Görüş Bildir

İş hanlarının hali pür melali!

Hendek ve barikat terörünün virane ettiği, yaraların halen sarılmadığı Sur ilçesindeki ticaretin ve bölge illerinin toptan tekstil ürünlerinin karşılandığı iş hanları, sinev avlıyor. Esnaf, siftahsız günler geçiriyor.

İş hanlarının hali pür melali!

Diyarbakır’da bir zamanların gözde iş hanları, Sur olayları ve kentte yeni açılan modern çarşılara yenik düştü. Siftah yapamadan iş yerini kapatan esnaf, deyim yerindeyse "bir dokun, bin ah işit" misali dertli. Diyarbakır’ın ve çevre illerin toptan hazır giyim ve diğer tekstil ürünleri ihtiyacını karşılayan bir çok handaki boş dükkanlar dikkat çekerken, işlerin hiçz te iyi gitmediğinden şikayetciler.

 “ÇEK VE SENETLERİMİZİ ÖDEYEMİYORUZ”

Sur ilçesindeki en gözde iş hanlarından Vakıf İş Hanı esnaflarından Aziz Gül, burada ben 50 yıldan bu yana esnaflık yaptığını belirterek, Sur olayları ardından büyük bir iş kaybına uğradıklarını söyledi.

Gül, “Buraya eskisi gibi ilgi yok. Maalesef 2 yıl önceki Sur olayları sonrası esnaf iş yapamıyor. Sattığımızı alamıyoruz. Tahsilât yapamıyoruz. En büyük sıkıntımız işsizlik. Diyarbakır’daki iş hanlarındaki esnafların çok büyük sıkıntıları var. Bunları dile getirmek lazım. Melikahmet Caddesinin trafiğe kapalı kalalı olduğu için müşterilerimiz gelmiyor. Dışarıdaki müşterilerimizin buraya ulaşamaması nedeniyle biz çok sıkıntı çekiyoruz. Bu sorunun çözümü için valimiz, başbakanımız ve reisimizden yardım bekliyoruz. Buraya teşvikler vermesi lazım. Esnaf çok sıkışık. Çek ve senetlerini ödeyemiyor. Esnaf olarak biz çok acı çekiyoruz” dedi.

“SUR OLAYLARINDA BURASI KAPALIYKEN, MÜŞTERİLERİMİZ GAZİANTEP’E GİTTİ”

Mustafa Yalçın da, Sur olayları sonrası çevre illerden gelen müşterileri Gaziantep’e kaptırdıklarını ifade ederek, “ Vakıflar İş Hanında 47 yıldır esnaflık yapıyorum. Sıkıntılarımız çok fazla. Trafiğin açılması gerek. Eskiden Balıkçılarbaşı dolmuşları Melikahmet Caddesinde yolcu indiriyordu. Diğer arabalarında Balıkçılarbaşına girmelerine izin vermeleri gerekir ki iş olsun. Bu caddelere bu kadar masraf yapılıyor, bu boşa gitmesin. Köylü kardeşlerimiz burada inip alışveriş yapıyorlardı. Perakendeciler ve toptancılar çok güzel iş yapıyordu. Şuan buralara pek kimse ilgi göstermiyor. Sur olaylarında burası kapalıyken, müşterilerimiz Gaziantep’e gitti. Oralarda alışverişini yapıyorlar. Bu bakımdan zararımız çok” diye konuştu.

“SİDER ÇATISI ALTINDA YENİ BİR SİTE OLUŞTURUYORUZ”

Toptancı esnafının bir araya gelerek, kurduğu SİDER’den bahseden Mahmut Kaymak ise, “Eskiye göre bu han olarak çok gerilerdeyiz. Bunun sebebi hepimizin de bildiği gibi Sur’daki olaylar bizi çok büyük bir sıkıntıya soktu. Çukur olayları biz çok geriye götürdü. Muş’tan, Bingöl’den, Şırnak’tan, Siirt’ten müşterilerimizi maalesef göremiyoruz. Hepsi Şanlıurfa, Gaziantep, Bursa ve İstanbul gibi illere giderek alışverişlerini yapıyorlar. Bizde yeni bir açılım yaparak, bütün toptancı arkadaşları bir araya getirerek, SİDER çatısı altında yeni bir site oluşturuyoruz. Kaybettiğimiz müşterileri tekrar Diyarbakır’a kazandırmak için büyük bir caba sarf ettik. Nisan ayında sitemizin temelini atacağız. İş hanları içerisinde en iyi han Vakıflar İş Hanıdır, Maalesef diğer hanlarımız bitme noktasına gelmiştir. Esnaflarımız büyük bir sıkıntı içerisindedir. Bir tek Vakıflar İş Hanımız kalmış, o da cazibesini kaybederse, Diyarbakır kaybeder” şeklinde konuştu.

“ŞUBAT AYINDA ÖZELLİKLE ÇOK SIKINTILIYIZ”

Eski hanların cazibesini yitirdiğini kaydeden Ahmet Dere de “30 yıldan fazla bu handayım. Daha öncede hanını kuruluşuyla birlikte abilerimle burada esnaflık yapmaya devam ediyoruz. Diyarbakır’da iş hanları şuanda çok sıkıntılı. Hanımızda yer darlığı var. Esnaf eşyalarını dışarı atıyor. Bu bizi etkiliyor. Çevre illerden müşteri gelmemesi de bizi etkiliyor. Çevre illerde yeni havaalanları da yapılmış, bu da bizi etkiliyor. Şuan da bir savaş ortamı da var. Bu da bizi etkiliyor. Şubat ayında özellikle çok sıkıntılıyız. Bu handa 40 yıl önce kalorifer vardı ama şimdi yok. Soğuk olduğu için biz duramıyoruz, müşteri nasıl dursun. Yeni bir dernek kurduk ve site yapıyoruz. İki yıl içinde inşallah bitecek. Buralara ekonomik olarak çok önemli destekler verilmesi lazım. Sur olaylarında çok önemli zararlarımız olu. Doğru dürüst bir katkı verilmedi bize” dedi.

“NE GELEN VAR, NE GİDEN”

Bir zamanlar hanlarda bütün dükkanların dolu olduğunu ancak şimdilerde iş azlığı nedeniyle bir çoğunun boşaltılarak kiraya verildiğini aktaran Reşit Boz, “Sabah evden gelip iş hanındaki dükkanımızı açıyoruz ve oturuyoruz. Akşamda siftahsız kapatıp eve gidiyoruz. Müşteri gelmiyor. Bu handa 48 dükkan vardı bir zamanlar. Şuanda 3 esnaf kaldı. Ne gelen var, ne giden. Ekonomik nedenler ve bölgenin istikrarsız olması bizi etkiliyor. Devletin bu bölgeye iş sahası açması gerekir diye düşünüyorum. Herkesin işi gücü olsa burada da iş olur” diye konuştu.

Esnafın mağduriyetine değinen Ahmet Damar, “Bu handa 30 yıllık esnafım. Burada eskiden çok iş oluyordu. Şuan burada eskiye nazaran yüzde bir bile iş yapamıyoruz. Karşı tarafımızda 30-40 bin insanın evi yıkıldı. Herkes Sur içinden göç etti. Surun eski ihtişamı yok. Sur içine araç girişi olmadığı için esnaf zor durumdadır. Siftahsız kapatıyoruz. İnanın kaçacak yerimiz yok. Olsa belki bizde burayı terk ederiz. Mülk bizim olduğu için terk edemiyoruz. Sur içindeki esnaf çok mağdurdur. Devletimiz bu mağduriyeti giderecekti ve söz vermişti. Ama onlarda sözlerinde durmadılar. Allah sonumuzu hayra çevirsin. Sur içinde yıkılan evlerin yeniden yapılması bizim için iyi olacaktır. İnsanın olmadığı yerde alışveriş olmaz. Sirkülasyon olmaz. Devlet büyüklerimizden bu işe bir el atıp esnafların mağduriyetlerini gidermeleri için ellerinden gelen yardımları yapmalarını istiyorum” şeklinde konuştu.

Recai Erdil de hükümetten esnaflar için yardım beklediklerini dile getirerek, “Geçmiş dönemdeki sıkıntılardan dolayı iş hanımıza pek ilgi kalmadı. Piyasalar çok kötü. Ama bundan sonra hükümetin atacağı adımlar çok önemlidir. Böyle umut ediyoruz. Diyarbakır’da çok eskiden beri tarihi hanlar bulunuyor. Bunların kıymetini bilmemiz lazım” dedi.

“DEVLET BÜYÜKLERİMİZDEN YARDIM BEKLİYORUZ”

İbrahim Kaplan, bölgeye yeni iş sahalarının açılması gerektiğini belirterek, “Bende 35 yıldır bu handayım. Ömrüm burada geçli. Eskisi gibi buranın bir cazibesi yok. İş yok kiramızı dahi çıkaramıyoruz. Devlet büyüklerimizden yardım bekliyoruz. Buralarda yeni iş sahaları açmalarını istiyoruz” diye konuştu.

“ALT YAPI OLMADAN, ÜRETİM DE OLMUYOR”

Bölgede tüketim yerine üretimin çare olacağını söyleyen Orhan Kaplan ise “Şuan hanlarımızın hali bitik durumda. Siftah etmediğimiz günler var. Sur olaylarından sonra müşteri kalmadı. Bu durumun düzelmesi için bölgeye büyük yatırımlar yapılması lazım. Alt yapı olmadan, üretim de olmuyor. Bizim bölge hep tüketim yapıyor. Buna bir çare bulmamız lazım” şeklinde konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Etiketler:

Editor Hakkında

Haber Merkezi