Cumhurbaşkanı Erdoğan: Boynumuzun borcudur

Astsubay adaylarının mezuniyet töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bir terör örgütü eliyle ve bu örgüt bahane edilerek yerle yeksan edilen medeniyetimizin kadim şehirlerindeki yıkımları durdurmak, oluk oluk akan Müslüman kanını engellemek için elimizden geleni yapmak boynumuzun borcudur." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Boynumuzun borcudur

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, muvazzaf astsubay adaylarının mezuniyet töreninde konuştu. "Oluk oluk akan Müslüman kanını engellemek için elimizden geleni yapmak boynumuzun borcudur" diyen Erdoğan, Mısır'da Cuma namazında DEAŞ'ın yaptığı katliamı işaret ederek, "Bunlara nasıl Müslüman deriz? Bütün bu bölgede yeni terör oluşumlarının engellenmesi için bu hamleleri yapmak zorundayız" dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: Askeri okulların aynı çatı altında toplanmasıyla askeri eğitimde yeni bir dönemi başlattık.

Okullarımızın müfredatı kaliteli subay astsubay yetiştirecek şekilde baştan sona yenilendi. 15 Temmuz öncesi askeri okullarımızda 10 bin 328 öğrencimiz eğitim görüyordu. Şu anki sayı 10 bin 348. Hiçbir boşluğa mahal vermeyecek şekilde bu reform süreci başarı ile tamamlanmıştır

"FIRAT KALKANI'NIN NE OLDUĞUNU ANLAYABİLİYOR MUYUZ?"

Okulumuzun eğitim öğretim kadrosunu emekleri için tebrik ediyorum. Biz her fırsatta binlerce yıla sahip medeniyetimize ve kültürümüze atıfta bulunarak maziden atiye bir köprü kurmaya çalışıyoruz. Şu anda mezuniyet töreninde bir araya geldiğimiz astsubay okulumuzun geçmişinde karşımıza çıkan manzara dahi tek başına bu hassaslığımızı teyit edecektir. Biz tarihi hakikatlerimizi bilmezse Suriye, Irak, Kafkaslar.. politikalarımızı nasıl oluşturabiliriz. Bölgemizde yaşanan hadiseler sebebiyle birilerinin çıkarları zayıflıyor olabilir ama bizim canımız yanıyor. Mustafa Kemal'in ifadesiyle Misak-ı Milli'yi bir tarafa atabilir miyiz? Fırat Kalkanı'nın ne olduğunu anlayabiliyor muyuz? Bizim oralara yönelik hassasiyetimizin altında tarihi gerçekler yatıyor.

"BUNLAR NASIL MÜSLÜMAN, BUNLAR KATİL"

Soçi'de düzenlenen zirve, Suriye konusunda insani trajedileri önlemeye ve bölgenin geleceğini mümkün olan en adil şartlarda oluşturmaya yönelik çabaların bir ürünüdür. Bir terör örgütü eliyle ve bu örgüt bahane edilerek yerle yeksan edilen medeniyetimizin kadim şehirlerindeki yıkımları durdurmak, oluk oluk akan Müslüman kanını engellemek için elimizden geleni yapmak boynumuzun borcudur. Bizden, gözümüzün içine bakıla bakıla 911 kilometre Suriye sınırı, 350 kilometre Irak sınırı boyunca bir terör koridoru oluşturulurken, kenara çekilip beklememizi isteyenler olabilir. Onların ne istedikleri değil, bizim ülke ve millet olarak ne istediğimiz önemlidir. İşte buyurun dün, Mısır'da Cuma namazında DEAŞ'ın yaptığı katliam... Bunlara nasıl Müslüman deriz? Bütün bu bölgede yeni terör oluşumlarının engellenmesi için bu hamleleri yapmak zorundayız. Bir terör koridoru oluşturulurken kenara çekilmemizi isteyen olabilir. Bunlarla ilgili kararı birileri bizim adımıza veremez. Maruz kaldığımız çok yönlü saldırıların, bizi oyundan çıkarıp yedek kulübesine bile değil, sahanın tamamen dışına atmaya matuf hamleler olduğunun farkındayız. Varsın, onlar kendi hesaplarını yapsınlar. Biz ülkemize güvenimizle, milletimizin desteğiyle, ordumuzun gücüyle bu oyunu kendimiz ve kardeşlerimiz için en hayırlı neticeye ulaştıracak şekilde yönlendirmekte kararlıyız.

"ZULÜM DÜZENLERİNİN HİÇBİR ZAMAN KALICI OLMADIĞINI BİLİYORUZ"

15 Temmuz gecesi FETÖ'nün emirlerine uymayan, darbecilerimize direnen tüm askerlerimize teşekkürlerimi sunuyorum. Bize durmak dinlenmek yok. Ecdadımız ülkemizi bize vatan olarak miras bıraktı. Bizde bu vatan topraklarını gerektiğinde kanımızla yoğurarak torunlarımıza bırakacağız. Orman kanunları sadece ücra köşelerde değil devletlerin bulunduğu yerlerde de geçerli olabiliyor. Zulüm düzenlerinin hiçbir zaman kalıcı olmadığını biliyoruz.

"BİRİLERİ FARKLI GÖRÜNÜMLER ALTINDA AYNI MİSYONU YÜKLENMEYE ÇALIŞIYOR"

Şimdi başka birileri farklı görünümler altında aynı misyonu yüklenmeye çalışıyor. Biz bu milletin sinir uçlarıyla oynayıp iflah olanı hatırlamıyorum. Rabi olarak ifade ettiğimiz 4 ilke geleceğimizin teminatıdır.

"İŞTE O ZAMAN TENDÜREK'TE, CUDİ'DE, BESTLER'DE F-16 OLURUZ"

Türkiye'nin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine yönelik her saldırı, bu iklimi bozmaya yönelik her söz, ister içeriden olsun ister dışarıdan her kutup, her adım doğrudan bizi canevimizden vurmayı hedefliyor. Ha ülkemizin ortasına bir atom bombası atmışsınız ha milletimizin birliğine, beraberliğine yönelik bir fitneyi ateşlemişsiniz. Bizim gözümüzde ikisi arasında fark yoktur. Bu vatan toprakları üzerinde kimse operasyon düşünmesin, aklından böyle bir şey geçirmesin. İşte o zaman Tendürek'te F16 oluruz, Cudi'de F16 oluruz, Bestler Deresi'nde F16 olur bombalarla onların üzerine yağarız

Kaynak: Diyarbakır Söz