Çocuklarda Mahremiyet Eğitimi

Mahremiyet kelimesi, arapça kökenli bir kelimedir ve ‘’haram’’ kökünden gelir. Haram ise kelime manası olarak, ‘’sınır’’ anlamına gelmektedir. Mahremiyet, bireyin başka kişiler ile, çevre ile kurulan ilişkilerinin ölçüsünü belirler. Kişiye ait özel hayatının korunmasını ifade eder.

Çocuklarda Mahremiyet Eğitimi

Mahremiyet olgusu, insan fıtratına yaratılış itibariyle işlenmiştir. Bunun en güzel şekilde tezahür edebilmesi için sağlıklı olarak şekillendirilmesi gerekir. Çocuk, kendini ve çevresini tanımaya başladıkça mahremiyet eğitimi kendisine kazandırılmalıdır. Böylece, başkaları ve kendisinin sınırını öğrenecektir.

Mahremiyet eğitiminde önemli olan üç unsur; mekan, beden ve bilgidir. Çocuk özel bir mekansal alanı olduğunu, bedeninin kontrolünün kendi özeli olduğunu ve kendine ait özel bilgilerinin olduğunu bilmelidir.

Toplumumuzda en sık rastlanan yanlışlardan biri; çocuğun ebeveynleri dahil olmak üzere yakın çevresi ve akrabaları onu, istedikleri gibi kucaklarına alabileceklerini ve öpebileceklerini düşünürler. Çocuğu sevmek, doğal bir istektir. Ancak onu öpmek ve sevmek isterken, kendi rızası olması gerektiğini ona öğretmek gerekir. Bu nedenle, böyle durumlarda ondan izin almak gerekir.

Aileler özellikle en sık rastlanan şu konulara dikkat etmelidir;

Çocuğun özel bölgelerine yönelik şaka yapılmamalıdır. Çocuğu severken özel bölgeleri sevgi yerleri olarak kullanılmamalıdır. Çocuğun yaklaşık altı aydan sonra altını değiştirirken kimsenin olmadığı ortamlar tercih edilmelidir. Otobüs, dolmuş vs. toplu taşıma araçlarında çocuk yabancı kimselerin kucağına verilmemelidir. Erkek çocuğa yönelik cinsel bölgeleri ile şaka ve sevgi söylemleri yapılmamalıdır. Yabancı kişilerin çocuğu rahatlıkla sevip öpmesine kucağına almasına izin verilmemelidir.

Çocuktan izin alınmadan bedenine dokunulduğu takdirde, kendi özelinin sınırlarını kavrayamaz. Başına bir istismar durumu geldiği zaman, bu durumun farkını göremez ve bunu engelleyemeyebilir. Çünkü çocuk, ailesi ve yakınları tarafından kendi izni olmadan sıkça kucağa alınıp öpüldüğü için asıl istismar durumu onu rahatsız etmeyecektir ve bunu fark etmeyecektir.

Yaklaşık iki buçuk ve üç yaşlarına geldiği zaman mahremiyet eğitiminin öğretilmesi gerekir. Ebeveynler bunu yaparken, çocuğa karikatürize bir insan resmederek özel alanların nereler olduğunu göstermelidir. Bu alanları, kendinden ve gerektiği zaman annesinden başka kimsenin görmemesi gerektiğini, dokunmaması gerektiğini anlatmalıdır. Anlatılanın aksi bir durum oluştuğu sırada, çocuğa karşı koyma yetisini öğretmelidir. O mekandan uzaklaşması gerektiği söylenmelidir. Yaşadığı durumu, anne eve babasına rahatlıkla anlatması gerektiği anlatılmalıdır. Ebeveynler mahremiyet ile ilgili sorulan sorulara, çocuklarının seviyesine uygun cevap vermelidir. Onları ayıplayarak konuyu kapatmamalıdırlar. Bu durum, çocukların korkmalarına ve başlarına olumsuz bir durum geldiği takdirde bunu saklama yoluna götürür.

Kendi sınırlarını bilen ve başkalarının sınırlarını bilerek özel hayatın önemini kavrayan nesiller için ailelerin mahremiyet eğitimine oldukça önem vermeleri gerekmektedir.

Kaynak: Diyarbakır Söz