Görüş Bildir

Erdoğan: Değişimi kendimiz yapmazsak, sandıkta milletimiz yapar

Teşkilatlarda ve belediyelerde yenilenme ihtiyacı bulunduğunu söylediğini kaydeden Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu benim şahsi tercihim veya partimizin kendi kendine icat ettiği yöntem değildir. Aslında bu, milletimizin talebidir. Bu yenilenme sürecini, değişim ihtiyacını, tazelenme talebini kendi irademizle gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz. Eğer bunu biz kendimiz yapmazsak, sandıkta milletimiz yapar" dedi.

Erdoğan: Değişimi kendimiz yapmazsak, sandıkta milletimiz yapar

Ak Parti 26'ncı İstişare ve Değerlendirme Toplantısı açılış programı, Afyonkarahisar'daki Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın katılımıyla NG Güral Otel'de başladı. Programa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'ın eşi Semiha Yıldırım da katıldı. Toplantıda bakan ve milletvekillerinin yanı sıra eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve TBMM eski Başkanı Bülent Arınç da yer aldı. Bu yıl kampa ilk kez Ak Parti'nin kurucu milletvekilleri de davet edildi. Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu iki sıfatıyla 41 ay aradan sonra partisinin Afyonkarahisar'daki toplantısına katıldı. Eşi Emine Erdoğan'la salona giren Cumhurbaşkanı Erdoğan, salonun ön kısmında oturan katılımcılarla tokalaştı. TBMM eski Başkanı Bülent Arınç ve eski bakanlardan Hüseyin Çelik, Cumhurbaşkanı ile aynı anda salona başka bir kapıdan girdi. "Hep Birlikte Büyük Hedeflere" sloganıyla gerçekleştirilen kampta katılımcılar, yaka kartlarına takılan özel çiplerle salona girebildi. Kampın yapıldığı otelin önü trafiğe kapatılırken, Afyonkarahisar'da çevre illerden gelen polislerle birlikte adeta kuş uçurtulmadı. Kampa gelenlerin büyük çoğunluğu açılış konuşmasına eşleriyle katıldı. Bazı katılımcılar, küçük çocuklarını da Erdoğan'ın açılış konuşmasını yaptığı salona getirdi.

"NEREDEN GELDİK, NEREYE GİDİYORUZ"

Kampın açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kampta 1275 kişilik bir aile olarak bir arada olduklarını söyledi. AK Parti'nin kenetlenmeyi gösteren bir parti olduğunu dile getiren Erdoğan, "3.5 yıl aradan sonra bizi tekrar Afyon'da buluşturan Allah'a hamd olsun. Bu toplantı ile nereden geldiğini, nerede bulunduğumuzu ve nereye gittiğimizi değerlendireceğiz" dedi.

Türkiye'nin temel yatırımlarının Ak Parti'nin karnesi olduğunu dile getiren Erdoğan, bu karnenin milletin şükranla yad ettiği başarılarla dolu olduğunu söyledi. 16 yılda yaptıkları yatırımlardan örnekler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu tabloyu hatırlamamız ve hedeflerimizi yükseltmemiz gerekiyor. Kendimize güvenmezsek milletimizin güvenini sağlayamayız. Bazıları bu hatırlatmayı bir tekrardan ibaret görebilir. 180 kez de olsa tekrarda fayda var. Öğretmen sayımızı 905 bine ulaştırdık. Üniversite sayısını 75'ten 185'e çıkardık. Üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. Yüksek öğretim yurtlarımızın sayısını 190'dan 752'ye çıkardık. Eğitim öğretimin altyapısını yükseltmekte, müfredatın içeriği konusunda zayıf kaldık. İnşallah tüm gücümüzü bu alana sevk ederek her alanda eksiklerimizi tamamlayacağız."

ESKİŞEHİRLİ TARAFTARI KUTLADI

Kendi dönemlerinde yetişen lisanslı sporcu sayısının yükseldiğine dikkati çeken Erdoğan, ancak dün akşam oynanan Türkiye- İzlanda maçınının 3-0 kaybedildiğini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Milli Takımı için üzüntülüyüz. Ancak 3-0 mağlubiyete rağmen Eskişehir seyircisinin sonuna kadar tezahüratta kopmamasında ve milli takıma sahip çıkmasını takdirle karşılıyor ve onları alkışlıyorum" dedi.

DEĞİŞİME DİKKAT ÇEKTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanal İstanbul'un adımını çok kısa zamanda atacaklarını açıkladı. Teşkilatlarda ve belediyelerde yenilenme ihtiyacı bulunduğunu söylediğini kaydeden Erdoğan, AK Parti'nin değişimin partisi olarak milletin gönlünde yer ettiğine vurgu yaptı. Erdoğan, bu konuda şöyle konuştu:

"Milletimize her alanda yeni şeyler söyledik. Değişime direnmek; akıntıya karşı kürek çekmek gibidir. İşte bu gerçekten hareketle bir süredir teşkilatlarımızda ve belediyelerde yenilenme ihtiyacımız bulunduğunu söyledim, söylüyorum. Kongre süreci vesilesiyle teşkilatlarımızı önemli ölçüde yeniliyoruz. Belediyelerde de şimdiden benzer adımları atmanın hazırlıkları içindeyiz. Bu benim şahsi tercihim veya partimizin kendi kendine icat ettiği yöntem değildir. Aslında bu, milletimizin talebidir. Bu yenilenme sürecini, değişim ihtiyacını, tazelenme talebini kendi irademizle gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz. Eğer bunu biz kendimiz yapmazsak, sandıkta milletimiz yapar. Ona fırsat vermeden bu işi kendimiz çözmemiz gerekir. Geçmişte siyaset çöplüğünde kaybolmuş pek çok partinin en büyük yanlışı milletin değişim talebine kulak vermek yerine kendi iç hesaplarının arkasından yürümeyi tercih etmelerinden kaynaklandı. Biz asla böyle bir yanlışa düşmeyeceğiz. Milletimiz bize 7 Haziran'da (2015) çok net mesajlar verdi. Bundan nasibimizi almamız lazım."

"MİLLETLE ZITLAŞMA OLMAZ"

Ziyaretlerinde bu gerçekliği bütün çıklaklığıyla gördüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Altını çiziyorum; Milletle zıtlaşma olmaz. Hele hele milletle kavga hiç olmaz. Biz siyasi varlığımızı, hatta 15 Temmuz'da olduğu gibi hayatımızı, milletimizin bize olan desteğine ve güvenine borçluyuz. Eğer o gece milletimizin o desteği olmasaydı biz bugün yoktuk. Adnan Menderes idam edildiği zaman sokaklara kimse inmedi. Sadece izlediler. Biz bu yanlışlara düşemeyiz. Düşemeyeceğimizi bu asil millet 15 Temmuz'da bunu ortaya koydu. Bizim safımız daima milletimizin yanı olmuştur. Bundan sonra da böyle olacaktır. Milletime güvendiğim, onun arkadasından gittiğim için hiçbir zaman pişman olmadım."

"DEĞİŞİKLİKLERDEN KİMSENİN ALINMAMASI GEREKİYOR"

Türkiye'de 2019 yılı Mart ve Kasım aylarındaki seçimlerin hayati öneme sahip olduğuna dikkati çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yapacağımız iş yine milletimize bakarak onun işaret ettiği yola girmektir. Milletimiz bize 'Değişin, yenilenin, daha büyük hedefler, daha büyük projeler yapın' diyor. Değişim demek asla geçmişle bütün bağları koparmak demek değil. Kadroları bütünüyle tasfiye edin demek değildir. Değişim daha büyük hedefler demektir. Teşkilatlarımızın bir kısmı yenilenmesi gerekiyorsa elbette yenileyeceğiz. Belediye başkanlarımızın bir kısmının dinlenmesi ve başka görevlerde değerlendirilmesi icap ediyorsa, karşılıklı mutabakatla gereğini yapacağız. Bundan kimsenin alınmaması gerekiyor. Dünyaya, ülkemize partimizi zamanın ruhunu teslim olarak değil, zamanın ruhunu çözerek, kavrayarak ileriye taşımamız gerekiyorsa elbette hep birlikte bu iradeyi göstereceğiz. Kadromuzu yeni isimlerle güçlendirmemizden daha doğal ne olabilir ki? Aksi halde geçmişteki o partilerden farkımız olmaz. AK Parti'yi, Türkiye'yi göz göre bir çıkmazın içine çekmeye kimsenin hakkı yoktur. AK Parti sorunlara teslim olan değil bunların çözümü için buna bir yol bulan ya da yol yapan partidir."

KUZEY IRAK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bölgede uygulanmaya çalışılan ve Türkiye'nin de içine dahil edilmeye çalışılan 'Böl, parçala, yönet, hatta yut' anlayışını kabul edemeyeceklerini söyledi. Kuzey Irak'ta Barzani'nin sağında Fransa'nın eski dışişleri bakanı, solunda ise bir Yahudi'nin oturduğunu belirterek, siyonizmi masa üzerine yatırdıklarını kaydetti. Bu planların içerisine neler olduğunu bildiklerini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Biz Irak'ın toprak bütünlüğünden bahsediyorken, o masanın üzerinde birileri gelip gaz veriyor. 'Küçük İsrail' dillendiriliyor. Bunları görerek kararlı şekilde adım atmamız lazım. Bunlara fırsat vermeyeceğiz. Ne işi var orada Barzani'nin sağında ve solunda bu adamların? En zor zamanında Türkiye senin yanındayken sen bunların yanında durarak neyin planlamasını yapıyorsun? Anayasa Mahkemesi senin hakkında karar vermiş, hayır diyor. Parlamento senin hakkında karar vermiş, hayır diyor. İsrail'den başka destek göremeyen Kuzey Irak'ın akıbetini göreceğiz. Henüz netice ortada yok. Aslolan neticedir. Yapacağın tek iş vardır, başladığın noktaya geri dönmektir. Başladığın noktaya geri dönmüyorsan orada yalnızlığa mahkum olacaksın. Elindeki bütün imkanları kaybedeceksin."

"GÖREV İSTENMEZ VERİLİR"

15 yılda en önemli büyük başarılardan birinin demokrasiden taviz vermemek olduğunu dile getiren Erdoğan, milli iradenin en büyük güven kaynağı olduğunu vurguladı. Erdoğan, "Bizim siyasi terbiyemizde görev istenmez verilir, sandıkla gelen elbette sandıkla gider ama o sandığa kadar olan süreci de kimse göz ardı edemez, kusura bakmasın. Siyasi geleneğimize ihanet etmediği sürece, görevden çekilmiş olanı yeniden değerlendirme yolu da daima vardır göreve. Bizim gizli saklımız yok. Her şeyi milletimizin gözü önünde konuşuyoruz. Kapalı kapılar ardından yapmamız gereken görüşmelerimiz de var" dedi.

KADIN VE GENÇ AK PARTİLİ SAYISI

Kadın ve gençlerin Ak Parti'yi tutmadığına yönelik eleştirilere de cevap veren Erdoğan, "Kadınları ve gençleri asli unsurlar olarak siyasetin merkezine yerleştirdik. Gençlik ve kadın kollarına bu kadar değer veren başka bir parti daha yoktur. Ak Parti'nin üye sayısı 10 milyon 271 bindir. Bu rakam içinde kadın sayısı 4 milyon 443 bindir. Hanımların oranı yüzde 43'tür. Gençlerin sayısı ise 1 milyon 483 bindir. Ana muhalefetin toplam üye sayısı 1 milyon 200 bin. Ya sen bizim gençlik teşkilatımızın sayısı kadar yoksun be" diye konuştu.

İDLİB HAREKATI

Suriye'deki güvenlik krizinin ortada olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'deki meselenin Türkiye'nin milli güvenliği ile yakından ilgili olduğunu kaydetti. İdlib'e yönelik yapılacak operasyona yönelik açıklamada bulunan Erdoğan, "Fırat Kalkanı harekatıyla kendimize ve bölgemize açtığımız alanı şimdi İdlib'in güvenliğini sağlamaya yönelik, yeni bir adımla daha ileriye taşıma gayretindeyiz. Bugün örneğin İdlib'de ciddi bir harekat var. Oradaki kardeşlerimizi, Halep'teki zulümden kaçmak suretiyle İdlib'e gelen kardeşlerimizi ne olursa olsun ister ölün, ister kalın diyemeyiz. Onlara elimizi uzatmak durumundayız. Bu adım atıldı. Suriye sınırımız boyunca bir terör koridoru oluşturulmasına asla izin vermeyiz. İdlib operasyonunun ardından yeni inisiyatifler elde edeceğiz. Tüm provakosyanlara ve engellere rağmen Suriye'de önemli mesafe kat ettik. Terör koridoru olarak nitelendirdiğim bu koridorda eğer biz terör örgütlerine hayat hakkı verirsek, her an bu sınırımız kardeşlerimiz tehdit altında kalacaktır. Bütün vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği bizim güvencemizdir" dedi.

ERDOĞAN'DAN BARZANİ'YE: BAŞLADIĞINIZ NOKTAYA DÖNÜN

Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEAŞ terör örgütünün ve mezhepçi örgütlerin pençesinde adeta inleyen Irak'ın şimdi de Kuzey'deki yönetimin yaptığı referandumla ciddi bir krizin eşiğine geldiğini söyledi. Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"İran ve Irak ile Kuzey Irak'la ilgili üçlü bir mekanizmamız var. Suriye'de de Rusya ve İran ile üçlü mekanizmayı çalıştırıyoruz. Güneyimizdeki gelişmeleri kontrol altında tutmak gayretindeyiz. Bunu kontrol altına alırken istiyoruz ki buradan en az zaiyatla daha büyük bir netice alalım. Kuzey ırak ile alakalı olarak memurlarının maaşlarını ödeyemediği dönemde bile yanlarında olduk. Şu anda sağına soluna aldıkları şu ana kadar kredi musluğu açmadılar. Geldikleri nokta düşündürücüdür, bizim de canımızı sıkmaktadır. Bazı haberler gönderip duruyor şu sıralar. Başladığınız noktaya döneceksiniz. 1960'ların başında nüfusunun yüzde 80'i Türkmenler'den oluşan Kerkük'ü bu işe sokmak niyetin art niyetli olduğunu göstermeye yeter. Kuzey Irak'ta ortaya çıkan ve bölgeye sirayet edecek fitne ateşini kim yakmak ister? Cevabını görmek için referandumda hangi ülke bayraklarının sallandığını görmek yeterlidir. Bölge halklarının çıkarı ve payı yoktur. Netice alana kadar da böyle devam edeceğiz."

BAKANLAR SUNUM YAPACAK

Erdoğan'ın konuşmasının ardından kamp, bakanların yapacağı sunumlarla basına kapalı devam ediyor. Bugün enerji, ulaştırma ve ekonomi politikaları sunumunu ilgili bakanlar yapacak. Öğleden sonra ise güvenlik ve dış politika konularında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun sunumları olacak. Kamp süresince Cumhurbaşkanı Erdoğan gruplar halinde milletvekilleri ve partisinin üst düzey yöneticileri ile gruplar halinde görüşecek. Erdoğan, yapacağı bu görüşmelerde, belediyeler, il ve ilçe teşkilatlarını değerlendirecek.

İDLİB'TEKİ OPERASYONU ÖSO SÜRDÜRÜYOR

Erdoğan, açılış programının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, gazetecilerin "Türk askeri İdlib'de mi?" sorusuna, "Şu anda Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) yürütüyor. ÖSO'nun İdlib'de şu anda yürüttüğü bir operasyon var. Henüz askerimiz orada değil. Tabii ki Türkiye ve Rusya, beraber yapacağımız ve yapmakta oluğumuz daha önce de söylediğim gibi İdlib, içi bizim tarafımızdan, dış tarafı da Rusya tarafından korunmasının sağlandığı bir bölge. Orda yaşayan insanların güvenliği noktasında böyle bir adım attık. Rejimle münasebetleri Rusya'nın yürüttüğü bir süreç. Diğer noktalarda da Türkiye olarak biz tedbirlerimizi aldık" diye yanıt verdi.

Gazetecilerin "Bölgeden bir göç olur mu?" sorusu üzerine Erdoğan, "Her türlü hazırlığımızı aldık. Sınırlar zaten bizim korumamızda. Sınırın dışı Rusya'nın korumasında" dedi.

Gazetecilerin 'Fırat Kalkanı Harekatı'ndaki gibi mi bir ilerleme olacak sorusuna ise Erdoğan, "Karıştırma orasını. Biliyorsunuz boksa girildiği zaman yumruğun sayısı sayılmaz. Şimdi de İdlib'in güvenliğini sağlamaya yönelik yeni bir adımla daha ileri taşıma gayretindeyiz. Bugün İdlib'de ciddi bir harekat var ve bu devam edecek" diye konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi