Görüş Bildir

'Terör ve saldırı olayları toplumun psikolojisini bozdu'

Psikilog Kübra Yelkenoğlu, Türkiye'de son 1 haftada yaşanan saldırı ve terör olaylarının insanları olumsuz etkilediğini belirterek,"İnsanlarda korku, panik hali, ne yapacağını bilememezlik oluştu" dedi.

'Terör ve saldırı olayları toplumun psikolojisini bozdu'
Psikolog Kübra Yelkenoğlu, Çağlayan Adliyesi’nde rehin alındıktan sonra şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik bombalı saldırı, Fenerbahçe futbol takımını taşıyan otobüsün Trabzon’da silahlı saldırıya uğraması olaylarının medyada geniş yer bulması ve görüntülerin hem televizyon, gazetelerde, hem de sosyal medya ortamlarında paylaşılmasının insan psikolojisine oldukça büyük etkiler bıraktığını söyledi. Psikolog Yelkenoğlu, insanlarda korku, panik hali, ne yapacağını bilememezliğin oluştuğunu belirtti. Terör gruplarına üye insanların belirli bir kişilik profilinin olmadığını kaydeden Psikolog Yelkenoğlu, “Bu insanlar geçmişinde aileleri tarafından örselenmiş, sağlıklı bir çocukluk yaşayamamış insanlardır. O yüzden aslında altında yatan en büyük etken, bir gruba ait olma hissidir. Çünkü yaşamı boyunca değer görmemiş, kendini bir yere ait hissetmemiştir. Bu insanlar genellikle psikolojik teknikler kullanırlar. Çünkü asıl amaçları insanları etkilemektir ve insanların kararlarını değiştirmektir. Sindirme korkutma insanlara bastırarak kendilerine olan direnci kırma yöntemleriyle insanlar üzerinde korku yaratırlar ve insanlar bu durumdan mağdur olurlar. İnsanlar bu durum karşısında da belirsizlikten kaynaklı olarak müdahale edemedikleri durumlarda ya da kontrol edemeyecekleri durumlarda, daha çok kaygı ve korku yaşarlar. Ülkemizde son günlerde yaşanan olayların sonuçları da bunlardır. İnsanlarda bir korku, panik hali, ne yapacağını bilememezlik oluştu” dedi.
Devletin bu korku ve panik haline önlem alması gerektiğini, bu konuda da halka da görev düştüğünü ancak en büyük rolün de medya olduğunu bildiren Yelkenoğlu, şöyle devam etti:
“Devlet bu durumda onların ne istediklerini anlayabilmelidir. En büyük problemleri ötekileştirilmektir. Halkımız ötekileştirmeden onları da devletimize ait bir insan grubu olarak değerlendirebilirse ve kendi içimize çekebilirsek, silahlı mücadeleden daha etkili olacaktır. Son günlerde de izlediğimiz gibi olaylar bütün çıplaklığıyla televizyonlarda görüntüleniyor. Halk, korku ve panik içinde. Medya bunları olabildiğince filtreleyerek yayınlamalı. Çünkü bu durumda onların da isteğine yağ bal sürmüş oluyoruz. Facebook ve twitter gibi sosyal paylaşım sitelerine uygulanan kapatma kararını da doğru buluyorum. Çünkü bunlar sosyal medyanın gücünü kullanarak her fotoğrafı, her görüntüyü paylaşabiliyor ve bunlar da insanlarda tedirginlik yaratıyor.”
Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi