikodu Şov isimli bir kabare gösterisini, Adile Naşit, Perran Kutman, Pakize Suda, Sevda Karaca ve İstanbul Gelişim Orkestrası'yla sahneleyen Şensoy, aynı kulüpte, Arda Uskan'ın yazıp, Fuat Güner'in müziklerini yaptığı Kukla ve Kuklacı Kabare gösterilerinde rol aldı.

Orta oyuncular

1980 yılında Ortaoyuncular adıyla, kendi tiyatrosunu kurdu. 14 Mart 1980'de Harbiye'de, Yapı Endüstri Merkezi Salonu’nda ilk kez perdelerini açan ve günümüze dek 50'yi aşkın oyunun oynandığı Ortaoyuncular’ın bünyesinde, ayrıca Nöbetçi Tiyatro adlı bir gençlik grubu kurarak, yeni tiyatro sanatçılarının yetiştirilmesine katkıda bulundu.

Şahları Da Vururlar oyununda yönetmen ve oyuncu olarak yer alan Şensoy’un, Fuat Güner'le birlikte müziklerini de yaptığı oyunu, Avni Dilligil Jüri Özel Ödülü ve Dergi-13’ün, En Başarılı Oyun Ödülü’ne layık görüldü. Kenter Tiyatrosu'nda dört haftalık gösteriden sonra, Ortaoyuncular, Şahları Da Vururlar’ı, 10 Kasım 1980'de taşındıkları Beyoğlu'ndaki Küçük Sahne'de sahnelemeye devam etti.

1981'de, Parasız Yaşamak Pahalı’yı yazan ve Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı oyununu yazan ve yöneten Şensoy, Fuat Güner ve Özkan Uğur'un müziklerini yaptığı oyunda, Zeliha Berksoy'la beraber rol aldı. Şahları Da Vururlar, oyunun gösterileri sürerken, Ortaoyuncular Yayınları'nın ilk kitabı olarak yayınlandı.

Şensoy, Küçük Sahne'nin 30. yılı dolayısıyla, Suzan Uztan ve Mücap Ofluoğlu'nu Ortaoyuncular’a konuk ederek, Aleksiev Arbuzov’un Eski Moda Komedya’sında oynadı. Ofluoğlu'nun sahneye koyduğu oyunun dekorunu yapan Şensoy’un oyundaki performansı kendisine, Tiyatro-81’in, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü getirdi.

1982'de, Afitap'ın Kocası İstanbul kitabının yayınlanmasının ardından, Nöbetçi Tiyatro (Nöbetçi Oyuncular)'da Friedrich Dürrenmatt'ın Büyük Romülüs oyununu, En Büyük Romülüs Başka Büyük Yok adıyla sahneye koydu. Ayrıca kendi eseri Kiralık Oyun’u yönetti, oyunun müziklerini yaptı ve rol aldı.

1983'te, Harbiye Orduevi'nde askere alınan Şensoy, Çorlu'nun Ulaş köyüne asker olarak gitti. Bertolt Brecht'in, 7 şiirinden yola çıkarak yazdığı Anna'nın Yedi Ana Günahı’nı yöneten Şensoy, Fırıncı Şükrü, Deli Vahap, Nuri ve Ötekiler oyununu yazdı ve yönetti.

1984'te, Nöbetçi Tiyatro’da, Afitap'ın Kocası İstanbul’u sahnelemesinin ardından, İstanbul'u Satıyorum oyununu yazan Şensoy, askerliği bitince Şahları Da Vururlar’la yeniden sahneye çıkmaya başladı. O sene kendi yazdığı Köşedönücü adlı televizyon dizisinde oynayan Şensoy, yeniden yazıp yönettiği ve müziklerini yaptığı, Hayrola Karyola oyununda sahneyi, Nurhan Damcıoğlu ile paylaştı.

1985'te, Aristofanes’ten Eşek Arıları’nı yeniden yazan Şensoy, oynadığı oyunu yönetirken, Köşedönücü filminin senaryosunu yazdı ve yönettiği filmde oynadı. Daha sonra, Nöbetçi Tiyatro’da bir Anton Çehov kurgusu olan, Çehov'lardan Bir Demet’i sahneye koydu.

1986 yılında yayınlanan Gündeste kitabının ardından, Karl Valentin'in skeçleri ve yaşamından yazdığı ve yönettiği, İçinden Tramvay Geçen Şarkı oyununda, sahneyi Hümeyra ve Grup Gündoğarken ile paylaştı. Aynı sene, yazdığı Şey Bey televizyon dizisinde de oynayan Şensoy, Parasız Yaşamak Pahalı adlı oyununu film senaryosu olarak yeniden yazdı ve yönetmenliğini yaptığı filmi çekti. Senaryosunu yazıp oynadığı, Bir Bilen filmini de yöneten Şensoy’un o sene, Ayna Merdiven adlı bir kitabı daha yayınlandı.

1986'da yazıp yönettiği Muzır Müzikal adlı müzikal, tepki ile karşılaştı. 7 Şubat 1987 günü oyunun 77. gösterisinden sonra, sahnelendiği Şan Tiyatrosu şüpheli bir biçimde yandı. Grup Lokomotif, Derya Baykal, Bülent Kayabaş, Sevil Üstekin ve Tarık Pabuçcuoğlu'nun sahne aldığı oyun yüzünden mahkemeye verilen Şensoy, 21 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Muzır Müzikal’in son bulmasının ardından tek kişilik bir gösteri olan Ferhangi Şeyler'de oynamaya başlayan Şensoy, daha sonra Varsayalım İsmail adlı yazıp yönettiği televizyon dizisindeki performansıyla, Nokta’nın Doruktakiler ödülünün sahibi oldu.

1988'de, kendisine Ulvi Uraz Ödülü ve Sanat Kurumu Ödülü’nü getiren, İstanbul'u Satıyorum oyununu yeniden yazdı ve müziklerini yaptı. Münir Özkul ve Erol Günaydın'ın katılımıyla oynanan oyunun yönetimini de üstlendi. Düşbükü kitabını yayınladı.

İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda, Haldun Taner'in Keşanlı Ali Destanı'nı sahneye koyan Şensoy, o sene, Anca Visdey'in Don Juan ile Madonna oyununu Fransızca’dan çevirdi. Yönettiği oyunda, oyuncu Derya Baykal'la sahneyi paylaşan Şensoy, daha sonra Baykal’la hayatını birleştirdi. Bu evlilikten Müjgan Ferhan (1989) ve Neriman Derya (1990) adında iki kızı oldu.

1988 yılında Soyut Padişah'ı yazan Şensoy, 1989’da oyununu yönetti ve rol aldı. İstanbul'u Satıyorum ve Ferhangi Şeyler gösterileri sürerken; Avni Dilligil Ödülü, İsmail Dümbüllü Ödülü, Nasrettin Hoca Mizah Ödülü, Kültür Bakanlığı Jüri Özel Ödülü, Hey Girl Dergisi Yılın Oskarları gibi ödüllerin sahibi oldu.

Ortaoyuncular, "Ses Tiyatrosu"nda

1989'da Kel Hasan Efendi'den günümüze gelen Ortaoyuncuları Kavuğu’nu Münir Özkul'dan devralan Şensoy, tarihi Ses Opereti'ni onardı ve Ses 1885 adıyla açtı. Sahnenin onarılmasının ardından Ortaoyuncular, Soyut Padişah’ı oynadıkları Küçük Sahne’den Ses 1885’e taşındılar. Aynı yıl, yönetmenliğini Yavuz Özkan'ın yaptığı Büyük Yalnızlık filminde Sezen Aksu ile birlikte oynadı.

1990'da, Pierre Henri Cami’nin yaşamı ve yapıtlarından yola çıkarak yazdığı Yorgun Matador’u yönetti.

1991 senesinde, Ünye'li amatör yazar Cihan Öksüz’ün skeçlerinden oluşturduğu, Aşkımızın Gemisi Fındık Kabuğu oyununda yönetmenlik ve oyunculuk yapan Şensoy’un İstanbul'u Satıyorum adlı eseri, Tomris Uyar tarafından İngilizce’ye çevrildi.

Aynı sene, Güle Güle Godot’yu ve Show TV için yaptığı, Varsayalım İsmail dizisini yeniden yazan Şensoy, yayınlanan Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı kitabı ile birkez daha Nokta Dergisi’nin Doruktakiler Ödülü’nü kazandı.

1992’de, İngilizce Bilmeden Hepinizi I Love You kitabı yayınlanan ve yazdığı ve yönettiği, Fikret Kızılok'un müziğini yaptığı, Köhne Bizans Operası’nda oynadı. Ferhangi Şeyler, Sidney ve Melbourne'de sergilenirken, Güle Güle Godot gösterileri devam etmekteydi.

1993’te, yeniden yazdığı Parasız Yaşamak Pahalı oyununu sahneye koyan ve Alper Maral ile birlikte müziklerini yapan Şensoy, Şu Gogol Delisi adlı oyununu Türkçe olarak yeniden yazdı. Avni Dilligil En Özgün Oyun Ödülü alan oyun Derya Baykal’a, Avni Dilligil En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü getirirken, Canan Göknil’e de, Avni Dilligil En İyi Giysi Ödülü’nü getirdi.

Güle Güle Godot ve Denememeler aldı iki kitabı yayınlanan Şensoy’un, Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı oyunu amatör bir Türk tiyatro topluluğu tarafından New York'ta sergilendi.

Devam eden Ferhangi Şeyler gösterileriyle, Altın Objektif Ödülü’ne layık görülen Şensoy bu dönemde, atv’de Kaybet-Kazan isimli bir yarışma programının sunuculuğunu yaptı.

1994 senesinde, kiraladığı bir gemiyi yüzen tiyatroya dönüştüren ve İçinden Dalga Geçen Tiyatro adını verdiği bu geminin tiyatro salonunda, yazdığı ve müziklerini yaptığı, Seyircili Seyir Defteri adlı yönetmenliğini kendi yaptığı oyunda oynayan Şensoy, aynı geminin 2. katındaki barda, gece 24:00'den sonra, Kırkambar-Gece Tiyatrosu kabare gösterisini sergiledi. Perdesini Kuruçeşme'de açan, daha sonra demir alarak Fenerbahçe'ye giden bu yüzen tiyatro projesi, Ferhan Şensoy’a İsmail Dümbüllü Ödülü’nü getirdi.

Kanal D televizyonunda, Bağımsız Federe Ferhan Şensoy Televizyonu isimli haftalık bir program yapan Şensoy’un Güle Güle Godot adlı eseri, Paris'te amatör bir tiyatro topluluğu tarafından Fransızca’ya çevirerek, Adieu Godot ismiyle oynanırken, Hayrola Karyola oyunu da, Yugoslavya'da Prizren Kültürevi Türk Tiyatrosu’nda oynandı. Aynı sene Amsterdam'da bir Türk tiyatro topluluğu tarafından oynanan Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı ve Parasız Yaşamak Pahalı oyunları daha sonra da, Amsterdam Deneme Sahnesi Topluluğu tarafından sahneye kondu.

Haneler oyununu yeniden yazan ve Antalya Devlet Tiyatrosu’nda sahneleyen, daha sonra da, Anca Visdey’nin Femme-Sujet isimli oyununu, Fransızca’dan Türkçe’ye, Aptallara Güzel Gelen Televizyon Dizileri adıyla çeviren Şensoy, Altın Frekans Ödülü’nü kazandı.

1995 senesinde, Flash TV'de Akşam Traşı isimli canlı yayın bir söyleşi programına başlayan ve yazıp yönettiği Üç Kurşunluk Opera’da oynayan Şensoy, yazdığı ve müziklerini yaptığı, Felek Bir Gün Salakken adlı tek kişilik oyununun dünya prömiyerini Çarşamba’da yaparak, bir Anadolu turnesiyle oynamaya başladı. 82 kez Anadolu’da sergilenen ve 1.Uluslararası Maşusa Kültür ve Sanat Festivali’ne katılan oyun, 84. perdesini İstanbul'da açtı.

Kanal D için Boşgezen ve Kalfası isimli televizyon dizisini yazan Şensoy, yönettiği oyunu, o sene Kültür Bakanlığı’nın En İyi Topluluk Ödülü’nü alan Ortaoyuncular’la birlikte oynadı.

1996’da, Şensoy’un Ferhangi Şeyler adlı oyunu, Stuttgart, Duisburg, Bochum, Berlin, Wuppertal, Köln, Nürnberg, Münih, Frankfurt, Hamburg, Amsterdam ve Zürih'de sergilendi.

Kaplama Alanı Dışında isimli film senaryosunu yazan ve Oteller Kitabı adlı eseri yayınlanan Şensoy’un, yayınlanmamış kitabı, Gecedeste’den Numarasız Sayfalar, Öküz Dergisi’nde yayınlandı.

Daha sonra Cumhuriyet Gazetesi'nin haftalık mizah eki Dinozor’da yazmaya başlayan ve Güle Güle Godot oyunu Huroman Nevruzova’nın çevirisiyle Rusya'da yayınlanan tiyatrocunun 1989’de onardığı Ses 1885, statik sorunlardan ötürü kapandı. Bu ikinci onarım döneminde Ortaoyuncular, yurt içi, yurt dışı ve İstanbul'un değişik semtlerinde turnelere çıktılar.

1997’de, Aptallara Güzel Gelen Televizyon Dizileri’nin Londra'da iki kez sergilenmesinin ardından, Haldun Taner'in, düzyazı, öykü, skeç ve şarkılarından, Haldun Taner Kabare isimli bir oyun kurgulayan ve Derya Baykal’ın sahneye koyduğu oyunda rol alan Şensoy, o sene 11 Aralık'ta, kendisine En Başarılı İletişimciler Ödülü ve En İyi Deneme Yazarı Ödülleri’ni getiren Ferhangi Şeyler gösterisini 1266. kez sahneleyerek, onarımı tamamlanan Ses 1885’i yeniden açtı.

1998’de, Falınızda Rönesans Var adlı bir kitabı yayınlanan Şensoy, yazdığı Çok Tuhaf Soruşturma adlı oyunun sahneye koydu. Amsterdam ve Brüksel'de sergilenen Ferhangi Şeyler, Münih, Köln, Stuttgart, Essen, Frankfurt, en:Den Bosch, Sidney ve Melbourne’da sergilenen Felek Bir Gün Salakken de, 400. gösterisine ulaştı.

1999 senesinde, eşi Derya Baykal için, Şu An Mutfaktayım adlı tek kişilik kadın oyununu yazan Şensoy, Haziran 1999'da Ayın İletişimcisi Ödülü’nün sahibi olurken, Ferhangi Şeyler, Londra, Magosa, Washington, New York, Montreal ve Toronto’da sergilenerek 1350. gösterisine ulaştı. Cine 5 için yazıp yönettiği ve müziklerini yaptığı, Ferhan Şensoy T.V. isimli tek kişilik bir televizyon programı hazırlayan Şensoy, Oyun Atölyesi’nde Steven Berkoff’un, Dolu Düşün Boş Konuş isimli oyununu sahneye koydu ve oyunun sahne dekorlarını yaptı.

2000’de, Anton Çehov’un eseri Vişne Bahçesi’ni, çağdaş bir Karadeniz öyküsü şeklinde, Fişne Pahçesu Çehov Lazdur Laz Kalacaktur adıyla kendi üslubuyla baştan yazan Şensoy, Ortaoyuncular’la sahneye koyduğu oyunun dekorunu da yaptı. O sene, Ferhangi Şeyler oyunu 1400. ve Felek Birgün Salakken oyunu 450. gösterilerine ulaşan Şensoy, Avni Dilligil En İyi Yönetmen Ödülü’nü aldı.

2001’de, Ortaoyuncular’la sahneye koyduğu ve kızları Müjgan Ferhan Şensoy ve Neriman Derya Şensoy’un profesyonel oyunculuğa ilk adımı attıkları, Sahibinden Satılık Birinci El Ortaoyunu’nu yazan ve yöneten Şensoy, oyunun dekorunu da kendisi tasarladı. Bu oyunla Avni Dilligil En İyi Yazar Ödülü’ne layık görülen Şensoy, Radio Contact’da Radyostrofobi adlı bir radyo programı yapmaya başladı.

Aynı sene, Terakki Vakfı Onur Ödülü’nün sahibi olan ve özgeçmişini yazdığı romanı, Kalemimin Sapını Gülle Donattım yayınlanan Şensoy, kendi yazdığı ve Ortaoyuncular’la sahneye koyduğu, Kökü Bitti Zıkkım Zulada oyununun dekor ve kostüm tasarımlarını yaptı. Tek kişilik Ferhangi Şeyler oyunu Londra’da ikinci kez sergilenerek 1447. gösterisine ulaşan ve Unima Geleneksel Türk Tiyatrosu’na Hizmet Ödülü’nü alan Şensoy’un, Güle Güle Godot oyununun bir bölümü Adieu Godot ismiyle, Nicole Gagnon’un çevirisiyle Fransa’da, De L’Adriatique a la Mer Noire isimli bir oyun antolojisinde yayınlandı. Soyut Padişah oyunu da, Konya Devlet Tiyatrosu’nda Nur Subaşı’nın rejisiyle sahnelendi.

2002’de, Ortaoyuncular’la sahneyi paylaştığı, Kahraman Osman isimli oyununu yazan Şensoy, Rum Memet isimli öykü kitabının yayınlandığı 2002 senesinin Kasım ayında, Biri Bizi Dikizliyor adlı oyunu yazdı. Ortaoyuncular’la beraber oynadığı oyunun dekor ve kostümünün tasarımını da yapan Şensoy, o sene Sanat Kurumu En İyi Yazar Ödülü ve Afife Jale - Muhsin Ertuğrul Ödülü’nün Sahibi oldu.

Şensoy’un, İngilizce Bilmeden Hepiniz I Love You adlı kitabı, Nicole Gagnon tarafından Fransızca'ya çevrilerek, Montreal’de Fransızca – Türkçe olarak, Bizim Anadolu Dergisi’nde, parçalar halinde yayınlandı. Ferhangi Şeyler, Amsterdam ve Rotterdam’da da sahnelenerek, 1495. gösterisine ulaşırken, Felek Bir Gün Salakken adlı eseri de, 496. gösterisine ulaştı.

2003’te, Beni Ben mi Delirttim isimli oyunu yazan Şensoy, bu oyunda sahneyi, Ortaoyuncular ekibinden Elif Durdu ve Ali Çatalbaş ile paylaştı. Kabaremajör adıyla bir kabare gösterisi yazan Şensoy, daha sonra yazdığı Dün Gece Ormanda Çok Komik Bi Şey Oldu adlı gösteriyi, Ortaoyuncular’la Maslak Park Orman’da, özgün bir ortamda sahneye koydu.

Kitaplık Dergisi’nde denemeler yazmaya başlayan Şensoy, Ferhantoloji adlı kitapta kendisine ait tüm eserlerinden seçtiği çeşitli parçaları topladı.

2004’te, Tayfun Güneyer'in Şans Kapıyı Kırınca adlı filminde rol alan oyuncu, Ortaoyuncular’la sahneye koyduğu, dekor ve kostümünü yaptığı ve oynadığı Uzun Donlu Kişot isimli bir oyun yazdı. Aynı sene, Derya Baykal’dan boşanan Şensoy, yönetmenliğini Mert Baykal’ın yaptığı, senaryosu kendine ait olan, Pardon isimli filmde oynadı. Türsak Onur Ödülü’nün sahibi olan Şensoy, Fevzi Tuna’nın yönettiği, Aktör Eskisi isimli televizyon filminde rol aldı. Viyana, Brüksel, Rotterdam, Arnem ve Almelo’dakiler dahil 1530 kez sahnelenen, Ferhangi Şeyler’in ve 506. kez sahnelenen Felek Birgün Salakken’in yazar yönetmen ve oyuncusu Şensoy, o sene Nokta Dergisi'nin ve Doruktakiler ödülünün sahibi oldu.

2005’te, Eşeğin Fikri, Hacı Komünist ve Elveda SSK adlı üç kitap yayınlayan Şensoy, Deneme Sahnesi 35. Yıl Ödülleri’nde, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nün sahibi oldu. Eski oyunlarından, Kiralık Oyun’u, Ortaoyuncular’ın 25. yılı dolayısıyla tekrar sahneye koyan Şensoy, aynı sene, Nasrettin Hoca Altın Eşek Gülmece Ödülü’nün de sahibi oldu. Beni Ben mi Delirttim adlı oyunu, Insbruck ve Bregenz'dekiler dahil olmak üzere, 203. kez sahnelendi.

2006’da Pardon filmiyle Mizah Üretenler Derneği’nin en iyi senaryo ödülünü alan ve kendi yazdığı Aşkımızın Son Durağı isimli oyununu, Ortaoyuncular’la sahne koyan Şensoy’un, Beni Ben mi Delirttim oyunu, Sidney ve Melbourne’da da gösterilere başladı.

2007’de Fername isimli tek kişilik oyununu yazdı, oynadı ve dekorunu yaptı, bu oyunuyla İsmet Kuntay En İyi Oyun Yazarı ödülünün sahibi oldu. 10 yıl sonra yeniden Ortaoyuncuların amatör kolu Nöbetçi Tiyatro’ya sınavla öğrenci almaya başladı. Elveda SSK kitabıyla Altın Sayfa Son Beş Yılın En İyi Mizah Kitabı ödülünü aldı. 2007 sonunda Ferhangi Şeyler 1603., Beni Ben mi Delirttim? 235., Kiralık Oyun 181., Aşkımızın Son Durağı 83. gösterisine, Anadolu'nun her bölgesinde ve yurt dışında Nürnberg, Ludwigshafen Festivali, Hamburg, Gent, Deventer ve Amsterdam'da sergilenen Fername 133. gösterisine ulaştı.

2008'de M. Uğur Yağcıoğlu'nun senaryosunu yazıp yönettiği Son Ders: Aşk ve Üniversite filminde oynadı. Daha önce TV dizisi olarak yazdığı Boşgezen ve Kalfası'nı tiyatro oyunu olarak yeniden yazdı, Nefrin Tokyay'ın katılımıyla, Ortaoyuncular’la sahneye koydu ve oynadı. Karagöz ile Boşverin Beni kitabı yayınlandı. Ferhangi Şeyler 1624., Beni Ben mi Delirttim? 242., Lefke, Girne ve Gazimağusa'da da sergilenerek Fername 213., Aşkımızın Son Durağı 91., Boşgezen ve Kalfası 36. gösterisine ulaştı.

2009'da 2019 - Bilimsiz, Kurgusal Güldürü oyununu yazdı, yönetti, dekoru, giysileri ve müziği hazırladı. Oyun 24 Ocak'ta Ortaoyuncular ile sahnelenmeye başladı.

9 Mayıs 2009 günü Eskişehir Kültür Merkezi'nde sahneye koyduğu Fername oyununda -mizahi yolla- önceki darbelerden daha çok darbe nedeni bulunduğunu söylediği ve salonun bir kısmının alkışlarla destek verdiği, bir kısmının da salonu terk ettiği iddia edilmiş ve haber yapılmıştır.[2] Fakat kısa sürede haberin yanlış olduğu, manipülasyon yapıldığı ortaya çıkmıştır. Şensoy'un ilgili açıklaması şöyledir: "Haber, gerçeği yansıtmamakla kalmayıp suçlayıcıdır. 2006'dan beri sahnelediğim Fername oyununda; 'Daha önce yapılan üç askeri darbe ottan bo.tan sebeplerle yapıldı. Asıl darbe yapmak için geçerli sebepler şimdi var ama darbe yapan yok. Bu ülkenin darbe vakti geldi fakat asker bir şey yapmıyor. 1980'de yapılan darbe sırf Kenan Paşa'nın resim merakından dolayı yapıldı. Darbe yapacaksanız şimdi yapın.' cümleleri oyunun metninde yoktur. Zaten benim üslubum değildir. Bu cümleler, darbelerle alay ettiğim ve sonunda darbe istemediğimi belirttiğim sahneyi Eskişehir'de 232. oyunu izleyen bir sivrizekânın yorumudur. Gene haberde belirtildiği gibi o sahnede ne alkışlama ne de salonu terk eden olmuştur. Bu da söz konusu sivrizekânın aynı zamanda yalancı olduğunu gösteriyor. 295 Eskişehirli izleyici şahidimdir. Darbelerle alay ediyorum elbette ama kendi üslubumla mizah yapıyorum. Sonunda da darbe istemediğimi net olarak belirtiyorum. Zaten benim darbe istemeyeceğimi insanların bilmesi gerek."

2009 yılında, "Yılın En İyi Yapım", "En İyi Yönetmen" ve "En İyi Erkek Oyuncu" dallarında 34. İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri'nin sahibi Ses 1885-Ortaoyuncular'ın 2019 oyunuyla Ferhan Şensoy oldu.

2010'da Ruhundan Tramvay Geçen Adam ve İşsizler Cennete Gider oyunlarını yazan Şensoy, bu oyunları yönetti, giysi ve dekorunu yapıp Ortaoyuncular ile sahneledi.

2011 yılında Aydınlık gazetesinde haftalık köşe yazıları yazmaya başladı.

Prömiyeri 15 Mart 2012'de yapılan Nasri Hoca ve Muhalif Eşeği oyununu yazdı, yönetti ve Ortaoyuncular'la sahneye koydu.

Ödülleri

1975 Montreal - En İyi Yabancı Yazar (Ce Fou De Gogol)

1980 Avni Dilligil - Jüri Özel Ödülü (Şahları Da Vururlar)

1981 Tiyatro-81 - En İyi Erkek Oyuncu (Eski Moda Komedya)

1987 Nokta Dergisi Doruktakiler (Muzır Müzikal)

1988 Ulvi Uraz Ödülü (İstanbul'u Satıyorum)

1988 Sanat Kurumu Ödülü (İstanbul'u Satıyorum)

1989 Avni Dilligil Ödülü (İstanbul'u Satıyorum)

1989 İsmail Dümbüllü Ödülü

1989 Nasrettin Hoca Mizah Ödülü

1989 Kültür Bakanlığı Jüri Özel Ödülü

1991 Nokta Dergisi Doruktakiler (Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı kitabı ile)

1993 Avni Dilligil - En Özgün Oyun (Şu Gogol Delisi)

1993 Altın Objektif Ödülü

1994 İsmail Dümbüllü Ödülü (Seyircili Seyir Defteri ve Kırkambar-Gece Tiyatrosu kabare gösterisi

1995 Kültür Bakanlığı - En İyi Topluluk

1997 En Başarılı İletişimciler Ödülü - En İyi Deneme Yazarı

2000 Avni Dilligil - En İyi Yönetmen (Fişne Pahçesu – Çehov Lazdur Laz Kalacaktur)

2001 Avni Dilligil - En İyi Yazar (Sahibinden Satılık Birinci El Ortaoyunu)

2001 Unima Geleneksel Türk Tiyatrosu’na Hizmet Ödülü

2002 Sanat Kurumu - En İyi Yazar

2002 Afife Jale - Muhsin Ertuğrul Ödülü

2004 Türsak Onur Ödülü (Pardon)

2004 Nokta Dergisi Doruktakiler

2005 Deneme Sahnesi - En İyi Erkek Oyuncu

2005 Nasrettin Hoca Altın Eşek Gülmece Ödülü

2006 Mizah Üretenler Derneği - En İyi Senaryo (Pardon)

2007 İsmet Küntay Ödülü - En İyi Oyun Yazarı (Fername)

2007 Altın Sayfa Son Beş Yılın En İyi Mizah Kitabı (Elveda SSK)

2009 İsmet Küntay Ödülleri - En İyi Yapım, En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu (2019)

2009 İTÜ En İyileri Seçiyor - En İyi Erkek Oyuncu Ödülü, En İyi Tiyatro Oyunu Ödülü (2019)

2010 Yıldız Teknik Üniversitesi Yılın Yıldızları-En İyi Erkek Oyuncu Ödülü (Fername)

2011 İstanbul Mizah Tiyatrosu Ustalara Onur Ödülü

2011 Terakki Vakfı Onur Ödülü

2011 Karadeniz Vakfı - Tiyatro En İyi Erkek Oyuncu Ödülü

2012 İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri - En İyi Yapım (Nasri Hoca ve Muhalif Eşeği)

Kaynak: Diyarbakır Söz