Umutlarını Kesmiş Değiller!

Siirt'in Şirvan ilçesinde özel maden ocağında meydana gelen heyelanın ardından toprak altında kalan işçiler için endişeli bekleyişini sürdüren aileler, yakınlarından iyi bir haber alabilmenin umudunu taşıyor

Umutlarını Kesmiş Değiller!

Siirt'in Şirvan ilçesindeki özel maden ocağında meydana gelen heyelanda yakınları toprak altında kalan aileler, iyi bir haber almak ümidiyle bekleyişlerini sürdürüyor.

Maden köyündeki maden ocağı sahasında 17 Kasım gecesi yaşanan heyelanın ardından bölgede Siirt, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Van ve Erzurum'dan sevk edilen AFAD ekipleri, Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE), Türk Kızılayı çalışanları ve Jandarma ekiplerinin katılımıyla başlatılan arama kurtarma çalışmaları sürüyor.

Toprak altında kalan 16 işçiden 8'inin cenazesinin çıkarıldığı çalışmalar, 8 işçi için de halen devam ediyor.

Cesedi çıkartılan işçilerin aileleri taziyeleri kabul ediyor. Hala toprak altında bulunanların aileleri ise arama kurtarma çalışmalarının yapıldığı bölgede soğuk hava nedeniyle AFAD tarafından kurulan çadırda yakınlarından gelecek haberi bekliyor.

Kimi "yaşıyor" ümidi ile kimi de cenazesini teslim almak için bölgeden bir an olsun ayrılmayan aileler bu zor günlerinde devletin desteğinden memnuniyet duyduklarını ifade ediyor.

"Bir umuttur, belki yaşıyordur"

Toprak altındaki kamyon şoförü Mahmut Batumak'ın (28) amcası Nizamettin Batumak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, heyelan olduğu haberini duyar duymaz maden sahasına gittiklerini söyledi.

Batumak, yeğeninin evli ve en büyüğü 7 yaşında 3 çocuk babası olduğunu ifade ederek "Herkes gibi ekmeğini kazanmak için çalışmak istiyordu ve çok azimliydi. İstanbul'da çalışıyordu ama evli olduğu için geçim sıkıntısı çektiğinden buraya geldi. Yeğenim çalıştığı işteki zorlukları bir ay önce babası ile paylaşmış. Bölge gerçekten risklidir." dedi.

"Bir umuttur, belki yaşıyordur." diyen Batumak, kadere inandıklarını vurguladı.

"Devlet yetkilileri dışında kimseye inanmıyoruz"

Umutla beklemeyi sürdürdüklerine işaret eden Batumak, Allah'tan arama kurtarma ekiplerine güç vermesini dilediklerini aktardı. Batumak, şöyle konuştu:

"Allah devletimize de zeval vermesin. Devletimizden çok memnunuz. Hakikaten böyle bir hizmet yok. Bakanımız geldi acımızı paylaştı kendisi. Kamuoyunda yaşanan faciaya ilişkin çeşitli söylentiler var ama devlet yetkililerinin dışında kimseye kulak asmıyoruz. İhmal varsa gereğinin mutlaka yapılacağına inanıyoruz."

"Belki eceli gelmemiş, ölmemiştir"

Acılarının büyük olduğunu belirten Batumak, ciğerlerinin yandığını anlattı.

Batumak, "Cenab-ı Allah, 'Hiçbir zaman umudunuzu kesmeyin benden' diyor. Gölcük depreminde de 13 gün sonra toprak altından sağ çıkan insanları gördük.  Belki de eceli gelmemiş, ölmemiştir. Buradan hiç ayrılmıyoruz. Her türlü hizmet had safhada. Devletin şefkatine sığınmışız. Allah razı olsun, hem maddi hem de manevi olarak hiçbir şikayetimiz yok. Tek derdimiz bunların bir an evvel çıkartılması." ifadelerini kullandı.

"Sağ olarak ya da cenazesine bir an önce kavuşmak istiyoruz"

Toprak altındaki işçilerden 24 yaşındaki Kerem Arat'ın amcası Zahir Arat, yeğeninin bir yıldır ekskavatör operatörü olarak görev yaptığına işaret etti.

Yeğeninin 3 yıldır bu şirkette çalıştığını, bir yıllık evli ve bir çocuk babası olduğunu dile getiren Arat, şunları söyledi:

"Yeğenim çalıştığı işin güçlüğünü sık sık bize anlatırdı. 'Çalıştığımız yerde çatlak var tehlikesi var' dedi. Ona, 'Gitme' dedim ama, 'Benim çocuğum var, çalışmaya mecburum' dedi. Bize burada çatlak olduğunu söylediği gün olay meydana geldi. Babası ile ailesini geçindiriyordu. Duygusal, fidan gibi bir gençti. Sağ olarak ya da cenazesine bir an önce kavuşmak istiyoruz."

Arat, oğlunun toprak altında kaldığını öğrenen babasının rahatsızlandığını kaydetti.

Kaynak: Diyarbakır Söz