Kadının sıkıntısı ekonomik

Kadınlar en çok ekonomik sebeplerden dolayı şiddete maruz kalıyor

Kadının sıkıntısı ekonomik

Mutlu Çocuklar Derneği tarafından Türkiye'de kadına yönelik şiddetin arka planını göstermek amaçlı gerçekleştirilen 'Ulusal Boyutlu Kadına Yönelik Şiddet Araştırması', çarpıcı ve ilginç sonuçlar ortaya koydu. Ocak 2012 tarihinde 7 coğrafi bölgeyi temsilen Adana, Ankara, İstanbul, İzmir, Erzurum, Trabzon ve Malatya illerinde yüz yüze anket tekniği ile gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları bugün Ankara Barcelo Oteli'nde başlayan Uluslararası Katılımlı Kadına ve Çocuğa Karşı Şiddet Sempozyumu'nun açılışında kamuoyu ile paylaşıldı.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in de açılışında yer aldığı iki gün sürecek sempozyumda ele alınması beklenen araştırmanın, her bir ili temsilen 500 kadın ve 500 erkek olmak üzere toplam 7 bin kişiye uygulandığı açıklandı. Anket çalışmalarına bizzat katılan ve sonuçları açılış konuşmasında kamuoyu ile paylaşan Kırıkkale Üniversitesi Kadın Sorunları uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Dolunay Şenol, araştırmanın 'kadınların şiddet algısı' ve 'erkeklerin şiddet algısı' olmak üzere iki ana bölümden oluştuğu bilgisini verdi.

TÜRKİYE'DE ŞİDDETE MARUZ KALAN KADINLARIN ORANI 28,8

Araştırma sonuçlarına göre aile içi şiddete maruz kalan kadınların oranı yüzde 28,8. Ankete katılan kadınların yüzde 71,2'si şiddete maruz kalmadığını belirtiyor. Aile içi şiddete hangi sıklıkla maruz kaldıkları sorulan kadınlardan yüzde 9,4'ü 'her zaman' cevabını verirken, yüzde 18,6'lık kesim 'sık sık', yüzde 72'lik kesim ise 'ara sıra' şeklinde görüş ifade ediyor.

Araştırmada hangi davranışın şiddet olarak görüldüğü veya görülmediği de sorulmuş. Kadın katılımcıların yüzde 21,6'sı fiziksel şiddeti, yüzde 3,1'i duygusal şiddeti, yüzde 3,6'sı ekonomik şiddeti, yüzde 2,2'si diğer insanlarla ilişkinin kısıtlanması, yüzde 5,9'u cinsel şiddeti, yüzde 9,8'i sözlü şiddeti bu davranışlar içerisinde görüyor. Hepsini şiddet olarak kabul edenlerin oranı ise yüzde 53,7. Bu soruya erkek katılımcıların verdiği cevaplar da hemen hemen kadınların verdiği cevaplarla aynı.

EN ÇOK EŞLER VE BABALAR ŞİDDET UYGULUYOR

Yine araştırmaya göre kadınlar en çok eşlerinden şiddet görüyor. Kadınların yüzde 50,1'i eşlerinden şiddet görürken, babalarından şiddet görenlerin oranı ise 21,7.

Araştırmaya katılan kadınlara aile içi şiddete maruz kalmalarının nedeni sorulduğunda ise katılımcıların yüzde 32,1'i, ekonomik sebeplerden dolayı olduğunu belirtiyor. Katılımcıların yüzde 30,5'i 'karşılık verdiği için' şiddete maruz kalırken, yüzde 23,2'lik kesim de alkolden dolayı şiddet görüyor. Katılımcıların seçtiği diğer sebepler ise yüzde 9,6 oranında 'istenmediğim için' ve yüzde 3,4 ile 'namus uğruna' seçenekleri.

HER BEŞ KADINDAN BİRİ YARDIM TALEP ETMİYOR

Kadınlara şiddete maruz kalınca 'herhangi bir yerden yardım talep edip etmediklerinin' de sorulduğu ankette katılımcıların yüzde 80,5'i, 'hayır' cevabını veriyor. Yardıma başvurduğunu söyleyenlerin oranı ise yüzde 19,5.

Kadınlar yardım talep etmeme gerekçelerini sıralarken de yüzde 34,5 ile en çok 'başkaları duymasın' mazeretini kullanıyor. Ailesi dağılmasın düşüncesiyle sessiz kalanların oranı ise 32,4. Araştırmaya katılanların gösterdiği diğer gerekçeler ise yüzde 17 ile 'ne yapacağımı bilmediğim için', yüzde 10,8 ise 'belki bir daha yapmaz diye' seçenekleri.

Araştırmada katılımcılara aile içi şiddet uygulayıp uygulamadıkları da sorulmuş. Kadın katılımcılardan yüzde 84,5'i 'hayır', yüzde 15,5'i 'evet' cevabını verirken, erkek katılımcılarda ise bu oran sırasıyla yüzde 72,8 ve yüzde 27,2.

KADINLAR EN ÇOK ÇOCUKLARINA, ERKEKLER İSE EŞLERİNE ŞİDDET UYGULUYOR

Kimlere şiddet uyguladıkları sorulan kadın katılımcılar yüzde 73,5 ile en çok çocuklarına şiddet uyguladıkları cevabını veriyor. Erkekler ise yüzde 24,1 ile eşlerine, yüzde 23,2 ile eşlerine şiddet uyguladıklarını ifade ediyor.

Kadınların yüzde 92'si, şiddeti çözüm yolu olarak görmezken, erkeklerde ise bu oran 75,6.

KİMSE ŞİDDET UYGULAMA HAKKINA SAHİP DEĞİL

Araştırmada katılımcılara ilginç sorular da yöneltilmiş. "Kadına en çok kimin şiddet uygulama hakkı var?" diye sorulan kadın katılımcılardan yüzde 89,5'i 'hiç kimsenin' şeklinde cevap vermiş. Yine kadın katılımcıların yüzde 14,9'u şiddetin bazen gerekli olduğunu düşünüyor. Bu oran erkeklerde ise yüzde 34,1.

Terbiye amaçlı şiddetin desteklenebileceğini düşünen kadınların oranı yüzde 16,5 çıkarken, erkeklerin de yüzde 28,2'si aynı şekilde düşünüyor. Kadınların yüzde 67,3'ü dayak varsa eşlerin boşanması gerektiğini düşünüyor. Bu oran erkeklerde ise 48,9.

Kadınların yüzde 73,5'i kadın erkek arasındaki tartışmanın içine şiddet girerse sevgi bağının yok olacağını düşünüyor. Aynı şekilde düşünen erkeklerin oranı ise yüzde 60,5. Erkeklerin yüzde 17,8, dayağı bir terbiye aracı olarak görürken, kadınların da yüzde 10,7'si bu şekilde düşünüyor.

Erkeğin şiddet uygulaması halinde eşlerin boşanması gerektiğini düşünen kadınlar yüzde 65,8'lik kesimi oluştururken, bu oran erkeklerde yüzde 48,6.

KADINLARIN YÜZDE 87'Sİ DEVLET KORUMASINDAN YANA

"Kadın şiddete maruz kalıyorsa devlet tarafından koruma altına alınmalı" görüşüne kadınların yüzde 6,7'si katılmazken, katılanların oranı ise yüzde 87,2. Bu oran erkeklerde sırasıyla yüzde 14,5 ve yüzde 73,5.

Kadınların yüzde 12,4'ü kadınların kocasına her şartta itaat etmesi gerektiğini düşünüyor. Yüzde 78,2'lik bir kesim ise buna katılmıyor. Erkeklerde bu görüşe katılmayanların oranı yüzde 66,5, katılanların ise yüzde 23,4. Katılımcılara son olarak 'şiddetin çözüm olup olmadığı' sorulmuş. Kadın katılımcılardan yüzde 11'i buna katılmazken, katılanların oranı ise yüzde 85,7. Erkeklerin ise yüzde 15,7'si bu görüşe katılıyor. Katılmayanların oranı da yüzde 77,7.

CEMİL ÇİÇEK: DİYANET KADINA ŞİDDET KONUSUNA EĞİLMELİ

Sempozyumun açılışına katılan Cemil Çiçek, burada yaptığı konuşmada bu Kutulu Doğum Haftası kapsamında yıl 'kardeşlik' temasını işleyen Diyanet İşleri Başkanlığı'na çağrıda bulunarak, önümüzdeki yıllarda da 'kadına şiddet' temasını işlenmesinin faydalı olacağını söyledi. Çiçek ayrıca bu tür toplantılarında büyük şehirler yerine Anadolu kentlerinde düzenlenmesini de faydalı olacağına değindi.

Kaynak: Diyarbakır Söz