Kastamonu'da devrilen traktör, Daday karayolunu kaa buladı! Fazlı Ay isimli traktör sürücüsü öldü

Kastamonu Daday karayolunda son dakika traktör kazası. Direksiyon hakimiyetinin kaybedildiği traktör, Kastamonu yollarını adeta kana buladı. Fazlı Ay isimli traktör sürücüsü hayatını kaybetti

Kastamonu'da devrilen traktör, Daday karayolunu kaa buladı! Fazlı Ay isimli traktör sürücüsü öldü

Kastamonu Daday karayolunda son dakika traktör kazası. Direksiyon hakimiyetinin kaybedildiği traktör, Kastamonu yollarını adeta kana buladı. Fazlı Ay isimli traktör sürücüsü hayatını kaybetti

Kastamonu'da, kontrolden çıkarak devrilen traktörün sürücüsü 67 yaşındaki Fazlı Ay hayatını kaybetti.

Kaza, öğle saatlerinde Kastamonu-Daday yolu Taşlık Köyü mevkiinde meydana geldi. Fazlı Ay yönetimindeki 37 DT 677 plakalı traktör, sürücüsünün kontrolünden çıkarak şarampole yuvarlandı. Yol kenarındaki tarlada ters dönen traktörün altında kalan sürücü Fazlı Ay yaralandı.

Sağlık ve polis ekipleri tarafından çıkarılarak ambulansla Kastamonu Dr.Münif İslamoğlu Devlet Hastanesi'ne kaldırılan sürücü, yapılan müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi.

Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Kastamonu, Türkiye Cumhuriyeti'nin Karadeniz bölgesinde yer alan ve Sinop, Çorum, Çankırı, Karabük ve Bartın ile sınırı bulunan Karadeniz kıyısında bulunan bir ildir, merkez ile birlikte toplam 20 ilçesi mevcuttur.

Ön geçmişi[değiştir | kaynağı değiştir]

Kastamonu’nun bilinen geçmişi, Hitit İmparatorluğu ile başlar. Hititlerden sonra Frigya ve Lidya Krallıklarının egemen olduğu bu topraklar M.Ö. 4.yy’da Perslerin eline geçmiştir. M.Ö. 4.yy’da Büyük İskender Anadolu ile birlikte Kastamonu topraklarını da Makedonya’ya katmıştır.

İskender’den sonra yöreyi ele geçiren Pontus Krallığı M.Ö. 1.yy’da Romalılar tarafından ortadan kaldırılmıştır. Uzun yıllar Roma İmparatorluğu sınırları içinde kalan Kastamonu M.S. 395 yılında İmparatorluğun bölünmesiyle bütün Anadolu gibi Bizans İmparatorluğuna katılmıştır

Bugün Kastamonu ve çevresindeki illeri de içine alan ve Romalılar devrinde adına Paflagonya (Pophlagonia) denilen bölgede yer almaktadır.

Romalılar devrinde Taşköprü’nün (Pophlagonia) eyalet merkezi olduğu zamanlar Kastamonu küçük bir kasaba olup, Bizans devrinde ve özellikle imparatorluk hanedanlarından olan Komnenler soyunun memleketi olan şehirin iktidarları döneminde gelişmeye başlamıştır. Bu hanedan zamanında buraya bir kale yapılmış ve Komnenler'in kalesi anlamında “Kastra Komneni” denilmiştir. Bu kelimenin Türkmenlerin bölgeye yerleşmesiyle zamanla (“Kastamoni”, "Kastamonu") bugünki şekline dönüşmüştür.

Moğol istilası önünde Türkistan ve İran’dan kaçan Türklerin, ikinci büyük göç dalgasından da en fazla etkilenen şehirlerin başında Kastamonu gelmiş ve İç Anadolu’da Moğollara karşı tutunamayan birçok Türk boyu Ilgaz Dağlarının kuzeyine yani Kastamonu’ya sığınmıştır. Yirmi dört Oğuz boyunun neredeyse tamamı Kastamonu çevresinde yurt tuttuğu gibi, Alpı, Alpağut, Dânişmendli,Kıpçak, Karluk, Çiğil, Yağma gibi Türk boyları da Kastamonu’ya yerleşmişlerdir. Kastamonu’da hâlen birçoğu yaşatılan Kayı,Bayat, Çavundur, Kınık, Îğdir, Afşar, Kıyık, Büğdüz, Bayındır, Çepni, Karaevli gibi yer adları Oğuz iskânının mahiyetini çok iyi ifade etmektedir. 1260’lı yıllarda İbn Sa'd bu kente "Türkmenlerin Başkenti" adını vermiştir. Yine onun kaydına göre, bu tarihlerde Kastamonu bölgesinde 100 bin çadır halkı yığılmıştır.

Kastamonu’nun ilk defa Türklerin eline geçmesi Danişmentliler zamanında Ahmet Gazinin Oğlu Gümüş tekin devrinde “1105 yılında” gerçekleşmiştir. 100 yıla yakın bir zaman Danişment idaresinde kalan şehir ve çevresi 15 yıl süre ile tekrar Bizanslılara geçmiş, 1213 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın emriyle Selçuklu kumandanı Hüsamettin Çobanbey tarafından zaptedilmiştir.

Moğollar tarafından bölgenin ikinci kez zaptına memur edilen Şemsettin Yaman Candar kumandasındaki ordu 1292 yılında Kastamonu’ya giderek Muzafferettin Yavlak Arslan birliğini bozguna uğratmış kendisi de öldürülmüştür. Muzafferettin Yavlak Arslanın oğlu Mahmutbey, babasının intikamını almak için mücadeleye girmiş ve Şemsettin Yaman Candar’ı buradan batıya sürmeyi başarmıştır. Şemsettin Yaman Candar’ın ölümünden sonra Süleyman Paşa tarafından 1309 yılında Kastamonu yeniden zaptedilmiş, toprakları genişletilerek “Candaroğulları Beyliği”ni kurmuş ve Çobanlar hakimiyetine son vermiştir.

Osmanlı devletinin kuruluş sürecinde Bizans'a karşı düzenlenen seferlerde Kastamonu'da yerleşik türkler, Osmanlı Beyliğine yoğun bir destek vermişlerdir.

1333’lerde Kastamonu’ya uğrayan ünlü gezgin İbn Batuta,

"Kastamonu (Anadolu'daki) şehirlerin en büyük ve en güzellerindendir… Hiçbir ülkede fiyatları bu şehirden daha ucuz bir yer görmedim."[5] şeklindeki açıklamalarıyla şehrin büyüklüğüne ve hayat şartlarının elverişliliğine ışık tutmuştur.

İsfendiyarbeyden sonra “İsfendiyaroğulları” adını da alan Kastamonu beyliği 1460 yılında Osmanlı İdaresine girinceye kadar önemli bir ilim ve kültür merkezi olmuş, birçok ilim adamı yetiştirmiş, Osmanlılar zamanında da bu özelliğini devam ettirmiştir.

Kastamonu, Fatih Sultan Mehmet’in 1460 yılında Sinop’la birlikte bu şehri alarak Candaroğulları beyliğini ortadan kaldırmasından sonra Osmanlı devletine katılmıştır.

Osmanlı döneminde Kastamonu, uzun süre Bolu Eyaletine bağlı kalmış ve Bolu Sancağı hükmüyle yönetilmiştir. Kanuni Sultan Süleyman tarafından Eyalet merkezi haline getirilmiştir.

Kaynak: Diyarbakır Söz