'Büyük hayaller kuralım ki, büyük işler yapalım'

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ''Türkiye'nin bütün yaşam standartları demokrasinin sayesinde, milletimizin kendi verdiği oya sahip çıkmasının sayesinde, bizim de milletin verdiği oyu başımızın üzerinde bir emanet olarak saymamız sayesinde iyiye ve ileriye doğru gidiyor. Allah yolumuzu açık ve aydınlık etsin'' dedi.

'Büyük hayaller kuralım ki, büyük işler yapalım'

Günay, Ümraniye Belediyesi'nce bu yıl 8. kez düzenlenen ''Geleneksel Resim, Hikaye ve Şiir Yarışmaları''nda dereceye girenlere ödüllerinin verildiği Ağaoğlu My City'deki törende yaptığı konuşmada, Ümraniye'nin son yıllarda gelişen bir İstanbul parçası haline geldiğini söyledi.

Eski yıllarda Ümraniye'nin, Anadolu'nun dört bir tarafından barınmaya gelinen, gecekondu yaşamının sürdürüldüğü, siyasi çekişmelerin arenası haline gelmiş, sorunlu ve bakımsız bir İstanbul semti olduğunu belirten Günay, ''Ümraniye, o zaman bir yük gibi görünüyordu, şu anda İstanbul'u çeken bir lokomotife dönüştü. İş adamlarımızın, yerel yönetimin katkılarıyla, ben buradaki gelişmeyi, Türkiye'deki gelişmenin bir laboratuvarı olarak adım adım yaşadım ve şu anda Ümraniye'deki gelişmelerle hepimiz iftihar ediyoruz'' dedi.

Günay, 8 yıldır Ümraniye'de bu yarışmaların sürdürüldüğünü dile getirerek, şöyle devam etti:

''Şöyle bir bilinç geliştiriyoruz; kentli olmak sadece köy evinden çıkıp apartmanda yaşamak, sadece evden çıkıp, çamurlu bir sokaktan çıkıp, asfalta basmaktan ibaret değil. Kentli olmak, aynı zamanda bütün yaşam standartlarıyla, kültürün, sanatın nimetlerinden yararlanmak ve ortak bir bilinç düzeyini hep beraber geliştirmektir. Bunun için de belediyelerin bildiğimiz rutin hizmetlerin ötesinde bu alanlar asli görev alanlarıdır. Bunu en önceden beri idrak edip yoğun çalışmalar yapan belediyelerden biri Ümraniye Belediyesi'dir. 8 yıldır ısrarla, kararlılıkla resim, şiir ve hikaye yarışması sürdürülüyor.''

Ümraniye Belediyesi'nin burada sadece moderatörlük yaptığını ifade eden Günay, ''Bugün de naat konulu dinlediğimiz eser, fevkalade vasıflı eser ve isimlerin bu yarışmalara katıldığının güzel örneklerden biridir. Umut ediyorum ki aynı derinlik diğer yarışmalarda da görülmektedir. Resim yarışmasında 1923'ün bir hayal perspektifi olarak sunulması da bence çok isabetli bir seçim'' dedi.

Bir zamandır Türkiye'ye, ''Büyük hayaller kuralım ki, büyük işler yapalım'' demeye çalıştıklarını kaydeden Günay, önlerine büyük hedef, büyük vizyon koymayanların vardıkları yerin de küçük olacağını vurguladı.

Günay, ''Biz 2012 yılındayız ama önümüze bir 12 yıl daha koyuyoruz. 2023, Cumhuriyet'in 100. yılı. Çocuklarımız bunu düşünsün. 'Nasıl kentlerde yaşayacağız? Bugünkünden daha yeşil, daha iyi imar edilmiş kentlerde, bugünkünden daha fazla kişi başına yeşil alan düşen, temiz hava düşen, bugünkünden daha bakımlı, daha gelişmiş, kültür altyapısı, sanat altyapısı gelişmiş kentlerde yaşayacağız. Bugünkünden daha fazla ekonomisi, demokrasisi gelişmiş bir Türkiye'de yaşayacağız'. Bunları hayal etsinler. Böyle bir hedef seçilmesi de son derece isabetli. Bütün içtenliğimle Ümraniye Belediyesi'ni kutlamak istiyorum'' şeklinde konuştu.

''Harem, mahremden geliyor''

Günay, Topkapı Sarayı'nda ''Padişahın Evi: Harem-i Hümayun'' ismiyle yeni bir sergi açtıklarını dile getirerek, ''Son zamanlarda bazı dizi filmler, tabii tarihi merakımızı bir miktar teşvik etti o açıdan minnettarım ama harem denilen yerin sadece kadınların hırslarının at koşturduğu, kadınların hırslarına göre de her türlü düzenin kurulduğu bir mekan olduğu yanlış hissini uyandırıyor'' diye konuştu.

Elbette insanın olduğu yerde hırs, yarışma gibi çeşitli duyguların olacağını ifade eden Günay, şöyle devam etti:

''Ama harem bundan ibaret değil, harem mahremden geliyor. Mahrem de padişahın evi. Orada anneler, anne adayları ve o annelerin yetiştirdiği kız ve erkek sultanlar, ki onlardan bir tanesi o koridorlarda koştururken, bugün Sancağı Şerif'in altında Osmanlı İmparatoru sıfatını kazanıyor ve bir cihan imparatoru konumuna erişiyor. Şimdi biz Topkapı Sarayı'nda yaptığımız bu sergiyle haremin sadece popüler filmlerde gösterilenden ibaret olmadığını, bir eğitim, bir disiplin, ciddi bir hiyerarşi, devlet adamı yetiştiren düzenin yönetim merkezi olduğunu anlatan objeleri sergileyen bir sergi yaptık. Onu hepinizin görmesini rica ederim.''

Turizm ve sinemadaki gelişmeler

Günay, İstanbul'un uluslararası bazı tespitlere göre Avrupa'da 3'üncü, dünyada 5'inci en hızla yükselen şehirlerden olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''Bu yıl 10 milyonun üzerinde bir yere doğru ilerliyoruz. Sadece İstanbul'un turizm geliri 10 milyar doların üzerinde hesaplanıyor. Bunu da yabancı kart merkezleri hesaplıyor. Türkiye'nin her yeri böyle olmaya başladı. 2002 yılında Türkiye'ye 13 milyon civarında yabancı ziyaretçi gelirken, 9 yılda biz bunun üzerine 17-18 milyon kattık. Geçen yıl dünyadaki artışın iki katı bir artışla Türkiye'ye 31 milyon 400 bin ziyaretçi geldi. Şimdi biz bu bereketi her yerde yaygınlaştırmaya, insanlarımızın daha müreffeh bir yaşam içinde yaşamasını sağlamaya çalışıyoruz.''

Sinema sektöründe de çok önemli gelişmeler yaşandığını ifade eden Günay, ''Biz 2002 yılında 5'in altında film yapıyorduk, şimdi 50'nin üzerinde film yapıyoruz. Türkiye'nin bütün yaşam standartları demokrasinin sayesinde, milletimizin kendi verdiği oya sahip çıkmasının sayesinde, bizim de milletin verdiği oyu başımızın üzerinde bir emanet olarak saymamız sayesinde iyiye ve ileriye doğru gidiyor. Allah yolumuzu açık ve aydınlık etsin'' dedi.

Günay'ın konuşmasının ardından yarışmalarda dereceye girenlere ödül ve plaketleri verildi.

Bakan Günay'ın yarışmalarda jüri üyeliği yapanlar ve ödül alanlarla toplu fotoğraf çektirmesinin ardından sona eren törene, Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili ve iş adamı Ali Ağaoğlu da katıldı.

AA

Kaynak: Diyarbakır Söz