HDP olağan Kongresi Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ zirvesi ile son buldu

Halkların Demokrat Partisi (HDP) 2. Olağan Kongre sonucunda Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ tekrardan genel başkan seçildi

HDP olağan Kongresi Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ zirvesi ile son buldu

Halkların Demokrat Partisi (HDP) 2. Olağan Kongre sonucunda Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ tekrardan genel başkan seçildi

HDP 2. Olağan Kongresi'nde Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ yeniden eş genel başkanlığa seçildi. Demirtaş, "Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda ön yargısız bir şekilde barış arayacağız. Gönlümüzü, kapımızı açtığımızı göstermek istiyoruz. Samimiyetimizi ortaya koymak istiyoruz. Anayasa'ya giden yolda temizlik yapacağız" dedi.

HDP'nin 2'nci Olağan Kongresi Ankara'daki Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda yapıldı. Kongrede konuşmayı ilk yapan HDP Eş Genel Başkan Yüksekdağ, aylardan bu yana tank, topları, bildikleri bütün diktatörlük numaralarıyla o köprüyü yıkmaya çalıştıklarını ancak o köprünün yıkılmadığını, dimdik ayakta olduğunu söyledi. Yüksekdağ, "Çünkü umut dimdik ayakta. Bütün enerjilerini başkanlık modeli altında diktatörlük despotizmini inşa etmeye harcıyorlar. Alevilerin, işçilerin, emekçilerin, halkımızın ne istediğiyle ilgilenmiyorlar. Aksine bu siyasi iktidarın nezdinde istemek, söz söylemek suç. Barış istemek suç. Bu siyasi iktidarın nezdinde gençler ortadan kaldırılması gereken varlıklar. Bütün diyalog kanallarının kapatıldığı, parlamentonun işlevsiz hale getirildiği bir saray tahakkümü ve vesayetinden bahsediyoruz. Böyle bir iktidar karşısında direnmek haktır" ifadelerini kullandı.

DEMİRTAŞ: BİZ FAŞİZMİN YARATTIĞI BU TEKÇİLİĞİ BÖLÜYORUZ

Figen Yüksekdağ'ın ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP'nin barış konusunda en fazla çaba sarf eden parti olduğunu savundu. Demirtaş, şöyle konuştu:

"Israrla 'Siz bölücüsünüz' diyenlerin tuzağına düşmeden yeni bir birlik kurmaya çalıştığımızı anlatmaya devam ettik. Tekliği dayatarak birlik sağlayabilirsiniz çok tehlikelidir. Nazi Almanyası da denedi, faturası çok ağır oldu. Ya toplumu tekleştirmeye çalışırsınız; oradan faşizm çıkar, ama toplum baskıyla korkuyla tehditle bir arada tutulmaya çalışılır. Türkiye'de bu yapılıyor. Ya da; bizim önerdiğimiz gibi bir çoğulcu demokrasi içinde birliği sağlarsınız. Biz neyi bölüyoruz faşizmin yarattığı bu tekçiliği bölüyoruz. Bu kadar. Bu bölünmezse ülke birleşemiyor ki. Asıl bölücü anlayış bu tekçi anlayıştır. Kürt partisi olmalı ama biz sadece Kürtlerin partisi değiliz, Türkler'in de Ermeniler'in, Araplar'ın, Çerkezler'in, Gürcüler'in de partisiyiz. Biz din partisi değiliz ama bütün inançların partisiyiz. Türkiye böyle bir coğrafyadır. Bu çok kültürlü yapının fotoğrafı budur."

"SİVİL KATLİAM YOK' DENİYOR"

Özyönetimle özerkliğin hendek ve barikatla ilgisi olmadığını söyleyen Demirtaş, "Bu kadar sivil insanın tamamının özgürlüklerinin ve haklarının kesintisiz olarak ihlal edildiği bir rejimin adı ileri demokrasi olabilir mi? Sivil katliamı olmamış diyor Başbakan. Bebekler var, 70 yaşındaki kadınlar var. 190'dan fazla ismin katledildiği ortadayken 'Sivil katliam yok' deniyor" açıklamasında bulundu.

"MÜZAKERE MASASINI KURACAĞIZ"

Yeni Anayasa sürecine ilişkin konuşan Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş, 'Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda ön yargısız barış arayacağız. Gönlümüzü, kapımızı açtığımızı göstermek istiyoruz. Samimiyetimizi ortaya koymak istiyoruz. Anayasa'ya giden yolda temizlik yapacağız. Medyayı, fikirleri özgür bırakacağız. Çatışmayı, ölümleri durduracağız. Müzakere masasını kuracağız ve parlamentoda Anayasa'yı daha rahat konuşacağız. Bu yol temizliğini yapmadan Anayasa yapmaya nasıl yürüyebiliriz" dedi.

"BÖYLE BİR ORTAMDA ÖZYÖNETİMİ NASIL SAVUNACAĞIZ?"

Başkanlık sistemi tartışmalarına da değinen Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özyönetimi savunamıyoruz. Çünkü medyada sözümüz yok. Ambargo uygulanıyor. Savcı dava açıyor. Vali, kaymakam özyönetimi kullanma ihtimali olanı görevden alıyor, tutukluyor. Böyle bir ortamda özyönetimi nasıl savunacağız? Ama başkanlığı savunmak serbest. Sabahtan akşama davul- zurnayla başkanlık diye bağırsanız serbest. Demokratik siyasi kanallar tıkalı bizim için. Bunu düzeltmemiz lazım. Bunu başarırsak, bütün sorunların önünü açarız. HDP olarak bu yol temizliğini yapacak partilerle birlikte çalışmaya hazırız."

DHA

Kaynak: Diyarbakır Söz