Annenin feryadı

Oğlu gözlerinin önünde öldürülen annenin şahitliğinin dikkate alınmadığı iddiası.

Annenin feryadı

Diyarbakır’da 17 Kasım 2014’te arazi anlaşmazlığı yüzünden taziye evi önünde öldürülen Erdal Polat’ın davasında tutuklu sanık kalmadı. Anne Mehdiye Polat, oğlunun kendisinin ve yüzlerce kişinin gözleri önünde öldürüldüğünü belirterek, "Olayı gören insanlar Allah rızası için konuşsun. Ben adalet istiyorum" dedi.

Olay, 17 Kasım 2014’te merkez Kayapınar ilçesi Peyas Mahallesi’nde meydana geldi. Erdal Polat (35) ve annesi Mehdiye Polat bir akrabalarının taziyesi için Hazreti Hamza Camii içerisinde bulunan taziye yerine geldi. Anne Mehdiye Polat’ın iddiasına göre oğlu Erdal Polat ile aralarında arazi anlaşmazlığı bulunan amcası B.P. ve çocukları arasında tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışma kavgaya dönüştü. B.P.’nin silahından çıkan kurşunla ağır yaralanarak, hastaneye kaldırılan Erdal Polat yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından B.P. ile oğulları D.P., İ.P. ve D.P. kayıplara karıştı. 9 ay sonra polisin operasyonuyla yakalanan B.P. ve oğulları, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Anne Mehdiye Polat, Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada B.P.’nin öz kardeşi M.P.’nin şahitliğinin dikkate alınarak kendi şahitliğinin dikkate alınmadığını ve sürekli olarak mahkemeden dışarı çıkarıldığını iddia etti. M.P.’nin hırsızlık ve yaralama gibi çeşitli suçlardan sabıkası olduğunu belirten Mehdiye Polat, "Oğlumu gözümün önünde öldürdüler. Şimdi hepsi serbest kaldı" dedi.

"Allah rızası için şahitlik yapsınlar"

Olay gününü anlatan Mehdiye Polat, oğlu öldürüldükten sonra sanıkların kendisine de silah doğrulttuğunu ileri sürerek, "Oradan birinin oğluma küfrettiğini duydum. Bir de baktım 4 kişinin elinde silah var. Oğlumu yerde gördüm. 2 kişi bana silah doğrultup seni de öldüreceğiz diyerek küfretmeye başladı. Orada olayı görenlerden biri ‘oğlunu öldürdün, annesinden ne istiyorsun’ dedi. O anda silahlarını bellerine koyup gittiler. Sadece adalet istiyorum. Orada olayı gören insanlar Allah rızası için konuşsun. Mahkemede katilin kardeşi şahitlik yaptı. Oto hırsızlığı ve yaralamadan sabıkası var. Benim şahitliğimi dikkate almadılar. Sürekli beni dışarı attılar. Onun şahitliğini dikkate aldılar. Sanki biz katiliz onlar mağdur. Olay anında çok kişi vardı orada. Orası hem kahve hem de yas evidir. Hepsi de orada duruyordu. Ben adalet istiyorum. Benim oğlumu gözümün önünde öldürdüler. Herkesin çocuğu var. Cumhurbaşkanıma, Adalet Bakanıma sesleniyorum. Her kapıyı çalıyorum, üstüme kapanıyor. Allah rızası için olayı gören insanlar şahitlik yapsın. Biz gördük desinler. Ben başka bir şey istemiyorum" ifadelerini kaydetti.

"Olay yüzlerce kişinin önünde oldu"

Öldürülen Erdal Polat’ın kardeşi Gökhan Polat da olayın tenha bir yerde değil yüzlerce kişinin olduğu bir yas evi ve dolu olan bir kahvehanenin karşısında olduğunu vurgulayarak, şu iddialarda bulundu:

"Olay yerinde bulunanların çoğu zaten akraba, onlardan olay günü ifade verenler de oluyor. Evimize gelip durumu anlatanlar da oluyor. İfade verenlerden birisi olan N.P. katilin öz kardeşinin oğlu. Olay günü kendisinin de orada olduğunu, katil B.P.’nin ve üç oğlunun her birinin elinde silah olduğunu ilk ifadesinde veriyor. İlk önce en büyük oğlu İ.P.’nin üzerlerine yürüdüğünü söylüyor. N.P., İ.P.’yi tuttuğunu, etkisiz hale getirdiğini, ardından bir silah sesi duyduğunu ve arkasına baktığında ağabeyimin öldürüldüğünü görüyor. Zaten olayın ilk günü karakola giderek ifadesini veriyor. Fakat B.P. ve çocukları 9 ay boyunca kaçıyor. Mahkemede biz sesimizi duyuramadık. Hiçbir şekilde dikkate alınmadık. Annem olayı gözleriyle gördüğünü defalarca söylese de hiçbir şekilde dikkate alınmadı ve devamlı mahkemeden kovuldu. Bunun dışında ağabeyim öldürüldükten hemen sonra kardeşimin sosyal medya sitesi adresine mesaj geliyor. Mesajda da ağabeyimi kendilerinin öldürdüklerini, bilerek teslim olmadıklarını ve kardeşimi de bankada öldüreceklerini yazıyorlar. Bu mesaj geldiği gibi biz zaten adliyeye giderek bununla alakalı soruşturma da başlattık ama hiçbir şekilde sonuç alamadık. Mahkemede bunu defalarca söylememize rağmen dikkate dahi almadılar."

"Olayı meşru müdafaa gibi gösterdiler"

B.P.’nin öz kardeşi M.P. ile anlaşarak, olayı kendi aralarında olan bir kavga gibi gösterdiklerini ve ağabeyinin bu kavga sırasında gelen kurşunla öldüğünün gösterilmeye çalıştığını savunan Polat, şunları kaydetti:

"Zaten bizim söylediklerimizi hiçbir şekilde dikkate almadılar. Sanki biz katil diğer taraf suçsuz gibi davranılıyor. Sonunda olay herhalde bizden birinin üzerine kalacak. Bizden birini içeri atacaklar. Dosya incelendiği zaman ciddi bir açık var. Muhtemelen Türkiye’de emsali görülmemiş bir dosyadır. Zaten bilirkişi raporunda da görüntülerde de dördünün görüntüsü var. İkisinin elinde silah var. İki farklı silah var. Olayda elinde hiç silah bulunmayan sabıkalı M.P.’nin söyledikleri tamamen dikkate alınarak hepsinin tahliyesi yapılıyor. Annem olaya şahit. Gözleri önünde gerçekleşmiş, hiçbir şekilde söyledikleri dikkate alınmıyor. Mahkeme görüntüleri hiçbir şekilde dikkate almadı. Biz mahkemeye görüntüleri sunduğumuzda iki tane farklı silah görüntülerde çıktı. İkisi de birbirinden farklı. Hatta İ.P.’nin tabancasını beline koyduğu aynı şekilde diğerinin de beline koyduğu görünüyor ama bunlar hiçbir şekilde dikkate alınmıyor. Bu şekilde hepsini tahliye ettiler. Eğer dikkate alınırsa bu davada fazlasıyla insan içeriye girecektir. Çok farklı şeyler dönüyor işin içinde. Katilin öz kardeşinin oğlu N.P. ve E.P. bunlar ifade verdi. B.P. bunları topraklarını vermemekle tehdit etmiş. Onlar da ifadelerini geri çekti. Zaten ilk gün verilen ifadede yazıyor. Dördünün de elinde silah olduğunu söylüyor ama mahkeme bunu dahi dikkate almıyor. Hatta ve hatta annem olay günü polislerin kovanları rögara atanları tanıyıp tanımadığını soruyor. Mahkemede bunlardan da şikayetçi olduk. Soruşturulsun ve kim rögar kapağına attıysa onlar hakkında da soruşturma başlatılsın. Bunu defalarca dile getirdik ama hiçbir şekilde dikkate alınmadı. Ne sosyal medya kayıtları ne ağabeyimin öldürülme anında delilleri kaybeden insanlar hakkında hiçbir şekilde soruşturma başlatılmadı. Tamamen M.P.’nin söyledikleri dikkate alınarak tahliye edildi. Bu konunun araştırılmasını istiyoruz. İnanıyorum ki kamuoyuna duyurulduğunda birçok insan şahitlik yapacak ve gözleriyle gördüğünü söyleyecek. Olaydan sonra olay yerinde bulunan evleri tek tek dolaştım. Olayı görüp görmediklerini sordum. Çoğu insan korktu. Gizli tanık oluruz diyenler de oldu ama daha sonra onlar da korkudan hiçbir şekilde şahitlik yapmadı."

Kaynak: Diyarbakır Söz