Görüş Bildir

23 günlük acı bekleyiş

Siirt'in Şirvan ilçesinde özel maden ocağında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 16 işçiden 14'ünün cenazesine ulaşılırken 2 işçi için arama çalışmaları devam ediyor.

23 günlük acı bekleyiş

Maden köyünde 17 Kasım'da yaşanan heyelanda toprak altında kalan 16 işçiden 14'ünün cenazesi çıkarıldı.

Toprak altında kalan işçiler İbrahim Kılınç (21) ve Halil Başer'e (27) ulaşılması için Siirt, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Van, Erzurum, Ankara, Konya ve Zonguldak'tan gelen AFAD, Kızılay, UMKE, Türkiye Kömür İşletmeleri, Maden Tetkik Arama Enstitüsü, TPAO, DEDAŞ, Türk Telekom, Maden İşleri Genel Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ekipleri ile 213 iş makinesi ve arama kurtarma köpeklerinin de destek verdiği çalışmalar sürüyor.

Kılınç ve Başer'in yakınları, arama kurtarma çalışmalarının yapıldığı bölgede soğuk havaya rağmen AFAD ve Kızılay tarafından kurulan çadırda gelecek haberi bekliyor. Facianın yaşandığı 17 Kasım'dan bu yana kurtarma çalışmalarını yakından takip eden ailelerin acılı bekleyişi devam ediyor.

- "Ağabeyim istifa etmeyi düşünüyordu"

Toprak altındaki işçilerden Halil Başer'in kardeşi Orhan Başer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendisinin de ağabeyi gibi kamyon şoförü olarak maden ocağında çalıştığını söyledi.

Ağabeyinin istifa etmeyi düşündüğünü, arkadaşlarının ısrarıyla istifa etmeyi düşündüğü gün de çalıştığını ve heyelanda toprak altında kaldığını dile getiren Başer, 23 gündür maden bölgesinde bulunduklarını belirtti.

Ağabeyinin seveninin çok olduğunu aktaran Başer, şöyle devam etti:

"Bir umudumuz vardı, en azından sağ çıkabilseydi, annesi sevinseydi ama umudumuz kalmadı. Devletin katkısıyla bu toprak kaldırıldı. Seven, duyan geldi, gönüllü çalışanlar da oldu. Bölge illerden Şırnak ve Van'dan da gelen oldu. Allah onlardan da razı olsun. AFAD ve Kızılay ekiplerine de bize destek çıktıklarından dolayı teşekkür ediyoruz."

Ağabeyinin bekar olduğunu, bu yaz evlenmeyi planladığını anlatan Başer, fakat kısmet olmadığını ifade etti.

- "O göçüğün altında ben de olabilirdim"

Artık maden ocağında çalışmayacağını bildiren Başer, şunları söyledi:

"O göçüğün altında ben de olabilirdim. O gün ben raporluydum, çalışmıyordum. Erken başlamamı istediler ancak raporlu olduğum için çalışmak istemedim. Olan olmuş, kimseyi suçlayamayız ama ihmal vardı. Bir gün olsun, o dağın altına bakmadılar. Şu an en yüksek tepede bile çatlak var. Tabii ki bu olay takdiriilahidir ama daha önce önlem alınsaydı belki de başka türlü olurdu."

- "En azından cenazesini alsak bizim için teselli olacak"

Halil Beşer'in ağabeyi İsmail Başer ise kardeşinin iş arkadaşlarıyla uyum içerisinde çalıştığını dile getirdi.

Kardeşinin başka bir iş aradığını ve istifa etmek için işe gittiğini aktaran Başer, şunları kaydetti:

"Arkadaşları madende heyelan olduğunu haber verdiğinde ilk başta Halil'in orada olduğuna inanmadık. Belki arkadaşların yardımına gitmiştir diye yola çıktık ama telefonununa ulaşamıyorduk. Olay yerine varınca arkadaşları bize anlattılar. O gün işe giderken arkadaşları onu çok sevdiği için zorla çalışmasını istemişler. İş arkadaşları kardeşimi esprili olduğu için çok seviyordu. 23 gündür beliyoruz belki bir haber gelir diye. Bundan sonra en azından cenazesini de alsak bizim için teselli olacak."

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi