Görüş Bildir

Yaşlılığı etkileyen faktörler

Uzmanlara göre nasıl yaşlanacağımızı, yaşlandığımızda kim olacağımızı ve nasıl hissedeceğimizi çocukluk, gençlik ve yetişkinlik döneminde yaşadıklarımız belirliyor.

Yaşlılığı etkileyen faktörler

Uzman Klinik Psikolog İnci Birincioğlu, hayatın önemli dönemlerinden biri olan yaşlılık dönemindeki psikolojik değişimleri anlattı.

Uzman Klinik Psikolog İnci Birincioğlu, “Psikoloji tarihine baktığımızda; insanın kimlik ve kişilik kavramlarının gelişimi ya da dönüşümü üzerine birçok kuram oluşturulduğunu görürüz. Bu kuramlar insanın doğumundan itibaren fiziksel olarak olgunlaşmasına paralel olarak, psikolojik ve sosyolojik anlamda da bir takım değişim süreçlerinden geçtiğini varsayar.

65’ten sonra yaşlılık başlıyor

Yaşlılık kavramı da son 100 yılda ortalama yaşam süresinin uzamasıyla birlikte, yaş sınırı tartışmalı olan bir konu olsa dahi, 65 yaş ve üzeri dönemi ifade etmektedir ve psiko-sosyal gelişim kuramında insanın yaşamındaki son dönemi ifade eder” diye konuştu.

Hayatımızdaki 8 psikolojik dönem

Amerikalı psikanalist Erik Erikson’a göre; insan yaşamı boyunca sekiz psikolojik gelişim döneminden geçtiğini belirten Uzman Klinik Psikolog İnci Birincioğlu, “İlk yaş ‘temel güvene karşı güvensizlik duygusu’; 1-3 yaş ‘özerkliğe karşı kuşku ve utanç duygusu; 3-6 yaş ‘girişimciliğe karşı suçluluk duygusu’; 7-11 yaş ‘başarılı olmaya karşı yetersizlik duygusu’; 11-17 yaş ‘kimlik kazanmaya karşı kimlik karmaşası’; 17-30 yaş ‘yakınlığa karşı yalıtılmışlık’; 30-60 yaş ‘üretkenliğe karşı durgunluk’ ve 60 yaş üzeri ise ‘benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk’; bu dönemlere verilen adlardır” dedi.

Yaşlanırken her dönemden yara alıyoruz

Her dönemin adının bize çift kutuplu bir varoluşsal düzlemi ifade ettiğini ifade eden Birincioğlu, “Kişi yaşlanırken her dönemden yaralar alarak ya da bütünlük duygusuna hizmet edecek şekilde büyür. Nasıl yaşlanacağımızı, yaşlandığımızda kim olacağımızı ve nasıl hissedeceğimizi şekillendiren şey işte bu bahsettiğimiz dönemlerden kişinin nasıl geçtiğidir. ‘Benlik bütünlüğüne karşı umutsuzluk’ adı verilen yaşlılık dönemi, önceki dönemlerde kişinin nasıl bir hayattan damıtılarak geldiğine bağlı olarak değişmektedir” diye konuştu.

Yaşlanmak, olgunlaşmaktır

Yıllar geçtikçe bedenimizin eskidiğini, yıprandığını ve nihayetinde öldüğünü belirten Uzman Klinik Psikolog İnci Birincioğlu, psikolojik olarak yaşlanmaktan kastın olgunlaşmak olduğunu söyledi. “Deneyim kazandıkça zihin; tüm anıları bir bütün haline getirerek kendini, diğerini ve dünyayı anlamlandırmaya çalışır” diyen İnci Birincioğlu, şunları söyledi:

 “Hayatta kalmamızı keyifsiz ve ya imkânsız hale getiren olumsuz şemalar çok erken yaşlardan itibaren oluşmaya başlarlar. Bu süreçte hem genetik mizaç hem de kişinin nasıl yaşam koşullarına doğduğu rol oynamaktadır. Kimisi genç yaşta bacağını kanserden kaybetse bile çeşitli dernek, sunum, kuruluşlar vasıtasıyla diğerlerine umut olmayı seçerken kimisi hayatında belirgin bir zorluk olmamasına rağmen yataktan çıkamayacak kadar depresif bir hale gelebilir. Bunların tümü kişinin zihinsel şemalarıyla ilişkilidir.”

Herkesin içindeki çocuk aynı değil

Uzman Klinik Psikolog İnci Birincioğlu, yaşlılık döneminin ruhsal açıdan sağlıklı geçirilmesi için yapılması gerekenleri de şöyle anlattı:

“Yaşam sadece yaşlılıkta değil, her gelişim evresinde kendine has armağanları ve güçlükleri barındırır. Armağanları kabul ederken ve güçlüklere göğüs gererken bu içimizdeki çocuk, yetişkin ve ebeveyn yapılarına adil davranmak, onları dengede tutmak psikolojik sağlık için en önemli değişkendir. Bu yapıların ihtiyaçlarını karşılayabilmek, yapılar arasında adaleti sağlayabilmek, kendimizi ve diğerini sevebilmek, üretmek ve kabul edebilmek için onları tanımalıyız. Herkesin içindeki çocuk aynı değil, yetişkin de öyle.  Senin içindeki çocuk kim, ne ister, yetişkin bu istekleri karşılamak için hangi yollara başvurmayı seçer ya da yetişkinin seçtiği bu yollara senin içindeki ebeveyn ne der?

Bütünsel sağlık için çaba şart

Kendini bilmek için okumak, düşünmek, fikir almak ve vermek gerekir. İçsel bütünlük ve dengeyi sağlamak için hem yalnızlığı öğrenmek hem de diğerleriyle manalı vakitler geçirerek sosyalleşmek gerekir. Ayrıca unutmamak da gerekir ki; ‘ruh – zihin – beden’ bir bütündür. Ruhsal bütünlüğümüzle ilgilenirken hem zihinsel hem de bedensel sağlığımıza özen göstermek için çaba göstermemiz gerekir. Ancak bu ruhsal – zihinsel ve bedensel çabayı gösterenler ve gösterdikleri çaba ölçüsünde anlamlandırabildikleri bir yaşlılık geçirirler.”

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi