Kürtlere Kimse Devlet Aramasın

Erdoğan, "Kürtlere kimse devlet aramasın. Kürtlerin devleti Türkiye Cumhuriyeti'dir." dedi.

Kürtlere Kimse Devlet Aramasın

Diyarbakır meydanında HDP'yi ve tutuklu cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ı da sert bir şekilde eleştiren Erdoğan, "53 Kürt kardeşimin kanı, bu Demirtaş'ın eline bulanmıştır"dedi.

'ARTIK HALKIN YAKASINA YAPIŞMIYOR'

 "Artık hiçbir terörist gelip halkın yakasına yapışamıyor, haraç alamıyor. Kürt kardeşlerimin evlatlarını zorla alıp dağa götüremiyor. Artık hiç kimse gelip esnafımızın kepengini kapattıramıyor"

'MEŞREBİMİZDE AYRIMCILIK YOK'

Bizim meşrebimizde asla ayrımcılık yoktur. Diyarbakır bölgemizdeki illerimiz çoğu gibi ihmal edilmişti. Diyarbakır şu an yaptığımız yatırımlarla Güneydoğu'nun adeta İstanbul’u, İzmir’i haline geliyor.

ESKİ STADYUM MİLLET BAHÇESİ

Diyarbakır’ın eski stadının yerine Millet Bahçesi yapacağız. Biz yaparız, işte bu HDP yıkar. Onlar bu ülkede yıkmak için var. Onlar buradaki evleri bombalamadılar mı, yıkmadılar mı, evlerin altından tüneller açmadılar mı?

'KÜRT YOKTUR DEMİYORUZ'

Bir dönem horlanmış, ezilmiş diğer vatandaşlarımız gibi Kürt vatandaşlarımızı da vesayet düzeninden kurtulmuş olmanın gururunu duyuyoruz. Biz "Kürt yoktur" demiyoruz. Biz Kürtleri, bizatihi kendilerini bir sorun olarak gören anlayışa nazire olarak "Kürt sorunu yoktur" diyoruz. Bizim için asla değişmeyecek ve hep öyle kalacak olan resmi dilimiz Türkçe ne kadar değerli ise, anadiliniz Kürtçe de o kadar değerlidir.

“DEMİRTAŞ’IN ELİNE BULAŞMIŞTIR”

53 Kürt kardeşimin kanı bu Demirtaş’ın eline bulaşmıştır bunun bedelini er veya geç ödeyecektir. Yoksa tarih bunu affetmez. İnşallah 24 Haziran'da sandıkta benim o Kürt kardeşlerimin ölümüne zemin hazırlayan bu Demirtaş’a da hesabını soracaktır. Bak bugüne kadar ağzıma almadım ama o 53 kardeşim sebebiyle bunu ağzıma aldım. Yoksa muhatabım değil, hiç derdim de değil.

Ömer BÜYÜKTİMUR/Şaban YILMAZ/Tahir KARAKEÇİ/M. Emin FİDAN/Ahmet DEMİR

DİYARBAKIR- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kürtlere kimse devlet aramasın. Kürtlerin devleti Türkiye Cumhuriyeti'dir." dedi. Konuşmasında HDP'yi ve tutuklu cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ı da sert bir şekilde eleştiren Erdoğan, "53 Kürt kardeşimin kanı, bu Demirtaş'ın eline bulanmıştır"derken, Diyarbakır halkına eski stadşumla ilgili mücdeli haber verdi. "Eski stadı millet bahçesine çevireceğiz. Anneler yavrularını alacak, millet bahçesine gidecekler. O yeşillikler üzerinde yavrularıyla beraber koşturacaklar, orada oynayacaklar, orada dinlenecekler. Yakışır mı? Biz yaparız, işte bu HDP yıkar. Onlar bu ülkede yıkmak için var." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün saat 16.30'da Diyarbakır'da Ak Parti'nin İstasyon Meydanı'nda düzenlediği mitinge katıldı. Miting alanını dolduran coşkulu kalabalık, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a büyük tezahüratte bulundu. Konuşmasına Diyarbakır yöresinde sıklıkla kullanılan, "Diyarbekir, sahan bakınca keyfim geli" sözleriyle başlayan Erdoğan, "Diyarbakır etrafında bağlar var, fitil işler yüreğimde yarem var, sen gidersen benim başka kimim var, isterem ki bir gün evvel gelesen aman" dizelerini okuyarak halka selamladı.

- "Diyarbakır Belediyesinin önünde anaları ağlattılar"

Diyarbakır'ın ilçe ve mahallelerindeki vatandaşlara da sevgilerini ileten Erdoğan "Hangi Bağın Bağbanısan?" türküsünün şu sözlerini okudu:  "Diyarbakır etrafında bağlar var/Fitil işler yüreğimde yaram var amman/Sen gidersen benim başka kimim var/İsterem ki birgün evvel gelesen amman."

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim sizden başka kimimiz var? Bizim Diyarbakır'a olan sevdamız asla bitmez. Biliyorsunuz aramıza girmeye çalıştılar. Terör örgütüyle, hendeklerle aramıza girmeye çalıştılar. Sokaklarda sizleri birbirinize kırdırarak, tehditle, yağmayla, haraçla aramıza girmeye çalıştılar. Sahabe emaneti olduğu için insanların abdestsiz girmeye çekindiği bu şehirde Kurşunlu Cami'yi yıkarak, Dört Ayaklı Minare'yi yıkmaya teşebbüs ederek aramıza girmeye çalıştılar. Okula gitmesi gereken çocukları evlerinden alıp, dağa gönderip hayatlarını karartarak aramıza girmeye çalıştılar. Diyarbakır Belediyesinin önünde anaları ağlattılar. Sizleri, tarihinizden, kültürünüzden, inancınızdan, ahlakınızdan, geleneklerinizden kopartıp marjinal örgütlerin kulu kölesi yaparak, aramıza girmeye çalıştılar."

- "Çürük merdivenle dama çıkılmaz"

Diyarbakırlıların sıklıkla kullandığı "Çürük merdivenle dama çıkılmaz." sözüne atıfta bulunan Erdoğan, "Bunların çürük merdiveniyle dama çıkmaya çalışanlar da yerle yeksan oldular." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır'a, Türkiye'ye gönlünü verdiğini ifade ederek, "Rabbim bize, sizlerin gönüllerini kazanmayı nasip eylesin." niyazında bulundu ve sevgisi, coşkusu ve ahde vefası için Diyarbakırlılara teşekkür etti.

Ramazan-ı şerifin mübarek olmasını dileyen Erdoğan, "24 Haziran'da güçlü meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye için cumhurbaşkanlığında şahsımı, Mecliste AK Parti'yi desteklemeye hazır mıyız?" sorusunu yöneltti.

Erdoğan'ın "Diyarbakır, vakit birlik vakti, vakit Diyarbakır vakti, vakit Türkiye vakti diyor muyuz?" sorusuna, İstasyon Meydanı'nı dolduranlar "evet" cevabını verdi.

İrade, erdem ve cesaretle Türkiye'nin ve Diyarbakır'ın şahlanacağını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bizim meşrebimizde asla ayrımcılık yoktur. Hizmet söz konusu olduğunda ayrımcılık bir yana, geri kalmış bölgelerimize daha çok imkan sağlıyor, daha çok kaynak aktarıyoruz. Yani pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Diyarbakır, uzun yıllar ihmal edilmişti. Biz İzmir, Konya, Kayseri'de ne varsa Diyarbakır'da da o olsun dedik. Bunun için de son 16 yılda Diyarbakır'a ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? Gençler, şu söylediklerimi bilmeyenlere söyleyin, terör örgütünün arkasında olduğu gençlere söyleyin, 35,5 buçuk katrilyon lira yatırım yaptık. Biz Diyarbakır'ı bir kenara koymadık. Canımızdır, sevdamızdır, burayı ayağa kaldıracağız dedik. Hamdolsun Diyarbakır şu anda yaptığımız yatırımlarla Doğu'nun, Güneydoğu'nun adeta bir İstanbul'u, İzmir'i haline geliyor."

- "Biz yaparız, işte bu HDP yıkar"

Recep Tayyip Erdoan, Diyarbakır'ın benzer nüfusa sahip iller arasında en çok yatırım yapılan il olduğunun altını çizerek, eğitimde 5 bin 325 yeni derslik yapıldığını, ilköğretim öğrencilerine 560 milyon lira destek verildiğini, yükseköğrenim öğrencileri için 5 bin 300 kişilik yurtlar inşa ettiklerini, 33 bin seyirci kapasiteli bir Diyarbakır Stadyumu'nu yaptıklarını anlattı.

"Eski stadı da millet bahçesine çevireceğiz." müjdesini veren Erdoğan, "İngiltere'nin Hyde Parkı varsa, biz de işte bu stadı inşallah millet bahçesine çevireceğiz. Anneler yavrularını alacak, millet bahçesine gidecekler. O yeşillikler üzerinde yavrularıyla beraber koşturacaklar, orada oynayacaklar, orada dinlenecekler. Yakışır mı? Biz yaparız, işte bu HDP yıkar. Onlar bu ülkede yıkmak için var. Onlar, buradaki evleri bombalamadılar mı, evleri yıkmadılar mı, altından tüneller açmadılar mı? Camilerimizi, okullarımızı yaktılar, yıktılar. Aynı şekilde saat kulesini yaktılar, yıktılar. Bunlara gereken dersi 24 Haziran'da vermeye hazır mıyız? Sizler korkuyu korkutan insanlarsınız, ölümü öldüren insanlarsınız." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlıkta Diyarbakır'a toplamda bin 242 yataklı 17 hastaneyle birlikte 43 sağlık tesisi kazandırdıklarını, 7 sağlık tesisinin yapımının devam ettiğini söyledi.

Kayapınar Şehir Hastanesi'nin bin 200 yataklı dev bir eser olacağını kaydeden Erdoğan, ihtiyaç sahibi Diyarbakırlılara, şehit yakını, gazilere, engellilere, yaşlılara 16 yılda 6,3 milyar lira destek verildiğini bildirdi.

TOKİ'nin Diyarbakır'da 16 bin 847 konut projesini hayata geçirdiğini dile getiren Erdoğan, 3 yıl önce Suriçi'nde yaşanan acı olayları dile getirdi.

Erdoğan, terör örgütünün Suriçi'nde yaşayanların evlerini, iş yerlerini yıktığını, sokakları çukurlarla kapattığını, camileri, okulları, hastaneleri tahrip ettiğini, kaçarken vatandaşları canlı kalkan olarak kullandığını, ancak Suriçi'ni baştan sona yeniden inşa ve ihya ettiklerini belirtti.

Diyarbakır'ın bu sembol bölgesini, şehrin tarihine, kültürüne, medeniyet mirasına layık bir yer haline getirdiklerini kaydeden Erdoğan, Süleymaniye Camisi'nin çevresini yeniden düzenlediklerini anlattı.

Sahabe kabirlerinin manevi ruhuna uygun şekilde ihya edildiğini söyleyen Erdoğan, Gazi ve Melikahmet caddeleri üzerindeki 3 bin dükkanı yenilediklerini söyledi.

Erdoğan, Diyarbakır'ın tarihini, kültürünü, geçmişini yansıtan camiler, mescitlerin inşa edildiğini hatırlattı.

 Diyarbakır'a yapılan hizmetleri anlattı

Göreve geldiklerinden bu yana Diyarbakır'a yaptıkları hizmetleri anlatan Erdoğan, Diyarbakır'da şu ana kadar 350 taş evin inşasına başladıklarını, tüm taş evlerin bir yıl içinde hak sahiplerine teslim edileceğini söyledi. Turistlerin bu taş evlere akın edeceğini belirten Erdoğan, "Terörün kol gezdiği buralarda inşallah bundan sonra turistler gezecek." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kırklar Dağı'na yapılan çirkinliği yıktıklarını ifade ederek, "Örgüte, örgütün adamlarına peşkeş çekip, sizin ziyaret mekanınızı betona boğdular. Buradan kazandıkları parayı da örgüte gönderip, size kurşun olarak, bomba olarak geri çevirdiler. Biz ne yaptık, bunların hepsini yıktık. Diyarbakırlıya yapılan bu büyük saygısızlığı ortadan kaldırdık." şeklinde konuştu.

Tarihi köprüleri restore ettiklerini, ecdad yadigarı eserlere sahip çıktıklarını, Diyarbakır il sınırları içindeki demiryollarını yenilediklerini, Diyarbakır'ı hızlı trenle buluşturmak için çalışmalara başladıklarını bildiren Erdoğan, GAP'ın en önemli illerinden Diyarbakır'ı sulama projeleriyle ihya ettiklerini, 7 barajın inşaat çalışmalarının devam ettiğini, Diyarbakır'ın çılgın projesi Silvan Barajı ile 2 milyon 350 bin dekar zirai arazinin sulanacağını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bay Kemal diyor ki 'Çiftçiler fakirlikten ne hale geldi bak.' diyor. Bay Kemal, Diyarbakır'dan sesleniyorum, İnce İnce, Bay Muharrem'e de sesleniyorum. Diyarbakır'da bugüne kadar tarımsal desteğimiz yaklaşık 4 katrilyon lira oldu. Ah ah, bunlar konuşuyor. Makaram sarı bağlar, kız oynar gelin ağlar." dedi.

Diyarbakır dıyarı huzur istiyor artık

Diyarbakır'ın sadece yatırım değil, huzurun da kıymetini çok iyi bildiğini söyleyen Erdoğan, Diyarbakır'ın, "diyarı huzur" olmasını istediklerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün Diyarbakır ile birlikte tüm bölgemiz, 40 yıldır hiç olmadığı kadar huzur doludur. Hükümetimiz ve başta İçişleri Bakanımız Sayın Soylu olmak üzere, tüm emniyet güçlerimiz, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, bölge halkının huzuru için ellerinden geleni yaptılar. Güvenlik korucularımız el ele verdiler, hepsini yaptılar. Bugün devlet hiç olmadığı kadar halkının yanındadır." diye konuştu.

Uzun bir süreden beri hiçbir Kürt vatandaşın, sadece Kürt olduğundan dolayı mağdur edilmediğini, her Kürt'ün bu memlekette, her Türk'ün, her Arap'ın her Laz'ın, her Çerkez'in, her Boşnak'ın sahip olduğu haklar neyse istisnasız hepsine sahip olduğunu kaydetti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her kim, herhangi bir Kürt kardeşimin herhangi bir hakkını gasbetmeye kalkarsa karşısında önce beni bulur. Artık hiçbir terörist gelip halkın yakasına yapışamıyor, haraç alamıyor. Artık hiç kimse gelip Kürt kardeşimin evlatlarını zorla alıp dağa götüremiyor. Artık belediyenin önünde ağlayan Diyarbakırlı anneler var mı? Hamdolsun, artık hiç kimse gelip esnafımızın kepengini kapattıramıyor, ticaretine engel olamıyor. Artık hiç kimse evde, sokakta, hayatın her alanında Kürt kardeşimin tepesine binip, ensesinde boza pişiremiyor. Zorla, tehditle herhangi bir şey yaptıramıyor.

Ret ve inkar asimilasyonu bitti

Bütün bunları sizler için yaptık, sizin özleminiz, diyarı huzur değil miydi, işte bu huzur ortamının sağlanması değil miydi? Çocuklarınız rahatça okula, işine gitsin, dağa kaçırılma korkusu yaşamadan akşam evine dönsün istemiyor muydunuz? Kimse gelip sizi haraca bağlamasın, kimliğiniz üzerinden siyaset yapıp sizi marjinal ideolojilerin aracı hale getirmesin istemiyor muydunuz? Ana diliniz, siyasi istismar aracı haline dönüşmesin istemiyor muydunuz? Ana dilinizi her yerde serbest kullanabiliyor muydunuz? Şimdi var mı engel olan? Dininizin, inancınızın gereklerini serbestçe yerine getirebiliyorsunuz değil mi, var mı engel olan? Ret ve inkar politikalarından eser kaldı mı, bunları kim kaldırdı? Görevimizi demek ki yaptık. Hamdolsun artık, kimliğinizin ve inancınızın önünde hiçbir yasak yok. Yasak olan tek şey var, o da sizin özgürlüklerinize, hayat hakkınıza, eğitim hakkınıza, sizin iş yapma hakkınıza yönelik terörist saldırılardır. Biz buna izin vermemekte kararlıyız."

Kürtlerin tamamı istismara son diyecek

doğan, Kürtlerin istisnasız tamamının da diğer vatandaşlar gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin güvencesi altında olduğunu söyledi.

Farklı siyasi taleplerin dile getirilme hakkı bulunduğunu ancak bunun da meşru ve hukuki sınırlar içinde yapılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak beni bağlayan kurallar, diğerlerini de bağlamak durumundadır. Öyle, 'ben şuyum, ben buyum' diyerek, efelik yapmaya, kuralları, kanunları milletin hak ve özgürlüklerini hiçe saymaya kalkarsanız, kusura bakmayın bu devlet buna da izin vermez. Diyarbakır'da 53 Kürt kardeşime 'sokağa dökülün' diyen kimdi. Edirne'deki değil mi? 'Sokağa dökülün' dedi. Ne oldu, 53 kardeşimiz orada öldürüldü, şehit oldu. Ölenler kimdi, benim Kürt kardeşlerim değil miydi? Yasin Börü evladımızı bunlar öldürmedi mi, bunlar şehit etmedi mi? Şimdi ne olmuş, Cumhurbaşkanlığına aday olmuş. Şimdi çıkıyor, bakıyorum hepsi türbe ziyaret eder gibi Edirne'de cezaevinde beyefendiyi ziyarete gidiyorlar. Bay Muharrem onunla övünüyor, 'Gideceğim ziyaret edeceğim.' diyor. Türbe ziyareti... Ziyaret etsen ne yazar, oradan sana ne gelecek? Sen benim halkımı ziyaret et. Bak bakalım bu halk sana ne diyecek, Diyarbakır sana ne diyecek?

Kardeşlerim, 53 Kürt kardeşimin kanı bu Demirtaş'ın eline bulanmıştır. Bunun bedelini er veya geç ödeyecek. Yoksa tarih, o 53 kardeşim bizleri affetmez, bizi de affetmez. Onun için dik, sağlam duracağız ve inşallah 24 Haziran'da benim o Kürt kardeşlerimin ölümüne imkan, zemin hazırlayan bu Demirtaş'a da hesabını soracaktır. Bak bugüne kadar ağzıma almadım ama o 53 kardeşim sebebiyle bunu ağzıma aldım. Yoksa muhatabım değil, hiç derdim de değil. Benim Kürt kardeşlerimi bunlar sömürdüler. Öyle saz alıp, saz çalmakla benim Kürt kardeşlerime hizmet olmuyor."

-"Yaptığımız hiç bir reformdan, sağladığımız hiç bir haktan geri dönmeyeceğiz"

Sadece Türkiye Cumhuriyeti değil, bu hoyratlığa hiçbir devletin izin vermeyeceğini ifade eden Erdoğan, eğer bu kurallarda değişmesi gereken şeyler varsa onun kararını da yine milletle birlikte vereceklerini söyledi. Çünkü milletin iradesi üzerinde bir irade tanımadıklarını dile getiren Erdoğan, 24 Haziran seçimlerinin bir kez daha milletin iradesinin zaferiyle sonuçlanacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar yaptıkları hiçbir reformdan, sağladıkları hiçbir haktan geri dönmeyeceklerini vurgulayarak, "Çünkü bizim attığımız adımlar, bizim halkımıza sağladığımız imkanlar tüm bu haksızlıkları ortadan kaldırmaya yöneliktir. Attığımız her adımı, uzun uzun düşünerek attık. Eğer bir şeye karşı çıkmışsak, inanın bana, çok sağlam ve sizlerin menfaatine yönelik bunların sebepleri vardır." dedi.

Türkiye'nin sınırları ötesinde oynanan oyunların hiçbirinin Diyarbakır'ın da Türkiye'nin de hayrına olmadığını ifade eden Erdoğan, "Yağ acı olunca, unutmayın pilav da acı olur. Öteki yapının güdümünde atılan hiçbir adımın sonu, hiçbirimiz için özgürlüğe ve refaha çıkmaz. Selahaddin Eyyubi'nin torunlarından intikam almak için kurulan tezgahlarla kimseyi kandıramazlar." ifadelerini kullandı.

 PKK'yı kullananlar bugün FETÖ'yu kullanıyor

Erdoğan, dün PKK'yı kullananların bugün Fetullahçı Terör Örgütü'nü (FETÖ) baş tacı yaptığını belirtti. Onların dertlerinin Türk'ün veya Kürt'ün kendisi değil, birlikte temsil edilen değerler olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İşte bunun için diyoruz ki coğrafyamızda ne yapacaksak hep birlikte yapacağız. Türkiye hepimizin ülkesi, Türkiye Cumhuriyeti devleti hepimizin devleti. Kimse Kürtlere devlet aramasın. Kürtlerin devleti Türkiye Cumhuriyeti devletidir." diye konuştu. Erdoğan, şöyle devam etti:

"Biz Irak'ta, Suriye'de verdiğimiz mücadeleyle asırlardır bizleri birbirine düşürerek kurulan sömürü düzenine karşı çıkıyoruz. Biz terör örgütleri kullanılarak insanlarımızın birbirine kırdırılmasına karşı çıkıyoruz. Biz 'tek millet' derken Türk'üyle, Kürt'üyle, Çerkez'iyle, Boşnak'ıyla, Laz'ıyla 81 milyonun tamamını kastediyoruz. Biz 'tek bayrak' derken sizin de bizim de dedelerimizin uğrunda canlarını ortaya koydukları bir mücadelenin sembolünü kastediyoruz. Biz 'tek vatan' derken ecdadımızın asırlarca hep birlikte yaşadığı 780 bin kilometrekarelik bu vatan toprağını kastediyoruz. Biz 'tek devlet' derken sizlerin acısını çok yakından tattığı, ülkemizi bir felaketin eşiğine getiren paralel yapılara karşı duruşumuzu ifade ediyoruz."

Alandakilere "Tek devlet, tek vatan, tek bayrak, tek millet mi?" diye soran Erdoğan, aldığı "evet" yanıtı üzerine, şöyle konuştu:

"Bunu gerçekleştirmek için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. İşte en büyük yerlilik ve millilik burada, şu anda bu meydanda, sizlerle birlikte bir araya gelmiş olmamızdır. Biz bir dönem ötekileştirilmiş, horlanmış, ezilmiş diğer vatandaşlarımız gibi Kürt kardeşlerimizi de köhne ceberut, baskıcı eski vesayet düzeninden, zulmünden kurtarmış olmaktan gurur duyuyoruz. Unutmayın, size zulmeden o vesayet düzeni bizi de yeri geldi hapse attı, yeri geldi partimizi kapatmaya çalıştı, ülkemizin demokrasi yolculuğunda bugünlere nasıl geldiğini sizler çok iyi biliyorsunuz. Biz 'Kürt yoktur.' demiyoruz, Türkiye'nin artık bu noktadan geri dönüşü mümkün değildir, biz Kürtlerin bizatihi kendilerini bir sorun olarak gören anlayışa nazire olarak 'Kürt sorunu yoktur.' diyoruz. Herkes gibi sizlerin de özgürlüklerini güvence altına biz aldık. Bizim için asla değişmeyecek ve hep öyle kalacak olan resmi dilimiz Türkçe ne kadar değerliyse anadiliniz Kürtçe de o kadar kıymetlidir. Kazanılmış diğer özgürlükler de aynı şekilde sizin ananızın ak sütü gibi sizlere helal olsun."

- "Hangi yaranıza merhem oldu?"

Alandakilerle "Aynı yoldan geçmişiz biz" şarkısını dinleyen Erdoğan, "Madem ki aynı Allah'ın kuluyuz biz, öyleyse birimizin parmağı kesildiğinde hepimizin canı yanar, yüreği dağlanır. Allah'a şükür çok uzun bir süreden beri bu memlekette bombalar patlamıyor, yollar kesilmiyor, canlar yanmıyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun güvenlik güçlerinin çabaları, vatandaşların desteğiyle sağlandığını vurgulayarak, "Bu durumun devamı yine sizlerin elinde. Şimdiye kadar bölücü terör örgütünün listelerini dağın başında yapıp Meclise gönderdiği milletvekilleri sizin hangi yaranıza merhem oldu? Çocuklarınızı terör örgütüne teslim etmekten, keyfinizi kaçırmaktan başka size nasıl bir hizmetle geldiler. Hangi gün, zaman kapınızı çalıp hal, hatırınızı sordular? Sizi boş laflarla, sloganlarla kandırmaya çalışmak dışında ne iş yaptılar? Seçimde oyu senden alıp gidip Batı'daki marjinal kesimlerin, terör örgütlerinin hizmetkarlığına soyunmaktan başka ne yaptılar?" ifadelerini kullandı.

Seçime 20 gün kaldığını hatırlatan ve alandakilerden çok çalışmalarını isteyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu şehirleri yıllarca bunların belediye başkanları yönetti, hangi hizmeti aldınız? Çöpleriniz mi düzgün toplandı, caddeleriniz mi pırıl pırıl hale getirildi, sokaklarınız mı tertemiz yapıldı, altyapınız mı gelişti, suyunuz mu düzgün aktı? Hiçbiri olmadı. Geçtiğimiz 1,5-2 yıldır kayyumlar görev yapmaya başladıktan sonra şehirlerimiz hizmet görmeye başladı. Ama artık bunlara 'dur' demenin zamanı geldi. Siz isterseniz bu alçak oyunu bozarsınız. 2023 Türkiyesi'ni de 2053 ve 2071 Türkiyesi'ni de inşallah birlikte inşa edeceğiz. Sizlerden hizmet getirecek, derdinize özellikle çare olacak, hak ve özgürlüklerine sahip çıkacak kimselere oy vermenizi bekliyoruz. AK Parti sizin desteğinizi, oylarınızı istiyor ve bu oylarla güçlenelim istiyoruz. Bütün gücünüze bize destek vermenizi bekliyoruz. Sizlerden şahsımı, aynı zamanda Diyarbakır'ın adayı olarak da görmenizi istiyorum."

Alandakilere, "Erdem, irade ve cesaretle Türkiye'yi şahlandırmaya hazır mıyız?" diye soran Erdoğan, hep bir ağızdan "evet" yanıtını aldı.

Kaynak: Diyarbakır Söz