Görüş Bildir

Bilimin çözemediği gizemler

Yeryüzünde ne zaman, nasıl ve kimler tarafından yapıldığı belli olmayan, gizemleri halen çözülemeyen birçok yapı bulunmaktadır.

Bilimin çözemediği gizemler

Gizemleri çözülemeyen bazı yapıları haber merkezimizce sizler için derledik.

İşte o yapılardan bazıları

Bakır kulplu kapı

Bakır kulplu kapı Rudolf Gantenbrink tarafından Büyük Piramit'te keşfedilmiştir. Hangi amaca hizmet ettiği bilinmeyen gizemli kapı, kraliçe odasından başlayan güney kanallarında yer almaktadır. Bu kapının arkasında başka bir kapı daha bulunmuştur. Yapılan bazı araştırmalar sonucunda içinde ne olduğunu bilmediğimiz bir oda veya odalar bu ikinci kapının arkasında bulunmaktadır. Aynı kapıdan kral odasından başlayan kuzey kanallarında da bulunmuştur. Görünüşte hiçbir amaca hizmet etmeyen bu kapıların neden ve ne amaçla koyuldukları ise günümüzün gizemleri arasında bulunmaktadır.

Lübnan'daki Balbek şehri

20 metreden daha büyük taşlarında kullanıldığı bu antik şehir Roma imparatorluğundan bile daha eski. Sümer kaynaklarından elde edilen veriler ışığında bu kent antik bir şehir olma özelliği taşıyordu. Bu kentteki taşların büyüklüğü 20 insan boyu niteliğinde tabir edilir. Bu şehrin kimler tarafından, ne zaman ve nasıl yapıldığı halen çözülemeyen olaylar arasındaki gizemini koruyor.

Kum taşı içinde bulunan çekiç

Keşif 1844 yılında Fizikçi David Brewster tarafından yapıldı. (Kingoodie, Myinfield-İngiltere).

Kum taşları arasında bulunan çekicin gizemli olma sebebi ise şöyle. Yapılan analizlerde, bulunan bu kum taşının yaşının 360 ile 460 milyon yıl olduğu saptandı. Yani bir diğer deyişle kum taşı oluşurken o çekiç kum taşlarının içindeydi. Nitekim çekicin de o kadar eski olması gerekiyor. Ama bilim dünyasına göre böyle bir şey imkansız!

Kilden yapılmış küçük heykelcikler

1945 yılında Waldemar Julsrud adlı deneyimli bir arkeolog El Toro dağı (Meksika) eteklerinde gömülmüş vaziyette kilden yapılmış küçük heykelcikler buldu.

Daha sonra El Tro şehri yakınlarında ve şehrin diğer tarafında Chivo Dağ yakınlarında porselenden yapılmış 33.000'den fazla heykelcik bulundu. Buluntular Chupicuaro, klasik kültür öncesine aitti. (M.Ö. 800 'den M.Ö. 200 'e kadar olan dönem)

Bulunan heykelcikler, 65 milyon yıl önce yok oldukları düşünülen çeşitli türlerdeki dinozorları kusursuzca tasvir ediyordu. Modern bilim döneminde, neye benzedikleri ancak çözümlenen tarih öncesi bu yaratıkları, nasıl oldu da böyle eski bir uygarlık kusursuzca sanat eserlerine yansıtabilmişti ?

Metal kürecikler

Bu küreler Güney Afrika, Klerksdorp'ta, Cambrian devri öncesine ait pek çok mineral arasında bulunmuştur (2,8 milyar yıl öncesi).

Bu kürelerden bazıları 6 milimetre kalınlığında, ince bir kabuğa sahiptirler. Bu ince kabuk kırıldığı zaman kürenin içinden süngerimsi garip bir şey çıkıyor. Bu süngerimsi şey havayla temas edince parçalanıp toz haline geliyor. Bu kürelerin ne oldukları,ne amaçla yapıldıkları bilinmiyor. Üstelik 2,8 milyar yaşındalar.

Hiyerogliflerde bulunan motifler

Mısır 'daki Abydos tapınağındaki hiyerogliflerde, helikopteri, tankı, kargo uçağını ve planörü çağrıştıran şekiller vardır. Bu hiyeroglifler başka hiyerogliflerin altına gizlenmişlerdi. İlk tabaka hiyerogliflerin yerinden kopup düşmesiyle bu esrarengiz şekiller gün yüzüne çıkmıştır.

Antikythera mekanizması

1902 yılında Girit Adası yakınlarında batık bir Roma gemisinde bir cihaz bulundu. Arkeologlar yaptıkları ölçümlerle cihazın milattan önce 100'lü yıllara ait olduğunu keşfettiler.

Cardiff Üniversitesi bilim insanları, Antikythera ismi verilen bu son derece karmaşık, çarklılardan oluşan aletin bir astronomi saati olduğunu fark ettiler.

Bilim hala ne aletin mekanizmasını, ne de gerekli teknoloji ve bilgi yokluğunda nasıl insanların olup da böylesi bir aleti inşa edebildiklerini anlamış değil.

Kaynak: AJANSLAR

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi