Görüş Bildir

Temelli: HDP olmasa İçişleri Bakanı'nın yapacak işi yok

Partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya "HDP olmasa yapacak işi yok. HDP'yle yatıyor, HDP'yle kalkıyor. HDP düşmanı. Adeta iç savaş bakanı" diyerek tepki gösterdi.

Temelli: HDP olmasa İçişleri Bakanı'nın yapacak işi yok

Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin grup toplantısında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu HDP düşmanı olmakla suçladı ve “Adeta iç savaş bakanı” dedi. “Türkiye’de de demokratik bir anayasa için demokrasi ittifakını büyütmeliyiz. Faşizmi yıkmak ve yeni anayasa için ortak akılda mutlaka buluşmalıyız” çağrısı yapan Temelli, yerel seçimlerdeki stratejilerinin doğru olduğunun ortaya çıktığını söyledi: “Halklar kazandı, yoksullar kazandı, işçiler kazandı, kadınlar kazandı.”

Abdullah Öcalan’ın devlet yetkililerine “Bu masayı devirirseniz, çözümü Washington’da Moskova’da ararsınız” dediğini hatırlatan Temelli, “Bu uyarı çok tarihi bir belirlemeydi. İktidar şimdi ABD’de Rusya’da çözüm arıyor. Biz de diyoruz ki orada arama. Çözüm aranacaksa bunun adresi İmralı’dır” dedi. Temelli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:

NEDEN HALKA SALDIRIYORLAR: Bütçe artık dikiş tutmuyor. Sadece bütçe açığı büyümüyor borçlar da büyüyor. Türkiye giderek daha çok borçlanıyor. Bu Türkiye’de ekonominin nereye sürüklendiğinin en açık göstergesidir. İktidar borçlanarak, açık vererek kendisini ayakta tutmaya çalışıyor. Ama tüm bu yapılanların bedelini de halka ödetiyorlar. Yediden yetmişe herkes borçlandı. Borçlulara şimdi bir de e-haciz başladı. Geçtiğimiz ay 1 buçuk milyon kişiye daha, ondan önceki ay 3 milyon 300 kişiydi, şimdi de 1,5 milyon kişiye e-haciz yoluyla haciz işlemi uygulandı. Bunun içinde öğrenciler, esnaf, işçiler var, geçinemeyenler yoksullar var. Neden saldırıyor halka? O bütçe açığı için, o borçlanma için. Neden saldırıyor, savaşı ve Saray’ı finanse etmek için.

SAYIŞTAY YOLSUZLUĞU ORTAYA ÇIKARDI: Hukuksuzluğun, adaletsizliğin kol gezdiği bir ülkede yaşıyoruz. Hukuksuzluğun en önemli göstergesi kayyımlardır. OHAL’in en önemli karşılığı kayyımlardı. OHAL’siz yapamayanlar, bu ülkeyi yönetemeyenler, bu tükenmiş iktidar, 31 Mart’tan sonra yine kayyımlara devam ediyor. Kayyımlar hukuksuzluktur, anayasa ihlalidir. Belediyeler yolsuzluğun merkezi haline gelmişlerdir. Sayıştay raporları yolsuzluğun büyüklüğünü ortaya çıkardı. Bunu açıkça ifade etti.

2017 yılında 31 müzekkerenin tamamı kayyım icraatlarına ilişkin suç duyurusudur. Bunu bizzat Sayıştay başkanı dile getirdi. Hatırlarsınız kayyım raporumuz hakkında toplatma kararı aldı. Ben o savcıya sesleniyorum; şimdi Sayıştay raporlarını da toplayın.

16 belediyemize kayyım atandı, gasp edildi. En son İpekyolu Belediyemize kayyım atandı. Kürt halkının iradesini kayyım atayarak yok saymak, siyaseten aczin, AKP tarafından itirafıdır. 31 Mart’ta kayyımları süpürüp attık, bu kez kayyımlarla beraber iktidarı süpürüp atacağız.

ÜLKE TECRİT GİRDABINDA: Tecrit hak ihlallerinin adaletsizliklerin savaş politikalarının normalleştirilmesinde iktidarın enstrümanı olmuştur. Tecrit oldukça bu ülkede toplumsal barış icra edilemez. Talimatlı yargı marifetiyle tecrit olağanlaşmıştır. Yargı demokratik siyaseti tecrit altına almıştır. Yüksekdağ ve Demirtaş’a verilen tutuklama kararı tecrit hukukudur. Osman Kavala’nın cezaevinde olması tecrit hukukun yeniden üretilmesidir. Ülke bir tecrit girdabındadır. Bugün tecrit tüm cezaevlerinde işkence olmuştur.

GÜNDEMİ KENDİNİ KURTARMAK: AKP iktidarı tüm başarısızlığının içinde, –birkaç saat sonra Washington da olacak– oradan bir başarı hikayesi çıkarmak istiyor. Gitmeden önce mektubu almadı. Ama burada her kese tazminat davası açıyor. Gündemi nedir, aslında kendini kurtarmaktır. Elindeki dosyada bir de kişisel mal varlığı var. Türkiye halklarını bu siyasi ve ekonomik krizden kim kurtaracak. Kuşkunuz olmasın HDP kurtaracak.

ADETA İÇ SAVAŞ BAKANI: Bir İçişleri Bakanı var. HDP olmasa yapacak işi yok. HDP’yle yatıyor, HDP’yle kalkıyor. HDP düşmanı. Adeta iç savaş bakanı. Bir başka bakan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar. CNN International’da bir demeç veriyor, soruyorlar, “Operasyondan önce Bağdadi’nin 5 km sınırın ötesinde olduğunu biliyor muydunuz?”, bakan yanıt veriyor: “En azından ben bilmiyordum”. Ona söylememişler. En çoğundan kim biliyordu peki? Bu Savunma Bakanı’nın aczinin fotoğrafıdır. Turizm Bakanı. Dedim ya Daltonlar; bakanın icraatına bakın, Bodrum’da Kisse Koyu’nu imara açıyor. Kimin için, kendi için. Kisse Koyu’nu imara açan bir Kültür ve Turizm Bakanımız var.

Dışişleri Bakanı… Geçtiğimiz gün araştırmacı gazetecilerin kurduğu “Organize suç ve yolsuzlukları haberleştirme projesi” bir takım e-mail yazışmalarını yayımladı. Mailler, ABD Başkanı Trump’ın seçim çalışmasını yürüten Paul Manafort’a ait. Şu anda cezaevinde. Bu yazışmalarda bizim Dışişleri Bakanının adı geçiyor. Bakanın cevabı “Hesabını veremeyeceğim hiçbir davranışta bulunmadım”. Yani bir davranışta bulunmuş, itiraf ediyor.

GÖRÜŞMELERDE KÜRTLER OLMALI: Suriye’de de siyasi çözümde ısrarcıyız. Suriye’de anayasa görüşmelerinde Kürtler olmalıdır, Suriye Demokratik Meclisi olmalıdır, Rojava olmalıdır, Afrin olmalıdır. Onlar olmadıkça Suriye’de bir çözüm olmaz. Suriye’de siyasi çözüm Türkiye’de demokratik çözüm mümkündür. Bunun gereği neyse onu yapmalıyız. Demokratik bir anayasa için, demokratik çözüm için demokrasi ittifakını büyütmeliyiz. Bizler faşizmle mücadelemizi büyütüyoruz. Diz çökmedik baş eğmedik, bu mücadele büyüyecek ama bunlar yıkıldıktan sonra eğer demokratik bir cumhuriyeti var edeceksek yola çıkma zamanı gelmiştir.

Türkiye’de de demokratik bir anayasa için demokrasi ittifakını büyütmeliyiz. Faşizmle mücadelemizi büyütüyoruz. Biz çökmedik. Bunlar yıkıldıktan sonra demokratik bir gelecekten bahsedeceksek yol almanın zamanı gelmiştir. HDP’nin çağrısına katılın. Faşizmi yıkmak ve yeni anayasa için ortak akılda mutlaka buluşmalıyız. 31 Mart stratejimizin doğru olduğunu gösterdi. Halklar kazandı, yoksullar kazandı, işçiler kazandı, kadınlar kazandı.

Türk, Kürt, işçi, işsiz, Alevi. Hepimiz aynı kavgayı veriyoruz. Verdiğimiz kavga ekmek ve hürriyet kavgasıdır. Şimdi bu kavgayı kazanmak için yan yana gelelim, demokrasi ittifakında buluşalım diyoruz.

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi