CHP'deki olağanüstü kurultay talepleri

CHP'de, olağanüstü kurultay toplanabilmesi için kurultay delegelerinin beşte birinin noter onaylı imzası gerekiyor.

CHP'deki olağanüstü kurultay talepleri

16 Nisan'daki halk oylaması sonrası CHP'de yeniden olağanüstü kurultay tartışmaları yaşanmaya başladı.

Bazı muhalif isimlerin gündeme taşıdığı bu talebi, son olarak da Yalova Milletvekili Muharrem İnce, düzenlediği basın toplantısıyla dile getirdi. Olağan kurultay sürecini başlatan parti yönetimi ise olağanüstü kurultaya kadar "partiyi bir yıl süresince tartışma konusu yapacağı" iddiasıyla karşı çıkıyor.

CHP Tüzüğünde olağan ve olağanüstü kurultay düzenlenmesine ilişkin esaslarda açık bir şekilde belirtiliyor. Buna göre ya üst yönetim biriminin kararıyla ya da kurultay delegelerinin tam sayısının beşte birinin imzasıyla olağanüstü kurultay toplanabiliyor.

Olağanüstü kurultay için 2016 Ocak ayında yapılan 35. Olağan Kurultaydaki delege sayısı göz önüne alındığında, yaklaşık 260 delegenin noter onaylı oyu gerekiyor. Ancak bu sayı kurultayın seçimli olmasını ise sağlamıyor. Tüzüğe göre, olağanüstü kongreyi isteyenlerin sayısı, kongre üyeleri tam sayısının salt çoğunluğunu sağlıyor ise olağanüstü kongrenin gündemine, güven oylaması ve seçim maddeleri konabiliyor. Yine son kurultayı göz önüne alındığında 650 civarı delege gerekiyor. 

Olağanüstü kurultay isteğinin usulüne uygun olarak parti yönetimine ulaştırılmasından başlayarak, en geç 45 gün içinde, yetkili yönetim birimince kongre toplanması ve bu toplantının da 15 gün önce usulüne uygun olarak duyurulması gerekiyor.

- 2014'te toplanmıştı

CHP'de son olağanüstü kurultay ise yine muhaliflerin talepleri üzerine Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun çağrısı üzerine 5 Eylül 2014'te toplanmıştı.

Kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu 944, Muharrem İnce ise 177 imzayla Genel Başkan adayı olmuş, yapılan oylama sonucunda ise Kemal Kılıçdaroğlu'na 740 oy çıkarken, İnce 415 oy almıştı.

- 35. Olağan Kurultay Ocak 2016'da yapılmıştı

CHP'nin, 35. Olağan Kurultayı ise 16-17 Ocak 2016 tarihlerinde yapılmış, kurultayın ilk gününde genel başkan seçilmiş, ikinci gününde ise PM üyeleri belirlenmişti.

Kurultayda tek aday olan Kılıçdaroğlu, bin 238 delegenin kullandığı 990 geçerli oyun tamamını alarak yeniden partinin genel başkanı olmuştu.

Öte yandan, İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ise adaylık için gerekli delege imzasına ulaşamamıştı.

+++

CHP'den 10 YSK üyesi için suç duyurusu

- CHP, 10 YSK üyesi hakkında 16 Nisan halk oylamasında, seçimin işleyişine ilişkin aldıkları karar nedeniyle soruşturma başlatılmasını talep etti

 CHP, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) 10 üyesi hakkında 16 Nisan halk oylamasında, seçimin işleyişine ilişkin aldıkları karar nedeniyle soruşturma başlatılmasını talep ederek, suç duyurusunda bulundu.

Partiden yapılan açıklamada, partinin 10 YSK üyesi hakkında soruşturma başlatılmasını talep ettiği belirtildi.

Açıklamada şikayet dileklerinin, YSK'nın Yargıtaydan seçilen üyeleri için Yargıtaya, Danıştaydan seçilen üyeleri için ise Danıştaya verildiği kaydedildi.

Halk oylamasında sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulalarının geçerli sayılması kararlaştırılmış, CHP'nin halk oylamasının iptali talebiyle yaptığı başvuru YSK tarafından oy çokluğuyla reddedilmişti.

Kurulun 11 üyesinden biri ret kararına muhalif kalırken, CHP bu üye için suç duyurusunda bulunmadı.

SUÇ DUYURUSU YAPILDI

Şikayet dilekçesinde, YSK'nın, yorum yetki ve sınırlarını aşarak, yetkisi bulunmayan bir konuda sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulası ve zarflarının geçerli sayılmasına yönelik ilke kararı aldığı savunuldu.

Karar alınırken, 298 sayılı Seçim Kanunu'nda öngörülen seçimlerin denetimiyle alakalı çalışma esaslarına ilişkin hiyerarşi ve usule uyulmadığı ileri sürülen dilekçede, YSK'nın, oy zarf veya pusulalarını mühürlemeyen sandık kurulu başkan ve üyelerinin görevi kötüye kullanma suçlarının objektif cezalandırma şartını kaldıracak, delilerini yok edecek biçimde ve oy gizliliğini ihlale neden olacak şekilde karar alarak görevlerinin gereklerine aykırı davrandığı iddia edildi.

Dilekçede, "Tüm bu hukuka aykırılıkların beşeri hata ve mesleki tecrübesizlik kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, tam kanunsuzluk nedeniyle halk oylamasının iptali tehlikesine ve seçim sonuçları üzerinde hiç bitmeyecek bir şüphe ve tartışma doğmasına neden olarak görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri değerlendirilmektedir." ifadesine yer verildi.

Kaynak: Diyarbakır Söz