Soğuk aylarda yakılan ısıtıcıların en fazla zararı cilde! Kuru cilt ne yapılmalı?

Havaların soğuması ile kullanılan ortm ısıtıcıların en büyük yan etkisi ise cilde olmakta. Uz. Dr. Özgür Yağdıran Düzgün, kış aylarında soğuk hava, rüzgar, kalorifer ve elektrikli soba kullanımı ile havasız ortamların cilt sağlığını olumsuz etkilediğine dikkat çekti.

Soğuk aylarda yakılan ısıtıcıların en fazla zararı cilde! Kuru cilt ne yapılmalı?

Havalaın soğuması ile kullanılan ortm ısıtıcıların en büyük yan etkisi ise cilde olmakta. Uz. Dr. Özgür Yağdıran Düzgün, kış aylarında soğuk hava, rüzgar, kalorifer ve elektrikli soba kullanımı ile havasız ortamların cilt sağlığını olumsuz etkilediğine dikkat çekti.

Memorial Dicle Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Özgür Yağdıran Düzgün, soğuk havalarda cilt sağlığını korumak için önemli önerilerde bulundu. Kış mevsiminde havaların soğuk olması nedeniyle evler, iş yerleri, alışveriş merkezleri, toplu taşıma araçları gibi kalabalık alanların genellikle yeteri kadar havalandırılmadığına dikkat çeken Düzgün, “Klima, elektrikli soba ve kaloriferler ile ısıtılan bu alanlar nemsiz kalarak cildin kurumasına, çatlamasına neden olur. Bu durum da çeşitli egzama türlerini tetikleyebilir. Bunun önüne geçmek için kapalı ve havasız ortamlarda oda nemlendiricileri kullanılabilir, kalorifer gibi ısıtıcıların üzerine ıslak havlu veya kap içerisinde su konulabilir ve ortam günün belli saatlerinde havalandırılabilir. Soğuk havalarda cildinize yoğun nemlendirici krem uygulayın. Nemlendirici kremler, jeller veya yağlı sabunlar ciltteki kurumayı, çatlamayı engellemek için özellikle kış mevsiminin sert geçtiği bölgelerde kullanılabilir. Kişi yolda, otobüste, metroda veya ofiste ellerindeki kuruluğu fark ettiği anda nemlendirici krem uygulamaktan çekinmemelidir” dedi.

“ALKOL İÇERİKLİ TONİKLERDEN UZAK DURUN”

Kuru cilt tipine sahip kişiler kesinlikle alkol içeren tonik kullanmaması gerektiğine dikkat çeken Düzgün, “Çünkü bu tonikler cilt üzerinde bakteriyel koruma tabakasını kaldırarak kaşıntıya, kuruluğa ve ciltte enfeksiyona neden olabilir. Ayrıca cilt, sabun içeriği olmayan losyonlar ile temizlenebilir. Sağlıklı beslenmenin de cilt üzerinde önemli etkileri olduğu bilinmektedir. Omega-3 cilt bakımının etkisini arttırır, bunun için haftada 2 kez balık tüketilmelidir. Kış mevsimine özel sebze ve meyvelerin tüketimi ihmal edilmemeli, kuru baklagil yemekleri menülere eklenmelidir. Sağlıklı beslenme, cildin ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral ve doymamış yağların dengesini sağlar ve cilde parlaklık verir” diye konuştu.

“BANYODAN SONRA CİLDİNİZİ İYİCE KURUTUN”

Soğuk kış aylarında sıcak banyonun pek çok insana cazip gelebildiğini ancak ortalama 20 dakikadan sonra sıcaklık cildin yağ dengesini yok etmeye başladığını anlatan Düzgün, şunları kaydetti:

“Bu yüzden suyun sıcaklığı düşürülmeli ve banyo süresi 20 dakikanın altında tutulmalıdır. Ayrıca banyondan sonra vücuda nemlendirici kremler uygulanabilir. Dudakların yağ üretme özelliği olmadığından ciltte kurumaya en müsait bölgelerdir. Bu yüzden özellikle dudaklarının kuruluğundan şikayetçi olanlar balm adı verilen ürünleri kullanabilir, gece yatmadan önce de nemlendirici krem uygulayabilir. Kuruyan dudaklar tükürükle ıslatılmamalı ve ısırılmamalıdır. Kış, dermatolojik işlemlerin uygulanması açısından en uygun mevsimdir. Çünkü cilt uygulamalarından sonra güneş ışınlarına maruz kalınmamalıdır. Cildinde leke, kırışıklık, sarkma problemi olan kişiler, bu dönemde dermatoloji uzmanına başvurup uygun işlemleri yaptırabilirler.”

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler