Görüş Bildir

15 Temmuz öncesi ABD'den gelen notun ardından dua etmişler

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında, örgüt evinden 4 kez aranarak talimat aldığı iddiasıyla yargılanan dönemin Diyarbakır Bölge Jandarma Komutanlığı Kurmay Başkanı eski albay Şamil Türk Özkan'ın müebbet hapis cezasına çarptırıldığı davanın gerekçeli kararı açıklandı.

15 Temmuz öncesi ABD'den gelen notun ardından dua etmişler

Dönemin Diyarbakır Bölge Jandarma Komutanlığı Kurmay Başkanı eski albay Şamil Türk Özkan'ın, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında, terör örgütünün üst düzey yöneticilerinin toplantı yaptığı örgüt evinden 4 kez aranarak talimat aldığı gerekçesiyle yargılandığı ve müebbet hapis cezasına çarptırıldığı davanın gerekçeli kararı açıklandı.

"Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan müebbet hapis cezası verilen Özkan hakkında Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince açıklanan gerekçeli kararda, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan ve darbe girişiminin yaşandığı dönemde Dicle Üniversitesinde (DÜ) öğretim üyesi olarak görev yapan H.H.Ö'nün ifadesine de yer verildi.

- "Örgütün evlerinde sabaha kadar dua etmemiz istenmişti"

"15 Temmuz'dan yaklaşık bir hafta öncesinde ABD'den, bizden sorumlu olan 'Saffet' kod isimli kişiyle not geldi. Örgütün bekar evlerinde sabaha kadar dua etmemiz istenmişti. Mesai çıkışından sonra gidip, gece yarısına kadar Kur'an okuyorduk." ifadelerini kullanan H.H.Ö, 15 Temmuz gecesi darbeden haberlerinin olmadığını iddia etti.

H.H.Ö, Diyarbakır'da örgüt yöneticilerinin toplantı yaptığı eve kendilerinden sorumlu "Saffet" kod adlı kişinin geldiğini öne sürerek, şunları kaydetti:

"Saffet bize şu an bir hareketlilik olduğunu, darbe olabileceğini belirtti. Biz de öğrenci arkadaşları arayarak iş yerlerine geçmelerini istedik. Bu evden Saffet, Şamil Türk Özkan ve bazı kişileri arayarak talimat verdi."

- "Sanık 9 dakika 25 saniye süreyle 4 defa aranmıştır"

Kararda, sanığın, darbe girişimine karşı alınan önlemlerin öğrenilmek istenmesi amacıyla aranmış olabileceği yönünde savunma yaptığı bildirilerek, şu değerlendirmede bulunuldu:

"Söz konusu örgüt evinden aranılan şahısların örgütle irtibatlı kişiler olduğu etkin pişmanlıkta bulunan kişilerin beyanlarından açıkça anlaşılmaktadır. Sanık toplam 9 dakika 25 saniye süreyle 4 defa aranmıştır. Bu 9 dakika 25 saniyenin, kronometre tutularak bakıldığına darbe girişiminin gerçekleştiği bir gecede yapılan bu görüşmenin yanlışlıkla aranma ve tanınmayan bir kişi tarafından aranma şeklinde izah edilmesi mümkün olmayacak şekilde oldukça uzun bir süreyi kapsadığı açıkça görülmektedir. Yapılan görüşmelerin saatlerinin de darbe girişiminin gerçekleşmesinin ardından başladığı, artık darbenin sonuçlanmayacağının anlaşıldığı saatlere kadar sürdüğü görülmektedir. Sanık sıkıyönetim emirlerini kimsenin görmemesi için harekat merkezine kimsenin alınmamasını emrettiğini ve gelen emirleri istediğini savunsa da, savunmalarının gerçekleştirdiği eylemlerle uyuşmadığı açıktır."

Sanığın, darbe girişiminin gerçekleştiği gece dönemin Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Musa Çitil'in operasyon sevk ve idare etmek üzere Silvan ilçesinde bulunduğu belirtilen kararda, Özkan'ın en üst rütbeli komutan olduğu dolayısıyla garantör sıfatının bulunduğu anlatıldı.

- "Darbenin gerçekleşmesini sağlama yönünde eylemleri bulunmuştur"

Kararda, şu ifadelere yer verildi:

"Sanığın darbe karşıtı olduğuna ilişkin söylemlerine karşı eylemlerinin bunu doğrulamadığı, darbe girişiminin başladığı andan, darbe girişiminin artık gerçekleşmeyeceğinin anlaşıldığı ana kadar o gece gerçekleştirdiği faaliyet ve eylemleri olmuştur. Garantör sıfatı bulunan sanık FETÖ/PDY'den darbe girişiminin gerçekleştiği saatlerde talimat alınmak üzere aranmıştır. Sıkıyönetim emirlerini komutanlarına tebliğ ettirmiştir. Garantör sıfatının yanında, ihmali hareketin dışında sıkıyönetim emirlerini darbe girişiminde etkili olabilecek önemli bir birlik olan Jandarma Özel Harekat komutanlarına tebliğ ettirerek darbenin gerçekleşmesi sağlama yönünde eylemleri bulunmuştur. Bu nedenle 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir."

Kararda, darbe girişimi gecesinde Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) sızmış FETÖ/PDY mensubu olan ve bu örgütsel faaliyeti destekleyen 8 binin üzerinde askeri personel tarafından savaş uçakları dahil 35 uçak, 3 gemi, 37 helikopter ile 74'ü tank olmak üzere 246 zırhlı araç ve 4 bine yakın hafif silahın kullanıldığı bildirildi.

Türkiye'de 15 Temmuz 2016'da yaşananlara ilişkin gerekçeli kararda, şunlar kaydedildi:

"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikasta teşebbüs edildi. TBMM ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi başta olmak üzere birçok stratejik merkez bombalandı. Başbakanın konvoyuna silahlı saldırı gerçekleştirildi. Kalkışmaya karşı koyan güvenlik görevlileri ile sokaklara çıkan sivillere devletin silahlı kuvvetlerine ait bu uçak, helikopter, tank ve silahlarla saldırılarak 4'ü asker, 63'ü polis ve 183'ü sivil olmak üzere 250 kişi öldürüldü. 23'ü asker, 154'ü polis ve 2 bin 558'i sivil olmak üzere 2 bin 735 kişi de yaralandı. Devletin anayasal düzenini cebir ve şiddet kullanarak değiştirmek amacıyla FETÖ/PDY mensuplarınca, devlete ait silah ve mühimmat kullanılmıştır."

Dönemin Diyarbakır Bölge Jandarma Kurmay Başkanı eski albay Şamil Türk Özkan'a 25 Nisan'da tutuklu yargılandığı davada, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan müebbet hapis cezası verilmişti.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi